• Sonuç bulunamadı

A. Refah Devletinin Amaçları

3. Gelir Dağılımında Adalet

Refah devletinde temel fonksiyonlardan birisi de gelir dağılımında adaletin teminidir ve toplumun çeşitli kesimleri arasındaki gelir dağılımı, kamu müdahalesi ile etkilenebilmektedir.119 Gelir dağılımındaki adaletsizlik geçmişten günümüzde dünyanın karşılaştığı en ciddi meselelerden biridir. Gelir dağılımı adaletsizliği sadece ekonomik değil, toplumsal huzuru da yakından ilgilendiren sosyo‐ekonomik

116 Aktan ve Özkıvrak, s. 47.

117 Ayferi Göze, (1995) s. 117’den aktaran; Aktan ve Özkıvrak, s. 48. 118 Aktan ve Özkıvrak, s. 48.

119

37 bir olaydır. Bu nedenle sosyal barışın sağlanması ve gelişen toplum olabilmenin başında gelir dağılımı adaletinin sağlanması gelir.

Gelir dağılımı, bir ülkede belirli bir süre içinde üretilen milli hasıla veya gelirin bireyler, gruplar veya üretim araçları arasında dağılımı olarak tanımlanabilir.120 Gelir dağılımı, gelir eşitsizlikleri ile sosyal ve ekonomik kurumlar arasında nasıl bir ilişki olduğunu; zengin ve yoksul arasındaki gelir farklılığının zaman içindeki değişimini; gelir eşitsizliğindeki değişikliklerin servet, sermaye birikimi ve büyüme üzerindeki etkilerini ve kaynak dağılımını ortaya koymaktadır. Kısaca, gelir dağılımı gelir farklılaşmalarının açıklanmasına yönelik bir kavramdır.121

Gelir dağılımında adaletsizlik karşısında devletin görev ve fonksiyonlarının ne olması gerektiği konusunda ekonomistler arasında farklı anlayışlar söz konusudur. Sınırlı ya da minimal devlet anlayışına sahip olanlar, devletin kesinlikle hem piyasaya, hem de piyasada gerçekleşen gelir dağılımına karışmaması gerektiği görüşündedir. Sınırlı devlet anlayışını benimseyenler, devletin belirli sosyal yardım programlarını uygulayabileceğini kabul ederken; aktif devlet görüşü takipçileri ise, devletin daha fazla rol üstlenmesini, özellikle gelirin yeniden dağılımı politikaları ile piyasanın ortaya çıkardığı fakirlik ve gelir dağılımında adaletsizlik sorunuyla mücadele etmesi gerektiğini düşünmektedir. Keynes’e göre de gelir dağılımı konusu, tamamıyla devletin görevidir ve devlet gelir dağılımını daha eşitlikçi hale getirmek için ekonomiye aktif ve bilinçli olarak müdahale etmelidir.122

Bir ülkedeki gelir dağılımı hakkında bir yorum veya ülkeler arasında karsılaştırmalar yapabilmek için gelir dağılımını birçok biçimde incelemek mümkündür. Bunlardan en çok kullanılanları kişisel ve fonksiyonel gelir dağılımlarıdır. Kişisel gelir dağılımı, toplam gelirin toplumu meydana getiren bireyler, aileler ve gruplar arasındaki dağılımını ifade etmektedir ve kişisel gelir dağılımı tahlilinde en çok kullanılan yöntem, nüfusun yüzde dilimlerine gelirin hangi nispette dağıldığını göstermek şeklindedir.123

Fonksiyonel gelir dağılımı ise, milli gelirin üretimine katılan çeşitli üretim faktörlerinin milli gelirden aldıkları payı, yani milli

120 Coşkun Can Aktan, İstiklal Yaşar Vural. Gelir “Dağılımında Adalet(siz)lik ve Gelir Eşit(siz)liği: Terminoloji, Temel Kavramlar ve Ölçüm Yöntemleri”, Yoksullukla Mücadele Stratejileri. Ed. Coşkun Can Aktan, Hak-İş Yayınları, Ankara, 2002, s.19.

121 DPT 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Gelir Dağılımının İyileştirilmesi ve Yoksullukla Mücadele

Özel İhtisas Komisyonu Raporu, DPT: 25599- ÖİK: 610, Ankara, 2001, s. 3.

122

Nicholas A. Barr, Economics Of Welfare State, 4. Ed. Oxford Uni. Press. London, 2004, s. 44. 123 İbrahim Güran Yumuşak – Mahmut Bilen, “Gelir Dağılımı - Beşeri Sermaye İlişkisi ve Türkiye

38 gelirin emek faktörünün fiyatı olan ücret, sermaye faktörünün fiyatı olan faiz, doğal kaynaklar faktörünün fiyatı olan rant ve girişimcinin üretimden hissesine düşen pay olan kâr arasındaki dağılımını ifade eden bir kavramdır.124 Bunların dışında diğer gelir dağılımı yaklaşımları ise, gelirin farklı şekillerdeki dağılımı üzerinde durmaktadır, örneğin gelirin sektörler arasındaki dağılımı (sektörel gelir dağılımı); bölgeler arasındaki gelir dağılımı (bölgesel gelir dağılımı) gibi.125

Yaşanabilir bir toplum ve daha iyi bir toplumu inşa etmek amacıyla toplumda eşitsizliği ve yoksulluğu azaltmak üzere devletin gelirin yeniden dağılımına çeşitli araçlarla müdahalede bulunduğu bilinen bir gerçektir. Bunun nedeni, hastalık, sakatlık, yaşlılık, işsizlik vb. nedenlerle her bireyin kendisine yeterli ve devamlı bir geliri elde edememesidir. Bu durumda, devletin, kendi kusurları olmaksızın kısmen ya da tamamen geçimlerini sağlayamayan bu kişilere yönelik olarak yeniden dağılım önlemlerine başvurduğu görülmektedir.126

Milli gelirin tüketici birimler arasındaki dağılımını iki şekilde değiştirmek mümkündür:127 Birincil dağılımı değiştirmeye yönelik önlemleri; ücret farklılıklarını azaltmaya yönelik müdahaleler, asgari ücret uygulaması, faiz oranlarına müdahale, üretici ve tüketiciyi korumak amacıyla tarımsal ürün fiyatlarına müdahale, rekabeti engelleyici uygulamaları yasaklayan yasal düzenlemeler, toprak reformu yapılması, bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltıcı tedbirler, sermaye piyasasını geliştirici düzenlemeler, enflasyonu azaltıcı tedbirler olarak sayabiliriz. İkincil dağılıma yönelik politikaların başında ise maliye politikası gelmektedir. Maliye politikası devletin vergi almak, harcama yapmak, borçlanmak ve bütçe yapmak gibi hak ve yetkilerinden yararlanarak kamu ekonomisinin amaçlarını gerçekleştirmeyi sağlayan bir politikadır. Maliye politikasının başlıca araçlarını, gelirler politikası (vergi politikası), harcama politikası, borçlanma ve borç idaresi politikası, bütçe politikası ve transfer politikası meydana getirmektedir.

124

Muhammed Seyid Pehlivan, Gelir Dağılımı Eşitsizliğine Devletin Müdahale Araçları: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Örneği, Uzmanlık Tezi, Ankara, 2009.

125 Süleyman Özdemir, Refah Devleti ve Üstlendiği Temel Görevler Üzerine Bir İnceleme, http://www.sosyalsiyaset.net/documents/refah_devleti_ustlendigi_gorvlr.htm, (30.11.2010), s. 39, Ayrıca Bkz: Aktan ve Vural, , Yoksullukla Mücadele Stratejileri, ss. 20-21.

126 İsmail Güneş, Gelir Dağılımı, http://idari.cu.edu.tr/igunes/kamu/gelir.htm, (30.10.2010).

127 Hülya Kirmanoğlu, Kamu Ekonomisi Analizi, Beta Basım, Kasım, 2007, İstanbul, s. 206; Gelir dağılımında, devlet müdahalesi olmadan piyasa içinde olan dağılım birincil, devlet müdahalesi sonunda sonucunda meydana gelen dağılımı ikincil dağılım şeklinde de ifade edilebilir.

39 Gelir dağılımında esas sorun, gelirin mutlak anlamda eşit olarak dağılımı olmayıp; toplam refahın en üst düzeyde gerçekleştirilmesidir. Bu da refah devleti ya da sosyal devlet anlayışının bir sonucudur.128