• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE’DE OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ

2.4. OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE ÖĞRETMEN, EĞİTİM PROGRAMI VE FİZİKSEL ORTAM PROGRAMI VE FİZİKSEL ORTAM

2.4.3. Fiziksel Ortam

Eğiticinin verimli olabilmesi ve programın istenildiği şekilde uygulanabilmesi için fiziksel ortamın uygun, donanımın da yeterli olması gerekmektedir. Ortam, çocuklar öğrenmek için neye ihtiyaç duyuyorlarsa onu sağlamalıdır; çocuğun iletişim, ifade, düşünme, yaratıcılık becerilerini geliştirmeli ve çevresindeki dünya hakkında merak uyandırmalıdır. Okul öncesi eğitim kurumlarında çocukların çok yönlü gelişimlerini destekleyecek, rahat hareket edebilmelerini sağlayacak, eğitim programlarının amacına ulaşmasına hizmet edecek özgür, esnek ve güvenli fiziksel ortamın olması esastır.

Bir okul öncesi eğitim kurumunun amaçlarını gerçekleştirebilmesi ve çocukların güvenliği açısından tek katlı ya da iki katlı müstakil bir bina olması daha uygundur. Bina projelendirilirken; oyun odalarının güneye bakmasına, pencerelerin alçak olmasına, girişin çocukların okula geliş gidişlerinde karmaşa yaşamalarını engelleyecek genişlikte olmasına ve programın gerekçeleştirilmesinde gerekli olan bölümlerin bulundurulmasına dikkat edilmelidir (Zembat, 2001).

Binanın içinin planlanması önemli bir konudur. Bütün faaliyetler aynı mekan içinde yer alabileceği gibi faaliyetlerin özelliklerine göre farklı mekanlar da kullanılabilir. İyi bir okul öncesi eğitim kurumunda mekan şu özelliklere sahip olmalıdır (Oktay, 1999a):

• Çocuğa rahatça hareket imkanı vermeil, • Kaza olasılığı yaratmaktan uzak olmalı,

• Yapılacak etkinliklere kolaylık ve rahatlık sağlamalı, • Bireysel ve grup faaliyetlerine olanak sağlamalı, • Estetik olarak zevkle döşenmiş olmalı,

• İçindeki eşyalar ihtiyaca göre rahatlıkla değiştirilebilecek şekilde olmalı, • Isıtması, aydınlatması, havalandırması, temizliği küçük çocuklara ve

Eğitim ortamının zenginleştirilmesi ancak uygun materyallerle olabilir. Bu nedenle materyaller;

• Güvenli, sağlam ve kolay temizlenebilen,

• Yarı yapılandırılmış ya da yapılandırılmamış ve çocukların kendi nesnelerini oluşturmalarına olanak veren,

• Çok yönlü ve pek çok etkinlikte kullanılabilen,

• Bireysel öğrenme biçimleri ve gelişim aşamalarındaki farklılıkları karşılayabilen,

• Çocukların kültürel ortamı ile uyumlu,

• Bireysel ve grup etkinliklerinde kullanılmaya uygun olmalıdır (Boegehold, 1977).

Bir okul öncesi eğitim kurumunun sınıfları en önemli iç mekan birimidir; çünkü günlük etkinliklerin büyük bir bölümü burada yapılır. Sınıflar şu özelliklere sahip olmalıdır:

• Etkinlik köşeleri (evcilik köşesi, blok köşesi, sanat köşesi, fen ve doğa köşesi vb.) olmalıdır.

• Etkinlik köşeleri birbirinin görüş alanı içinde ve köşeler arasındaki gidiş gelişin rahatça yapılabileceği şekilde düzenlenmelidir.

• Çocukların değişken ilgilerini yanıtlayabilecek şekilde esnek olmalıdır. • Grup etkinlikleri, beslenme, uyku ve çocukların kişisel eşyalarının

saklanması için uygun yerler içermelidir.

• Materyallerin yerleştirme şekli ‘bul-kullan-yerine yerleştir’ döngüsünü destekler nitelikte olmalıdır.

• Materyaller her çocuğa yetecek miktarda olmalı ve çok geniş bir oyun yelpazesini desteklemelidir (Ramazan, 2005).

Bir okul öncesi eğitim kurumunda dış mekan ve donanımı da en az iç mekan kadar önemlidir. Bu nedenle bir okul öncesi eğitim kurumunda uygun büyüklükte bir bahçenin varlığına ve içinde çocukların rahatça ve tehlikesizce kullanabilecekleri araç-gerece ihtiyaç vardır. İç mekanı çok iyi hazırlanmış, ama bahçesi olmayan ve bahçe oyuncakları bulunmayan bir kurum, amaçlarının bir kısmını gerçekleştiremiyor demektir (Oktay, 1999a). Açık hava alanları, okul binasının içi gibi belirli bir plan ve programa göre düzenlenmelidir ve okul binasının kapladığı alanın en az iki katı genişliğinde olması ideal bir ölçüdür (Yılmaz, 1994).

Açık hava oyun alanında çocukların ilgi ve ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli oyun araçları şunlar olmalıdır: Kum havuzu, musluk, havuz, fiskiye, tırmık, kürek, çapa, el arabası gibi bahçe aletleri, tırmanma merdiveni, salıncak, tahterevalli, kaydırak, oyun evi, masa, sandalye, bank vb.

15 Mart 1915’te hazırlanan ‘Ana Mektepleri Nizamnamesi’nin 2. maddesi, anaokulu kurulurken; a) Binasının okul yapısına elverişli ve sağlık şartlarına uygun olmasına, b) Çocukların sayısıyla orantılı genişlikte bahçesinin bulunmasına, c) Her çeşit eğitim araç-gerecinin hazırlanmış olmasına özen gösterilecektir derken, fiziksel ortamın öneminin daha o yıllarda bilindiğini göstermiştir.

V. Milli Eğitim Şurası’nda da (1953) bir okul öncesi eğitim kurumunda bulunması gereken araç-gereçler tek tek belirtilmiştir. Örneğin: Kum havuzu, kum masası, müzik aletleri (piyano, gramofon, plaklar, davul, trampet, zil, üç köşe demirler, tefler, çıngıraklar), muvazene tahtaları, kayma oluğu, tırmanma yeri, merdivenler, uzun tahtalar, salıncaklar, tekerlekli oyuncaklar (üç tekerlekli bisiklet, otomobil, pedalsız bisiklet, elle yürütülen küçük otomobil ve arabalar, trenler, vapurlar, uçaklar), nişan halkaları ve fasulye torbaları, tahtadan hayvan ve insan modelleri, kil, plastelin, sulu boya, kalem boya, siyah kalem, renkli tebeşir, siyah tahta, ucu küt makas, bükme, boyama, yapıştırma işleri için renkli çeşitli kağıtlar, boya fırçaları, boya sehpaları, karton, tutkal, bebekler, bebek evi vb. Günümüzde de bunların birçoğunun okul öncesi eğitim kurumlarında bulunması gerektiği, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak açılacak özel öğretim kurumlarının fiziksel ortam ve donanım koşulları için 625 sayılı ‘Özel Öğretim Kurumları Kanunu’ ile MEB ‘Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’ne dayanılarak hazırlanmış olan ‘Özel Öğretim Kurumlarına Ait Standartlar Yönergesi’nde belirtilmiştir. Bu koşulların yerine getirilip getirilmediği bakanlık tarafından sıkı bir şekilde denetlenmektedir. Yönergeye bakıldığında, özel okul öncesi eğitim kurumunda bulunması gereken fiziksel ortam özelliklerinin ‘kurum binası, bulunması gereken bölümler, bu bölümlerde bulunması gereken araç-gereçler, oyun odaları ve köşeler, oyun etkinlik odası araç-gereçleri, mutfak’ başlıkları altında detaylı bir şekilde anlatıldığı görülmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın özel okul öncesi eğitim kurumlarından talep ettiği bu özelliklerin resmi anaokulu ve anasınıflarında da olduğu varsayılmaktadır. Okulların fiziki durumlarını tam belirten istatistiki veriler bulunmamaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı, UNICEF ve Marmara Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirilen ‘Okul Öncesinden İlköğretime Geçiş Projesi’ kapsamında yürütülen ‘Resmi ve Özel İlköğretim Okullarının Anasınıfı ve Birinci Sınıflar Açısından Fiziksel Ortamlarının İncelenmesi ve Karşılaştırılması’ (Yılmazer, 2003) konulu yüksek lisans tezi bu konuda yapılan çalışmalardan biridir. Bu çalışmanın tüm sonuçlarını burada vermek mümkün olmadığından, örnek olması için birkaç sonuç verilmiştir (Bkz. Tablo 2.5). Bu çalışmanın bulguları, özel

okulların fiziksel donanımlarının resmi okullara oranla daha iyi durumda olduğunu göstermektedir.

Okul öncesi öğretmeni, eğitim programları ve fiziksel ortamın incelendiği çalışmalar, bize alanda yapılanların çoğunluğunun bilimsel esaslara dayandığını göstermektedir. Ancak yapılanlar arasındaki standart farkları henüz giderilememiştir; bu yönde çaba sarf edilmelidir.

Tablo 2.5

MEB’na Bağlı Resmi ve Özel İlköğretim Okulları Anasınıflarının Bazı Fiziksel Ortam Koşulları ve Donanım Açısından Karşılaştırılması

Fiziksel ortam ve donanım Resmi İlköğretim Okulları (n=400) Özel İlköğretim Okulları (n=66)

n % n %

Kapalı oyun alanı var 119 29.75 58 87.88

Anasınıfları için bahçede ayrı bir alan var

138 34.50 47 71.21

Yangın merdiveni var 57 14.25 58 87.88

Prizlerin koruma kapakları var 130 32.50 50 75.76

Bahçede tahterevalli var 45 11.25 40 60.61

Bahçede salıncak var 51 12.75 45 68.80

Bahçede kaydırak var 56 14.00 51 77.27