• Sonuç bulunamadı

3) Zayıf kontrast: Siyaha yakın veya siyah fon üzerine siyah işaretler

7.4.2. Gürültünün İnsan Üzerindeki Etkileri

Gürültü, beyin merkezinin yorulmasını artırır ve bu organa ait fonksiyonlar üzerinde olumsuz etki yapar. Gürültünün insan sağlığı üzerindeki etkileri; geçici ve kalıcı sağırlık, sinir ve ruh sistemi üzerinde olumsuz etki, kalbin hızlı çalışması, kasların gerginleşmesi, nefes daralması, damarların daralması ve tansiyonun artması, cildin doğal rengini kaybetmesi, göz bebeklerinin donuklaşması ve sık sık göz kırpma, yorgunluk, baş ağrısı, dikkatin azalması, sindirim ve dolaşım sistemleri üzerinde olumsuz ektileri, iç salgı bezlerinin düzensizliği şeklinde sıralanabilir. Gürültü ayrıca sosyal iletişimi de zayıflatır.

Gürültünün insan üzerindeki etkisi genellikle olumsuz olmakla birlikte, bazı hallerde ortamdaki monotonluğu kırdığı söylenmektedir. Gürültünün insanları etkileme şekli ve düzeyi onların kişisel karakterlerine de bağlıdır. Ancak, bütün bunlara rağmen, gürültü kirliliği kandaki kolesterolü yükseltmekte, fiziki ve ruhi dengeyi bozarak sinir krizlerine yol açmaktadır. Gürültülü yerlerde çalışanlarda sürekli baş ağrısı ve tahammülsüzlük gözlenmektedir. Kulak çınlamaları ve belli bir yaştan sonra ağır işitme ve sağırlık oluşmaktadır. Yine insanda sabırsızlıkla bağlantılı olarak en küçük bir kıvılcımda parlamalar görülmektedir. Stres, bunalım, fizyolojik değişiklikler, yetenek değişiklikleri, deride enfeksiyonlar ve solunumda yavaşlamalar da genellikle gürültüden kaynaklanmaktadır. Gürültülü ortamda çalışan insanlar bilinçsizce huzursuzluk çıkarmaya eğimlidirler.

Genellikle gürültünün zararından bahsedildiğinde ani ve şiddetli bir sesin kulak zarını patlatması akla gelmektedir. Oysa, gürültü ani ve şiddetli olmasa da etkisi sinsi ve yavaşça olmaktadır. Uzun süre şiddetli olmasa da gürültülü ortamlarda çalışanlarda iç kulaktaki ses dalgalarını sinirsel uyarılara çeviren çok hassas yapılı algı organlarında zararlar meydana gelir. Böyle bir tahribat başlarda kişi tarafından farkedilmez. Ancak, gerçekçi bir kontrol algısına sahip kişi, belli bir süre sonra işitmede meydana gelen azalmanın farkına varacaktır.

Monotonluk ve dalgınlığın kırılması açısından ortamda bir miktar gürültünün olması istenir. Ancak hassas çalışmalarda, özellikle zihni çalışmalarda sessizlik önemli olmaktadır. Yine yapılan araştırmalar da gürültünün iletişimi kestiği, fiziki ve zihni performansı düşürdüğü, insanların titizlik ve incelikli iş görme

alışkanlıklarını olumsuz bir şekilde etkileyerek iş kazalarına neden olduğu belirlenmiştir.

İnsanda işitme kaybı öncelikle tiz seslerden başlamaktadır. Tiz sesler tok seslere oranla daha fazla frekansa sahiptirler. İnsanın vejetatif sinir sistemi gürültü yüklenmesine doğrudan doğruya ve bilinçsiz bir şekilde tepki verir. Bu tepki kendisini şu şekilde gösterir:

 Kan damarlarının daralması.

 Göz bebeklerinin büyümesi.

 Kalp atış hacminde azalma.

 Metabolizmanın yüklenmesi.

 Kan bileşiminde değişiklikler.

Gürültüyü, verimliliğe ve insan üzerindeki etkisi bakımından aşağıdaki gibi sınıflandırmak mümkündür.

Devam eden gürültü: Gürültünün belli bir seviyede sabit kalarak devam etmesidir. 85 dB’den sonrası her çalışmada tehlike sınırını oluşturur, ancak hassas ve zihni çalışmalarda daha az olmalıdır.

Kesik kesik (aralıklı) fakat beklenmeyen gürültü: Gürültünün nöbet nöbet fakat tahmin edilmeyen zamanlarda oluşmasıdır. Bu gürültü, insanı fazlaca rahatsız eder ve organizmanın bütün sistemlerini olumsuz yönde etkiler. Devamlı gürültüden daha zararlıdır ve alışma özelliği yoktur.

Kesik kesik fakat tekrarlı gürültü: Sesin belli aralıklarla standart olarak tekrar etmesi ile oluşan gürültüdür. Yüksek yoğunluktaki kesik kesik gürültü, düşük yoğunluk ya da belli bir düzeyde değişmeyen sabit gürültülerden daha fazla performans ve verimliliği azaltıcı yönde etkilemektedir. Gürültünün performans üzerindeki olumsuz / zararlı etkisi, işin güçlüğü ile artar. Gürültüye karşı gösterilen reaksiyonlarda, bireysel farklılıklar büyük önem taşır.

Yüksek frekanslı tiz seslerde, gürültüden dolayı sağlıkta oluşan risk daha küçük basınç (dB) değerlerinde başlar. Örneğin, saniyede 8.000 titreşimlik bir frekansa sahip gürültü 75 – 78 dB’nin tehlike sınırı olduğunu her zaman geçerli kabul etmemek gerekir. Tehlike sınırının belirlenmesinde frekans düzeyinin de büyük önemi vardır. Şekil 7.6’da gürültü şiddeti ile frekansın tehlike sınırı için gürültü zararı üzerindeki etkileşimi gösterilmiştir.

Şekil 7.6. Gürültünün zararının karşılaştırmalı gösterimi (tehlike sınırı için) 7.4.3. Gürültüye Karşı Alınabilecek Önlemler

Gürültü, insan üzerindeki olumsuz etkileri olmakta ve buna bağlı olarak verimliliği kötü yönde etkilemektedir. Bu bakımdan, gürültülü ortamların iyileştirilmesi gerekmektedir. Genel olarak kişileri gürültünün zararlı etkisinden korumanın üç yolu vardır:

1) Gürültünün oluşmaması veya azaltılması 2) Gürültünün yayılmasının azaltılması 3) Kişisel koruyucular kullanma

En önemli gürültü önlemleri aşağıda sıralanmıştır:

1) Daha az ses çıkaran malzeme veya malzeme çifti kullanmak (metal/metal yerine metal/plastik)

2) Daha az gürültülü iş yöntemi seçme (Parçin yerine kaynak, torna yerine matkapla delme)

3) Aynı iş yönteminde değişiklikler yapmak (İçten yanmalı motorla tahrik yerine elektrik motoru, zincirli mekanizma yerine dişli mekanizması, rulman yerine kaymalı yatak, vb.)

4) Konstrüksiyon elemanlarında parametre değişiklikleri (hızı düşürme, şekil değişikliği, düz dişli yerine helisel dişli, hassas yüzeyler, vb.)

Gürültünün oluşması; ürün değişikliği, iş yöntemi değişikliği, tezgahlarda konstrüktif değişiklikler yapılarak azaltılabilir.

Gürültünün yayılması; kapatma, katı madde üzerinden yayılmayı azaltma, havadan yayılmayı azaltma yolu ile azaltılabilir.

Gürültünün oluşmaması için öncelikle kaynağında müdahale edilmelidir. Bunun için uygun makine-teçhizat seçilmeli, makinalar uygun zemine yerleştirilmeli, planlı periyodik bakım yapılmalı, eskiyen elemanlar değiştirilmeli, gevşeyen elemanlar sıkıştırılmalı, makine gücünün üzerinde yüklenmemelidir.

Yalıtma, gürültü kaynağı ile etkilenen kişi arasına bir duvar çekmektir.

İşletmelerde özellikle tasarım, muhasebe, personel, kalite kontrol gibi bölümler daha çok zihinsel çalıştıkları için gürültülü makinaların bulunduğu atölyelerden ayrılmaları gerekir. Örnek olarak, çok gürültü çıkaran bir makinanın etrafı tuğla duvarla çevrilip duvarın iç kısmı köpük, sunta veya keçe gibi sönümleyici malzemelerle kaplanabilir. Tablo 7.12’de bazı yalıtım malzemeleri ve yalıtım değerleri verilmiştir.

Gürültünün bir ortamdan diğer bir ortama geçmemesini sağlayan veya aynı ortamda sert yansıtıcı özellikte olan malzemelere çarparak dolaşmasını önleyen yöntemlerden birisi de gürültünün absorbe edilmesi, yani sönümlemedir. Bu bakımdan, çalışılan ortamın yer, tavan ve duvarları halı, lambri, perde vb. gibi malzemelerle kaplanır. Ayrıca ortamda değişik çiçek, bitki ve eşyaların olması işgöreni hem psikolojik açıdan rahatlatır hem de ses sönümlemesine yardımcı olur. Bitkilerden, sesin işyeri dışına çıkmasını önlemekte de yararlanılabilir;

tesisin etrafına geniş ve sık yapraklı ağaçlar dikilerek tesiste oluşan gürültüsünün dışarıdaki sosyal hayatı olumsuz etkilemesinin önüne geçilebilir.

Tablo 7.12. Yalıtım malzemeleri ve yalıtım değerleri

Malzeme Ortalama yalıtma (dB)

6 mm kalınlıkta sunta 20

8 mm kalınlıkta sunta 27

8 mm kalınlıkta alçı plaka 29

7,5 mm cam yünü, iki tarafı kaplı 32 12 cm duvar tuğlası, 1,5 cm sıvalı 43

34 cm duvar tuğlası, sıvanmış 50

Normal kapı 21-29

Çift kapı 30-39

Tek camlı pencere 20-24

Çift camlı pencere 24-28

Son yıllarda gürültüye önlemek üzere geliştirilen bir yöntem de, zararlı gürültüyü önlemek için bu gürültüden farklı bir zamanda hareket eden aynı düzeydeki başka bir gürültü dalgasını yayınlayarak gürültünün sönümlenmesidir. Dalgaların sönümlenmesi prensibinden hareket edilerek tasarlanan bu yöntem henüz uygulamaya girmemiştir.

Alınan önlemlere rağmen gürültü düzeyi 80–90 dB’den aşağı düşmüyorsa, bu durumda koruma kişisel önlemlerle sağlanmaya çalışır. Kişisel önlemler; tıkaç, kulaklık, özel baret ve özel elbise olmak üzere dört gruba ayrılır.

Bir diğer önlem de organizasyonel önlemlerdir. Çok gürültülü yerler için doğuştan sağır olanlar alınıp çalıştırılabilir. Böylece, bu insanların da ekonomik hayata aktif olarak katılmaları sağlanmış olur. Ayrıca, yine böyle yerlerde sık sık dinlenme araları vermek, çalışma süresini kısa tutmak, rotasyon uygulamak gibi organize önlemler alınabilir.

İşyerinde sürekli odiyometrik test ve muayeneler yapılmalıdır. Böylece, işgörenlerin gürültüye karşı hassasiyetleri ve işitmede azalma düzeyleri gibi çeşitli bilgiler edinilebilir.

İnsanı ve verimliliği olumsuz etkileyen gürültünün önlenmesinde ilgili kamu kurumları, üniversiteler, işçi ve işveren kuruluşları da gerekli önlemleri almalıdırlar. Gürültü, sosyal hayatı yakından etkileyen bir sorun olup, buna karşı mücadele de sosyal yapıyı oluşturan bütün kurumlarca yapılmalıdır.

Bütün işlerin büyük fakat aynı yerde yapılması da gürültüden etkilenmemesi gereken insanların etkilenmesine neden olan ayrı bir organizasyonel hatadır.

Böyle ortamlarda değişik yerlerden gelerek birbirine katılan gürültüler herkesi olumsuz bir şekilde etkiler.

İş yöntemi yeniden tasarlanarak gürültü azaltılabilir. Örneğin, çekiçle vurma yerine, basınçlı darbe uygulanarak o kısımdaki gürültü ortadan kaldırılabilir.

Birden fazla kaynaktan gelen sesin düzeyi için aşağıdaki denklem kullanılabilir.

[∑ ( ) ] (7.39)

Bir ortamda birden fazla gürültü kaynağı varsa, şu hususlar gözönüne alınmalıdır:

 Aynı miktarda gürültü üreten iki ses kaynağı, ses düzeyini 3 dB oranında artırırlar.

 Ses aralarında 6 dB’lik fark bulunan iki ayrı ses kaynağından geliyorsa, ses düzeyi, gürültünün daha fazla olduğu kaynağın sesinin 1 dB üzerine çıkar.

 İki kaynak arasındaki fark 20 dB’nin üzerinde ise, az gürültü üreten kaynak genel ses düzeyini etkilemez.