• Sonuç bulunamadı

KAZA, KADER, ÖLÜM

EVRADI ÞERÝFENÝN AÇIKLAMASI

Fatiha Suresi (1:1-7) :

Euzü billahi mineþ þeytanirraciym. Bismillahir Rahmanir Rahiym.

Cenabý Hak buyuruyor ki:

– Benim ilâhi sýfatým olan Allah Kelamýný, yani Kitabý'mý okumak istediðin an, ona muhatab olmaya niyet ettiðin zaman, "Ben Allah'ýn rahmetine sýðýnýr, kalbimi, nefsimi Allah'ýmýn fazilet ve rahmetine kavuþtururum" diye, ilâhi rahmetten kovulmuþ, uzaklaþtýrýlmýþ Þeytan'dan bana sýðýn.

Ýnsanýn, Rabbine þahit olma (müþahede) huzurunda, onun ilâhi feyzlerine (bereket, irfan) gark olmuþ kalmasýna engel olan her þeyden Hak'ka iltica etmesi, Allah'a sýðýnmadýr (istiaze). Bu da marifetullah ile olur. Çünkü Þeytan, ancak arifin kalbinden korkar. Arifin kalbinin ufuklarýndan doðan Muhammedî hakikat güneþi, Þeytan'ý yakar ve uzaklaþtýrýr.

Kul Rabbine bu þekilde içten, duyarak sýðýndýðýnda, Cenabý Hak, "Korkma!

Ýsmimi an, yani 'Rahman ve Rahiym olan Allah'ýn ismi ile baþlýyorum' de" buyuruyor.

Bu yüzdendir ki, besmelesiz iþe sonsuz iþ denir.

Besmelede üç ismin, yani Allah, Rahman ve Rahiym isimlerinin bir arada anýlmasýnda üç cins kula iþaret vardýr:

1. Nefslerine zulmedenler (Fe minhüm zâlimün linefsihi), 2. Nefslerini frenleyenler (Ve minhüm muktesid),

3. Hayýrlý iþ sahipleri (Ve minhüm sâbikun bil hayrat: Fâtýr, 35:32) Evet, Besmele, kalbin kandili, Allah Kelamýnýn anahtarýdýr.

Azametini kalemlerin deðil, çaðlarýn tefsir etmiþ olduðu, imanýn düzenleyicisi;

anlamýný kavramayanlarý bile, okunduðu vakit dinlemekten usandýrtmayan, ilimlere konu, sanatlara model veren Kur'an'ý Kerim'in esrarýnýn anahtarý da, Fatiha'dýr.

Elhamdülillahi rabbil âlemiyn.

Evrenin bütün varlýklarý ve zerrelerinden gerek söz, gerekse hareket olarak ortaya çýkan bütün sonsuz hamd ve övgüler, Rab'lýk makamýna Sübhanî tenezzülü ile tenezzül eden, âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.

Ýnsanýn, kendisinin baþlýbaþýna bir âlem olduðunu ve kendisinde var olan gerçekleri düþünerek: "Ben kimim? Nereden geldim, nereye götürüleceðim?

Gelmemde, gitmemde karar sahibi ben deðilim" diye düþünmesi, insanlýk (Âdemiyet) makamýna ayak basmasýdýr. Âdemiyette teklif yer alýr: "Aslýný ara" emri verilir, bu arayýþa da hamd ile baþlanýr.

Hamdin lisaný üç türlüdür:

– Ýnsani dil ile hamd, – Ruhani dil ile hamd – Rabbani dil ile hamd.

Ýnsani dil ile hamd, umumun (avamýn) hamdidir ki, bu Allah'ýn nimetlerine karþý yapýlan hamddir. Kiþi, Hak'kýn o ikramýný kalbiyle tasdik edecek, onu yerli yerince sarf edecektir.

Ruhani dil ile hamd, seçkinlerin (havassýn) hamdidir ki, kalb zikri ile olur. O kimsenin hali terbiye edilir, davranýþlarý temizlenir.

Rabbani dil ile hamd, arifin hamdidir.

Muhabbet ehli hamdederler, o hamdleriyle keþif ýþýklarýna nail olurlar.

Marifet ehli hamdederler, o hamdleriyle cemalin müþahedelerine nail olurlar.

Kýsacasý hamdetmek, Hak Teâlâ'nýn zatýný övmek, yüceltmektir. Onun için hayatýn evveli de hamd, sonu da hamddir.

Allahu Teâlâ'nýn zatýna layýk olan övgüyü, hürmeti hiç kimse layýkýyla bilemez, ona güç yetiremez. Onun için imdat, Allah'tandýr. Bu nedenle hamdü sena, Zâtý ile, Sýfatý ile, Efali ile yaratýklarý derece derece meydana getirip, imdad eden Rabbil Âlemiyn'e mahsustur.

Rabbil Âlemiyn'dir: Müminlerin kalbini sabýr ve ihlas ile, sadakat ve vefa ile terbiye eder.

Rabbil Âlemiyn'dir: Cisimleri, nimetler vücuda getirerek terbiye eder.

Rabbil Âlemiyn'dir: Ruhlarý, keremini (cömertlik) göstererek terbiye eder.

Þu da iyi bilinmelidir ki, yaratýklarýn öncesi, karanlýðýn zýddý olmayan Muhammedî Nur (ýþýk), Muhammedî Ruh'tur ki, O Aklý Küll'dür (Tümel Akýl), âlem de onun açýklamasý, ayrýntýlarýdýr.

Errahman, errahiym.

Âlemi yaratan Rahman, ona imdad eden Rahiym'dir.

Rahman Kýdem (ezeliyyet) ismi, Rahiym Bekâ (ebediyyet) ismidir.

Mâliki yevmiddiyn.

Din gününün, kýyamet gününün sahibi Allah'dýr. Kýyamet günü, haþr (derleniþ) ve neþrdir (daðýlýþ), yani hesap günüdür. Her sýnýfýn maksatlarý ve çabalarýnýn hesab edildiði gündür.

Ariflerin Vechi Kerim'e (Soylu Yüz) baktýklarý, amel sahiplerinin iyiliklerle karþýlaþtýklarý, zalimlerin kahýr tecellilerinde kaldýklarý gündür.

O günde, bu dünyada kullandýðýmýz küçük tasarruflar kaldýrýlýr. O günde tam izin, Makamý Mahmud'un sahibi, "Elbette Rabbim sana ihsan edecek, sen de hoþnut olacaksýn" fermanýnýn mazharý, Hz. Muhammed Aleyhisselâm'ýn zâtýndan baþkasýna verilmemiþtir.

Þimdi, ruhun baðýmsýzlýðýný ve sevinçlerini ilan eden, önce ibadet, sonra yardým istemeye iþaret eden ayetler geliyor.

Ýyyake nabüdü ve iyyake nestaiyn.

"Ya Rabbi! Her konuda yardýmý senden dilenir ve senden aldýðýmýz varlýkla, ancak sana ibadet ederiz. Ýbadetimiz, bizim varlýðýmýzla deðildir. Güç ve kuvvet senin-dir. Sen yardým ettin de sana kulluk ettik. Biz senin lütfuna bakýyoruz, kendi amelleri-mize bakmýyoruz. Ne amelleriamelleri-mize bakýyoruz, ne de ödül taleb ediyoruz; ancak sana

kulluk ediyoruz. Çok çok ihsan etmeni istiyoruz. Bütün garezlerden, ilgi ve iliþkilerden soyunduk. Bu halimizde bize yardým et. Bu halimizin devamýný yalvarýyoruz. Emrin ile kulluk ediyoruz, lütfunla yardým dileniyoruz. Bütün varlýklar geçici, sen kalýcýsýn (bâki)."

Allah'a kulluk dört türlü olur:

1. Arzu (raðbet) ile, 2. Korku (rehbet) ile, 3. Utanç (hayâ) ile, 4. Sevgi (muhabbet) ile.

Ýbadetin en güzeli, sevgi ile olanýdýr. Ýþte tevhid, bu ayetin iþlemesiyle olur.

Resûllük huzuruna tam baðlanmadýkça, yardým dileme olmaz.

Ýhdinas sýratel müstakiym.

"Ya Rabbi! Bizi yardýmlarýnla bizzat doðru yola eriþtir. Senin muradýn ne ise, ona hidayet et. Tevhid zirvene giden yolu hediye etmeni dileniriz."

Sýratelleziyne en'amte aleyhim, ðayril maðdûbi aleyhim veleddalliyn.

"O yol, peygamberin, þehitlerin, sýddýklarýn ve kâmillerin yoludur. Gerçeklerin keþfedildiði yoldur, marifet, güzel edeb menzilidir. Onlara ihsan etmiþsin. Gazabýna hak kazananlardan, sapkýnlýkta kalanlardan, Rab'lýk lütuflarýný unutanlardan, gerçekleþtirmeyi (tahkiki) býrakýp þekilde (taklidde) kalanlardan, kulluk kapýsýndan kovulanlardan, mekr (hile, aldatma) ve istidraca (hak edilmemiþ ilerleme, sahte keramet) mazhar olanlardan olmamayý yalvarýrýz."

Amin (Bu yalvarmamýzý kabul et, Ya Rabbi!)

Ýnnallahe ve melâiketehu yusallune alennebiy, ya eyyühel leziyne âmenû, sallû aleyhi ve sellimû tesliyma. (Ahzab Suresi, 33:56)

Allahu Teâlâ ve Melekler, Makamý Mahmud ve þefaat makamýyla yüceltilmiþ olan Nebiyyi Ekrem Hazreti Muhammed Aleyhisselâm'a salat ve selam ederler.

Rahmet ve kerametin her türlüsü ile, Ahmedî erdemini yücelterek, saygý ile överler.

Ey inananlar ve geleceðin, inananlarýn olduðuna inananlar!

Gayeleri Hak olanlar!

Hak'kýn "mümin" ismine mazhar olanlar!

Siz de O'na, o Ulu Peygamber'e salat ve selam edin, onu güzel zikir ile anýn.

Gerek melek, gerek insan, ona salat ve selamda bulunmakla yükselir.

Ey talib!

Muhammedî Zât o kadar nazik bir manadýr ki, Cenabý Hak, Habibi'ne (sevgilisine) yapýlacak salavatý kendisine havale ettiriyor da: Allahümme salli alâ Muhammedin buyuruluyor.

Bir dini emirde de:

"Kim benim Resûlü Ekrem'ime bir salavat getirirse, ben o kimseye on salavat getiririm" diye ferman ediliyor.

Söz olarak salat ve selam: Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, anlam ve gerçeði itibariyle de, Resûlü Ziþan'a sevgiyle tabi olmak, izinden yürümek, bu kötülük dünyasýnda ayak kayacak yerlere çakýlmýþ olan semavi iþaretlere, gören bir gözle bakarak sayýlý nefesini haksýz tüketmemektir.

Bu nedenle dualarýmýzýn da hakkýmýzda hayýrlý olarak kabul edilmesi için, duadan önce salavat ile baþlamak ve sonunu salavat ile bitirmek lâzýmdýr.

Sübhane rabbike rabbil izzeti amma yesifun, ve selâmün alel mürseliyn, elhamdü lillahi Rabbil âlemiyn. (Saffat, 37:180-182)

(Ýmamý Ali Keremallahu Zatehu Hazretleri, "Her kim ahirette Cenabý Hak'tan özel bir ikram isterse, bu üç ayeti her meclisin sonunda okusun," buyurmuþlardýr.)

Ey resûllerin en mükemmeli! Müþriklerin (Allah'a ortak koþanlarýn) þirklerine, yalanlarýna göðsün daralmasýn, asla önem verme. (Hak kuvvette deðil, kuvvet Hak'tadýr. Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah: Allah'tan gelen dýþýnda güç ve kuvvet yoktur.)

Her emrine galip, kudret ve kuvvet sahibi olan Rabbin, müþriklerin O'nu, þan ve azametine layýk olmayan sýfatlarla vasýflandýrmalarýndan münezzehtir.

Enbiya ve mürseliyne, evliya ve sýddýkiyne, ehli imana, ehli irfana selam olsun.

Hâlen ve kâlen hamdü senâ, âlemlerin Rabbi olan Allahu Teâlâ'ya olsun.

Ey Allah'ýn Resûlü! Salatü selam senin üzerine olsun.

Ey Allah'ýn sevgilisi! Salatü selam senin üzerine olsun.

Ey Allah'ýn dostu! Salatü selam senin üzerine olsun.

Ey Allah'ýn Peygamberi! Salatü selam senin üzerine olsun.

Ey Allah'ýn saf kýldýðý! Salatü selam senin üzerine olsun.

Ey Allah'ýn hayýrlý yarattýðý! Salatü selam senin üzerine olsun.

Ey Allah arþýnýn ýþýðý! Salatü selam senin üzerine olsun.

Ey Allah vahyinin emîni! Salatü selam senin üzerine olsun.

Ey Allah'ýn birlik zatýný Cenabý Ahmediyyete fethederek süslediði, þereflerin tümüyle þereflendirdiði, sureti Hak, siyreti Rahman Habibi Kibriya! Salatü selam senin üzerine olsun.

Ey Hak'kýn seçkinlik kanunu ile yücelttiði, Sübhani saygýsýna mazhar kýldýðý Resûller Þahý! Salatü selam senin üzerine olsun.

Ey öncenin ve sonranýn bütün ilimleri ile teçhiz edilen Resûller Sultaný, hayýr ve þerri gösteren, bütün salavatlarýn üzerine olduðu! Salatü selam senin üzerine olsun.

Ey peygamberlerin seyyidi (önderi)!

Ve ey takva sahiplerinin imamý!

Salatü selam senin üzerine olsun.

Ey âlemlere rahmet olan!

Ey nebilerin sonuncusu!

Ey günahkârlarýn þefaatçisi!

Ey en alçaðý en yüksek yapmak hakkýný alan En Þanlý Resûl, Âlemlerin Rabbinin Resûlü!

Salatü selam senin üzerine olsun.

Allah'ýn, meleklerin, peygamberlerin, Arþ'ý taþýyan meleklerin, bütün halkýn selamlarý, salavatý, hürmetleri, yüceltmeleri, güzellikleri, bizim Efendimiz Muhammed Mustafa Hazretleri ile, onun ailesi ve eshabýnýn üzerinedir.

Allah'ým!

Salatü selam, tam, halis kulun olan Habibin ve Resulün, Nebiyyi Ekrem'in, her þeyin kaynaðý olan Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem'in üzerine olsun.

Ya Ýlâhi!

Efendimize, baþýmýzýn tacý, özümüzün nuru, gönlümüzün sevinci olan En Þanlý Resûlümüze, O, zatýndan zatýna tecellinde beliren, Hak aynasý bulunan ýþýklar ýþýðýna, en yüksek makamýn sahibine, her güzelliðin aslýna, açýk ve anlaþýlýr bir dile sahip kýldýðýn Resulü Ekrem'ine salatü selam olsun.

Allah'ým!

Ebedî, sürekli lütuf ve ihsanýn, hayýr ve bereketin, selamýn, lütuf ve sayý açýsýndan temiz olan þeylerin:

Ýnsan yaratýlýþýnýn en þereflisi, iman hakikatlerinin toplamý, ihsan tecellilerinin Tûr daðý, rahman sýrlarýnýn iniþ yeri, Mirac'daki gece uçuþunun misafiri, "kendi keyfine göre konuþmayan", Birlik (Ahadiyet) sarayýnýn sýrlarýna mahrem olan, yaratýklarýn en üstünü, Hamd Sancaðý'nýn sahibi, nebilerin imamý (öncüsü), yüksek ululuk dizginlerinin sahibi, ezel sýrlarýnýn þahidi, asli sevap nurlarýnýn müþahidi, kýdem (öncesizlik) dilinin has tercümaný, ilmin, yumuþaklýðýn ve hikmetlerin kaynaðý, hem cüzi (parça), hem külli (bütün) kerem (cömertlik) sýrlarýnýn mazharý, Kâinat'ýn Nefsi Natýka'sýnýn kalbi, yüce ve alçak vücutlarýn aslýnýn insaný, iki cihan cesedinin ruhu, dünya ve ahiret hayatýnýn özü, rütbelerin en üstünü olan kulluk (ubudiyet) rütbesiyle rütbeli, ilâhi ahlakla ahlaklanmýþ, Halili Azam, Habibi Ekrem, Seyyidimiz Muhammed Ýbni Abdillah ibni Abdülmuttalib Hazretleri'nin üzerine olsun.

Ve diðer peygamber ve habercilerinin, sana yakýn olan meleklerin, göklerdeki ve yerdeki ehlinden salih kullarýnýn üzerine olsun.

Ya Rabbi!

Seni zikredenlerin zikri, zikrinden gafil olanlarýn da gafleti devam ettiði müddetçe salatü selamýn, onlarýn üzerine olsun.

Ýlâhi! Selam, senin Peygamberinin bütün dostlarýnýn üzerine olsun.