Fakih Özlen’in Biyografisi

1915 yılında Konya Taşkent’te dünyaya gelen Özlen’in baba adı Ahmet, anne adı Ayşe’dir. İlkokulu Taşkent’te, liseyi Konya’da okumuştur. İstanbul Yüksek Mühendis Okulu’nda Su Yüksek Mühendisliği tahsili gören ve 1939 yılında bu okuldan mezun olan Fakih Özlen, askerlik görevini 1945’te tamamlamıştır.

128 _{MM ZC, 14.02.1963, O: 3 B: 49, s.567-570.} 129 _{MM ZC, 09.12.1964, O: 1 B: 20, s.794-795.} 130

54

Bayındırlık Bakanlığı Elazığ Su İşleri 19. Şube Yüksek Mühendisliği, Konya Su İşleri İdaresi Mühendisliği ve serbest mühendislik yapan Özlen, müteahhit olarak da çalışmıştır. Evli ve beş çocuk babasıdır. Az derecede Fransızca bilmektedir.

1961 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi Konya Milletvekili olarak meclise girmeye hak kazanan Fakih Özlen, Konya Senatörü seçilerek 1968 ile 1977 yılları arasında Cumhuriyet Senatosu’nda yer almıştır.

Şair bir kişiliğe ve ince bir ruha sahiptir, Türk Sanat Musikisi’ndeki “Selam Götür”, “Huysuz ve Tatlı Kadın” isimli çok sevilen eserlerin güftesi Fakih Özlen’e aittir. 12.08.2001 tarihinde vefat etmiştir131.

1.10.1. Fakih Özlen’in Siyasi Faaliyetleri

Fakih Özlen’in siyasi faaliyetleri incelendiğinde çeşitli konularda söz alarak görüşünü ifade ettiği görülmektedir.

1.10.2. 1962 Yılı İmar Ve İskan Bakanlığı Bütçesi Hakkındaki Düşüncesi

1962 yılı İmar ve İskân Bakanlığı bütçesi münasebetiyle CHP grubu adına söz alarak Düşüncesini dile getirmiştir. Köylerden büyük şehirlere yapılan göçlerin artmasından mütevellit gecekonduların süratle çoğaldığını, bu durumun plansız kentleşmeye neden olduğunu savunmuştur. Nüfus artışıyla doğru orantılı olarak konut ihtiyacının arttığını, ancak devlet eliyle yapılan mesken oranının gelişmiş ülkelere nazaran çok az olduğunu vurgulamıştır. Şehir ve kasabalarda yapılan binaların yüz akımız olması gerektiğinden bahsederek, hiçbir vatandaşın imar planının dışına çıkarak gayrisıhhî bina inşa etmesine müsaade verilmemelidir demiştir. Türkiye’de halen göçebe insanların kötü şartlarda yaşamalarını üzüntü verici bulan Fakih Özlen, Tapu Kadastro Umum Müdürlüğü ile İskân İşleri Genel Müdürlüğü’nün hemahenk çalışması gerektiğini söylemiştir. Bu düşüncelerden hareketle 1962 yılı imar bütçesinin ihtiyaçları karşılamaktan uzak ve maddi bakımdan yetersiz olduğunu belirtmiştir132

.

131 _{Fakih Özlen’in I. Dönem Hal Tercümesi Kâğıdı Sicil No: 297, Fakih Özlen’in I. Millet Meclisi Seçim}

Mazbatası TBMM Albümü 1950-1980, s. 810.

132

55

1.10.3. İller Bankası İle Oktaş Firması Arasındaki Anlaşmazlıkla İlgili Sözü

İller Bankası ile Oktaş Firması arasında çıkan ve hakem yoluyla halledilen anlaşmazlığın şümulüne giren hususlara dair birkaç soruyu İmar ve İskân Bakanı Fahrettin Kerim Gökay’a yöneltmiş, bakanın cevabının akabinde söz alarak bu konu ile ilgili Düşüncesini ifade etmiştir. Hükümet kararıyla müteahhitlere yaptırılan işlere %20 tenzilat uygulandığını, buna karşılık iş yapan kişilere ya işi bu tenzilata uygun şekilde bitirmek ya da sözleşmeyi feshetmek seçenekleri sunulduğunu anımsatan Özlen, bahsi geçen firmanın da çeşitli köy ve kasabaların içme suyu ihtiyaçlarının alt yapısını inşa ettiğini fakat araya hatırlı kişiler koymak suretiyle fiyat farkı talep ettiğini söylemiştir. Bu durumun firmaya istisnai bir hak kazandırdığını ve hem taahhüt edilen işlerin yapılmadığını hem de haksız yere kazanç elde edildiğini savunmuştur133

.

Bazı suçların ve cezaların affı hakkındaki kanun tasarısı ve teklifleri görüşülürken, takibi şahsi davaya ve şikâyete bağlı olan suçlarla ilgili bir teklif vermiştir. Bu teklifle ilgili söz alarak Düşüncesini ifade etmiştir. Ammeye ait olmayıp şahsa ait bir mağduriyeti, mağdur şahsın rızası hilafına ve haberi olmadan, onun hesabına affetmeyi insan hakları ve haysiyetlerini koruma prensibine bağdaştıramadığını söylemiştir134

.

1.10.4. Tapu Kayıtlarıyla İlgili Sözü

Cumhuriyet Senatosu Üyesi, Senatör Hidayet Aydıner’in, tapu kayıtlarından hukuki kıymetini kaybetmiş olanların tasfiyesine dair 1515 sayılı kanunun birinci maddesine bir fıkra eklenmesiyle müteallik teklifi için söz almıştır. Komisyon raporundaki tasdikli-tasdiksiz defter ayrımının doğru olmadığını, bu durumun vatandaşları mağdur ettiğini savunmuştur135

.

1.10.5. Ziraat Bankasına Olan Borçların Taksitlendirilmesiyle İlgi Görüşü

Köylülerin ve çiftçilerin, T.C Ziraat Bankası’na olan birtakım matluplarının taksitlendirilmesi hakkındaki kanun teklifinde söz alarak, taksitlendirme yapıldığında

133 _{MM ZC, 12.09.1962, O: 1 B: 115, s.449,450.} 134 _{MM ZC, 20.02.1963, O: 4 B: 55, s.673.} 135

56

borçluların lakayt kaldığını ve nasıl olsa af çıkar taksitlendirme olur beklentisi içine girdiklerini, ayrıca bu durumun belirli bir azınlık zümreye imtiyaz tanımak anlamına geldiğini, bu açıdan taksitlendirmeyi faydalı bulmadığını söylemiştir136

.

1.10.6. İmar Kanunuyla İlgili Düşüncesi

Balıkesir Milletvekili Mehmet Tiritoğlu ve arkadaşlarının, İmar Kanunu’na geçici bir madde eklenmesi konusundaki teklifi için söz alarak büyükşehirlerde imar planlarına aykırı olarak binalar inşa edilmesini ve bunlara sonradan ruhsat verilmesini yanlış bulduğunu söylemiştir. Türkiye’de medeniyet şartlarının ancak kanunlarla ayakta kaldığını vurgulayan Fakih Özlen, kimsenin elektrik veya su aboneliği vermemekle bir menfaati bulunmadığını ancak belediyelerin, kanunları uygulamak için ellerinde kalan son kozun bu olduğunu beyan etmiştir137

.Kat mülkiyeti kanun teklifi ve Adalet Komisyonu raporu münasebetiyle kısa bir konuşma yaparak “şufa” hakkının öneminden bahsetmiştir138

.

1.10.7. Milli Emniyet Dairesi Hakkındaki Soru Önergesi

Akşam Gazetesi yazarı Çetin Altan’la ilgili başka bir gazetede yayınlanan Milli Emniyet Raporu hakkında İçişleri Bakanına soru önergesi vermiş, şu sorularının cevaplandırılmasını istemiştir: Akşam Gazetesi yazarı Çetin Altan’la polemik içinde bulunan bir İstanbul gazetesinde “biz değil rapor konuşuyor” başlığı altında Milli Emniyet Raporu olduğu belirtilerek, adı geçen yazar hakkında bazı bilgiler verilmektedir. Milli Emniyet Başkanlığı, devletin iç ve dış güvenliğiyle ilgili istihbaratla görevli olduğuna göre, iç politika tartışmaları yapan taraflardan birine devletin gizli olması gereken bilgilerini vererek suç işlemiş sayılmaz mı? Suç sayılırsa, Son Havadis Gazetesine bu bilgileri veren sorumlular hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır139?

136 _{MM ZC, 01.07.1963, O: 1 B: 105, s.38, 39, 432, 433.} 137 _{MM ZC, 07.06.1963, O: 1 B: 92, s.651, 652.} 138 _{MM ZC, 23.02.1965, O: 1 B: 62, s.340-341.} 139 CCA,030.1.0.0.53.32.4.

57

1.10.8. Bayındırlık Bakanlığıyla İlgili Sözü

1965 yılı karma bütçesi ve Bayındırlık Bakanlığı bütçesi münasebetiyle söz almıştır. Teknik personel yetiştirilmesine gerekli önem verilmediği takdirde havayolu, demiryolu, liman, karayolu, su işleri ve kamu işlerinin yapılmasında aksaklıklar olmasının kaçınılmaz olacağını söyledi. Ülkenin dört bir yanında inşa edilen barajların projelerinin İnönü zamanında yapıldığını, Bayındırlık Bakanı’nın CHP dönemi ile ilgili eleştirilerinin haksız olduğunu ifade etmiştir140

.

1.10.9. Vergi Kanunuyla İlgili Görüşü

19.02.1963 tarih ve 202 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesinin değiştirilmesi hakkındaki kanun tasarısı için de söz alarak, geliri yüz bin liradan fazla olan çiftçilerin defter tutmaları ve işletme sahibi sayılarak vergi mükellefi olmaları gerektiğini savunmuştur141

.