• Sonuç bulunamadı

Fatih Sultan Mehmet’in Hedefindeki Şehir; Trabzon:

TRABZON’UN OSMANLI DEVLETİ SINIRLARINA KATILMAS

2. Fatih Sultan Mehmet’in Hedefindeki Şehir; Trabzon:

II. Murat’ın ölümü ve oğlu II. Mehmet’in 1332 yılında tahta çıkış haberi Trabzon’a geldiği vakit, Bizans İmparatoru tarafından Gürcistan’a gönderilmiş olan tarihçi Francis de Trabzon da bulunuyordu ve bu haberi Francis’e bizzat Trabzon hükümdarı IV. Kalo Juhannes sevinç içerisinde vermiştir. Bu durumu Francis tarafından tutulan notlardan anlıyoruz. Francis’in Trabzon’da IV. Kalo Juhannes Komnenos ile arasında geçen konuşmaya dair aktardıkları şöyledir :

“….. Trabzon’a vardığımda kral bana şunları söyledi: ‘Sayın elçi, sana söyleyeceğim çok iyi haberlerim var; ancak, bunun için de senin bana hoş bir armağan vermen gerekecek’………….bana Sultan Murad’ın ölümü ile, onun yerine oğlu Mehmed’in tahta çıktığını ve Bizans Kralına büyük iltifatlarda bulunup, daha evvelden kralın babası ile soyları arasında olduğu gibi, hemen aralarında sulh akdedilmiş bulunduğunu söyledi. Ben ise, bunları duyar duymaz, en sevdiğim bir kişinin ölüm haberini almışcasına acı duyarak cevap vermedim. Biraz sonra da üzüntü ile: ‘Kudretli efendim, bu haber hiç de iyi değildir; hatta, tersine çok kötüdür.’ O da dedi ki: ‘Benim iyi adamım, bunlarla neyi söylemeyi istiyorsun?’ Ben de: ‘Çünkü, ölen padişah yaşlı olduğu için, her ne kadar birkaç kez şehri bizden almaya kalkışmışsa da başarılı olamadı. Bu başarısızlıklarından dolayı bizi rahatsız etmediği gibi, tek isteği, bizimle

583

Uspenski, F. İ., a.g.e., s. 139-140; Miller, a.g.e., s. 48.

584

barış içinde yaşamaktı. Yeni padişaha gelince, genç olduğu gibi çocukluğundan beri Hristiyanların bağnaz düşmanıdır. Ve kendisine fırsat verilip devleti ele aldığında, tüm olanakları ile Romalılar Devletini ve genelde tüm Hristiyanları ortadan kaldırmaya çalışacağını söyleyip tehdit ederek, onlara küfür etmekten geri kalmamaktadır. Ve bilhassa şu sıralarda, efendim kralımın iktidarı daha henüz ele almamış olması nedeni ile şehir çok güç durumdadır. Ayrıca (kendisinin) tahta çıkışı nedeni ile askerlere ve saray erkanına yapmış olduğu hediyeler ve masraflar nedeni için devletin çoğunu borçlara yatırmış bulunmaktadır.

İşte bu nedenledir ki, savaş için gerekenleri temin edebilmek için uzun bir

barış gereksinimi vardır. Ve şayet günahlarımız nedeni ile Tanrı o kötü niyetli Mehmed’in geçliğinin ve kötülüğünün sonucu olarak bize saldırmasına müsaade ederse, ne hale geleceğimizi ben de bilmiyorum.

İşte bu nedenle yüce efendim, vermiş olduğun haber hiç de iyi değildir;

Murad’ın oğlunun, yani şimdiki sultanın ölüm haberini vermiş olsaydın, o zaman haberin gerçekten iyi olurdu. Zira babası başka bir çocuğu olmaması nedeni ile ister üzüntüsü ister ileri yaşı nedeni ile hastalanıp ölecekti. Böylece, başka dinden olanların devleti tehlikeye ve de büyük parçalanmalar ve çekememezlikler içine düşecekti. Bu durumda bize hem ekdiklerimizi tamamlamamız hem de ekonomik durumumuzu düzeltmemiz ve de en önemlisi devletimizi daha güçlü ve saygın hale getirmemiz için zaman kazandıracaktı’. Trabzon Kralı da bana cevap verdi: ‘Sen, o (Bizans) sarayın en akıllı ve düşünceli müşavirlerinden birisin; ama, her şeye kadir Allah, karşıdinli bu sultanın aklını başına getirektir’.585

Her ne kadar Sultan Fatih’in cülus törenine Trabzon’dan da bir heyet katılmış olsa da586, anlaşılan odur ki Trabzon Kralı IV. Juhannes Osmanlı Devleti’nin yeni padişahı iyi tanımamaktadır ve bundan sonraki gelişmelere dair önsezileri pek güçlü değildir. Lakin zaman, Trabzon Kralı’nın başlangıçtaki bu

585

Francis, G., Şehir Düştü, İletişim Yayınları, çev. Kriton Dinçmen, İstanbul, 1993, s. 23-25.

586

Ahmet Refik, Bizans Karşısında Türkler, Haz. Fahameddin Başar, Kitabevi Yayınları, İstanbul, 2005, s. 252.

önemsemez tavrını değiştirmesine neden olacaktır. Tabi bunda en önemli etken İstanbul’un genç Hükümdar II. Mehmet tarafından fethedilmesi olacaktır.

İstanbul’un fethinden sonra, Osmanlı Devleti, hem Trabzon Devleti hem de Akkoyunlu Devleti için tehdit oluşturmaya başlar. Akkoyunlu Uzun Hasan bu önlenemez Osmanlı ilerleyişine karşı arazileri ellerinden alınan Türkmen Beylerinin koruyucusu rolüne soyunacaktır587.

1453 yılında İstanbul’un alınmasından sonra Fatih Sultan Mehmet Karadeniz’de kendisine hedef olarak Trabzon’u seçmiştir. Bunun en önemli nedeninin şehrin ticari gücü olduğu muhakkaktır. Şehrin ve şehirdeki hanedanın hamisi konumundaki Akkoyunlular ise yine şehrin ticari konumu nedeniyle Osmanlı Devleti ile sürtüşme halinde idi. Ayrıca Akkoyunlular için Karadeniz’e tek çıkış yolu Trabzon’du588. Böyle bir durumda Akkoyunluların şehir için verecekleri mücadele daha iyi anlaşılabilir. Akkoyunluların kendi topraklarından geçerek kuzeye açılan ticaret kapısı konumundaki Trabzon şehri üzerinde hakimiyet tesis etme gerekliliği, iki Türk Devletini menfaatleri gereği birbirine düşürebilmiştir.

Sultan Fatih için Trabzon’un ele geçirilmesi yalnız başına da yeterli görünmeyecektir. Bu bir aşamadır. Keza konunun ticari boyutunu yeniden ele alacak olursak Trabzon’un limanı ile doğu ve batı arasında önemli bir aktarma ve ticaret merkezi olmak özelliğini ve Karadeniz’de gerçekleşen ticaretin bütün boyutlarını göz önüne aldığımızda bu sonuca ulaşmamız olası görünür. Sultan Fatih konuya daha geniş bir pencereden yaklaşmış olmalıdır. Karadeniz’in güney doğusunda Trabzon önemli bir konumda yer almakla beraber kuzey sahillerinde Ceneviz sömürgelerinin bulunması ve Kefe ve Azak gibi doğu ticaretinin önemli limanlarının burada olması nedeniyle hedef başta Trabzon olmak üzere muhakkak Karadeniz’in tamamıdır589. Karadeniz’den azami fayda ve Karadeniz’de azami güvenlik tüm bu deniz üzerinde Osmanlı hakimiyetinin tesisini gerektirmekteydi. Bir liman kenti olarak Trabzon’a yönelmenin yanında

587

Bilgin, M., “Fetihten Sonra Trabzon Sancağı Üzerine Bazı Gözlemler” Türk Yurdu, cilt:11, (Aralık 1991), Ankara, 1991, s. 52.

588

Paydaş, K., a.g.m., s. 219.

589

Tansel, S., Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1999, s. 17,31.

buraya gerçekleşen ticaretin devamı için şehrin ard bölgesinde Akkoyunlu Devletinin varlığı da Osmanlı açısından ayrı bir uğraş nedeni olmuştur.

Bu noktada Trabzon’un Akkoyunlu Devleti için ticari değerinden de bahsetmek doğru olacaktır. Akkoyunlular başta Venedik ve Cenevizliler olmak üzere Avrupalı tüccarlar ile de ticari ilişkiler kurmuşlardır. Bu ilişkilerin kurulmasında kuzeyde Karadeniz’e çıkan yolların sonunda Trabzon limanının ve güneyde Akdeniz’e çıkan yolların sonunda İskenderun ve Antalya limanlarının etkisi büyüktür. Akkoyunlular açısından Trabzon, Venedikli ve Cenevizli tüccarlar vasıtasıyla ticari ilişkiler kurabilmek açısından önemli olduğu kadar Kırım ile de ticari faaliyet yürütülebilmesi için vazgeçilmez bir liman kentidir. Avrupalı tüccarlar Trabzon’a başta ipek olmak üzere doğu ülkelerinin mamulatlarını alabilmek için Trabzon’a gelmektedirler590.

Şehre dair iktisadi bilgiler mevzuunda da aktardığımız üzere Trabzon’un bu dönemlerde büyük bir nakliye merkezi olduğu sonucuna ulaşmak kaçınılmaz olmaktadır. Yüksek bir ekonomik potansiyele sahip olan Trabzon’da söz sahibi olabilmek de, ticari ilişkilerinin devamı açısından çevre ülkeler için önem arz etmektedir. Bu zamanlarda Trabzon Devletinin başında bulunan Komnenoslar ve devletleri, Akkoyunlular gibi şehir üzerinden akan ticaretten faydalanan, paylarını alan güçler için korunması gereken, aksine bundan istediği payı alamayan Osmanlı Devleti gibi bir güç için ise fethedilmesi gereken bir konumda yer almaktadırlar.