• Sonuç bulunamadı

Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı, Öğr.Gör.

Belgede DOĞUMA HAZIRLIKTA AQUA TERAPİ (sayfa 43-47)

Giriş

Eğitim sisteminde kullanılan yöntemler geçmişten günümüze kadar modernleşerek kullanılmaya devam etmektedir. Modernleşemeyen ve eğitimcilerin kabulünü alamayan yöntemler ise yıllar içinde yavaş yavaş sistemin dışına itilmektedir. Eğitim sistemlerinde geçmişten günümüze doğru baktığımızda;

Kara tahta – tebeşir

Kitap, defter, kalem

Matbaa

Maket

Film, resim, slayt

Radyo, televizyon, video

Bilgisayarlar

Otomasyon sistemleri

Ağ sistemleri

Telekomünikasyon gibi araç ve gereçten faydalanılmıştır (Varol, 2015).

Eğitim için kullanılan araç ve gereçler gelişip daha da modernize olurken aynı zamanda eğitim yöntemlerinin de gelenekselden teknolojiye doğru yol kat ettiğini görmekteyiz. Bu bağlamda eğitim yöntemlerini; geleneksel eğitim yöntemleri ve teknoloji destekli eğitim yöntemleri olarak iki gruba ayırabiliriz. Geleneksel eğitim yöntemleri; uyum (oryantasyon) eğitimi, staj yoluyla eğitim, iş değiştirme (rotasyon), örnek olay çözümü (vaka çalışması) (Gürüz ve Yaylacı, 2009), anlatım yöntemi, iş oyunları (Noe, 2009), koçluk ve rol oynama yöntemi olarak sınıflandırılmaktadır (Şahin ve Güçlü, 2010). Teknoloji destekli eğitimler ise; interaktif video telekonferans sistemleri, simülasyonlar, sanal gerçeklik ve internet temelli eğitim (online eğitim) olarak sınıflandırılabilir (Noe, 2009).

Eğitimde rekabet üstünlüğü öne çıktıkça eğitimin hedeflerine ulaşmada kısa yolların gündeme gelmesi ve evde ya da başka bir ülkede olan kişinin eğitim almak istediği konuda hızlıca davranabilmesi için uzaktan eğitimden de faydalanması gereksinimi doğmuştur (Noe 2009). Bununla birlikte bilimsel bilginin hızlıca değişmesi de daha sık ve fazla eğitim alma ihtiyacını beraberinde getirmiştir. Klasik eğitim yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilen eğitimlerde; maliyet artmakta, eğitim verilecek yer ve ekstra zaman konusu eğitimlerin planlanmasında aksamalara yol açabilmektedir. Ancak teknoloji temelli eğitimlerde bu ihtiyaçlar mümkün olduğunca azalmaktadır. Eğitim organizasyonlarında kaynak ihtiyacı ve maliyetler, kurumları daha fazla kişinin aynı anda eğitim alabileceği, zaman ve mekandan bağımsız teknoloji temelli eğitim yöntemlerine yönelttiği için de teknoloji temelli eğitim yöntemleri son yıllarda oldukça fazla talep toplamaktadır.

‘’1.Uluslararası,3.Ulusal Doğuma Hazırlık Eğitimi ve Eğiticiliği Kongresi"

a) Ne zaman ve nerede eğitim alınacağı konusunda katılımcıya kontrol duygusu sunması b) Bilgiye ulaşımın hızlı olması,

c) Sanal gerçeklik ve simülasyonların kullanımı ile öğrenme ortamının çalışma ortamı gibi görünebilir ve hissettirilebilir olması,

d) Eğitim alacak kişinin istediği teknoloji temelli eğitim yöntemini tercih edebilme özgürlüğü, e) Kurs kaydı ve sınavların elektronik ortamda yapılmasının sağladığı kolaylıklar,

f) Konu ile ilgili kaynaklara ulaşımdaki kolaylıklar ve

g) İhtiyaç duyulan materyal ve zamandaki azalmalar gibi avantajları bulunmaktadır.

Bu avantajlarının yanında online eğitim programları ile coğrafi konumu, yaşı, mesleği ve kültürü birbirinden farklı bireyler sanal ortamda eşit şartlarda eğitim alabilmektedir (Özgür ve Tosun, 2010).

Uzaktan Eğitim Uygulamalarının Eğitimde Kullanımı

Gelişen teknoloji temelli eğitim yöntemleri ile kaliteli, kalıcı ve kendi kendine öğrenme olgusu da başlamıştır ve teknoloji temelli eğitim birçok kaynakta uzaktan eğitim olarak yer almıştır. Uzaktan eğitime ilişkin California Distance Learning Project (CDLP 2004) tarafından yapılan tanıma göre; uzaktan eğitim öğrenciyle eğitsel kaynak arasında bağlantı kurularak gerçekleştirilen bir eğitim sistemi iken, herhangi bir eğitim programına kayıtlı olmayan kişiler de eğitim olanaklarından faydalanabilmektedir. United States Distance Learning Association (USDLA 2004) ise uzaktan eğitimi; uydu, video, ses, grafik, bilgisayar, çoklu ortam teknolojisi gibi araçlar yardımıyla eğitimden uzaktan olan öğrenciye ulaştırılması olarak tanımlamaktadır. Özetlemek gerekirse teknoloji temelli eğitim yöntemleri olarak da ifade edebileceğimiz uzaktan eğitim, bu eğitim yöntemiyle eğitilmeyi tercih eden kişiler için oldukça önemli avantajları da içinde barındırmaktadır.

Doğuma hazırlık eğitimlerinde kullanılan eğitim yöntemleri daha çok geleneksel yöntemler olmakla birlikte son 15 yıldır teknoloji temelli yöntemlerinden bazıları da olabilmektedir. Teknoloji temelli yöntemlerden ise online yöntemlerin farklı örneklem özelliğindeki kadınların doğuma hazırlanmaları amacıyla kullanıldığı görülmektedir (Yenal ve Sevil, 2012; Wang ve ark. 2006; Wang ve Kim, 2015). Yapılan çalışmalar online eğitim ile uygulanan doğuma hazırlık eğitimlerinin; gebelerin bilgi, tutum (Wang ve ark., 2006) ve günlük yaşam aktivite skorlarını anlamlı düzeyde arttırdığı saptanmıştır (Yenal ve Sevil, 2012).

Sanal Gerçeklik Yöntemi ve Doğuma Hazırlık Eğitimi

Teknoloji temelli eğitim yöntemleri içinde yer alan sanal gerçeklik çalışmaları 1990’lardan sonra geliştirilmeye başlanmış ve halen de geliştirilme çalışmaları devam etmektedir. Bu yeni teknoloji; gitar çalma, bilgisayar oyunları ve pilotaj çalışmaları gibi birçok alanda ve çeşitli amaçlar için kullanılabilecek bir teknolojidir. Özellikle birey için, yapay olarak oluşturulmuş ortamlarda, öğrenmeyi sağlamada oldukça etkili bir teknolojidir. Sanal gerçeklik yöntemi için özel kameralar, gözlükler, eldivenler gibi çeşitli ekipmanlar kullanılmaktadır.

Ülkemiz için online eğitime göre daha yeni bir eğitim yöntemi olan sanal gerçeklik, doğuma hazırlık eğitiminde (DHE) kullanılmak için ise hem ülkemiz hem de Dünya için daha da yeni bir yöntem olacaktır. Olacaktır diyebiliyoruz çünkü yaptığımız araştırmalar sonucunda sanal gerçeklik yöntemi kullanılarak yapılmış herhangi bir doğuma hazırlık eğitimine rastlamadık. Bu durumda sanal gerçekliği tanımlayarak başlamak gerekirse; Noe’ye göre (2009), eğitime katılanlara üç boyutlu bir öğrenme deneyimi yaşatan bilgisayar teknolojisi olarak tanımlanmaktadır ve sanal gerçeklik sistemi, fiziksel dünya ile olan ilişkimizi yeni bir alanda tekrar oluşturan bir yöntemdir. Sanal gerçeklik uygulamaları derinlik sensörü, renkli kamera ve 4 mikro sensör ile kişinin vücudunu algılayıp 3 boyutlu hareket yakalama sistemi sunmaktadır. 3 boyutlu hareket yakalama sistemi ile bireyler vücut hareketleri ile oyunları oynayabilmektedir (Süzen&Taşdelen,2013). Bu sistemlere ek olarak; gerçekçi olan bu yapay ortamı oluşturmak için ses ara yüzleri, dokunma hissi veren eldivenler, pedal milleri ve hareket platformlar da kullanılabilmektedir (Noe, 2009). Sanal gerçeklik teknolojisi ile gerçek dünyada asla yaşanamayacak

‘’1.Uluslararası,3.Ulusal Doğuma Hazırlık Eğitimi ve Eğiticiliği Kongresi"

ortamlarda yaşama ve kendi kendine keşfetme duygusu gelişebilmektedir. Sanal gerçekliğin olumlu olarak ifade edilebilecek bu özelliklerinin yanı sıra olumsuz yanları ise bu teknolojinin karmaşık bir yapıda ve oldukça pahalı olmasıdır. Bu olumsuz özellikler ise sanal gerçeklik yönteminden her zaman için faydalanabilmeyi kısıtlamaktadır (Kayabaşı, 2005).

Sanal gerçeklik yöntemi kullanılarak hazırlanacak bir doğuma hazırlık eğitimi bizlere üç boyutlu dünyanın kapılarını aralarken, iki boyutlu tasvir ve çizimler yoluyla yapılacak DHE eğitimlerini tarihe gömebilecektir. Sanal gerçeklik, katılımcılarına gerçekmiş hissi veren, bilgisayarlar tarafından yaratılan dinamik bir ortamla karşılıklı iletişim olanağı tanıyan, bir benzetim modelidir (Bayraktar ve Kaleli, 2007). Sanal gerçeklik kullanılarak hazırlanan eğitim yöntemleri katılımcılara gerçekmiş hissi vererek bilgisayar ortamında yaratılmış bir dünyaya gidebilmeyi, yani kontrolün kendi ellerinde olduğunu hissettirmektedir. Sanal gerçeklik sistemine data gloves olarak ifade edilen özel eldivenler aracılığı ile görme duyusunun yarattığı gerçekliği daha da gerçekçi kılmak amacıyla dokunma da eklenerek (Sui ve ark. 2001; Bayraktar ve Kaleli, 2007) DHE eğitimlerine evlerinden uzaklaşarak katılamayacak kişiler için de tatmin edici düzeye getirebilir.

Birey bu teknolojide yapay olarak oluşturulmuş ortamlarda doğuma hazırlık eğitimi içinde sunulacak bilgi ve uygulamaları yaparak ve yaşayarak öğrenmektedir. Sanal gerçeklik yöntemi kullanılarak hazırlanacak eğitimler önce gerçek gebe ve eşlerin katıldığı DHE ve eğitici/eğiticilerle sınıf ortamında birebir uygulanacak ve SG için özel olarak tasarlanan üzerinde birden fazla görüş alanını kaydetme özelliği olan kameralarla kayıt altına alınacaktır. Bu kayıtların gerekli bilgisayar programları ve uygulamaları online ulaşıma açılması ile ise uzaktan eğitim almak isteyen gebe eşlerinin gerekli ekipmanları (gözlük vb) kiralamaları ile istedikleri zaman, istedikleri kadar tekrar ve ile belirli süreler içinde istedikleri yerden bu eğitimlere katılmaları sağlanacaktır. Böylece özel gözlüğü kullanan katılımcılar farklı açılardan kamera kayıtlarının görme imkanı buldukları için gözlük kullanım durumunda iken herhangi bir yöne dönmeleri halinde ise döndükleri yönden kayıt almış olan kamera açısının da yardımıyla gerçek ortam algısını yaşayacaktır. Böylece eğitim sırasında hareket halinde olan ve farklı uygulamalar yapan eğitici ile de etkileşim halinde hissini yaşayacaktır.

Sanal gerçekliğin faydaları arasında yer alan; etkileşim, öğrenenin dikkatini tam olarak toplanılmasını sağlama, öyküsel esneklik, deneyimsel oluşu ve duyulara önem vermesi gibi yararları (Çavaş ve ark. 2002) uzaktan eğitim yoluyla DHE’ye katılan için de benzer faydalar sağlayacağı düşünülmektedir. Bunların yanı sıra sanal gerçeklik: 1- Motivasyonu arttırır. 2- Öğretilecek konunun bazı özelliklerini ve önemli noktalarını diğer yöntemlere göre daha gerçekçi bir biçimde gösterir. 3- Uzun mesafelerden gözlem yapma olanağı sağlar. 4- Daha önce deneylere ve öğrenme ortamlarına katılma imkanı bulamamış dezavantajlı gruptaki kişilerin bu ortamlara katılmalarına olanak sağlar. 5- Yeni anlayışların gelişmesi için olanaklar sağlar. 6- Her katılımcının kendi öğrenme hızına göre deneyim yaşamasına ve böylelikle öğrenme olayını daha etkin bir biçimde gerçekleştirmesine izin verir. 7- Katılımcılara sınırlı sınıf ortamlarında sıkıştırılmış zamanlarda deneyim kazandırmaktan ziyade daha geniş bir zaman aralığı sağlar. 8- Karşılıklı bir etkileşim gerektirdiğinden öğrencilerin pasif durumdan aktif konuma geçmelerini sağlar. 9- Yaratıcılığı teşvik eder. 10- Sosyal bir atmosfer oluşturur. 11- Bilgisayar becerilerini geliştirir (Çavaş ve ark. 2002).

Sonuç

Sonuç olarak DHE’de sanal gerçeklik, gerçeğin yeniden inşa edilmesi iken bir şeyin gerçeği varsa sanalının da oluşturulabileceğini göstermektedir. Bu açıdan son zamanlarda popüler bir kavram olan sanal gerçekliğin bu boyutu göz ardı edilmemeli ve eğer gerçek eğitim için gerekli araç, gereç, eğitici ve katılımcılar hazır değilse sanal gerçekliğe dayalı eğitimde mümkün değildir. Eğitimin iki temel unsuru olan, öğreten ve öğrenen varsa, sanal eğitim de ciddi bir alternatif olarak öğretme ve öğrenmeden söz etmek mümkündür (http://nemesis.gisam.metu.edu.tr; http://ustem.com; http:// www.spectrum.ieee.org.).

Kaynaklar

1. Özgür, H., & Tosun, N. (2010). İnternet destekli eğitimin e-öğrenme tutumlarına etkisi. XV. Türkiye'de İnternet Konferansı, 2-4.

‘’1.Uluslararası,3.Ulusal Doğuma Hazırlık Eğitimi ve Eğiticiliği Kongresi"

2. ÇAVAS, B., ÇAVAS, P. H., & CAN, B. T. (2004). Egitimde Sanal Gerceklik. TOJET: The Turkish Online Journal of Educational Technology, 3(4).

3. Bayraktar, E., & Kaleli, F. (2007). Sanal Gerçeklİk ve Uygulama Alanlari. Akademik Bilişim, 1-6.

4. Sui, Y., Geng, D., Allen, C.R., Burn, D., Bell, G.D. ve Rowland, R. (2001): “Three-Dimensional Motion System (“Data-Gloves”): Application for Parkinson’s Disease and Essential Tremor”, IEEE International Workshop on Virtual and Intelligent Measurement Systems, Budapest, Hungary, May 19-20.

5. Varol, N. (2015). Bilişim teknolojilerinin eğitim kurumlarında kullanımları ve eğitimcilerin rolü. XVII. Akademik Bilişim Konferansı, 4-6 Şubat, 2015, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir.

6. Şahin, L. ve Güçlü, F. C., 2010. Genel olarak hizmetiçi eğitim: ülker şirketler topluluğu hizmetiçi eğitim süreci ve uygulamaları. Sosyal Siyaset Konferansları. 2 (59), ss. 217-270.

7. Özgür, H. ve Tosun N., 2010. İnternet destekli eğitimin e-öğrenme tutumlarına etkisi. XV. Türkiye’de İnternet Konferansı, 2-4 Aralık 2010 İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi.

8. Gürüz, D. ve Yaylacı, G. Ö., 2009. İletişimci gözüyle insan kaynakları yönetimi. 4. Baskı. İstanbul: Kapital Medya Hizmetleri.

9. Noe, R. A., 2009. İnsan kaynaklarının eğitimi ve geliştirilmesi. 4. Baskı. C. Çetin (Çev.), İstanbul: Beta Basım (orjinal basım tarihi 2008).

10. Wang, H. H., Chung, U. L., Sung, M. S., & Wu, S. M. (2006). Development of a Web-based childbirth education program for vaginal birth after C-section (VBAC) mothers. The journal of nursing research: JNR, 14(1), 1-8.

11. Yenal, K., & Sevil, Ü. (2012). The effects of web-based childbirth education program on activities of daily living of pregnant women. HealthMed, 6(7), 930-8.

12. Wang, H. J., & Kim, I. O. (2015). Effects of a mobile web-based pregnancy health care educational program for mothers at an advanced maternal age. Journal of Korean Academy of Nursing, 45(3), 337-346.

13. California Distance Learning Project. What is Distance Learnig. http://www.cdlponline.org/index.cfm?fuseaction=whatis Erişim Tarihi: 01.10.2018

14. USDLA. (2004). United States Distance Learning Association: Definition of distance learning. https://www.usdla.org/ Erişim Tarihi: 01.10.2018

15. Süzen, A. A., & Taşdelen, K. (2013). Microsoft Kinect ile Örnek Bir Uygulama: Piyano. Akademik Bilişim Konferansı, Antalya, 23-25.

16. Kayabaşı, Y., 2005. Sanal gerçeklik ve eğitim amaçlı kullanılması. The Turkish Online Journal of Educational Technology. 4 (3), ss. 151-158.

‘’1.Uluslararası,3.Ulusal Doğuma Hazırlık Eğitimi ve Eğiticiliği Kongresi"

DOĞUM EYLEMİNDE KULLANILAN YENİLİKÇİ TEKNOLOJİLER: YURTDIŞI

Belgede DOĞUMA HAZIRLIKTA AQUA TERAPİ (sayfa 43-47)