• Sonuç bulunamadı

Geleneksel Akran Zorbalığında Statülerin Özellikleri

II. BÖLÜM

2.1. Kuramsal Bilgiler

2.1.1. Geleneksel Akran Zorbalığı

2.1.1.1. Geleneksel Akran Zorbalığında Statülerin Özellikleri

2.1.1.1.1. Zorba Statüsü

Zorbaların en belirgin özellikleri akranlarına saldırgan davranışlarda bulunmalarıdır. Saldırganlığa karşı olumlu bir bakış açıları vardır. Dürtüseldirler.

Akranlarını bastırmak için güce ihtiyaçları vardır. Başkalarının onlara boyun eğmesinden zevk alırlar. Empati seviyeleri düşüktür. Kurbana göre fiziksel veya psikolojik olarak daha güçlüdürler (Olweus,1997:500). Kaygılı olmayan, kendilerine güvenen, popüler, ortalama olarak yaşıtlarına göre daha güçlü, kendileri ile ilgili olumlu düşünceleri olan çocuklardır (Olweus,1977:1312). Zorbaların ileride suç işleme ve problemli davranışlar gösterme riski yüksektir (Olweus, 1979 akt: Olweus, 1997.501).

Oger’e göre (2005) zorbalar genellikle daha önce engellenmiş, zorbaca davranışlara maruz kalmış çocuklardır. Çoğunlukla kendilerine, örnek alacak rol

uyumsuz, davranış problemleri olan fiziksel olarak güçlü, sporda ve bahçe oyunlarında başarılı, enerjik, aktif, acıya dayanma eşikleri yüksek çocuklar olarak tanımlanmaktadır.

Kaygı düzeyleri düşüktür ve güce dayalı benlik algısına sahiptirler. Kendilerini sert, başarılı, becerikli görürler. Kendine güvenen, dışa dönük, rahat, baş etme becerileri yüksek, bağımsız özelliklere sahiptirler ve çoğunlukla kurbanın cezayı hak ettiğine inanırlar (aktaran: Genç, 2007:21).

Öğrencilerin, zorbaca davranma sıklığı arttıkça, zorbalığı eğlenceli bulma düzeyinin de arttığı görülmektedir. Zorbaca davranmayanların %88.37’si diğer öğrencileri rahatsız etmeyi eğlenceli bulmuyorken, sadece 1-2 kez zorbaca davrananların

%61.39’u, haftada birkaç kez zorbaca davrananların ise %35.71’ı zorbalık yapmayı eğlenceli bulmamaktadır. 1-2 kez zorbaca davrananların %25.79’u, arada sırada zorbaca davrananların %27.27’si zorbaların yaptıklarını anlamadıklarını belirtmektedir. Haftada birkaç kez zorbaca davrananların %32.14’ü bile başkalarına zorbaca davranışlara üzüldüğünü söylemektedir (Dölek, 2002:221).

Zorbalar genellikle etraflarında arkadaşları olan, akran ilişkilerinde başarılı çocuklardır. (Alikaşifoğlu, 2004; Totan;2008). Karatzias, Power ve Swanson (2002:58) tarafından yapılan araştırmada, zorba ve kurban öğrencilerin kendilerine güvenleri araştırıldığında ve zorbaların kurbanlara göre kendilerine daha çok güvendikleri sonucuna ulaşılmıştır.

Zorbalar saldırgan davranışlarını uzun yıllar, farklı yerlerde yapma eğilimindedirler. Zorba ergenlerin zamanla zorba yetişkinler olması ve zorbalık yapan çocuklara sahip olma oranları yüksektir. Zorbalar, çoğunlukla düşük sosyoekonomik statüdelerdir, ebeveynleri ile ilişkileri zayıftır. Dürtüsel olma eğilimindelerdir ve okulda başarıları düşüktür (Farrington, 1993: 383).

2.1.1.1.2. Kurban Statüsü

Kurbanlar zorbanın saldırgan davranışlarına tekrarlı olarak maruz kalan kişilerdir.

Zorbayla aralarında kendileri aleyhine bir güç dengesizliği vardır. Kurbanların özellikleri ile ilgili yapılan araştırmalar kaygılı olduklarını, kendilerini korunmasız hissettiklerini, akranlarından izole olduklarını, kendilerine güvenlerinin zayıf olduğunu, akranlarına göre kendileri ve durumları ile ilgili algılarının negatif olduğunu, popüler olmadıklarını, fiziksel veya psikolojik olarak güçsüz olduklarını göstermektedir (Olweus, 1977:1312).

Yine Olweus (1997:499) kurbanların özelliklerini tanımladığı başka bir araştırmada bunlara ek olarak kurbanların tedbirli, duygusal, sessiz, utangaç, olduklarını; zorbalığa uğradıklarında ağlayıp geri çekildiklerini belirtmiştir. Araştırmada kurban statüsünde bulunan öğrenciler kendilerini başarısız olarak tanımladıklamışlar ve aptal gibi hissettiklerini belirtmişlerdir. Kurbanların okulda yalnız oldukları, şiddetten hoşlanmadıkları ve başkalarına saldıran veya sataşan öğrenciler olmadıkları görülmüştür (Olweus 1979: aktaran: Olweus, 1996:268).

Kanada‘da 5-8. sınıflara devam eden 546 (kız: 292, erkek: 254) öğrenci ile yapılan bir araştırmaya göre kurbanlar zorbalara ve karışmayanlara göre daha çok anksiyete ve depresyon yaşamaktadır. Anksiyete, tekrarlanan kurban olma yaşantısı sonucu ortaya çıkabilir ve çocuklara fiziksel ve psikolojik zararlar verir. Öğrenciler arkadaşları ya da sınıf arkadaşları tarafından dışlanmaktan, görmezden gelinmekten, sosyal etkinliklere alınmamaktan, reddedilmekten endişe duyarlar. Bu nedenle kurbanlar daha yüksek düzeyde depresyon ve anksiyete yaşarlar (Craig, 1998: 127).

Kurbanlar genellikle kendilerine güvensizdirler ve zorbalığa uğradıklarında içlerine kapanarak ya da ağlayarak tepki verirler. Bu bağlamda, zorbaların, kurbanların kendilerine saldıramayacaklarını bilmeleri, daha rahat zorbalık yapmalarını sağlamaktadır (Crick ve Bigbee, 1998:344). Başka bir araştırmaya göre kurbanlar sık sık kaygı ve depresyon yaşamaktadırlar, düşük özsaygı düzeyine sahiptirler. Ciddi fiziksel ve psikolojik/ psikopatolojik sorunlar yaşamaktadırlar (Hawker ve Boulton, 2000:443).

Oger’e göre (2005) kurban statüsünde yer alan öğrenciler ,genellikle ev yaşamından hoşlanan ve ailesi ile yakın ilişki içinde olan çocuklardır. Kurbanların, zorbalardan yaşça ve fiziksel olarak küçük oldukları gözlemlenebilir. Çoğunlukla ebeveynleri aşırı koruyucudur (aktaran: Genç, 2007:22).

6-8. sınıfa giden, yaşları 11 ile 15 arasında, 742 öğrenci ile yapılan bir araştırma, kurban statüsünde bulunan grubun dıştan denetim ve yalnızlık puanlarının yüksek olduğuna, kabul/dahil olma puanlarının ve akademik başarılarının ise düşük olduğuna işaret etmektedir (Atik, 2006:49). Araştırma hem kızlarda hem erkeklerde sıklıkla zorbalığa maruz kalanların zayıf sosyal destek hissettiklerini ve zihinsel sağlıklarının bozuk olduğunu göstermektedir. Hem kızlarda hem erkeklerde zorbalığa maruz kalma ile en yakın arkadaşının desteği ve sınıf arkadaşlarının desteği arasında negatif yönde bir ilişki bulunmuştur. Rigby (2000:62) başkaları tarafından hiç sosyal destek görmeyen ya

da çok az desteklenen çocuklarda zorbalığa maruz kalma riskinin, daha çok sosyal destek alan çocuklara göre daha yüksek olduğunu ileri sürmektedir. Harris’e göre (2002:11) bazı çocuklar hiç arkadaşları olmadığı için zorbalığa maruz kalırlar, kurbanlar genellikle yalnız olan çocuklardır. Zorbalık, yalnızlığa bağlı hale gelmektedir.

Kurbanlar popüler olmayan ya da akranları tarafından dışlanan çocuklardır, okul ile bağları zayıftır, özgüvenleri düşük, sosyal becerileri zayıftır. Sosyal olarak izole olmanın ve zorbalığa maruz kalmanın yetişkinlikte de devam ettiğini gösteren bulgular tespit edilmiştir. Aynı zamanda, zorbalığa maruz kalmış insanların çocuklarının zorbalığa maruz kalma ihtimalleri de yüksektir (Farrington, 1993:383).

2.1.1.1.3. Zorba/Kurban Statüsü

Olweus’a (2002) göre zorba/kurban hem kaygı hem de saldırgan davranışlardan oluşan tepki örüntülerine sahip kişi olarak tanımlanabilir (aktaran: Eşici, 2007:6). Bu kurbanlar çoğunlukla akranları tarafından sevilmeyen, düşük statüde olan ergenlerdir. Bu gençler sıklıkla saldırganlığa maruz kalırlar ancak maruz kaldıkları saldırganlığa çok düşük seviyede cevap verebilirler. Bu sebeple tekrar zorbalığa maruz kalırlar. Kişisel olarak hem kurbanların hem de zorbaların özelliklerini taşırlar, ancak bir yönleri ile her ikisinden de ayrılırlar. Onlar aynı anda hem saldırgan hem de zorbalığa maruz kalan çocuklardır (Pellegrini, 2002:153). Bu durum zorbalığa maruz kalan çocukların bazılarının, zorbalık ile baş edebilmek için başkalarına ya da kendilerine zorbalık yapan kişilere zorbalık yaptıklarını gösteriyor olabilir (Borg,1999:143).

Pekel-Uludağlı ve Uçanok’un (2005:88), 5. ve 6. sınıfa devam eden 701 öğrenci ile yaptıkları bir araştırmada geleneksel akran zorbalığı statülerinde bulunan öğrenciler, akran reddi, akran kabulü, yalnızlık ve akademik başarı açısından karşılaştırıldığında zorba/kurban çocukların, karışmayan çocuklara göre akranları tarafından daha fazla reddedildikleri ve akademik başarılarının daha düşük olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca kurban ve zorba/kurban statüsünde yer alan çocukların, zorba ve karışmayan statüsündeki çocuklara göre daha yalnız oldukları görülmüştür.

Geleneksel akran zorbalığına ilişkin olarak, zorba, kurban ve zorba/kurban statülerinde yer alan öğrenci özelliklerinin araştırıldığı bir çalışmada; kurban olma ölçeğinde yüksek puan alan öğrencilerin okul becerileri, sosyal kabul, atletik beceriler, fiziksel görünüş, davranışlarını yönlendirme ve kendine değer verme alanlarından düşük

puan aldıkları görülmektedir. Zorba olma ölçeğinden yüksek puan alanlar ise okul becerileri, sosyal kabul, davranışlarını kontrol etme, kendine değer verme alanlarında düşük puan alırken, fiziksel görünüm ve atletik becerilerde yüksek puan almaktadırlar.

Zorba/kurban statüsünde yer alan öğrencilerin ise bütün alanlarda hem zorbalardan hem de kurbanlardan daha düşük puanlar aldıkları görülmektedir (Andreou, 2000:53).

2.1.1.1.4. Karışmayan Statüsü

Geleneksel akran zorbalığına kurban ya da zorba olarak dahil olmayan kişilerdir.

Öğrencilerin zorbalıktan kaçınma düzeyinin yordayıcılarının araştırıldığı bir çalışmada, öğrencilerin zorbalıktan kaçınma düzeylerinin en önemli yordayıcılarının; öfkeyi kontrol etme düzeyi, yetişkinlerin etkileri, öfkeyi içte tutma düzeyi ve sürekli öfke düzeyi değişkenleri olduğu saptanmıştır (Koç, 2006:165).

Bilgiç (2007:70-74) tarafından yapılan zorba, kurban ve karışmayan statüsündeki öğrencilerin özelliklerinin karşılaştırdığı araştırmada, karışmayan statüsünde olan öğrencilerin, zorba ve kurban statüsünde olan öğrenciler ile kıyaslandığında, okulda daha başarılı oldukları, okul atmosferini daha olumlu olarak algıladıkları, arkadaşları ile daha olumlu ilişkiler kurdukları sonuçlarına ulaşılmıştır.

Zorbalık yalnızca zorba ve kurban arasında yaşanmaz. Bir grup kavramı içinde diğer çocuklar da bu olaya dahildir. Zorbalık yapıldığına şahit olan diğer çocuklar zorbaya destek olabilirler, kurbana destek olup zorbalığın durdurulmasına çaba harcayabilirler ya da geri çekilir ve olaya karışmaktan uzak durabilirler (Atlas ve Pepler, 1998: 86).

Beran ve Tutty, (2002:8) öğrencilerin geçmişte zorbalığa şahit olduklarında ne yaptıklarını sormuş, öğrencilerin %36’sı durdurmaya çalıştığını, %25’i kurbanın yardım isteyip istemediğini sorduğunu, %30’u görmezden geldiğini ya da izlediğini, %82i ise bunların kombinasyonu belirtmiştir. Genele bakıldığında öğrencilerin %38’inin zorbalık yaşandığını gördüğünde, destekleyici olmayan, görmezden gelen pasif bir davranış sergiledikleri karşımıza çıkmaktadır.

Zorbalığı izleyenlerin katılımı, olayı sadece pasif olarak izlemek veya aktif olarak önlemek şeklinde olabilir. O’Connel, Pepler ve Craig (1999:445) yaptıkları bir araştırmada, öğrencilerin %53.9’unun zorbalığı sadece pasif olarak izlediği, %25.4’ünün

zorbalığa aktif olarak eşlik ettiği ve %20.7’sinin olayı aktif olarak önlemeye çalıştığı sonucuna ulaşmışlardır.

Ülkemizde yapılan bir diğer araştırmada da aynı şekilde öğrencilere birine zorbalık yapıldığını görürseniz ne yaparsınız diye sorulmuş, öğrencilerin %18.7’si bir yetişkine haber vererek durdurmalarını istedim, %16.6’sı zorbalara durmalarını söyledim,

%13,2’si müdahale ettim, ben de karıştım, %6,5’i karışmadım, ancak olanları seyretmek hoşuma gitti %1,8’i diğer öğrenciler tarafından karışmaya zorlandım diye cevap vermiştir (Genç, 2007:172). Hawkins ve diğerlerine göre (2001) şahit olanların zorbalığa müdahale etmeleri, zorbalığı durdurmaya çalışmaları, zorbalığın sonlanmasında çok etkilidir (Aktaran: Fekkes, Pijpers ve Verloove- Vanhorick, 2004:82).