• Sonuç bulunamadı

Federal Yüksek Mahkeme‟de Davaların Görülmesi

Belgede Irak Federal Yüksek Mahkemesi (sayfa 66-71)

2005 tarih ve 30 sayılı Federal Yüksek Mahkeme kanunu ve mahkeme içtüzüğünün 2005 tarihli 1. maddesine göre dava Ģu Ģekilde görülür;

i. Mahkeme içtüzüğünün 3. maddesine göre, medeni veya askeri mahkemede görülen herhangi bir davayı mahkemenin kendi isteğiyle Federal Yüksek Mahkeme‟ye sevk etmesi. Konuyla ilgili olan maddenin metni Ģu Ģekildedir: Mahkemelerden herhangi biri davaya baktığı sırada kendi isteğiyle davaya konu olan kanun, kararname, düzenleme ve talimat gerekçesiyle birlikte Federal Yüksek Mahkeme‟ye havale eder.

Buna göre, hakim herhangi davanın anayasa davası olmasından dolayı Federal Yüksek Mahkeme‟de görülmesini isteyebilir. Böylece davada tarafların maslahatı korunmuĢ olur.

56

Buna göre, askeri, idari veya adli yargı mercileri görmekte oldukları dava ile ilgili olarak anayasaya aykırı olduğunu düĢündükleri herhangi bir metni doğrudan Federal Yüksek Mahkeme‟ye havale edebilmektedirler. Hatta mahkeme her hâlükârda o davaya bakmaya mutlak anlamda ehil olsa dahi, bunu Federal Yüksek Mahkeme‟ye havale edebilmektedir. Hakimin sevk kararını yazarken kanunun anayasaya uygun olmadığını ve davalının dayanmıĢ olduğu anayasa metninin de bunu desteklediğini açıklamıĢ olması gerekirlidir. Konu Federal Yüksek Mahkeme tarafından açıklığa kavuĢturulduktan sonra, mahkeme bu davaya yeniden bakmaya baĢlar.

ii. Taraflardan herhangi birinin normal mahkeme önünde görülen bir davada, anayasaya aykırı kanun, karar, talimat ve düzenlemenin olduğu iddiasıyla Federal Yüksek Mahkeme‟ye baĢvurması. 2005 tarih ve 1 sayılı Mahkeme içtüzüğünün 4. maddesi bu yolla mahkemeye nasıl baĢvurulabileceğini açıklamaktadır. Buna göre davanın Askeri, Ġdari veya Adli mahkemede görülüyor olması ve dava görülmesi esnasında baĢvuruda bulunan tarafa anayasaya aykırı bir kanun, karar, talimat veya düzenlemenin tatbik edilmiĢ olması gerekmektedir. Davacının, mahkemede verilen kararın anayasaya aykırı olduğu iddiasını yazılı bir dilekçe ile beyan etmesi ve bu Ģekilde Federal Yüksek Mahkeme‟ye baĢvurması gerekmektedir. Dilekçede anayasaya aykırı olduğu düĢünülen karar veya kanun açık bir Ģekilde ifade edilmeli ve hâkimin anayasaya aykırı olan kanunla kendisi hakkında hüküm verdiğini belirtmesi gerekir. Mahkeme bu iddia ile baĢvuran kiĢilerin bu konuda yeteri kadar gerçekçi olmadıklarını ve kendilerine tatbik edilen kanunun anayasaya herhangi bir Ģekilde aykırı olmadığına hükmederse, dava baĢvurusunu reddetmektedir. Mahkemelerin verdiği kararların anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla Federal Yüksek Mahkeme‟ye baĢvuranların çoğu davayı kazanamadıkları için buraya baĢvurmaktadırlar. Bu ise, Federal Yüksek Mahkeme‟de birçok davanın birikmesine yol açmakta ve mahkemenin yüceliği ile değerini zedelemektedir. Bunun yanında, mahkemenin yalnızca bir heyetten oluĢması ve baĢkan ile beraber 9 üyenin yaĢları itibarıyla yetmiĢi geçmiĢ olmaları sebebiyle süreç zorlaĢmaktadır.

57

1. Tarafların Ġsteği Üzerine Federal Yüksek Mahkeme’de Görülen Davalar

Federal Yüksek Mahkeme içtüzüğünün 3. maddesine göre hangi seviyede olursa olsun, idari, askeri, adli, mahkemeler anayasaya yargısını ilgilendiren davaları Federal Yüksek Mahkeme‟ye sevk edebilirler. Aynı Ģekilde, görülen davanın taraflarından herhangi biri de anayasaya aykırılık gerekçesiyle Federal Yüksek Mahkeme‟ye baĢvurabilir. Öte yandan içtüzüğün 4. maddesine göre herhangi bir mahkemede davanın görülmesi esnasında taraflardan biri mahkemeye anayasaya aykırılık gerekçesiyle bir talepte bulunabilir. Böyle bir durumda Mahkeme bu talebi Federal Yüksek Mahkeme‟ye iletir. Federal Yüksek Mahkeme bu Ģekilde davaya bakmıĢ olur.

Normal mahkemelerde davanın görülmesi esnasında taraflardan biri kendisine tatbik edilen kanunun anayasaya aykırılığı gerekçesiyle Federal Yüksek Mahkeme‟ye itiraz edecek olursa, bunu mutlak anlamda yetkili bir avukat aracılığıyla yapmalıdır. Federal Yüksek Mahkeme içtüzüğünün 20. maddesi uyarınca yetkili bir avukat tarafından yapılmayan baĢvurular reddedilir.118

AĢağıda farklı seviyelerde bulunan bazı mahkemelerin yapmıĢ oldukları dava baĢvurularına değineceğiz.

a. Birinci Dereceden Mahkemeler

Bunlar Irak Cumhuriyetinde, menkul ve gayrimenkul mallar ve özel haklarla ilgili olan davalara bakan mahkemelerdir. Federal Yüksek Mahkeme‟ye bu konuda gelen davaların biri Ģu Ģekilde özetlenebilir.119

Basra bölgesinde bulunan birinci dereceden bir mahkemede görülen bir davada, bir Ģahsa ait gayrimenkul istimlak edilmiĢtir. Davacı daha önceki hükümet döneminde, 2010 tarih ve 13 sayılı kanunun 7. maddesi, 2005 yılında yürürlükte olan Anayasanın 23. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle mahkemeye baĢvurmuĢtur. Söz konusu anayasa maddesine göre, “Ģahsi

118 5/5/2014 tarih ve 2013/Federal/108 sayılı Yüksek Federal Mahkeme kararına bkz. ( Dava‟nın yetkilili bir avukat aracılığıyla açılması gerekir. KiĢisel baĢvuru yapılamaz.) Bakanlıklar ve hükümet kurumları tarafından açılacak davalarda kanuni temsilci en az “müdür” derecesinde görevli olmalıdır. Eğer dava baĢvurusu bu deceden daha düĢük bir görevli tarafından yapılırsa dava baĢvurusu Yüksek Federal Mahkeme tarafından reddedilir. Bkz; 18”12”2018 tarih ve 2012”Federal”78 sayılı Yüksek Federal Mahkeme Kanunu, www.iraqfsc.com.

58

mülkiyet, kamu yararına kullanılması dıĢında herhangi bir Ģekilde tartıĢma konusu yapılamaz”. Davacının avukatı verilen kararın anayasanın yukarıda belirtilen maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın görüldüğü birinci dereceden mahkemeye baĢvurmuĢ ve davanın Federal Yüksek Mahkeme tarafından görülmesi talebinde bulunmuĢtur. Ancak birinci dereceden mahkeme kararın Anayasaya aykırı olduğu iddiasını reddetmiĢtir. Bu sefer davacının avukatı söz konusu mahkeme aracılığıyla Federal Yüksek Mahkeme‟ye temyiz baĢvurusunda bulunmuĢtur. Davanın görüldüğü mahkeme asli davanın ertelenmesine karar vermiĢ ve talebi Federal Yüksek Mahkeme‟ye göndermiĢtir. Federal Yüksek Mahkeme ise 2010 tarih ve 13 sayılı kanunun 23. maddesine göre kararın anayasaya aykırı olduğu iddiasını reddetmiĢtir. Bu kararın açıklanmasından sonra, birinci dereceli mahkeme asli davaya bakmaya devam etmiĢtir.

b. Ġstinaf Mahkemeleri

Ġstinaf mahkemeleri, birinci dereceden olan mahkemeler ile istinaf mahkemesine bağlı olan mahkemelerin davalarına bakmaktadır. Ġstinaf Mahkemesi bir ilde bulunan en yüksek mahkemedir ve il merkezlerinde kurulur. Bu mahkemeler bir baĢkan ve iki baĢkan yardımcısı tarafından idare edilmektedir. Ġkinci dereceden olan bu mahkemeler yargısal hiyerarĢide birinci dereceden olan mahkemelerin üzerinde yer almaktadır.

Davacı, 2009/B/230 sayılı birinci dereceden mahkemede, bazı binaların inĢa edilmesiyle ilgili olan davası reddedildikten sonra Babil vilayetinin bağlı olduğu istinaf mahkemesine baĢvurmuĢtur. Ġstinaf mahkemesi, davacıdan Ġspat Kanununun 77. maddesine uygun olarak mukavele akdinin gerçekleĢmiĢ olduğunu ispat etmesini istemiĢtir. Davacı kendisi hakkında kararın dayandırıldığı kanunun 77. maddesinin anayasaya aykırı olduğunu iddia etmiĢtir. Bu maddeye göre değeri 500.000 dinarın üstünde olan herhangi bir akdin Ģahit ile ispat edilmesi mümkün değildir. Bu tür akitler ancak yazılı bir belge ile ispat edilebilir. Davacı, avukatı aracılığıyla Babil‟de bulunan Ġstinaf Mahkemesi‟ne davanın Federal Yüksek Mahkeme‟de görülmesi talebiyle baĢvurmuĢtur. Ġstinaf Mahkemesi de davayı Federal Yüksek Mahkeme‟ye göndermek suretiyle ertelemiĢtir. Daha sonrasında, Federal Yüksek Mahkeme 77.

59

maddenin anayasal olduğu ve Ġslam Hukuku‟na aykırı olmadığı hakkında karar vermiĢtir. Bu karar üzerine Ġstinaf Mahkemesi davaya bakmaya devam etmiĢtir.

c. Federal Temyiz Mahkemesi

Bu mahkeme Irak‟ta bulunan en yüksek dereceli mahkemedir. Diğer bütün mahkemeler Federal Temyiz Mahkemesi‟ne bağlıdır. Federal Temyiz Mahkemesinin dava konusunun anayasa yargısını ilgilendirmesinden dolayı davayı Federal Yüksek Mahkeme‟ye sevk etmesiyle ilgili olarak 2017 tarihli bir dava örnek olarak zikredilebilir.120

Bu davada Parlamento üyelerinden olan (H-M), yine onun gibi Parlamento Üyesi olan (A-N)‟nin kendisine hakaret ederek saldırdığı gerekçesiyĢe mahkemeye baĢvurmuĢtur. Mahkeme, davalı (A-N)‟nin iĢlemiĢ olduğu fiilin Ceza Kanununun 433. maddesinde belirtilen nitelikte olduğuna hükmetmiĢ ve sonrasında dava Federal Temyiz Mahkemesi‟ne gönderilmiĢtir. 31/10/2017 tarihinde 2017/Federal/31 sayılı karara göre mahkeme, milletvekiline karĢı bazı cezai tedbirlerin uygulanmasına hükmetmiĢtir. 27/11/2017 tarihinde, Federal Yüksek Mahkeme vekillerin dokunulmazlığının kaldırılamayacağı için cezai tedbirlerin uygulanamayacağını öngören 2017/Federal/134 sayılı bir karar yayınlamıĢtır.

d. Anayasaya Aykırılık Gerekçesiyle Davanın Bizzat Federal Yüksek Mahkeme’de Görülmesinin Talep Edilmesi

Bu gibi davalar doğrudan Federal Yüksek Mahkeme‟de görülür. Davanın daha önce herhangi bir mahkemede görülmüĢ olması gerekmez. Davalının aleyhine olan kanunun anayasaya aykırı olması gerekir. Böylece dava doğrudan Federal Yüksek Mahkeme huzurunda görülebilir. Bu yöntem, esasında Federal Yüksek Mahkeme içtüzüğünün 5. ve 6. maddelerine dayanmaktadır. Tarafların biri resmi kurum olduğunda, mahkemeye aralarında bakan ve bazı kurum baĢkanlarının imzasının da bulunduğu dilekçenin verilmesi gerekir. Davayı vekil olmaya ve dava açmaya yetkili avukat veya resmi kurumlar tarafından görevlendirilen yetkili bir kiĢi açabilir. Görevlendirilecek yetkili kiĢinin en az müdür seviyesinde olması gerekir.

60

Aynı Ģekilde, mahkemeye tüzel (ġirketler) ve özel kiĢiler de bu yolla baĢvurabilir. BaĢvurunun bu konuda yetkili bir avukat tarafından yapılması gerekir.

Bu yöntem Amerikan yöntemine benzemektedir. Amerika‟da da herhangi bir mahkeme tarafından verilmiĢ bir karar bulunma Ģartı aranmaksızın doğrudan Federal Mahkemeye baĢvuru yolunu açmıĢlardır. Burada, daha önce bir yargılanma sürecinin bulunmuĢ olması gerekmez. Ancak taraflardan birini haklarından mahrum edecek bir kanunun anayasaya aykırı olmasından dolayı doğrudan Federal Mahkeme‟ye baĢvuru yapılabilir.121

Irak‟ta daha çok bu yöntem tercih edilmektedir, zira ne anayasa ne de Federal Yüksek Mahkeme kanunu, bu tür davalarda zaman aĢımını göz önünde bulundurmamıĢtır.

Belgede Irak Federal Yüksek Mahkemesi (sayfa 66-71)