• Sonuç bulunamadı

Güzel Söz ve Salih Amelin Kıymeti ve Kötülüğün Cezası

BÖLÜM 2. FÂTIR SÛRESİNİN TAHLİLİ

2.8. İzzet, Güzel Söz ve Salih Amel

2.8.2. Güzel Söz ve Salih Amelin Kıymeti ve Kötülüğün Cezası

Söylenilen her söz ve yapılan her amel, insanın sağ ve sol taraflarındaki melekler tarafından kayde geçirilmektedir. Gerek iyi gerekse kötü olsun insanlar bunların hesabını mal ve evladın fayda vermeyeceği bir günde verecektir.

“Güzel sözler O'na yükselir. Güzel sözleri de salih amel yükseltir. Müminlere kötülük yapmak için tuzak kuran kimselere şiddetli bir azap vardır. Boşa çıkacak olan da onların tuzağıdır” (Fâtır, 35/10)

Kurtubî’ye göre burada anlamın, ”salih amel, güzel sözü yükseltir” şeklinde olması da mümkündür. “Yükselir” anlamındaki fiili ( ) ed-Dahhak “ye” harfini ötreli olarak: “Yükseltilir” şeklinde de okumuştur.205“Yükselmek, yukarı doğru hareket etmek” demektir. Uruc da aynı şeydir. Sözün yükselmesi onun kabulüne bir misal olarak verilmiştir. Çünkü mükâfatın veriliş yeri yukarıdadır, azap yeri ise aşağıdadır. Ez-Zeccâc şöyle demektedir: Mesela, iş kadıya ref'edildi (kaldırıldı) denilir. Bu, kadı bunu bildi, anlamındadır. Buna göre burada bilmek, anlamında kullanılır. Özellikle “güzel söz”ün söz konusu edilmesi ona verilecek mükâfatı beyan etmek içindir. “Ona” buyruğundan kasıt ise, bu sözün Allah'a yükseldiğini anlatmaktır. Onun semasına ve Ondan başka hiç kimsenin hükmünün cereyan etmediği yere yükselir diye de

204 er-Râzî, age, IX/226.

68

açıklanmıştır. Bir diğer açıklama da şöyledir: Yani kulun itaatlerinin yazılı bulunduğu kitap semâya yükseltilir.206

Burada zikredilen, “güzel söz” tabiriyle ne kastedildiğiyle alakalı farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bazılarına göre “Güzel söz”den maksat, Allah’ı zikretmek, Kur'ân okumak ve dua etmektir. Bu sözleri Allah’a yükseltecek “salih ameller” den maksat ise, Allah’ın farz kıldığı ibadetleri yapmaktır. Kul, Allah’ın kendisine farz kıldığı salih amelleri işlemekle birlikte Allah’ı zikreder, Kur'ân okur ve Allah’a yalvarırsa bu yaptıkları Allah’ın katına varır. Aksi halde ona ulaşamaz geri döner.207

Hz. Peygamber (sav)de Allah’ı anmanın, insanı arş'a yükselteceği hususunda şöyle buyurmuştur: “Sizin, Allah’ın azametini anmanız, onu tespih etmeniz, onu birlemeniz ve ona hamdetmeniz (bu sebeple söylediğiniz kelimeler) Arş'ın çevresinde dolaşırlar. Bunların arının sesi gibi sesleri vardır. Bu kelimeler kendilerini söyleyen kimseleri hatırlatırlar. Sizden biriniz, kendisini hatırlatan biri olsun istemez mi?”208

Yine âyetteki, “Güzel kelimeler” cümlesi hususunda şu izahlar da yapılmıştır:

a) Bu güzel kelimeler, “Lâilahe illallah” ifadesi olup, buna “kelime-i tayyibe” (güzel söz) denir.

b) Bu, “Sübhânallâhi ve'l-hamdülillâhi ve lâ ilahe illallahu vallahu ekber” ifadesidir. c) Bu, (bir önceki maddede) geçen dört kelime ile birlikte, beşinci bir ilave ile “tebârekâllahu” ifadesidir. Tercihe şayan olan, bunun Allah'ı zikir yahut nasihat ve ilim gibi Allah için olan her kelime manasına olmasıdır. Böyle olan her söz, Allah'a yükselir.209

“Güzel kelimeler” cümlesiyle alakalı, yukarıdaki görüşlerden hepsi de burada kastedilen manaya yakındır. Ancak Allah (cc) Kur’ân-ı kerîmde güzel ve çirkin sözü birbirinden farklı iki ağaca benzeterek, manaya farklı bir boyut kazandırmıştır.

“Allah'ın güzel sözü neye benzettiğini görmüyor musun? O, onu yerin derinliklerine kök salmış ve dalları göğe tırmanan yararlı bir ağaca benzetiyor.” “O ağaç sürekli olarak

206 el-Kurtûbî, age, XIV/329. 207 et-Taberî, age, XII/145.

208 İbn Mâce Ebû Abdullah Muhammed b. Yezid el-Kazvînî, es-Sünen, I-II, İstanbul, 1981, Edeb, 56. 209 er-Râzî, age, IX/226.

69

meyve verir. İnsanlar öğüt alsınlar diye Allah onlara çeşitli örnekler verir.” “İğrenç söz de kökü yerden kesilmiş, dik duramayan, acı meyveli bir ağaca benzer.” (İbrahim, 14/24-26)

Bu, sözün özü ile ağacın arasındaki gerçek bir benzerliktir. Ayrıca her ikisinde de hayat ve gelişme yeteneği vardır. Ağaç nasıl büyüyor, uzuyor ve meyve veriyorsa, söz de öyle. O da gelişip, boy atmakta ve meyvesini vermektedir.210

Âyetin devamındaki “Onu da salih amel yükseltir.” Sözüyle alakalı, İbn Abbas ve Mücâhid, yani “salih amel, güzel sözü yükseltir” demişlerdir. Kurtûbî’nin hadis-i şerif diye rivayet ettiği bir sözde de şöyle buyrulmuştur: “Allah, amelsiz hiçbir sözü kabul etmediği gibi, hiçbir sözü ve hiçbir ameli de niyetsiz kabul etmez. Hiçbir sözü, ameli ve niyeti sünnete uygun olmadıkça kabul etmez.” “Salih amel güzel sözü yükseltir.” şeklindeki anlam, Arapça açısından da daha uygundur. Zira kıraat âlimleri “amel” kelimesini merfu okumuşlardır. Eğer anlam salih ameli Allah yükseltir yahut salih ameli güzel söz yükseltir, şeklinde olsaydı, “amel” kelimesinin nasb ile okunmasının tercih edilmesi gerekirdi. Yine bu konuda İbn Abbâs şöyle demektedir: “Kul Allah'ı zikredip güzel söz söyleyip farzlarını eda edecek olursa, sözü de ameli ile birlikte yükselir. Söz söyleyip farzlarını eda etmeyecek olursa, bu sefer sözü ameline döndürülür.” İbn Arabî de şöyle demektedir: “Kişinin yüce Allah'ı zikretmek suretiyle söylediği söz ile birlikte salih amel bulunmayacak olursa fayda vermez. Çünkü sözü davranışına aykırı olan bir kimsenin bu sözü aleyhine bir vebaldir.”211

Âyet-i kerîmenin son kısmında: “Kötülük yapmak için tuzak kuranlara, işte onlara şiddetli bir azap vardır.” buyrulmaktadır. Katade'ye göre “tuzak kuranlar” dan maksat, müşriklerdir. Mücâhid, Said b. Cübeyr’e göre ise bunlardan maksat, amelleriyle gösteriş yapanlardır. Zira bunlar, yaptıkları amellerle Allah’a itaat ettikleri görüntüsü verir ve böylece insanları aldatmış olurlar. Gerçekten bunlar Allah rızası için değil, belli menfaatler için bu amelleri işlerler. İşte şiddetli azap bunlaradır ve bunların foyaları çok çabuk meydana çıkar.212

210 Kutub, age, VI/680.

211 el-Kurtûbî, age, XIV/330. 212 et-Taberî, age, XII/145.

70

İbn kesîr’e göre ise sahih olan, bu hükmün umum ifade etmesidir. Müşriklerin âyetin hükmü içerisine dâhil olması ise daha evladır.213

Buradaki “komplo düzenlemek” “plan kurmak” anlamında kullanılan, “Komplo düzenleme” deyimi, genellikle ifade ettiği kötü amaçlılığı, vurgulamak için tercih edilmiştir. Bu komplo düzenleyicileri ağır bir azap bekliyor. Üstelik kurdukları tuzaklar da kısa ömürlüdür, boşa çıkmaya mahkûmdur, bekledikleri sonucu veremezler. Gerek söz ve gerekse davranış biçiminde kötü amaçlı komplo, itibara ve üstünlüğe ulaştırıcı bir yol değildir. Gerçi bu yöntemle kimi zaman; azgın ve zorbalar bir güç kazanılabilir. Fakat bu kaba güç kısa ömürlüdür, kısa sürede yok olmaya mahkûmdur. Ayrıca sahibinin ağır bir azaba çarptırılmasının da gerekçesi olur. Allah'ın vaadi böyledir ve Allah'ın vaadinden cayacağı da düşünülemez. Fakat O, kötü komplo düzenleyicilerine biraz mühlet verebilir, belirlediği süreye kadar onların at oynatmalarına fırsat tanıyabilir.214

Binâenaleyh kim sâlih amelde bulunursa, Allah o sâlih ameli katına yükseltir. Kim de kötü işlerde bulunursa, onu da sahibinin yüzüne çalar. O halde gerçek aziz, ameli Allah rızası için olan kimsedir. Asıl zelil de ameli yüzüne çalınan kimsedir.215