• Sonuç bulunamadı

Cennette Su

Belgede Kur'an-ı Kerim'de su kavramı (sayfa 106-121)

2. Ahiret Hayatında Su

2.3. Cennette Su

Cennet “örtmek, gizlemek” anlamındaki cenn kökünden olup, “bitki ve ağaçları

ile toprağı örten bahçe” manasına gelir. Ahiret yurdunda müminlerin ebedi saadet yurdu olan yerin bu şekilde adlandırılmasının sebebi, genel görünümü ile dünya bahçelerine benzemesi veya eşsiz nimetlerini insan idrakinden gizlemiş olması şeklinde açıklanabilir.419

Kur’an-ı Kerim’de cennet şu isimlerle ifade edilmiştir. Cennet, Cennetü’n-naim, Adn, Firdevs, Hüsna, Daru's-selam.

İslam bilginlerinin çoğu cennet ile cehennemin halen mevcut olduğunu kabul ederken Cehmiyye, Mûtezile ve Hâricilerden bir gurup bunların kıyametin vukuundan sonra yaratılacağını ileri sürmektedir. Konu inanç açısından önem taşımamakla birlikte mezhepler tarihi ile kelam kitaplarında ve ilgili diğer eserlerde tartışılmıştır. Ancak halen mevcut olduğunu benimseyenlerde dahil olmak üzere bütün alimler, bu ceza ve mükafat yerlerinin kıyametten önce iskan edilmeyeceği noktasında fikir birliği içerisindedir.420

İnsanlar dünyada suyu hayatlarını devam ettirmek için kullandıkları gibi, suyun oluşturduğu güzel manzaralarla gözlerini faydalandırır ve zihinlerini dinlendirirler. Su insanların sahip olmak istediği en güzel nimetlerdendir. Suyun bulunduğu yer güzel, bulunmadığı yer ise noksandır. Bu sebeple Allah, inananlar için bir mükafat yurdu olan cennette bol miktarda su yaratmıştır.

Allah (c.c)’ın cennette inananlara vereceği mükafatlar sadece su ile ilgili nimetler değildir. Kur’an-ı Kerim inananlara cennette bir çok mükafatın verileceğini

419 Şahin M. Süreyya, “Cennet” DİA, VII, s.374. 420 Topaloğlu Bekir, “Cehennem” DİA, VII, s. 228.

99 haber vermektedir. Ancak konumuzla ilgili olduğu için biz sadece cennette bulunan su nimetinden bahsedeceğiz.

2.3.1. Cennette Nehirler

Kur’an-ı Kerim cennet tasvirlerini yaparken, “altlarından ırmaklar akan

cennetler” ifadesini kullanmaktadır. Cennetin altından ırmakların akması, ırmakların akışının cennet ehlinin emrine göre olması,421 ırmakların cennetin toprağının altından akması ve ırmakların cennetin yüzeyinden akması şeklinde yorumlara sebep olmuştur.

Taberi, cennet nehirlerinin cennetin yüzeyinden aktığını, çünkü toprağın altından akan suyun seyredenlere bir zevk vermeyeceğini ifade etmektedir.422

Cennet ırmaklarından bahseden ayetler, Muhammet Suresi 15. ayet dışında, nehirlerin nasıl olduğu konusunda bir açıklama yapmamakta ve genel olarak cennette nehirlerin aktığını haber vermektedir. Bu ayetlerden birkaç tanesi şu şekildedir.

“İman edip iyi davranışlarda bulunanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! O cennetlerdeki bir meyveden kendilerine rızık olarak yedirildikçe: Bundan önce dünyada bize verilenlerdendir bu, derler. Bu rızıklar onlara (bazı yönlerden dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için cennette tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada ebedî kalıcılardır.”423

"Fakat Rablerine karşı gelmekten sakınanlar için, Allah tarafından bir ikram olarak, altlarından ırmaklar akan, ebedî olarak kalacakları cennetler vardır. İyi kişiler için Allah katındaki (nimetler) daha hayırlıdır." 424

"İman eden ve iyi işler yapanları, içinde ebedî kalmak üzere, zemininden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah, (bu söylenenleri) hak bir söz olarak vâdetti. Söz verme ve onu tutma bakımından kim Allah'tan daha doğru olabilir" 425

421 el-Beğavî, Meâlimü’t-Tenzîl, I, s.384.

422 et-Taberî, Câmiu'l-Beyân fî Te'vîli'l-Kur'ân, I, s.205. 423 el-Bakara 2/25

424 Ali İmrân, 3/198 425 en-Nisa 4/122

100

"Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedî kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vâdetti. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte büyük kurtuluş da budur." 426

Kur’an-ı Kerim, Muhammed Suresinde ise, cennette bulunacak olan nehirlerin özelliklerini açıklamaktadır. C!>V; HcA;pB #HI ;NH7? > (CA?B ;<5H k;<P> J A HP5>‰ KH,\ k;<P>; H K;nI IPD PA5;u;; ?W?P>8 k;<P>; PJ KP;0 KMII ;:HFHAoŠ k;<P>; P$J K!;$;7 [‹;d= PD?<>; ;<5H H Š!C H ;;IV ŒM;HPu;; J PDH<JFA P;> ;(?/ kNH;0 #H HA (C?,; ; S5H;& ;ˆIl>> PD?/;P> “Müttakîlere vâ'd

olunan cennetin durumu şöyledir: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Orada meyvelerin her çeşidi onlarındır. Rablerinden de bağışlama vardır. Hiç bu, ateşte ebedî kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu”427

Bu ayete göre Cenette dört çeşit nehir akacaktır.

1- Suyu bozulmayan nehirler; dünyadaki nehirlerin aksine orada suyu bozulmayan nehirler vardır.428 Dünya'da bulunan nehirlerin suyu, bazı dış sebeplerle bozulmaktadır. Cennetteki nehirler bu eksiklikten uzaktır.

2- Tadı değişmeyen sütten ırmaklar; dünyadaki süt, hayvanlardan elde edilir. Sütün oluş biçimini Kur’an şu şekilde açıklamaktadır. “Kuşkusuz sizin için hayvanlarda

da büyük bir ibret vardır. Zira size, onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından (gelen), içenlerin boğazından kolayca geçen hâlis bir süt içiriyoruz.”429

Cennetteki süt nehirleri, hayvanların işkembe ve kanından oluşan süt olmayacaktır.430 Cennette tadı değişmeyen süt nehirleri vardır, çünkü bu süt

426 et-Tevbe 9/72 (Bkz. el-Kamer 54/54; Ali İmran 3/15; 136, 195,198; Nisâ 4/13,57, 122; Mâide

5/12,85,119; Tevbe 9/72, 89,100; Ra’d 13/35; İbrahim 14/23; Nahl 16/31; Tâhâ 20/ 76; Hac 22/23; Araf 7/43; Yunus 10/9; Kehf 18/31)

427 Muhammed 47/15

428 el-Mahallî, vdğr, Tefsîru'l-Celâleyn, s. 674. 429 en-Nahl 16/ 66

430 es-Suyûtî, Abdurrahmân b. Kemâl Celaleddîn, (911/1505) ed-Dürrü’l-Mensûr, I-VIII, Dâru’l-Fikr,

101 hayvanlardan sağılmayacaktır ki, memelerden çıkmakla tadı değişsin, Allah o sütü ilk olarak nehirlerde yaratacaktır.431

3- İçenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar; dünyada bulunan içkiler sarhoşluk verir insanlar arasına kin ve düşmanlık sokar, Allah (c.c)’dan uzaklaştırır ve içerken kötü kokuludur.

Orada, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar vardır, fakat bunlar dünyadaki şaraplara benzemez, çünkü dünyadakiler içme anında güzel değildir.432 İnsanlar cennet şarabını dünyadakilere benzetmesinler diye Allah “içenlere lezzet veren” ibaresini koymuştur.

4- Süzme baldan ırmaklar; cennette bulunan diğer bir nehir çeşidi de süzme bal akan nehirlerdir.

Cennetteki bal nehirleri saflıkta, renginin, tadının ve kokusunun güzelliğinde nihai noktadadır.433

Cennette bu şekilde özel olarak akacak dört çeşit nehirden bahsedilmektedir. Ayrıca diğer birçok ayette cennetin zemininden nehirlerin akacağı bildirilmektedir. Bu özel nehirler diğer ayetlerde tekrarlanan genel nehirlerden farklıdır.434

Hz. Peygamber (s.a.v), Seyhan, Ceyhan, Fırat ve Nil cennet ırmaklarındandır,435 buyurmaktadır. Cennette bu ırmakların kendilerinden ziyade benzerlerinin var olacağı daha uygun görünmektedir. Elmalılı cennet nehirleri ile ilgili olarak şöyle bir açıklama yapmaktadır. “Bunlar öyle büyük ve geniş cennetlerdir ki altında mesela dünyadaki Nil, Fırat, Ceyhun, Seyhun nehirleri gibi büyük ırmaklar akar. Öyle küçük çaylar, su kanalları ve arklar değil, nehirler. Halis temiz su nehri, taze süt nehri, safi bal nehri, sarhoş etmez, aslı tasavvur olunmaz, içeceği temiz nehir akar”436

431 et-Taberî, Câmiu'l-Beyân fî Te'vîli'l-Kur'ân, XXII, s.167. 432 el-Mahallî, vdğr, Tefsîru'l-Celâleyn, s.674.

433 İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, VII, s.313. 434 Topaloğlu Bekir, “Cennet” DİA, VII, s.380. 435 en-Nisâbûrî, Sahîh'u Müslim, Sıfatü’l-Cenne, 10. 436 Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, I, s.240.

102 Yine bu konu ile ilgili İbn Kesir şöyle demektedir. “Burada sanki maksat şudur. Bu nehirler temizliğinde, tatlılığında, akışında ve buna benzer başka özelliklerinde cennet nehirlerine benzemektedir.437

Cennet nimetlerini dünya nimetleri ile karşılaştırmamak gerekir. Orada bulunan nimetler dünyadakilerle benzerlik göstermektedir,438 ancak aynısı değildir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır. “Allah Teala şöyle buyurdu; Salih

kullarım için gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve insanoğlunun aklına dahi getirmediği şeyleri hazırladım.” 439

Yine Cennette bulunan nehirlerle ilgili Allah, Kevser suresinde şöyle buyurmaktadır. "(Resûlum!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik."440 Bu ayette geçen Kevser kelimesine müfessirler, cennette bir nehir, peygamberlik şerefi, ümmetin alimleri, ümmetin çokluğu ve çok hayır manalarını vermişlerdir.441

Konumuz ile ilgili olduğu için "Kevser"e verilen “cennette bir nehir” manası ile ilgili bir hadis sunmak istiyoruz.

Hz. Aişe (r.a)'dan rivayet edildiğine göre Ebu Ubeyde Hz. Aişe (r.a)'ya "biz sana

Kevser'i verdik"442 ayetinin tefsiri soruldu. O'da Kevser muazzam bir ırmaktır ki Peygamberimize verilmiştir. Onun iki taraf sahili içi boş inci üzerine bina olunmuştur. Bu mübarek nehrin bardakları yıldız sayısıncadır,"443 diye cevap verdi.

2.3.2. Cennette İçecekler

Cennet nimetlerinden bahseden ayetlerin birçoğu orada cennetliklere sunulacak içeceklerden haber vermektedir. Bunu yaparken, akılların dahi düşünemeyeceği nimetleri, insanoğlunun mevcut aklına ve duyu organlarına hitap ederek, anlatmaktadır.

437 İbn Kesîr Ebü'l-Fida İmadüddin İsmail b. Ömer, 774/1373, El-Bidâye ve’n-Nihâye, 1-lX, Mektebetü’l-

Meârif, Beyrut, ts, I, s.26.

438 el-Bakara 2/25

439 el-Buhârî, el-Câmi’u’s-Sahîh, Kitab'u bidi'l-halk 8. 440 el-Kevser 108/1

441 Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, IX, s.514-518. 442 el-Kevser 108/1

103 Cennet içeceklerinin bir kısmı, orada bulunan nehirlerden elde edilen içeceklerdir, çünkü bu nehirler temizdir. Cennette nehirlerin dışında, başka içecek kaynakları da vardır. Cennet ehli sınırsız bir şekilde bu içeceklerden faydalanacaktır.

Mutaffifîn Suresi 27. ayette iyi kullara "tensim" karışımlı içecek sunulacağı bildirilmekte, aynı surenin 28. ayetinde ise Allah’a yakın olanların tensimden karışımsız içeceği haber verilmektedir. Bu durum cennet ehlinin hepsinin aynı nimetlerden faydalanamayacağını, herkesin ameline göre farklı mükafat alacağını göstermektedir.

Kur’an-ı Kerim yine cennet içeceklerini anlatırken Mutaffifin suresi 25. ayette cennetliklere içecek sunulacağını, aynı surenin 28. ayeti ise cennetliklerin kendilerinin bu içeceklerden yararlanacağını haber vermektedir. Buna göre içecekler bazen cennet ehline ikram edilecek, bazen de cennet ehli bu içecekleri kendileri alıp içeceklerdir.

Allah (c.c), cennetliklere diğer nimetlerinin yanı sıra içeceklerin en temizlerinden ikram edecektir.444Cennet ehli bu içecekleri elde etme hususunda her hangi bir sıkıntı ile karşılaşmayacak ve görevli gençler onlara hizmet edecektir.445 İçecekler önceden hiç kimsenin dokunmadığı446 değerli madenlerden yapılmış kadehler içerisinde,447 yaşlanmayan gençler tarafından sunulacaktır.448 Cennet içecekleri içenlere zevk verecek,449 dünyadaki gibi çeşitli baş ağrılarına ve diğer rahatsızlıklara sebep olamayacak,450bunlardan içtikten sonra içkinin sebep olduğu kötü davranışlar da vuku bulmayacaktır.451Çünkü cennet içecekleri içenleri sarhoş etmeyecektir.452

Kur’an’da bahsedilen cennet içecekleri şunlardır. 1-Zencebil,

Kur'an-ı Kerim cennet ehline zencebil içeceğinin içirileceğini haber vermektedir.

444 el-İnsan 76/21 445 ez-Zuhruf 43/71; Vakıa 56/17 446 el-Mutaffifîn 83/25. 447 el-İnsan 76/15,16. 448 el-Vâkıâ 56/17,18 449 el-Mutaffifîn 83/26 450 el-Vâkıâ 56/19, Saffat 37/47 451 et-Tur 52/23 452 es-Sâffât 37/47

104 ( <5 $,q $ $<  '5$nŽQ

"Onlara orada bir kâseden içirilir ki (bu şarabın)

karışımında zencefil vardır." 453

Zencebil, zencefil dediğimiz bilinen hoş kokulu baharatın ismidir ki bazı içeceklere katılınca hoş bir lezzet ve koku meydana getirir454

Taberi zencebil konusunda iki görüş nakletmiştir. 1-Cennet ehlinin içeceklerine zencebil karıştırılır.

2-Zencebîl, cennette bir pınarın ismidir. O pınardan sadece Allah'a yakın kullar içerler. Diğer cennet ehli ise bu pınarın karışımından içerler.455

Mücahit ve Kutbi zencefilin cennette ebrarın içeceği bir kaynağın adı olduğunu söylemiştir.456 Ayrıca zencebilin cennette bir kaynaktan akan şarabın adı olduğu da ifade edilmiştir.457

2-Selsebil 57 <5 [

'5n, "(Bu şarap) orada bir pınardandır ki adına Selsebîl denir." 458

İbn Ambari "selsebil"i suyun yutması kolay bir özelliği olarak zikretmiştir.459 Buna cennette bir pınar adıdır diyenler de olmuştur.460

Mukatil yollarında ve evlerinde cennetliklere doğru aktığı için buna selsebil denmiştir demektedir.461

Ebu Salih "selsebil"in şiddetli akan su olduğunu söylemiştir.462

453 el-İnsan 76/ 17

454 Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, VIII, s.466.

455 et-Taberî, Câmiu'l-Beyân fî Te'vîli'l-Kur'ân, XXIV, s.107.

456 İbnü’l-Cevzi, Zâdu'l-Mesîr fî İlmi't-Tefsîr, VIII, s.438; es-Semerkandî, Tefsirü's-Semerkandi, III, s.432 457 el-Ferra Ebû Zekeriyya Yahya b. Ziyad b. Abdullah ed-Deylemî (207/822) Meani'l-kur'an, Alemü'l-

Kütüb, 3. baskı, Beyrut 1983, III, s.217.

458 el-İnsan 76/18

459 İbnü’l-Cevzi, Zâdu'l-Mesîr fî İlmi't-Tefsîr, VIII, s.438.

460 el-Ferra, Meani'l-kur'an, III, s.217; es-Semerkandî, Tefsirü's-Semerkandi, III, s.432. 461 es-Semerkandî, Tefsirü's-Semerkandi, III, s.432.

105 Zencebil dünyada karışımlı olarak hazırlanan bir içecektir. Bu içecek ahirette insan eli değmeden ve herhangi bir karışım yapılmadan pınarlardan akacaktır. Bu pınarın ismi Selsebil'dir. Selsebil'den akan bu içeceğin yutması ise çok kolaydır.

Bütün bunlardan cennetliklerin cennette, kolayca yudumlanan ve son derece güzel özelliklere sahip olan bir pınardan içeceklerini göstermektedir.

3-Rahîk (  O5& Y( * W0 t „ tm L5 ( * W   D5 "Kendilerine mühürlü hâlis

bir içki sunulur.Onun içiminin sonunda misk kokusu vardır. İşte yarışanlar ancak onda yarışsınlar. Karışımı Tesnîm'dendir. 463

"Rahîk" kelimesine karışımsız her türlü saf şarap manası verilmiştir.464

Rahîk'ten maksat, saf, temiz ve içenlere sarhoşluk vermeyen şaraptır. Saffat suresinde ki şu ayet bunu tefsir etmektedir. :FoM_5F * ($ <$7 D$/T 2($‰<5T

"Berraktır, içenlere lezzet verir. O içkide ne sersemletme vardır ne de onunla sarhoş olurlar." 465 İnsanların dünyada içtikleri ve tanıdıkları şarabın tadı ve kokusu kötüdür. Allah (c.c) bu durumu bertaraf etmek için "içenlere lezzet verir" demektedir.

Cennet ehli ellerin kirletmediği, saf, temiz ve beyaz şaraptan içerler. O şarap kapları mühürlü olup, mühürlerini ancak itaatkâr kullar açacaktır.466

Bu şarabın karışımında tensim vardır. Rahîk şarabını içtikten sonra etrafı bir misk kokusu saracaktır.

4-Tesnîm 57 o ] ‘

(F "(O Tesnîm Allah'a) Yakın olanların içecekleri bir kaynaktır." 467

463 el-Mutaffifîn 83/25-27

464et-Tancî, el-Mu’cemü’l-mufassal fî tefsiri garibi’l-Kur’ani’l-Kerim, s.195; ez-Zeccâc, Meani'l-kur'an

ve i'rabuhu, V. s.300; İbnü'l-Mülakkın, Tefsir’u Garibi'l-Kur'an, s.536.

465 es-Sâffât 37/37

466 es-Sâbûnî, Safvetü't-Tefâsîr, III, s.533-534. 467 el-Mutaffifîn 83/28

106

"Tesnîm"e cennette bulunan su pınarı468yüksekten akan su469 ve cennetin en iyi şarabı470 manaları verilmiştir.

Tesnîm, esasen hörgüçleyerek yukarı çıkartmak, yükseltmek manasına mastar olup yükseklik manasıyla cennet çeşmelerinden bir çeşmenin ismidir. İbnü Abbas'tan rivayet edildiğine göre cennet içkilerinin en yükseğidir. Kelbî'den rivayet edildiğine göre cennettekilere üst taraflarından gelir. Havada yükseltilmiş olarak akıp kaplarına yeteri kadar dökülür. Onu yüksek olanlar içer, o içenleri yükseltir. 471

5-Maîn ] ( q$$F O$$F @q$$  $$ :$$

"Maîn çeşmesinden doldurulmuş testiler, ibrikler ve

kadehlerle."472

"Maîn" kelimesine yoğun akan su473 ve şarap akan çeşme manaları verilmiştir.474 Maîn akan su veya akan şarap demektir. Ancak bundan maksat, sıkılarak yapılan şarap değildir, pınarlardan akan şaraptır.475

6- Kâfûr I H. ; ;PF>qB > (?F;Po; PH K@Bq> > > ;<? ;H €(C> * €P5;7 ?];Po; ;<HF ?1;nH7 HW$I >? $;<;?Jp

€U$HpB; "İyiler ise, kâfûr

katılmış bir adehten (cennet şarabı) içerler. (Bu,) Allah'ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır."476

Kâfûra serinlik, koku ve tat güzelliği477 şeklinde şarabın bir özelliği manasının yanında cennette bir pınar adı anlamları da verilmiştir.478

468 et-Tancî, el-Mu’cemü’l-mufassal fî tefsiri garibi’l-Kur’ani’l-Kerim, s.251.

469 et-Tancî, el-Mu’cemü’l-mufassal fî tefsiri garibi’l-Kur’ani’l-Kerim, s.251; ed-Deylemî, Meani'l-

kur'an, s.249, İbnü'l-Mülakkın, Tefsir’u Garibi'l-Kur'an, s.536.

470 et-Tancî, el-Mu’cemü’l-mufassal fî tefsiri garibi’l-Kur’ani’l-Kerim, s.251. 471 Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, IX, s.73.

472 el-Vâkıâ 56/17-18

473et-Tancî, el-Mu’cemü’l-mufassal fî tefsiri garibi’l-Kur’ani’l-Kerim, s.276; er-Razi Zeynüddin

Nuhammed b. Ebi Bekr b. Abdulkadir, (666 h.), Muhtarü's-sıhah, Müessesetü'r-Risâle, Beyrut 1994, s.628.

474 ez-Zeccâc, Meani'l-kur'an ve i'rabuhu, V, s.110. 475 el-Kurtubî, el-Câmi'li Ahkâmi'l-Kur'ân, XVII, s.203. 476 el-İnsan 76/5-6

477 İbn Kayyim el-Cevziyye Ebû Abdullah Şemseddin Muhammed, 751/1350, Hadi'l-ervah ila biladi'l-

efrah, Dâru'l-Kütübü'l-İlmiyye, Beyrut, ts, s.126.

107 Cennette içeceklerin yanı sıra insanların gözlerine hitap eden akarsular da bulunacaktır.479 Cennet ehli fışkırarak akan sular480 ve gölgeliklerde bulunan su kaynaklarından hem içecekler, hem de hoş vakit geçireceklerdir.

2.4. Cehennemde Su

Cehennem inkarcıların ve günahkarların ahirette cezalandırılacağı yer demektir. Cehennem azap yeridir. Cehennem azabını tasvir eden ayetler, çoğunlukla ateş kaynaklı bir azabın varlığından bahsetmektedir.

"Muhakkak ki Allah (c.c), inanıp iyi işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar; inkâr edenler ise (dünyadan) faydalanırlar, hayvanların yediği gibi yerler. Onların yeri ateştir."481

Cehennemi tasvir eden ayetler su ile ilgili genel olarak şu bilgileri vermektedir.

2.4.1. Kaynar Su

Cehennem kendisini hak edenlere karşı büyük bir öfke içerisindedir ve onları beklemektedir. O gün, günahkarlar ateşe atılacak ve cehenneme doldun mu diye sorulacak, cehennem ise daha var mı şeklinde cevap verecektir.482Cehennem günahkarları uzak bir mesafeden görünce öfkelenecek ve öfkesinden dolayı ses çıkaracaktır, O’nun çıkaracağı bu sesin kaynamasının şiddetinden kaynaklanacağı ifade edilmektedir.483

Cehennemin şiddetli bir şekilde kaynaması, onun içerisinde sıvı bir karışımın olduğunu akla getirmektedir.

Cehennemin bu durumu ayet-i Celilede şu şekilde ifade edilmektedir.

479 er-Rahmân 55/50

480 er-Rahmân 55/ 66 481 Muhammed 47/12 482 Kâf 50/30

108

"Onlar üstelik kıyameti de yalan saydılar. Biz ise, kıyameti inkâr edenler için alevli bir ateş hazırladık. Cehennem ateşi uzak bir mesafeden kendilerini görünce, onun öfkelenişini (müthiş kaynamasını) ve uğultusunu işitirler. Elleri boyunlarına bağlı olarak onun (cehennemin) dar bir yerine atıldıkları zaman, oracıkta yok oluvermeyi isterler. " 484

Cehennem ehli içlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içerisinde,485zakkum ağacından yiyerek karınlarını doyuracaklar ve üzerine de susamış develerin suya saldırışı gibi su içeceklerdir. Bu durumu Allah (c.c) Kur’an’da şu şekilde anlatmaktadır.

"Sonra siz ey sapıklar, yalancılar! Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz. Karınlarınızı ondan dolduracaksınız. Üstüne de kaynar sudan içeceksiniz. Susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz." 486

Ebussuud Efendi bu ayetleri yorumlarken şu tefsiri yapmaktadır.

Cehennemliklere şiddetli bir açlık dokunur. Bu açlık onları erimiş maden gibi olan zakkumdan yemeğe mecbur eder. Karınlarını kaynar ve acı olan bu yiyeceklerle doldurdukları zaman ileri derecede susuzluk hissederler. Bu susuzluk onları çok kaynar olan sudan içmeğe sevk eder. Kaynar su onların bağırsaklarını parçalar ama onlar bu kaynar suyu develerin içmesi gibi içerler.487

Yukarıda cehennemliklerin uğrayacağı cezaları anlatan Vâkıâ Suresinin ayetlerinden sonra gelen N$ Y($ D3$ / "İşte ceza gününde onlara sunulacak ziyafet

budur." 488 Ayetini tefsir ederken Elmalılı şu açıklamayı yapmaktadır. "Bu, onlara o din (ceza) günü sunulacak ziyafettir. Nüzul, konuk, misafir gelince kahve veya kahvaltı gibi ilk sunulan yiyecek ve içeceklerdir. Konuklara ilk defa böyle şeyler takdim edilince, artık daha sonraki azabın nasıl şiddetli olacağı düşünülmelidir."489

Cehennemde kaynar su akan bir pınar bulunacak, Cehennem ehli bu kaynar pınardan içeceklerdir. "Kızgın ateşe girer. Onlara kaynar su pınarından içirilir." 490

484 el-Furkan 25/11-13 485 el-Vâkıâ 56/42 486 el-Vâkıâ 56/51-55

487 Ebu's-Suûd, İrşâd'ü Akli's-Selîm İlâ Mezâye'l-Kur'ân'i-l Kerîm, VIII, s.196. 488 el-Vâkıâ 56

489 Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, VII, s.403-404. 490 el-Ğâşiye 88/4-5

109 Cehennem ehli kaynar su ile cehennem ateşi arasında gidip gelecekler.491 Bu gidiş ve gelişten bir kurtuluş ümit edecekler ancak her seferinde elleri boş kalacaklardır. Susuzluktan feryat ederek su isteyecekler, onlara su ikram edilecek, ancak bu su erimiş maden eriyiğinden oluşan kızgın bir su olacaktır.

"Ve de ki: Hak, Rabbinizdendir. Öyle ise dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. Biz, zalimlere öyle bir cehennem hazırladık ki, onun duvarları kendilerini çepe çevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) imdat dileyecek olsalar imdatlarına, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir. Ne fena bir içecek ve ne kötü bir kalma yeri." 492

Bu azapların yanında zaman zaman cehennemlikler üzerine kaynar su dökülecek, bu su onların derilerini ve iç organlarını yakacaktır.

"Şu iki gurup, Rableri hakkında çekişen iki hasımdır: İmdi, inkâr edenler için ateşten bir elbise biçilmiştir. Onların başlarının üstünden kaynar su dökülecektir! Bununla, karınlarının içindeki (organlar) ve derileri eritilecektir." 493

Ayette geçen "hamim" kelimesi yaratıldığından beri sürekli kaynatıldığı için çok kaynar su demektir. Cehennemlikler bu suya yaklaştırıldıkları zaman derileri haşlanır, bu sudan içtikleri zaman içleri parçalanır.494

Cehennem ehli bütün bu ve diğer azaplar içerisinde devamlı olarak ölümü isteyecek, ancak istekleri kabul edilmeyecek, ölüm getiren durumlarla sık sık karşılaşacaklar fakat kendileri için kurtuluş olan ölüme bir türlü ulaşamayacaklardır.

"Elleri boyunlarına bağlı olarak onun (cehennemin) dar bir yerine atıldıkları zaman, oracıkta yok oluvermeyi isterler. (Onlara şöyle denir:) Bugün (yalnız) bir defa yok olmayı istemeyin; aksine birçok defalar yok olmayı isteyin." 495

"Ardından da (o inatçı zorbaya) cehennem vardır; kendisine irinli su içirilecektir!

Onu yudumlamaya çalışacak, fakat boğazından geçiremeyecek ve ona her yandan ölüm

491 er-Rahmân 55/44

492 el-Kehf 18/29 493 el-Hac 22 /19-20

494 ed-Dımaşkî, el-Lübab fî ulumi’l-kitâb, XVII, s.445. 495 el-Furkân 25/13-14

110

gelecek, oysa o ölecek değildir (ki azaptan kurtulsun). Bundan ötede şiddetli bir azap da

Belgede Kur'an-ı Kerim'de su kavramı (sayfa 106-121)

Benzer Belgeler