• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: DESTİNASYON VE TURİZM DESTİNASYONU

1.2. Turizm Destinasyonunun Özellikleri

1.2.2. Güvenlik & Sağlık

Turizm endüstrisini küresel düzeyde doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilendiren birçok konu bulunmaktadır. Bu konuların en önemlilerinden iki tanesi sağlık ve güvenliktir. Turistlere gittikleri her yerde, sağlıklarını kabul edilemez düzeyde olumsuz etkileyecek risklerden arındırılmış ortamların sunulması bir zorunluluktur. Turist güvenliği de aynı derecede hatta daha da önemli bir konudur. Özellikle turistlerin kasıtlı olarak öldürülme, yaralanma, kaçırılma ve hırsızlık gibi eylemlerle şiddete maruz kalmaları dikkate alındığında turist güvenliğinin önemi daha da iyi anlaşılacaktır (Howie, 2003: 198).

Tablo 3

Yabancı Turistlerin Müşteki Olarak Müdahil Oldukları Asayiş Suç Türü ve Sıklığı

Suç Türü Sıklık Hırsızlık 587 Ölüm 24 Yaralama 70 Cinsel Saldırı 37 Fuhuş 21 Gasp 24

Emniyeti Suiistimal ve Dolandırıcılık 40

Trafik Kazası 232

Diğer 75

Toplam 1,110

31

Tablo 3'te 2010 yılında, İstanbul'a gelen yabancı turistlerin mağdur olarak müdahil oldukları suç türleri ve sıklıklarına ilişkin bilgiler yer almaktadır. Bu kapsamda, turistlerin en çok hırsızlık, en az fuhuş suç türlerinden dolayı mağdur oldukları görülmektedir.

Güvenlik; devletin korunması, bireylerin can ve mal güvenliğinin sağlanarak herhangi bir saldırıya maruz kalmalarının önlenmesi gibi geniş kapsamlı bir kavramdır (Gözübüyük, 2010: 46). Bir destinasyonda turizmin gelişebilmesinin ön koşulu, turistlerin can ve mal güvenliğinin sağlanmasıdır (Toskay, 1983: 80)

Güvenlik ve sağlık konusunda gittikçe artan bir bilinçlenmenin olduğunu belirten Affolter'e (2001: 245) göre, diğer her alanda olduğu gibi seyahat konusunda da tamamıyla ortadan kaldırılamayacak bazı risklerin ve tehlikelerin varlığı kabul edilmektedir. Seyahat eden kişilerin emniyetleri ve sağlıklarında; politik gelişmeler, kamu sağlığına yönelik tehditler ve doğal afetlerden dolayı herhangi bir yerde herhangi bir zamanda risk oluşturabilecek gelişmeler yaşanabilir. Bir turizm destinasyonunda turistlerin müdahil olabileceği suç türleri şunlardır (Glensor ve Peak, 2004: 1):

 Cinsel Saldırı

 Kapkaççılık

 Dolandırıcılık

 Çalıntı mal satma

 Organize ve çete saldırıları

 Kumarhane saldırıları

 Yaşlılara yönelik saldırılar

 Tatil evlerinin soyulması

 Eğlence yerlerinde hırsızlıklar

 Turistlere yönelik terör saldırıları

 Toplu taşıma araçlarında gerçekleşen saldırılar

Sağlık, toplumu oluşturan bireylerin bulaşıcı ve yaygın hastalıklardan korunmasını ifade etmektedir (Gözübüyük, 2010: 47). Barış, emniyet ve güvenlik bir destinasyonun, bölgenin veya ülkenin normal turizm gelişimi için temel koşullardır. Bu koşullar karşılanmadığı sürece, destinasyonların en çekici doğal çekiciliklerine ve en kaliteli

32

insan yapımı çekiciliklerine yönelik pazarlama kampanyaları yürütmeleri rekabet sürecinde yeterli olmayacaktır (Cavlek, 2006: 335).

Özdemir (1993: 11) "Turizm kaypak zeminde yapılmaktadır." ifadesiyle turizmde güvenliğin ne kadar önemli olduğuna yerinde bir tespitle vurgu yapmaktadır. Beirman (2003: 6) emniyet ve güvenlik algısını, seyahat edecek birisinin ziyaret edeceği turizm destinasyonunun tercihinde büyük bir faktör olarak ifade ettikten sonra bir destinasyonun emniyet ve güvenlik algısında etkili olan olayları beş maddede toplamaktadır:

 Uluslararası savaş, çatışma ve iç çatışmalara uzaması;

 Spesifik bir veya daha fazla terör saldırısı özellikle doğrudan turistlere yönelik yapılan veya turistleri etkileyen saldırılar;

 Büyük bir suç eylemi veya suç dalgası özellikle turistlerin hedef alındığı eylemler;

 Kentsel alanlara veya doğal çevreye zarar veren dolayısıyla, turizm altyapısını etkileyen deprem, fırtına ve volkan patlaması gibi doğal felaketler;

 İnsan sağlığı üzerinde veya turistik alanlara erişimin sınırlanmasına neden olacak hayvan sağlığını etkileyen salgın hastalık ve diğer hastalıklara yönelik endişeler.

Turistlerin emniyetlerine yönelik tehditler, belirli bir destinasyondaki turizm hareketliliğini azaltmak hatta ortadan kaldırmasının yanı sıra etrafındaki diğer bölge ve ülkelere yönelik turizm hareketliliğine de zarar vermektedir (Cavlek, 2006: 336). Bir turizm destinasyonunda turistlerin müdahil olabileceği suç türleri şunlardır (Glensor ve Peak, 2004: 1):

 Cinsel Saldırı

 Kapkaççılık

 Dolandırıcılık

 Çalıntı mal satma

 Organize ve çete saldırıları

 Kumarhane saldırıları

 Yaşlılara yönelik saldırılar

33

 Eğlence yerlerinde hırsızlıklar

 Turistlere yönelik terör saldırıları

 Toplu taşıma araçlarında gerçekleşen saldırılar

Aktas ve Gunlu (2004: 23) dinamik bir organizma olarak, rekabetçi turizm ortamında değişen pazar eğilimlerine karşı turistlere arz edilen unsurlarda sürekli olarak düzenlemelerin yapıldığı bir turist destinasyonunun varlığını güvenceye almasının ancak, ortaya çıkan eğilimlerin detaylı analizi ve öngörülen değişikliklere göre hazırlanmış stratejik planların kullanılmasıyla mümkün olabileceğini savunmaktadır. Polat ve Aktaş Polat (2014: 54) tarafından İstanbul’a gelen yabancı turistlerin mağdur olarak müdahil oldukları asayiş olaylarına yönelik yapılan araştırmada şu sonuçlara ulaşılmıştır:

 İstanbul’a gelen her 6,135 yabancı turistten birisi bir suçtan dolayı müşteki olmuştur.

 Turistlerin müşteki olduğu suç türlerine bakıldığında, %52.9 gibi yüksek bir oranla “hırsızlık” ilk sırada yer almaktadır.

 Turistlerin müşteki olduğu suç türlerine bakıldığında, %1.9 ile “fuhuş” son sırada yer almaktadır.

 Müşteki olunan suç türü ile turistlerin gelirleri arasında bir ilişki bulunmaktadır.  İstanbul’a gelen ve bir asayiş suçundan dolayı müşteki olan yabancı turistlerin

%40.5’i kişi başına ortalama 12,000 $ üzerinde; %36.9’u ise 6,000 $ altında milli gelire sahip olan ülkelerden gelmiştir.

 Müşteki olunan suç türü ve turistlerin geldiği coğrafi bölge arasında bir ilişki bulunmaktadır.

 Coğrafi bölge olarak en fazla, Avrupa’dan gelen turistler müşteki olmuştur.  Coğrafi bölge olarak en az, Okyanusya’dan gelen turistler müşteki olmuştur.  Coğrafi alt bölge olarak en fazla, Doğu Avrupa’dan gelen turistler müşteki

olmuştur.

 Coğrafi alt bölge olarak en az, Güney Afrika’dan gelen turistler müşteki olmuştur.

Pizam ve Mansfeld’e (2006: 17) göre, güvenlikle ilgili olayların gerçekleşme ve tekrarlanma sıklığı, turizm destinasyonlarında bulunan kamu yönetimi birimlerini, iki

34

eylemden birisini seçmesi için zorlamaktadır. Birinci seçenek, turizm endüstrisinin yüksek risk içermesi ve kırılganlığı nedeniyle, turizmin gelişimi ve turizmi öne çıkarma faaliyetlerine kamu yönetiminin katılım düzeyini düşürmektir. İkinci seçenek ise, turizmde yaşanacak krizlerle başa çıkmaları için özel sektöre yardım etmek ve güvenlik önlemlerine yönelik büyük yatırımlar yapmaktır.

Dinamik yapıya sahip olan turizm sistemi beklenmedik olaylara maruz kalabilir (Miller ve Twining-Ward, 2006: 57). Mansfeld (2006: 278) birçok ulusal turizm örgütünün kriz yönetiminde proaktif bir yaklaşımdan ziyade reaktif bir tutum içerisinde hareket ettiklerini ve bu tür örgütlerin uzun dönemli kriz yönetimi yaklaşımlarının benimsenmesinin zorunluluğunu yeterince önemsemediğini ifade etmektedir. Toprak'a (2008: 193) göre güvenlikle ilgili yapılması gerekenler şunlardır:

Yerel düzeyde seçilmişlerin temsilcileri, resmi görevliler, polis kuvvetleri, hukukçular, sosyal danışmanlar ve özel sektör ortaklığını kolaylaştıran ve güçlendiren oluşumları gerektirmektedir,

Yerel güvenlik politikasının, güncelleştirilmiş yerel özelliklerin sosyal, ekonomik ve politik olduğu kadar fiziki yapısı vb tanımlayan kapsamlı istatistik ve bilgilere dayandırılması gereklidir,

Suç istatistiklerinin, mağdur anketleri ve bu kişilerin oluşturdukları birlikler, sosyal danışmanlar ve eğitim danışmanlarından alınacak güncelleştirilmiş raporların oluşturulması önemlidir,

Kentsel çevreyi iyileştirici önlemler alınırken, gençlere sağlık, eğlence, eğitim ve istihdam konularında olanaklar yaratmak kesinlikle suçu önleyici tedbirlerdendir,

Etkili bir kent güvenlik politikası için, emniyet güçleri ile yerel halkın yardımlaşması gereklidir,

Uyuşturucu karşıtı yerel politikaların oluşturulması ve uygulanmasının sağlandığı ortamlar yaratılması ile Yeşilay gibi bu konuda görev almış kurumlar teşvik edilmelidir,

Cezaevleri, yeni suçlu tipleri yaratmaya müsait bir yapılanma gösterdiği için, hapis bir çözüm olmayıp suçların tekrarını önleyici programlar ile yaratıcılığı teşvik eden çalışmaların kentte yaygınlığı sağlanmalıdır,

35

Kamusal, özel ve sivil aktörlerle Yerel Gündem 21 toplumsal projeleri bütününde yerel güvenlik politikasının temel unsuru olarak suçla karşılaşan mağdurlara toplumsal destek sağlanması akla hemen gelen önerilerdir.

Emniyet ve güven faktörleri destinasyonlar üzerinde uzun dönemli etkilere sahip olabilir. Terörizm, bir destinasyonun ziyaretçi sayısının önemli bir oranda azalmasına neden olabileceği gibi turizm endüstrisinin tamamen yok olmasına da neden olabilir (Howie, 2003: 324). Farklı sosyo-kültürel yapılara sahip toplumların turizm hareketliliği yoluyla etkileşim sürecine girmesi; yerel halk ile turistin çatışması, yerel halkın dilinde bozulmalar, turistlere karşı hoşgörüsüzlük ile turistlerin can ve mallarına yönelik fiziksel saldırıları doğurabilir (Polat ve Aktaş Polat, 2014: 39).

Önemli çekici ögelere ve kaliteli hizmetin sunulduğu lüks tesislere sahip olmakla birlikte sağlık ve güvenlik açısından risk taşıyan bir destinasyona yönelik talep üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir (Demir ve Çevirgen, 2006:70).

Turistin emniyeti, güveni ve sağlığı konularında, turizm endüstrisini meydana getiren konaklama işletmeleri, ulaştırma işletmeleri, eğlence işletmeleri, turist kurulları ve destinasyon yöneticilerinin tamamının rol üstlenebileceği bir alan vardır (Howie, 2003: 325). Güven oluşturmada anahtar rol üstlenen taraflardan biri de medyadır. Turizmin gelişme gösteren tüm yönleriyle ilgili istatistikleri ve turizm çekiciliklerini pazarda sunarak bu güvenin oluşmasını sağlar. Diğer taraftan, sorumsuz bir medyanın bir destinasyonu yok edeceğini de unutmamak gerekir (Klancnik, 2006: 67).