• Sonuç bulunamadı

Cumhuriyet dönemi felsefe öğretim programlarından 1935, 1976, 1985, 1993 ve 2009 programlarında hedeflere yer verilmiştir. Ancak 1924 ve 1950 programlarında hedeflere yer verilmemiştir. Programlarda hedeflere bazen felsefe grubu derslerinin genel amaçları ve bu dersin işlenişine ilişkin genel açıklamalar içinde yer verilirken bazen de felsefe dersinin amaçları ve açıklamaları içinde yer verilmiştir (Kafadar, 1994b).

Hedef öğesine en açık ve ayrıntılı olarak yer verilen programlar 1993 ve 2009 programlarıdır. Her iki programda da hedefler Felsefe Dersinin Genel Amaçları başlığı altında net bir şekilde ortaya konulmuştur. Ancak 1993 programında hedefler, her ünitede gerçekleşmesi öngörülen davranışlar üzerinden şekillenirken 2009 programında ise hedefler, her ünitede gerçekleşmesi öngörülen kazanımlar üzerinden şekillenmektedir. Felsefe öğretimine bilişsel alana yönelik hedeflerle başlanmalıdır. Ancak öğrencinin bilişsel alana yönelik sergilediği davranışların ardından, belirli felsefî bir sistem ya da

90

düşünüş karşısında tepkide (olumlu-olumsuz) bulunma, değer verme, içselleştirme gibi davranışlar sergileyebileceği duyuşsal alan hedeflerinin de program kapsamına alınması gerekmektedir (Dombaycı, 2013, s. 147). Felsefe programıyla etkili bir öğretim için hem hedeflerin hiyerarşik sıralamasına uymak hem de bilişsel ve duyuşsal hedeflerin birbirini tamamlayacak şekilde yer almasına özen göstermek gerekmektedir.

3.3.1. 1924 Programı

1924 programına bakıldığında hedeflere yönelik herhangi bir bilgiye rastlanmamaktadır. Programda, sadece öğrenciye yönelik değil öğretmene yönelik de herhangi bir hedef vurgusu yapılmamıştır. Programda geçen ifadelerin tamamı öğrenilmesi gereken içerik listesiyle ilgilidir. Ancak bu içeriğin öğrenimi ile hedeflenen durumların neler olduğuna yer verilmemiştir. Bu durum, içeriğin önceden belirlenmiş yazılı hedeflere hizmet etmeden öğretiminin gerçekleştirilmeye çalışıldığını düşündürmektedir.

Ancak yine de 1924 programının içeriğinden örtük olarak da olsa şu amaç cümleleri çıkarılabilmektedir (Dombaycı, 2009):

1. Genel bir felsefe kültürü ve bilgisi kazandırmak, 2. Felsefenin temel kavramlarını tanımak,

3. Felsefenin bilim dünyası ve toplumsal hayat üzerindeki etkilerini kavratmak, 4. Çeşitli felsefî öğretileri tanıtmak,

5. Yeni gelişen meslek dallarını tanıtmak.

1924 yılında Eğitim Bakanlığı tarafından Türkiye’ye davet edilen Dewey’ye, dönemin gazetecileri tarafından eğitim sistemi ile ilgili yapılması gereken işlerin neler olduğu sorusu yöneltilmiştir. Bu soruya Dewey, öğrenciyle çevrenin ve hayatın bağlantısının sağlanması gerektiği ve ortaokul mezunlarının yüksekokullara giremeseler dahi bir meslek edinmiş olarak hayata hazır bir şekilde başlamaları gerektiği şeklinde yanıt vermiştir (Ata, 2001). Dewey’nin Türk eğitim sistemine öneri olarak sunduğu bu hususların 1924 programında da temel hedef olarak yer aldığı görülmektedir.

91 3.3.2. 1935 Programı

1924 programından farklı olarak 1935 programında hedef öğesine, tüm derslerde olduğu gibi felsefe dersi için de yer verilmiştir. Ancak daha sonra bu derslerin, müfredat ders hedeflerine uygun olup olmadığı üzerinde durulmamıştır (Cicioğlu, 1985a).

1935 programında felsefe dersinin hedeflerinden bahsetmeden önce felsefe grubu derslerinin (felsefe, psikoloji, sosyoloji ve mantık) genel hedefleriyle ilgili bir uyarıya yer verilmiştir. Bu uyarıya göre öğretmenlerin okuttukları derslerin değerini, verecekleri parça halindeki bilgiler belirlememektedir. Asıl amacın, genç zihinlere şekil vererek memleket ve insanlığa faydalı birer birey haline gelmesini sağlamak olduğu vurgulanmaktadır. Bu anlamda 1935 programı, millî eğitimin uzak hedeflerinin gerçekleşmesine yönelik bir uyarı ile başlamaktadır. Henüz çok yeni olan Cumhuriyet rejiminin memleket için yararlı vatandaş yetiştirmesi önceliği, programda birincil hedef olarak kendini göstermektedir. 1935 programında, felsefe dersinden beklenen amaçlar şu şekildedir:

1. Lise düzeyinde okunan dersler arasındaki ilişkiyi öğrenciye göstermek ve bunları öğrencilerin zihninde sistemli bir bütün haline getirerek daha önce edinmiş olduğu bilgilerin değerleri üzerinde düşündürmek,

2. İnsanı bir bütün halinde tanımak amacıyla fizik ve fizyolojiye dair konuların bilgileriyle psikolojik ve sosyal hayata dair konuların bilgilerini birbirleriyle tamamlamak, birleştirmek,

3. Liseyi bitirip hayata atılacak ya da çeşitli mesleklere girecek olan gençlere, yeni hayat alanında Türk Ulusunun ilerlemesine yarar sağlayacak sosyal ve fikri ilkeleri kazandırmak ve onları kendi mesleklerindeki ustalıklarının ötesini görebilecek iş adamları ve memleket için en yararlı yolda doğru düşünebilen yurttaşlar olarak yetiştirmek,

4. Türk Milletinin atlatmış olduğu Dünya Savaşı sonrasında her yurttaşın gündelik yaşamında, hayatında önüne çıkan ekonomik ve sosyal olaylar karşısında düşünme becerilerini kazandırmak ve geliştirmek,

5. Felsefe dersi edebiyat dersini de tamamlamalıdır. Her ulusun edebiyatı kendi ulusal ülkülerini meydana çıkarıp yaymakta önemli bir rol oynamakla birlikte psikoloji ve sosyoloji dersleri de bu hususta edebiyata yardım eder,

92

6. Felsefe dersinin esaslı amaçlarından biri de pozitif bilimleri ayrı ayrı vermesi ve lazım olan pozitif bilimlerin görüşünü şuurlu ve sistemli bir zihniyet haline getirmesidir,

7. Felsefe dersi gençleri dar görüşlülükten kurtarıp her meseleye farklı yönlerden bakabilme becerisini kazandırmada yardım etmelidir,

8. Liseler, lise öğrencilerindeki çeşitli kapasitelerin gelişimine yardım eden kurumlar olduğuna göre (ekonomi, hukuk, edebiyat… gibi) sosyal bilimler alanında kapasitesi olan ve ileride bu ilimleri meslek edinecek gençlere yönelik sevgi uyandırma vazifesi de felsefe dersinin işidir.

1935 programında hedeflerin daha çok pratik yaşama ve ülke olarak kalkınmaya yönelik olduğu görülmektedir. Çeşitli meslek guruplarında işin gereğini en iyi şekilde yapıp ulusal kalkınmayı sağlama görevi felsefe dersi aracılığıyla gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Çeşitli ekonomik ve sosyal sorunlarla baş edebilen bireylerin yetiştirilmesi de felsefe dersinin hedefleri arasında yer almaktadır.

Programda, diğer dersler arasında ilişki kurarak zihinsel bir bütünlük oluşturma, bilgileri birbirleriyle tamamlama ve birleştirme görevi felsefe dersine verilmiştir. Ayrıca edebiyattan pozitif ve sosyal bilimlere kadar farklı derslerin ve alanların birbirleriyle bütünlük oluşturarak kimi meslek gruplarına duyulan sevgiyi arttırabilme görevi de felsefe dersinin hedefleri arasında yer almaktadır.

1935 programında felsefe grubu dersleri daha çok, ülkenin genel amaçlarına ve diğer derslerin amaçlarına ulaşmada kullanılan aracı dersler olarak görülmektedir. Lisede okutulan derslerin öğrencinin zihninde bir bütünlük oluşturması, insanı fizyolojik ve psikolojik anlamda bir bütün halinde tanımak ve anlamlandırmak, meslekî başarılar ile Türk Milletini yüceltmek ve yükseltmek, millî edebiyata katkı sağlamak, meslekî sevgiyi geliştirmek gibi amaç cümleleri felsefe dersinin özel hedeflerinden ziyada özel hedeflerin gerçekleşmesi ile ortaya çıkacak daha genel ve uzak hedefleri ifade etmektedir. Bu nedenle 1935 programında felsefe dersinin özel hedeflerine yer verilmediğini söylemek mümkündür. Yakın bir geçmişe sahip olan Cumhuriyetin temellerini sağlamlaştırabilme arzusu, Cumhuriyet tarihinin ikinci felsefe öğretim programı olan 1935 programında da kendisini göstermektedir.

93 3.3.3. 1950 Programı

1950 programında hedefler bir kenara bırakılarak kendinden yaklaşık seksen yıl önce Fransa’da yaygın olan pozitivist-sosyolojist felsefe anlayışına uygun bir şekilde hazırlanıp yürürlüğe konulmuştur (Kafadar, 1994b). 1935 programında hedef öğesine yer verilip 1950 programında yer verilmeyişi her bir yeni öğretim programında gelişim göstermesi beklenen durumun aksi yönünde bir uygulamadır.

Felsefe öğretiminde sadece felsefe tarihini öğretmek ve bununla yetinmek felsefe dersi için en eksik hissedilen durumlar arasındadır. Oysa asıl amaç felsefe tarihini değil, felsefeyi ve felsefî düşüncenin bakış açılarını öğretmeye çalışmak olmalıdır. Böyle bir amaca ise sadece felsefe tarihi okutarak ulaşmak mümkün değildir. Fransız eğitiminden izler taşıyan 1950 programında, 1959 sonrası Fransız ortaöğretimde sosyal bilimlerdeki ve felsefedeki gelişmeler takip edilmemiştir. Fransızlar, felsefe öğretiminde sadece felsefe tarihine değil felsefî metinlere de yer vermişlerdir. Bu şekilde felsefî metinler üzerinde tartışma etkinlikleri düzenleyerek felsefî bakış açısının kazandırılmasını hedeflemişlerdir. Ancak 1950 programı sadece felsefe tarihini öğretebilmeyi hedeflemiştir (Güvenç, 1977, s. 96). Kuçuradi (1977, s. 97) 1950 programında yer almayan hedef öğesini, ortaöğretim felsefe dersinde birincil hedefin öğrencide problem bilincini harekete geçirmek olması gerektiğini dile getirerek eleştirmiştir. Bu hedef doğrultusunda felsefenin ana dal ve ana problemleri belirlenerek bunlar üzerinde düşündürecek bir programın inşası gerçekleştirilmelidir. Böyle bir programın öğrenciye kazandıracağı en önemli kazanım, bilgisel bir bilinçten öte insanlarla kurulan ilişkilerde ve olaylara bakışta problemleri görebilmesi olacaktır.

3.3.4. 1976 Programı

1976 programında felsefe dersi mantık ve sosyoloji ile birlikte lise son sınıf seviyesinde okutulduğu için felsefe grubu dersleri başlığı altında yer almıştır. 1976 programının içerisinde felsefe dersine ait iki farklı amaç başlığı bulunmaktadır. Bunlardan ilki felsefe grubu dersleri başlığı altında yer alan genel amaçlardır. İkincisi ise felsefeye başlangıç başlığı altında yer alan amaçlardır. Programda genel amaçlar şu şekilde ifade edilmiştir:

1. Doğru düşünme yollarını incelemeleri için imkân sağlamak, 2. Felsefe sevgisi edinmeleri için imkân ve zemin hazırlamak,

94

3. Felsefece konulmuş problemleri anlamaya ve bunları düşünmeye alışmalarında yardımcı olmak,

4. Sosyal çevreyi istikrar ve değişme yönlerinden tanıtarak çevrenin rolünü anlamalarında bir sosyolojik bakış tarzı kazandırmak,

5. Okumuş olduğu dersleri sistemleştirmelerinde ve belli bir dünya görüşü edinmelerinde yardımcı olmak,

6. Türk Milletinin sosyal ve fikrî mirasını kavratmak ve böylece onları yarınki meslek hayatlarının ötesini görebilen ve memleketine en faydalı yolda doğru düşünebilen, Türk Toplumunun gelişmesine yarayacak işler yapabilen yurttaşlar olarak yetiştirmektir.

Programda felsefe dersinin amaçları şu şekilde ifade edilmiştir:

1. Olaylar üzerinde ve özellikler sosyal ve kültürel alanda tutarlı, etraflı ve sistemli düşünme kabiliyetini geliştirmelerinde yardımcı olmak,

2. Hayat ve dünya görüşlerini geliştirmelerinde yardımcı olmak üzere çeşitli tarzlarda konulmuş felsefe problemlerini anlamaları için imkân ve zemin hazırlamak,

3. İnsan eseri olan bilgiler karşısından tenkitçi düşünmeyi edinmelerinde, bu türlü davranışı pekiştirmelerinde ve geliştirmelerinde yardımcı olmak,

4. Türk düşüncesini tanımaları için gerekli ortamı sağlamaktır.

1976 programının genel amaçlarında yer alan “felsefe sevgisi edinmeleri için imkân ve zemin hazırlamak” ifadesi, bir amaç cümlesi olarak dikkat çekicidir. Günümüzde de yaygın bir toplumsal önyargının kurbanı olan felsefe dersinin, 1976 programında felsefeye duyulan sevgiyi arttırarak önüne geçilmek istenmiştir.

Programda, felsefe öğretiminin disiplinler üstü bir etkiye sahip olarak birleştirici, bütünleştirici anlamda diğer dersler üzerinde sistemleştirici bir etkiye sahip olduğu belirtilmektedir. Bu durumun benzeri 1935 programında “Lise düzeyinde okunan dersler arasındaki ilişkiyi öğrenciye göstermek ve bunları öğrencilerin zihninde sistemli bir bütün haline getirerek daha önce edinmiş olduğu bilgilerin değerleri üzerinde düşündürmek” ifadesiyle yer almıştır.

1935 programında “Liseyi bitirip hayata atılacak ya da çeşitli mesleklere girecek olan gençlere, yeni hayat alanında Türk Ulusunun ilerlemesine yarar sağlayacak sosyal ve fikri ilkeleri kazandırmak ve onları kendi mesleklerindeki ustalıklarının ötesini görebilecek iş

95

adamları ve memleket için en yararlı yolda doğru düşünebilen yurttaşlar olarak yetiştirmek” amaç cümlesine yer verilmiştir. 1976 programında yer alan “Türk Milletinin sosyal ve fikrî mirasını kavratmak ve böylece onları yarınki meslek hayatlarının ötesini görebilen ve memleketine en faydalı yolda doğru düşünebilen, Türk Toplumunun gelişmesine yarayacak işler yapabilen yurttaşlar olarak yetiştirmektir” amaç cümlesi 1935 programı ile örtüşmektedir.

1935 ve 1976 programlarının bir diğer örtüştüğü nokta ise öğrencilerin kendilerine, Türk fikir dünyasını tanıyıp bilerek bunun üzerine bir hayat felsefesi inşasını sağlamasıdır.

Ayrıca 1935 programında yer alan “pozitif bilimlerin verilerini şuurlu ve sistemli bir zihniyet ile kazanabilmek ve gençleri dar görüşlülükten kurtararak olaylara farklı noktalardan da bakabilme yeteneği kazandırma” hedefi 1976 programının hedeflerinde karşımıza “bilgiler karşısında tenkitçi düşünme” haliyle çıkmaktadır. Bu benzerliklerden yol çıkarak 1935 ve 1976 programlarının millî eğitimin özellikle uzak hedefleri bakımından amaç birlikteliğini yakaladığını söylemek mümkünüdür.

Nutku & Türedi (1998), 1970’li yılların sonlarına doğru ortaöğretim felsefe programında, öğrencilerin bağımsız düşünme yeteneklerinin geliştirilmesi amacının tam aksi yönünde gidildiğini ve bu yıllarda programdaki çürümelerin ortaya çıkmaya başladığını ifade etmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında ilk kuşakların emekleri ile ortaya konulan dünya klasiklerini tanıma, tanıtma gayretlerinin sistematik bir tahribat ile kitap ve programlara yansıtıldığı savunulmuştur. Cumhuriyetin ilk on yılında hazırlanan felsefe öğretim programlarında bilimin ve felsefenin iç içeliği önemsenirken zaman içinde bu iki alanın birbirinden bambaşka iki disiplin gibi ele alınıp ayrıştırılması eleştirilmiştir. 1980’lü yıllara gelindiğinde ise bu durumda büyük bir artışın yaşandığı, eleştirilerin umursanmadığı ve felsefeyi dinin hizmetine sokmak gibi gizli bir amacın güdüldüğü savunulmuştur.

1976 programında felsefî kavramlar tarihine yer verilip Türk-İslam felsefesine yer verilmemiş olması, dersin toplum ile bağının koparıldığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. Bu durum toplumda felsefe dersine olan bakışı, toplumdan soyutlanmış bir etkinlik alanı olarak görmeye neden olmuştur. Bu nedenle 1976 programının en baştan, toplumun ve öğrencilerin ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenip hazırlanması ve hedeflerinin de yeniden toplumun ihtiyaçlarına uygun bir şekilde oluşturulması gerekmiştir (Cicioğlu, 1985a).

96 3.3.5. 1985 Programı

Programda felsefe dersinin amaçları şu şekilde ifade edilmiştir:

1. Öğrencilere farklı bilgi dallarının varlığını göstererek, onlarda ilmî düşünce yolu ile yaratıcı, yapıcı, verimli ve hoşgörülü, kısacası Atatürkçü bir zihniyet geliştirmek,

2. Öğrencileri, Türk ve Türk-İslâm âleminin de içinde bulunduğu insanlığın kültür ve medeniyet gelişmeleri konularında şuurlandırmak,

3. Öğrencilerin hayat ve dünya görüşlerini geliştirmelerine yardımcı olmak üzere, çeşitli tarzlarda konulmuş felsefe problemlerini anlamaları için imkân ve zemin hazırlamak,

4. Okullarımızda okutulan farklı bilim dallarının temeldeki birlik ve bütünlüğünü öğrencilere kavratmak,

5. Olaylar üzerinde ve özellikle sosyal ve kültürel alanda tutarlı, etraflı ve sistemli düşünme kabiliyetini geliştirmelerinde yardımcı olmak,

6. Millî kültürümüzü, öteki kültürler arasında değerlendirerek öğrencilerin METK’nin amaç ve ilkelerine uygun nitelikte birer vatandaş olarak yetişmelerini sağlamaktır.

Kuçuradi (1987, s. 209), 1987 yılında “Ortaöğretimde Sosyal Bilimler Öğretimi ve Sorunları” seminerinde, 1985 programının amaçlarında yer alan üç farkı duruma bir bütünlük sağlamadıkları gerekçesiyle dikkat çekmektedir. 1985 programının amaçlarından ikinci ve altıncı maddelerde felsefe dersinin kültür tarihi olmasını isteyen bir anlayış hâkimdir. Birinci ve dördüncü maddelerde felsefe dersinin az çok belirli bir hayat ve dünya görüşünü öğrencilerde geliştirmesini isteyen bir anlayış hâkimdir. Üçüncü ve beşinci maddelerde ise felsefe dersinin öğrencilerin hayat ve dünya görüşlerini geliştirerek olaylar üzerinde tutarlı, etraflı ve sistemli düşünme kabiliyetini geliştirmesini isteyen bir anlayış hâkimdi. Kuçuradi bu durum karşısında 1985 programının amaçlarını; “Bunlar felsefe dersi içerisinde birbiri ile bağdaşan amaçlar mıdır?” sorusuyla eleştirmektedir. MEB’in felsefe dersi için belirlediği hedefler içinde en isabetli olanı; “Öğrencilerin hayat ve dünya görüşlerini geliştirmelerine yardımcı olmak üzere çeşitli biçimlerde konulmuş felsefe problemlerini anlamaları için imkân ve zemin hazırlamak” hedef cümlesidir. Ancak dersin bir diğer hedef cümlesi olan şu ifadeler ise en isabetli olduğu düşünülen hedefin kapsamını tamamen sınırlandırmaktadır; “Felsefe dersi millî kültürümüzü, öteki kültürler

97

arasında değerlendirerek öğrencilerin METK’nin amaç ve ilkelerine uygun nitelikte birer vatandaş olarak yetişmelerini sağlamalıdır.” Bu hedef cümlesinin felsefe dersi için belirlenmiş olması felsefenin ruhuna aykırı bir durumdur. Çünkü felsefî düşüncenin özelliklerinden olan sorgulama ve eleştirme, METK’nin amaç ve ilkelerine de yöneliktir. Felsefe dersi için belirlenen bu iki hedef cümlesi, bir yandan öğrenciye özgür ve analitik düşünceyi aşılamakta bir yandan da sorgulamadan bir takım ilke ve amaçlara yönlendirmektedir. Bu durum kendi içinde bir çelişki doğurmaktadır (Kale, 1994).

3.3.6. 1993 Programı

Programda, felsefe dersinin amaçları toplamda yirmi iki maddeden oluşan kısa ifadelerle verilmiştir. Bu amaçlar şu şekildedir:

1. Felsefe dersinin konusunu kavrayabilme,

2. Felsefenin diğer alanlarla ilişkisini kavrayabilme, 3. Felsefenin gereğini kavrayabilme,

4. Bilgi felsefesinin konusunu kavrayabilme, 5. Bilgi kuramının temel problemini kavrayabilme,

6. Doğru-evrensel-zorunlu bilginin imkânını kabul eden görüşleri kavrayabilme, 7. Bilim ve felsefe arasındaki ilişkiyi kavrayabilme,

8. Farklı bilim yaklaşımlarını kavrayabilme,

9. Bilim felsefesinde klasik görüş ve eleştirisini kavrayabilme, 10. Bilimin değerini kavrayabilme,

11. Varlık felsefesinin konusunu kavrayabilme,

12. Varlık problemleri ile ilgili temel yaklaşımları kavrayabilme, 13. Ahlak felsefesinin konusunu kavrayabilme,

14. Evrensel bir ahlak yasasının olup olmadığını kavrayabilme,

15. Siyaset felsefesinin konusunu ve temel kavramlarını kavrayabilme,

16. Siyaset felsefesinin iki ana probleminden birisi olan karmaşa-düzen-ütopya probleminin özelliklerini kavrayabilme,

17. Siyaset felsefesinin ikinci ana problemi olan birey ve devlet ilişkisini kavrayabilme,

18. Estetik’in konusu bilgisi,

98

20. Estetik’in temel sorunlarına ilişkin yaklaşımları kavrayabilme, 21. Din felsefesinin konusunu kavrayabilme,

22. Tanrı’nın varlığına ilişkin farklı yaklaşımları kavrayabilme.

1993 programında felsefe dersinin amaçlarını belirten cümlelerde biçimsel bir değişim ve tekdüzelik olduğu dikkat çekmektedir. Tek bir amaç cümlesi hariç (Estetik’in konusu bilgisi) geri kalan her bir amaç cümlesi kavrayabilme ile bitmektedir. 1935 programına bakıldığında amaç cümlelerinin düşündürmek, birleştirmek, yetiştirmek, geliştirmek, sevgi uyandırmak, yardım etmek eylemsileriyle bittiği görülmektedir. 1976 programında amaç cümlelerinin hazırlamak, bakış açısı kazandırmak, yetiştirmek, yardımcı olmak, zemin hazırlamak, sağlamak eylemsileriyle bitiği görülmektedir. 1985 programında ise amaç cümlelerinin kavratmak, yardımcı olmak, sağlamak, zemin hazırlamak, şuurlandırmak, zihniyet geliştirmek eylemsileri ile bittiği görülmektedir. 1935, 1976 ve 1985 programlarında amaç cümlelerinin bitişinde kullanılan eylemsi çeşitliliğinin, 1993 programına gelindiğinde yerini tek bir eylemsiye bırakmış olması, hedef öğesi bakımından olumsuz bir durumdur. Ayrıca hedef cümlelerinin kavrar ifadesiyle değil de kavrayabilme ifadesiyle bitiyor olması, eğitim durumlarının temel ilkelerinden olan öğrenene görelik ilkesine uygun değildir.

Programda tüm hedef cümlelerinin kavrama düzeyinde olması felsefe öğretimiyle sorgulayan, fikir üretebilen, öğrendiklerini sentezleyebilen insan yetiştirebilme hedefine ulaştırmada yetersiz kalmıştır. Bu hedefler, öğrencileri felsefe öğretiminin değil felsefe tarihi öğretiminin hedeflerine ulaştıracak niteliktedir. Bu durumda da felsefe dersi, yaratıcı, bağımsız ve eleştirel düşünebilen insan yetiştirme görevini ancak diğer derslerin yerine getirebildiği kadar getirebilecektir (Karanfil, 2000, s. 162).

Kafadar (1994b), felsefe programındaki amaçların, felsefeyle ilgili neredeyse hiçbir ön hazırlığı olmayan öğrencilere haftanın sadece iki ders saatinde kazandırılabilmesinin gerçeklikten uzak olduğunu belirtmiştir. Kafadar’ın eleştirdiği bu durum günümüzde de halen geçerliliğini korumaktadır. Eğer bir öğrenci ilköğretimin ikinci kademesinde seçmeli ders olarak düşünme eğitimi dersini seçmedi ya da seçemediyse ilk kez ortaöğretimde on birinci sınıfta felsefe dersi ile tanışmakta ve felsefe öğretimi ile gerçekleşmesi beklenen amaçlara haftanın iki ders saatinde ulaşmaya çalışılmaktadır. Böyle bir durumda da belirlenmiş amaçların tamamına ulaşması mümkün olmamaktadır.

99

1993 programında bilim felsefesi ünitesine %15 oranında yer verilmiştir. Diğer ünitelere verilen oranla karşılaştırıldığında, bilim felsefesi ünitesinin orta seviyelerde yer aldığı görülmektedir. Ancak Akdağ’ın (2002) “Ortaöğretimdeki Felsefe Derslerinin Etkinliğinin Öğrenci Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi” araştırmasında bilim ve spora ilgi duyan öğrenciler diğer ilgi alanlarına yönelen öğrencilere göre “öğretim programının yeterliliği” değişkenine yönelik olumsuz görüşler bildirmişlerdir. Araştırmacıya göre bu durumun sebebi, felsefe dersinin bilim ve sporla ilişkilendirilememesidir. Ancak bu ilişkilendirememe durumu öğrenciyle ilgili olabileceği gibi öğretmen ya da programla alakalı da olabilir. Bu nedenle felsefe öğretimini meydana getirirken programın uygulanacağı öğrencilerin ilgi alanlarının çeşitliliği dikkate alınırsa farklı ilgi alanlarına sahip öğrencilerin de felsefeye olan ilgi ve alakası arttırılmış olur.

1993 programının, duyuşsal amaçların gerçekleştirilmesine hizmet edip etmediği