• Sonuç bulunamadı

Gediz Kaymakamlığı Halkın Katkısıyla Zenginleşen Sevgi Evi Projes

3. KÜTAHYA İLİ VALİ VE KAYMAKAMLARIN PROJE BAZLI HALKLA

3.3. İLÇE KAYMAKAMLIKLARI UYGULAMALARI

3.3.13. Gediz Kaymakamlığı Halkın Katkısıyla Zenginleşen Sevgi Evi Projes

Gediz İlçesinde Kaymakamlıkla Vakıf arasında yapılan bir diğer işbirliği çalışması ise Sevgi Evi projesidir. Burada firmalardan temin edilen giyilmemiş kıyafet ve ayakkabıların yanı sıra vatandaşların kullandığı ancak eskimemiş kıyafetler mağazacılık sistemiyle sergilenmekte ve fakir vatandaşlara sunulmaktadır. Her ailede belki de bütçe zorlanılarak satın alınmış bir kıyafet bir süre sonra fuzuli hale gelebilmektedir. Çocuklar için alınan kıyafet çocuklar büyüdüğü için eskimeden atıl hale gelmektedir. Bu durum firmalar için de aynıdır. Çünkü moda değişikliği veya serisi bittiği için indirime gidilmesine rağmen veya iş değişikliğinden kıyafet fazlası oluşabilmektedir. Örneğin büyük ve çocuk kıyafetlerini aynı anda satan bir firma iş değişikliği sebebiyle yaklaşık 200.000 TL’lik kıyafetini Sevgi Evine bağışlamıştır. Diğer yandan İstanbul ve İzmir’deki büyük giyim firmaları mevsim sonu kıyafetlerini Sevgi Evine bağışlamışlardır. Öte yandan hayırsever vatandaşlar mevsim sonlarında büyük miktarda kıyafet bağışında bulunabilmektedir. Buradaki görevli gelen bu kıyafetleri kontrol ettikten sonra Sevgi Evinde mağaza sistemine göre tasnif edip ütülenip asılmaktadır.

Kıyafete ihtiyaç duyan vatandaşlar buraya başvurmakta ve sistemden kontrol edilip fakir olduğu tespit edildikten sonra teslimat karşılığı giysi veya ayakkabılar teslim edilmektedir. Okullardaki ekonomik durumu iyi olmayan öğrenciler karne dönem sonlarında öğretmenlerin nezaretinde buraya getirilerek beğendikleri veya ihtiyaç duydukları giyim eşyalarını kavuşmaktadırlar.

3.3.14. Kaymakamlık Uygulamalarının Değerlendirilmesi

Kütahya'nın 13 ilçesi vardır. Yukarıda 6 ilçenin (Tavşanlı, Domaniç, Pazarlar, Aslanapa, Simav, Gediz ) İlçe kaymakamları tarafından il bazında uygulanan üç ana projenin harici fiilen başkanlık ettikleri halkla ilişkiler uygulamaları ele alınmıştır.

Ele alınan örnek olay incelemelerinde, her kaymakamın ilçesi ile ilgili swot analizi yaptığı, anketlerle halkın görüşlerini aldığı, halkın hoşuna gidecek projeleri uyguladığı ve başarılı olduğu ortaya çıkmaktadır.

Bunun sonucunda kaymakam ve idarecilerin halk tarafından benimsendiği, kendilerinden biri gördüğü ve çalışmalarına büyük destek olduğu gözlenmiştir.

Bunun en önemli göstergelerinden birisi, ilçeler açısından hayati önem taşıyan kriz durumlarında kaymakam ve idarecilerin hiçbirisinin şikayet edilmemesidir. Simav depremi, siyanür vakası gibi kriz durumlarında kaymakamlar şikayet edilmemiş ve halk kaymakamların gerekeni yaptıklarına inanmıştır.

Bu sonuç kaymakamların ilçelerini iyi tanıyıp, halka dayalı projeler geliştirmelerine, halkı sürekli bilgilendirmelerine, iki yönlü simetrik iletişimle halkı ikna etmelerine kısaca iyi bir halkla ilişkiler politikaları izlemelerine bağlı olarak gelişmiştir.

Ayrıca bu kaymakamlar amirleri tarafından da ödüllendirilmiştir. Örneğin Simav kaymakamı İstanbul Esenler’e; Gediz Kaymakamı Manisa Şehzadeler’e kaymakam olarak atanmıştır. Diğer kaymakamların tamamı da istedikleri yerlere tayin edilmiştir.

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Halkla ilişkiler yüzyılımızın en önemli çalışma alanlarından bir tanesidir. Ülkemizde 1960’lı yıllardan sonra önemi anlaşılmaya başlayan halkla ilişkiler, özellikle kamu kurumlarında da yoğun uygulama alanı bulmaya devam etmektedir. Kamu kuruluşlarının amaçlarını gerçekleştirmede halkın güven ve desteğini alma çabaları, çalışmalarını tam ve etkin bir biçimde halka duyurma gayretleri, uyguladıkları veya uygulayacakları projelere halkın etkin bir biçimde katılımının sağlanması ihtiyacı gibi gerekçeler, kamu kuruluşlarında halkla ilişkilerin işlev ve önemini artırmaktadır.

Kamu hizmeti yürüten en önemli kurumların başında mülki idareler gelmektedir. Mülki idarelerin en önemli ayaklarını oluşturan Valilik ve Kaymakamlıkların halkla ilişkiler çalışmalarına önem vermeleri başarılarını artıracaktır. Nitekim bu amaçla, yasal mevzuatta halkla ilişkilere ilişkin çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. İl İdaresi, Dilekçe Hakkının Kullanılması, Bilgi Edinme Hakkı, İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri gibi kanunlar ile, Valilik ve Kaymakamlık Birimleri Teşkilat, Görev ve Çalışma Yönetmeliği, BİMER genelgesi gibi düzenlemeler; mülki idare amirlerinin halkla ilişkilere ilişkin ne yapmaları gerektiğine dair fikirler vermektedir. Bu düzenlemeler çerçevesinde Valiliklerde başta İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü olmak üzere, özel kalem müdürlüğü, protokol şube müdürlüğü, etüt ve proje müdürlüğü gibi birimlerin halkla ilişkilerle ilgili görevleri bulunmaktadır. Kaymakamlıklarda ise il basın ve halkla ilişkiler müdürlüğünce yürütülen hizmetlerin, ilçe yazı işleri müdürlüğünce gerçekleştirilmesi hükme bağlanmıştır.

İl İdaresi Kanunu’nun ilgili maddeleri incelendiğinde, vali ve kaymakamların temel görevleri arasında halkla ilişkilerin de bulunduğu görülmektedir. Hükümet uygulamalarından vali genelgelerine kadar tüm eylemlerde halkın önplana konulduğu, il ve ilçede vali ve kaymakamların hükümetin halkla ilişkiler uzmanı gibi çalışması gerektiği bu kanundan anlaşılmaktadır. Bu çerçevede; vali ve kaymakamların yaşam tarzının halkla ilişkiler olduğu, başarılı uygulamalar yapmak için halkla ilişkilere kesinlikle ihtiyaç duydukları söylenebilir.

Bu çalışmada 2011 yılından itibaren Kütahya Valiliği ve ilçe kaymakamlıklarının proje bazlı yürüttükleri halkla ilişkiler uygulamaları konu edinilmiştir. Valilikçe yürütülen Aile içi iletişim modeliyle halkla ilişkiler, eğitimde bencmarking modeliyle halkla ilişkiler, komşuluk ilişkileri modeliyle halkla ilişkiler, emniyet müdürlüğü Pınarspor uygulaması gibi çalışmalar ayrıntılarıyla ele alınmıştır. Ayrıca Kütahya’nın Tavşanlı, Domaniç, Pazarlar, Aslanapa, Simav ve Gediz kaymakamlıkların yürüttüğü halkla ilişkiler amaçlı çalışmalar da incelenmiştir. Bu incelemelerin sonucunda, Kütahya İl ve ilçelerinde halkla ilişkiler uygulamaların bilimsel olarak gerçekleştirildiği, halkla ilişkiler süreci olan araştırma, planlama, uygulama ve değerlendirme aşamalarının gereğince yerine getirildiği, kampanyalarda kullanılması gereken iletişim araç ve yöntemlerinden gereğince yararlanıldığı ortaya çıkmaktadır.

Halkla ilişkilerde sıklıkla söylenen “iyi bir halkla ilişkiler üst yöneticiden başlar” sözünün Kütahya örneğinde başarıyla uygulandığı da inceleme sonucunda ortaya çıkmaktadır. Dönemin Valisi, halkla ilişkiler amaçlı projelerin planlanması ve uygulanmasında bizzat yer almış, koordinasyonunu yürütmüş, il yöneticileri ve kaymakamlara gerekli talimatları vererek motivasyonlarını sağlamıştır. Ayrıca ilçelerde kaymakamlara basına bilgi verme yetkisi verilmiş, bunun sonucunda da kaymakamların medya ile iletişimleri güçlendirilmiş ve tecrübe sahibi yapılmıştır. Kaymakamlar yaptıkları projeleri halka aktarma ve anlatma fırsatı bulmuş, halkla olan ilişkilerini güçlendirmişlerdir. Kamu kurum ve kuruluşlarının il müdürleri bu çalışmalar sonucunda olaylara daha fazla vakıf olmuşlar, etkin ve içten çalışmalarına devam etmişlerdir.

Kütahya valiliğin halkla ilişkiler çalışmalarına proje tabanlı coğrafi bilgi sisteminin de büyük katkısı olmuştur. Bu sistem sayesinde kamu kurum ve kuruşları birbiriyle yarışa girmiş, her il müdürlüğü kendi projelerini ifade etme imkanı bulmuş ve yönetenler ile yönetilenler arasında işbirliği ve uyum sağlanmıştır.

Şekil 1; Harita tabanlı web üzerinden projelerin paylaşımı

Kütahya’da Valilik ve Kaymakamlıkların 2011 yılından sonra gerçekleştirdikleri halkla ilişkiler çalışmalarının büyük çoğunluğunun proje bazlı olduğu görülmektedir. Aşağıda şematik olarak verilen proje bazlı halkla ilişkiler modelinde; vali ilk olarak hareketi başlatmakta, halkı odak noktasına koyan bu projeler daha sonra tabana yayılarak tüm idari sistemi kapsamaktadır. Kaymakamlar, bütün il müdürleri ve tüm memurların dahil olduğu bu çalışmalar, sivil toplum

örgütlerine ve tüm halka yayılmaktadır. Bunun sonucunda tüm il aynı duygularla ve düşüncelerle hareket etmekte, projelerde iletişim kurulmayan hiçbir vatandaş kalmamakta, mümkün olduğunca ilde yaşayan tüm vatandaşlar ya bir proje ortağı veya projeden faydalanan konumuna gelmektedir. Bu projelerin temel hedefi herkesi amaçlar doğrultusunda harekete geçirmektir. Bireyler, bu projelerde kendi yapacakları katkıları sorgulayıp faydalı olacaklarına inandıkları andan itibaren hareket başlamakta ve tüm il en küçük hücrelerine kadar amaçlar doğrultusunda çalışmaktadır. Ayrıca bu projeler gönüllülük esasına dayalı olduğu için katılımcı her proje uygulayıcısı, yaptığı işten memnuniyet de duymaktadır.

Kütahya’da 2011-2014 yılları arasında büyük ve küçük çaplı yaklaşık 2300 tane proje hayata geçirilmiştir. Bu projelerin büyük çoğunluğuna halk dahil edilmiş ve onlarla iletişim kurularak çalışmalar yürütülmüştür. Projelerin uygulama sürecinde halkın yöneticilerden memnun kaldığı gözlenmiştir.

Proje Bazlı Halkla İlişkiler Modeli

Bu çalışmadan çıkan önemli sonuçlardan bir tanesi; Vali ve Kaymakamların proje içinde halkla ilişkiler uyguladığında, kazanımlar ve pozitif yönlerin, projesiz halkla ilişkiler uygulamalarına göre daha etkin ve başarılı olduğudur. Proje bazlı halkla ilişkiler uygulamalarının avantajları şu şekilde sıralanabilir.

- Reaktif yönetim tarzından proaktif yönetim tarzına kolay geçişin ve başarılı olmanın yolu, proje bazlı halkla ilişkiler modeliyle daha kolay ve etkin olmaktadır.

- Proje bazlı halkla ilişkilerde, çalışanlar ve bireyler kendilerini bir şeyler üretme zorunda hissetmektedirler.

- Proje gruplarındaki tüm bireyler sürekli araştırmakta, kitap okumakta ve proje üretmektedir.

- Durağanlık yerine, sürekli hareketlilik ve dinamiklik vardır.

- Bütün paydaşlar çalışma süreçlerine katılmaktadır ve bunlarda nasıl katkı sağlayabilirim düşüncesi gelişmektedir.

- Vali ve kaymakamlar ilin ve ilçenin en uzak köşesindeki memura ve vatandaşa kadar ulaşabilmekte, onlarla yüz yüze iletişim kurabilmektedir. - Vatandaş ve memurlar da, Vali ve Kaymakamları halkın içerisinden birisi

gibi değerlendirerek, mesajını rahatlıkla iletebilmekte ve istediği zaman yöneticilere ulaşabilmektedir.

- Vali ve Kaymakamların tanınırlık ve bilinirliği artmaktadır. - Vali ve Kaymakama halkın güveni artmaktadır.

- Halk ve devlet kurumları, yöneticileri arasındaki iletişim artmaktadır. Bilinçli olarak yapılan halkla ilişkiler uygulamaları idarenin yönetsel etkinliğini artırmaktadır. Ne zaman, hangi olayda nasıl davranacağını bilen mülki amirler takdirle karşılandığı gibi, halkı memnun ederek toplumsal olayları en başından engellemektedir.

Artık günümüzde vali ve kaymakamlar, çeşitli analizler yaparak bilimsel yöntemlerle halkı idare etmek zorundadırlar. Çünkü anket yapmayan, sosyal medyayı kullanmayan idareci halkın sorunlarından haberdar olamadığı gibi isabetli karar veremez.

Bilimsel temelli yapılan uygulamalar sayesinde, vali ve kaymakam il ve ilçesinden ayrıldıktan sonra kendinden sonra gelen vali ve kaymakama da bir bilgi aktarımı olmakta, var olan bilgi üzerine daha seri ve hızlı etkin ve gerekli projeler uygulanmakta vakit kaybı azalmaktadır.