Firavun Ve Kavminin Denizde Boğulması

Hz. Musa (a.s) Mısır'da Peygamber olarak görevlendirildi. Firavun ve taraftarları onun peygamberliğini kabul etmeyerek insanların inanmalarına engel olmak için çeşitli işkence ve baskı yollarına başvurdu. Firavun ve kavmi inanmayışları ve bu kötülükleri sebebiyle çeşitli belalara maruz kaldılar. Bu zor anlarında inanacaklarına hep söz verdiler, ancak sıkıntı hali üzerlerinden kalkınca tekrar eski davranışlarını sergilemeğe devam ettiler. Kur'an-ı Kerim bu durumu şöyle açıklamaktadır. "Biz de kudretimizin

ayrı ayrı alâmetleri olmak üzere başlarına tufan, çekirge, haşereler, kurbağalar ve kan gönderdik, yine inat edip direndiler ve çok mücrim (suçlu) bir kavim oldular."213

210 _{el-Vâhidi Ebü'l-Hasan Ali b. Ahmed b. Muhammed en-Nisaburi 468/1075, el-Vecîz fî Tefsîri’l-}

Kitâbi’l-Azîz, ts, s. 409.

211 _{et-Taberî, Câmiu'l-Beyân fî Te'vîli'l-Kur'ân, XXIII, s.49-53.} 212 _{Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, IV, s.121.}

51 Mısırlılar Hz. Musa (a.s)'a inanmadıkları için Allah (c.c) onlara yağmur ve sel tufanı gönderdi. Bilahare sırasıyla çekirge, haşere ve kurbağalar gönderdi. Bu hayvanlar onların ağızlarına ve gözlerine girecek kadar çoktu. Daha sonra gökten kan yağdırdı, bütün sular kan oldu ve kan içtiler.214

Bu belaların kalkması için Hz. Musa (a.s)'a başvurdular, selamete erdikleri takdirde ona iman edeceklerini söylediler, ancak her defasında sözlerinden döndüler.215

Firavun'un, inkardaki ısrarlı tutumu ve inananlar üzerindeki baskısının bir sonucu olarak, Hz. Musa (a.s)’a kavminden az bir gurup inandı.216 İnananlar üzerindeki baskı ve şiddetin artması üzerine, Allah Hz. Musa (a.s)'a şu emri verdi. "...Kullarımı

geceleyin yola çıkar, çünkü takip edileceksiniz."217

Hz. Musa (a.s) bir bahar mevsiminde İsrailoğulları ile birlikte Mısır'dan ayrıldı.218

Firavun, Hz. Musa (a.s) ile İsrailoğullarının Mısır'dan ayrıldıklarını ancak, gecenin sonuna doğru öğrenebildi.219 Bu haber üzerine ordusunu toplayıp güneş doğumunda220 takibe başladı.

Takip eden ve takip edilenler birbirleriyle karşılaşınca, Hz. Musa (a.s)'ın adamları eyvah yakalandık dediler.221 Hz. Musa; hayır, şüphesiz Allah (c.c) benimledir ve bana bir yol gösterecektir dedi.222 Allah, Hz. Musa (a.s)'ın kendisine olan güvenini desteklemiş ve asanı denize vurmasını istemiştir. _{EO{n ~dF]} [,(-.5&q}

!$ $ 1(l$ 5$g D

"Bunun üzerine Musa'ya "Vur asân ile denize" diye vahyettik;

vurunca bir infilak etti, her bölük koca bir dağ gibi oluverdi."223

Bir başka ayette Allah olayı şu şekilde anlatmaktadır. "Gerçekten Musa'ya şöyle

vahyettik: "Kullarımla geceleyin yürü (Mısır'dan çık) de (asânı vurarak) onlara denizde

214 _{Özek Ali vdğr, Kur'an-ı Kerim Ve Türkçe Açıklamalı Meali, Medine, tz, s.165.} 215 _{el-A'raf 7/134-135}

216 _{Yunus 10/83} 217 _{eş-Şuarâ 26/52}

218 _{Köksal, Peygamberler Tarihi, II, s.56.} 219 _{Köksal, Peygamberler Tarihi, II, s.57.} 220 _{eş-Şuarâ 26/60}

221 _{eş-Şuarâ 26/61} 222 _{eş-Şuarâ 26/62} 223 _{eş-Şuarâ 26/63}

52

kuru bir yol aç; (artık firavun tarafından) yetişilmekten korkmazsın ve (boğulmaktan) endişe de etmezsin."224

Denizin yarılması ve İsrailoğullarının karşıya geçerek kurtulmaları, Firavun ve adamlarının boğulması olayları, Allah (c.c)'ın Hz. Musa (a.s)'a bir yardımı ve mucizesidir. Bunu çeşitli tabiat hadiseleri ile izah etmek ise imkansızdır.

M. Esed bu olayın bir med-cezir şeklinde vuku bulduğunu ifade etmektedir. Tevrat'taki muhtelif atıflara bakılacak olursa, Kızıl Deniz'i geçme mucizesi, bu denizin bugün Süveyş Kanalı olarak bilinen kuzeybatı ucunda vuku bulduğu anlaşılmaktadır. Kıssanın geçtiği çağlarda burası şimdiki kadar derin değildi ve bazı bakımlardan Kuzey Denizi'nin ana kıtayla Frisian adaları arasında kalan sığ bölümü gibiydi; yüksek cezir (geri çekilme) hallerinde bu gibi yerlerde sığ bölgeler çıplak kalmakta ve geçici olarak geçilebilir hale gelmekte; ama bu durumdayken, ânî ve şiddetli bir med dalgasıyla bütünüyle sulara gömülmektedir.225

"İlgili ayete göre deniz ikiye ayrılmış, kervanın geçmesi için iki kenarında duvar gibi suların yükseldiği kuru bir yol olmuştur. O halde bunun bir fırtına veya med-cezir şeklinde bir mucize sonucu meydana gelmediği açıktır. Çünkü su bu şekilde yükseldiğinde arasında kuru bir yol bırakan iki yüksek duvar şeklinde olamaz. 226

Bu olay bir mucizedir, çünkü;

1- And olsun ki biz Musa (a.s)'a: Kullarımla birlikte geceleyin yola çık da (size) yetişilmesinden korkmaksızın ve (boğulmaktan) endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç, diye vahyetmiştik227 ayetinde "denizde kuru bir yol aç" denmekte, burada yol aç hitabı Hz. Musa (a.s)'adır. Ayrıca kısa süreli med-cezirlerde deniz hemen kuruyamaz. Öyleyse denizde yolu Allah (c.c) açmış ve yürünecek şekilde kurutmuştur.

2- Bunun üzerine Musa (a.s)'a: Âsân ile denize vur! diye vahyettik. (Vurunca deniz) derhal yarıldı (on iki yol açıldı), her bölük koca bir dağ gibi oldu.228 Ayetinde denizin dağlar gibi yarılması sadece mucize olaylarında vuku bulabilir.

224 _{Tâhâ 20/77}

225 _{Esed, Kur'an Mesajı Meal-Tefsir, II, s.747.} 226 _{el-Mevdûdî, Tefhîmu'l-Kur'ân, III, s.261.} 227 _{Tâhâ 20/77}

53 3- Denizi açık halde bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur229 ayetinde Allah (c.c), Hz. Musa (a.s)'a hitaben, kurtulduktan sonra denizi açık bırak demektedir. Bu da göstermektedir ki o anda olayın kontrolü Hz. Musa (a.s)'a aittir ve bu bir mucizedir.

Denizin suyu açılarak Hz. Musa (a.s) ve kavmine yol verir, arkasından Firavun ve askerleri aynı yolda onları takip eder, Hz. Musa (a.s) ve inananlar geçtikten sonra deniz kapanır ve Firavun'la askerleri orada boğulurlar.230 Firavun boğulmak üzere iken gerçeği görür ve imana geldiğini haykırarak kurtulmak ister, ancak daha önceleri bu yolu birkaç kez deneyip sözünden dönen bu kişiyi Allah, son anında affetmez ve deniz suları içerisinde onları boğar, böylece Firavun, küfrü sonucunda hem kendinin hem de bir çok insanın helakine sebep olur.

"Ve sonra İsrailoğulları'nı denizden aşırdık. Firavun, düşmanca saldırmak için derhal adamlarını ve askerlerini arkalarına düşürdü. Ta ki, suda boğulmaya başlayınca "İnandım, gerçekten de İsrailoğulları'nın iman ettiğinden başka tanrı yoktur. Ben de ona teslim olanlardanım." dedi. Şimdi mi? Oysa bundan önce hep isyan etmiştin ve fesatçılardan idin.231

Sonunda İsrailoğulları Allah (c.c)’ın lütfu ile kurtularak denizi geçmiş, Firavun ve adamları ise sulara gömülerek boğulmuşlardır.232