• Sonuç bulunamadı

Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar

Belgede Irak Federal Yüksek Mahkemesi (sayfa 38-42)

B. Medeni ve Siyasi Haklar

3. Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar

Ġnsan hakları çatısı altında değerlendirilen bu haklar; bireyin sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda onurlu ve özgür bir hayat yaĢama hakkını kapsarlar.

Devlet, bu haklar gereğince bütün vatandaĢlarının, iĢ, güvenlik, eğitim, sağlık gıda gibi ihtiyaçlarını karĢılar. Ancak bu haklar devletlere göre farklılık arz edebilmektedir. BirleĢmiĢ Milletler Uluslararası SözleĢmesi‟ne göre, kendi kaderini tayin hakkı, cinsiyet eĢitliği, çalıĢma hakkı, sendikal haklar, sosyal güvenlik, anne, çocuk ve genlerin korunması birer sosyal hak olarak kaydedilmiĢtir.71

Ġnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde, sosyal eĢitliğin sağlanmasını hedefleyen bu haklardan bahsedilmektedir. Öte yandan 160‟ı aĢkın ülkenin destek verdiği Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Enstitüsü, 1966 yılında yasal haklar adı altında bu hakları belirtmiĢtir.72

Daha sonraki süreçte ise, bu hakların devletlerin anayasalarında da yer edinmeye baĢladığını görmekteyiz.

Bu haklarla ilgili genel olarak aĢağıdaki ilkelere dikkat edilmiĢtir.

i. Ekonomik, sosyal ve kültürel haklara saygı göstermek ve bu hakları ihlal eden herhangi bir faaliyet yapmaktan kaçınmak.

ii. Ekonomik, sosyal ve kültürel hakları korumak ve herhangi bir tarafın bu hakları ihlal etmesini önlemek.

iii. Bu hakların kullanılabilmesi için yasal tedbirlerin alınması ve idari emirlerin verilmesi, bütçe görüĢmelerinde bunların dile getirilmesi.

iv. Devletler vatandaĢlara bu haklarını kullanma fırsatı verme noktasında uluslararası camiadan ekonomik ve siyasi yardım talep edebilirler.

19. yüzyılda, 1. Dünya SavaĢı‟ndan önceki zamanlarda, devletler, anayasalarında ekonomik, sosyal ve kültürel haklara açık bir Ģekilde iĢaret etmeyi

70 Irak Federal Yüksek Mahkemesi‟nin internet sitesinde yayınlandığı kararı www.iraqfcs.iq. 71

Bu sözleĢme, BMGK‟nun 16/12/1966 tarih ve 2200 A (XXI) sayılı kararıyla kabul edilmiĢ. 3 Ocak 1976‟da yürürlüğe girmiĢtir.

72 Enstitüye destek veren ülkelerden bazıları Ģunlardır; Türkiye, Tunus, Çin, Mısır, Irak, Ġran, Kuveyt, Libya, Türkmenistan.

28

ihmal etmiĢlerdir. Ancak 1. Dünya SavaĢından sonra sosyalizmin yayılması karĢısında, devletler sosyal ekonomik ve kültürel haklara sessiz kalamamıĢlardır. ĠĢçi sınıfının, haklarını korumak için sendika ve dernek kurma talepleri, birçok devleti, anayasalarına bu hakları almaya zorlamıĢtır. 1919 Alman Anayasası, 1931 Ġspanyol Anayasası, 1939 Sovyetler Birliği Anayasası, 1949 Ġtalyan Anayasası, 1954 yılında yayınlanan Çin Anayasası, 1982 yılında düzenlenen Türkiye Anayasası bunlara birkaç örnektir.

Daha önceleri, Arap ülkeleri Avrupa ülkelerinin sömürgesi altında olduklarından dolayı bu haklar yasalarla desteklenmemiĢ olsa da, bağımsızlıklarını elde ettikten sonra anayasalarında bu haklara vurgu yapmıĢlardır. Örneğin 1971 tarihli Mısır Anayasasında, 9. Maddede ailenin, toplumun temeli olduğu, 10. Maddede devletin, anneler, çocuklar ve gençlerin refahını koruma altına aldığı, 13. maddede çalıĢma, 14. maddede kamu görevinde bulunabilmenin tüm vatandaĢların hakkı olduğu, 18. maddede eğitimin devlet tarafından güvence altına alınan bir hak olduğu, 34. maddede mülkiyet hakkı ve 46. inanç ve ibadet özgürlüğünün bir hak olduğu belirtmiĢtir.

Ġnanç ve ibadet özgürlüğünün sosyal ve kültürel haklar altında incelenmesi meselesi tartıĢmalıdır. Bazı anayasalarda inanç ve ibadet özgürlüğü müstakil bir Ģekilde ele alınmıĢtır. Örneğin Türkiye Anayasa‟sının 24. maddesinde din ve inanç konusu Ģu Ģekilde açıklanmıĢtır; “Herkes, dini inanç ve kanaat özgürlüğüne sahiptir”73

1973 yılında yayınlanan Suriye Anayasası, 1952 yılında yayınlanan Ürdün Anayasası ve Cezayir Anayasası da aynı yöntemi kullanmıĢtır. Irak‟ta yürürlükten kaldırılan 1970 Geçici Anayasası bu haklara yalnızca bir maddede değinmiĢtir: “Birey, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik haklarına sahiptir; Devlet ve devlet kurumları, kaynaklarının son sınırlarına kadar, halkın refah ve istihdam imkanlarını sağlama çabasındadır.”74

Ancak 2005 yılında yayınlanan ve yürürlüğe giren anayasa bu hakları bölmüĢ ve birkaç maddeye dağıtmıĢtır. 37. maddede zorla çalıĢtırma, kölelik, köle ticareti,

73 Türkiye Anayasası, Md. 24. 74 1970 mülga Irak Anayasası, Md. 14.

29 çocuk ve kadın ticareti yasaklanmıĢ75

, 38. maddede ise kamu düzeninin ihlal edilmemesi Ģartıyla barıĢçıl gösterilere ve protestolara izin verilmiĢtir. 48. maddede ibadet özgürlüğü ve mabetlerin korunmasına iliĢkin hükümlere yer verilmiĢtir. Anayasanın 46. maddesine göre bu haklara ancak yasal gerekçelerle sınırlandırma getirilebilir.

a. Federal Yüksek Mahkemenin Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar alanındaki Uygulamaları

Federal Yüksek Mahkemenin ekonomik, kültürel ve sosyal haklar alanlarında çok az davaya bakmıĢtır. Bu haklarla ilgili davalarla, genelde olağan ve idari mahkemeler ilgilenmektedir. Bu mahkemeler Adalet Bakanlığı‟na tabiidir. Ġdari mahkemeler, bu hakların idari yönlerine bakmaktadır.76

Bununla birlikte, Irak Federal Yüksek Mahkemesi, bu hakları koruyan bazı kararlar yayınlamıĢtır. Devlete de herhangi bir kiĢi, grup, bakanlık veya herhangi bir tarafça anayasal ve yasal olarak öngörülen bu hakların korunmasını, bunlara saygı gösterilmesini ve ihlal edilmemesini zorunlu kılmıĢtır.

Kültürel haklarla ilgili olarak Kerkük ilindeki idari makamların, Türkmenlerin ve Hristiyanların Arapça, Kürtçe dilleri ile beraber Türkçe ve Süryanice dilleri ile yazmalarını engellemesi üzerine, Federal Yüksek Mahkeme bu konuda bir karar vermiĢtir.77

Gerekçe olarak da Anayasanın 4. maddenin 4. Fıkrasında geçen “Türkmenlerin ve Süryanilerin yoğunluklu olduğu bölgelerde Türkmence ve Süryanice resmi dil olarak kabul edilir” ifadesi gösterilmiĢtir”78

Federal Yüksek Mahkeme‟nin ekonomik haklar ile ilgili olarak vermiĢ olduğu bazı kararlar vardır.79

Anayasa‟nın 23. maddesine göre ekonomik haklardan biri olan taĢınır mal-mülk satın alma ve sahiplenme hakkı ile ilgili olarak80

“Özel mülkiyet koruma altındadır ve mal sahibinin yasalar dâhilinde malını kullanma, kar elde etme

75 Irak Anayasasında bunlar, sosyal haklar çatısı altında incelenmiĢtir.

76 Ekonomik haklarla ilgili olarak Federal Yüksek Mahkemesinin vermiĢ olduğu bazı kararlar Ģunlardır; 77/Federal/2017.

77

Federal Yüksek Mahkeme‟nin 15/Federal/2007 sayılı kararı. 78 Nasır, Cafer, Federal Mahkemenin Karar ve Hükümleri,2010, s. 95. 79

Federal Yüksek Mahkeme‟nin 5/Federal/2007 sayılı kararı. 80 Nasır, Cafer ”Federal Mahkemenin Karar ve Hükümleri, s. 145.

30

ve elden çıkarma hakkı vardır.” FYM, devletin, özel mülkiyeti yasal bir gerekçe olmadan kısıtlayamayacağına yönelik karar vermiĢtir.

Aynı Ģekilde Federal Mahkeme tarafından, özel mülkiyetin korunmasına yönelik, 26/5/2009 tarih ve 21/Federal/2009 sayılı bir karar alınmıĢtır. Buna göre, kamu yararı hariç, adil tazminat karĢılığında kiĢinin mülkiyetine yönelik bir kamulaĢtırılmanın yapılamayacağına hükmedilmiĢtir. Federal Yüksek Mahkeme bu kararında Devrim Komite Konseyi‟nin 1989 tarih ve 800 sayılı kararının anayasanın 23/2 fıkrasının anayasaya aykırı olduğuna karar vermiĢtir. Öte yandan 1981 tarih ve 12 sayılı Ġstimlak Kanunu‟nun 13. Maddesi de anayasanın kamulaĢtırılmada adil tazminat gerektiren hükümlerine aykırıdır.81

Her ne kadar Arap devletlerinin anayasalarında ekonomik, sosyal ve kültürel haklar açıklanmıĢ olsa da, bu ülkelerde söz konusu haklara gerçek anlamda saygı duyulduğu ve koruma altına alındığı tartıĢmalıdır. Pratik uygulamalara bakıldığında bu ülkelerin anayasalarında belirtmiĢ oldukları hakları temin edemedikleri görülmektedir. Bu hakların sadece anayasada zikredilmesi yeterli değildir, bunların uygulanması da gerekir. Ekonomik, sosyal ve kültürel hakların, istenilen seviyeye ulaĢabilmesi ise ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınmasına bağlıdır.

Medeni ve siyasi haklarla, ekonomik, sosyal ve kültürel haklar arasında kesiĢme, örtüĢmeler vardır. Haklar arasındaki bu kesiĢmelerin karmaĢıklığı, birini diğerine tercih etmeyi zorlaĢtırmaktadır. Söz gelimi, kendi kaderini tayin etmek gibi haklar ile birey ve toplumun hakları iç içe girmektedir. Ġnsanların kendi siyasi ve ekonomik sistemlerini seçme hakkı, insanların kendi hükümetlerini seçme hakkı, insanların doğal kaynakları kontrol etme hakkı, barıĢ hakkı, geliĢme ve sağlıklı bir

81

1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 44. Maddesine göre; Devlet, toprağın verimli olarak

işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz. Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez, miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu şartların kaybı halinde, dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.

31

ortamda yaĢama hakkı da bunlara örnek verilebilir. Ferdin ve halkın bu haklardan faydalanmasının tek yolu demokratik bir hükümetin varlığıdır ve Arap ülkeleri halihazırda gerçek demokrasiden yoksundur. Hatta Filistin halkı, kısmi olarak Suriye halkı ve Libya halkı gibi Arap toplumları temelde devletten yoksundurlar.

Belgede Irak Federal Yüksek Mahkemesi (sayfa 38-42)