• Sonuç bulunamadı

5. Diğer Mitler

5.6. Hayvanlar

5.6.2. Et (Köpek)

Türk mitolojisinde dört dalında yasak meyve bulunan ağaçtaki meyveleri korumakla görevlendirilen iki hayvandan biri köpektir (Sakaoğlu, Duymaz, 2002: 169). Köpeğe Tanrı tarafından verilen bu koruyuculuk vasfı, pek çok mitik unsurda da karĢımıza çıkmaktadır. Söz gelimi Altay Türkleri ay tutulduğunda ayı, kötü ruh olan Cilbegen‟den kurtarmak için köpekleri havlatırlar. Temir Terek denilen kutsal hayat ağacının altında yeraltı güçlerinin yollarını gözetleyen zircirlenmiĢ Azar ile Kazar isminde iki köpek vardır (Dilek, 2014: 34, 175). Türk halk anlatılarında ve Türk

kültürü ile ilgili tarihi kaynaklarda ıt/it, barak, nadiren de it-barak ifadeleri ile geçen köpeğin koruyucuk vasfının dıĢında sıklıkla köpek yumurtlayan kuĢlar veya it baĢlı uluslardan bahsedilmektedir (Caferoğlu, 1961: 2-5). Divanü Lügat-it Türk‟te „barak‟ sözcüğü için çok tüylü köpek açıklaması yapılmıĢtır. Açıklamanın devamında Ģöyle denmektedir: “Türklerin inandıklarına göre kerkes kuĢu kocayınca iki yumurta yumurtlarmıĢ, bunların üzerine otururmuĢ, yumurtanın birisinden barak çıkarmıĢ. Bu, köpeklerin en çok koĢanı, en iyi avlayanı olurmuĢ” (Atalay, 1998: 377-378).

Köpek, bazı Türk boylarında nesil baĢı olarak kabul edilmiĢtir. Radloff‟un aktardığı bir Kırgız efsanesine göre bir zamanlar bir hanın kızı vardır. Bu kız ile ilgilenmek üzere kırk kız görevlendirilmiĢtir. Bu kızlar bir gün uzun bir yürüyüĢe çıkarlar. Döndüklerinde yaĢadıkları yerin yerle bir olduğunu, bütün hayvanların ve insanların öldürüldüğünü görürler. Yalnızca kızıl bir köpek hayatta kalmıĢtır. Kırgızların, bu kırk kız ile köpeğin soyundan geldiğine inanılırmıĢ (Roux, 2005: 318). Kıpçaklar köpeğe dayanan soy ağaçları ile gurur duymuĢ ve çocuklarına köpek isimleri vermiĢlerdir. Söz gelimi Kobyak erkek köpek, Konçak ise diĢi köpek anlamına gelmektedir. Konçak sözcüğü zamanla kancık, günümüzde ise encek (Tatar Türkçesinde) halini almıĢtır (DavletĢin, 2013: 77). Görüldüğü üzere Türk mitolojisinde köpek bazen koruyucu vasfı ile ön plana çıkarken bazen de nesil baĢı hayvanı olarak kabul edilmiĢtir.

Ġlkel dönemlerden günümüze değin günlük yaĢamın bir parçası olan bu hayvan ile ilgili inançlara Tatar mitolojisinde de rastlanılmaktadır. Tatar efsanelerinde köpek, genellikle kale veya Ģehirlerin temeli atılırken kurban edilen hayvandır.80

Bir Tatar efsanesinde hanlar kale yapmak isterler. Bunun için bir han, dağ baĢına çıkıp okunu fırlatır. Okun düĢtüğü yere kale yapılması emri verilir. Bu yere kale yapılmadan önce köpek gömülür. Kalenin yapımı bittikten sonra han, temele ne gömdünüz diye sorar. Kalenin temeline köpek gömüldüğünü öğrenen han, bu kalenin köpeklere kalacağını belirtir (Gıylecitdinov, 1987: 45). Yılan Tavı (Yılan Dağı) efsanesinde Yılan Dağı denilen yere Kazan Ģehri kurulmaya karar verilir. Han,

80 Yapılan arkeolojik çalıĢmalarda köpeklerin kökenlerinin izleri 12000 ila 14000 yıl öncesine kadar takip edilebilmektedir. Ġnsan iskeletleri ile birlikte toprağa gömülmüĢ olan kemikler, köpeklerin paleotik dönemden neolitik döneme değin insan kültürleri içerisinde var olduğunu göstermektedir. Ayrıca arkeolojik kalıntılar göstermektedir ki köpekler pek çok gömme töreninde kurban hayvanı olarak kullanılmıĢtır. Susan McHugh, Toplumun Aynasında Köpek, (Çev. Serpil Çağlayan), Kitap Yayınevi, Ġstanbul 2005, s.14-16.

oğlu ile birlikte iki asil kiĢiye bir mektup vererek onları Yılan Dağı‟na gönderir. Mektup Ģehrin kurulacağı yere varılınca açılıp okunacaktır. Bu yere gelindiğinde mektup okunur. Mektupta Ģehir sağlam olsun diye kura ile bu kiĢilerden birisi diri olarak yeraltına gömülsün yazılmaktadır. Çekilen kura han oğluna çıkınca, bu kiĢiler han oğlunun yerine canlı bir köpek gömerler. Efsanenin sonunda yeni Ģehrin kâfirlerin eline geçeceği belirtilir (Gıylecitdinov, 1987: 50). Kazan Kalesi veya Ģehrinin kuruluĢu ile ilgili diğer efsanelerde de temele insan gömülmesi istenmesine rağmen köpek gömülür. Burada insan yerine kurban edilen hayvanın köpek olması dikkat çekicidir. Bununla ilgili olarak Halikov, eski Bolgarlarda köpeğin kutsal olarak kabul edildiğini belirttikten sonra o zamanlarda yeni Ģehir, köy ya da bina temeline kurban olarak köpek gömülmesinin kutsal bir amel olarak kabul edildiğini söyler (Akt. Urmançi, 2005: 57). Ġbn Fadlan, Bulgarların köpek ulumasını hayra yorarak sevindiklerini belirtir. Köpek uluması ayrıca senenin bolluk, bereket ve sulh içerisinde geçeceğine iĢaret etmektedir (ġeĢen, 2013: 28). Gerçekten de Tatar Türklerinin On Ġki Hayvanlı takvim ile ilgili inançlarına bakıldığında, Köpek yılında bolluk olacağına, hayvanların büyüyeceğine inanıldığı görülmektedir (Ġsenbet, 2010: 282-283).

Tatar halk anlatılarında bazı ruhlar genellikle köpekten veya köpek havlamasından korkarlar. Söz gelimi ġüreli‟nin en çok korktuğu hayvan köpektir. Bu mitik varlık, yanında köpek bulunan kiĢilere asla yaklaĢmaz. Benzer Ģekilde Albastı da köpek sesi iĢittiği an ortadan kaybolur. Bu inancın bir yansıması olarak geçmiĢte Kazan Tatarları yeni doğan bebeğe “köçek külmeği (köpek yavrusunun gömleği) denilen bir gömlek giydirirlerdi. O zamanki inançlara göre bu gömlek, çocuğu kötü güçlerden ve nazardan korurdu. Kırk gün geçtikten sonra bu gömlek çocuğun üstünden çıkartılır ve köpeğin boynuna bağlanırdı (DavletĢin, 2013: 49).

Bazı Tatar halk anlatılarında kahramanın yardımcılarından biri köpektir. Bununla ilgili olarak Urmançi (2005: 57), Tatar halk masallarında köpeğin her zaman baĢkahramanın yardımcısı olarak tasvir edildiğini belirtir. Söz gelimi Avcı masalında, kahramanı pek çok sıkıntıdan kurtaran ve ölümden döndüren üç yardımcı köpek vardır (Gatina, Yermi, 1978: 55-60). Köpeğin koruyucu ve bereket getirici özelliğinin dıĢında bazı halk anlatılarında kötülükleri ifade eden özellikleri de mevcuttur. Söz gelimi Tahir ile Zöhre hikâyesinde Tahir, rüyasında Zöhre‟ye gitmek

ister. Ancak karĢısına köpekler çıkarak ona saldırır. Tahir bu düĢü sevdiğine anlatınca Zöhre, Tahir‟in düĢünün kara bir düĢ olduğunu, sıkıntılı günlerin kendisini beklediğini, düĢünde gördüğü köpeğin ise aralarına girecek olan düĢman olduğunu belirtir (Urmançi, 2007: 125) Bu hikâyede düĢte görülen köpek, iki aĢığın ayrılmasına sebep olan Arap isimli karakteri temsil etmektedir. Bunun dıĢında köpek bazen kiĢileri alçak görme ifadesi olarak da kullanılmıĢtır. Söz gelimi Kuzı Körpe ile Bayansulı destanında Kara Han, kızı Bayansulı‟yı Ak Han‟ın oğlu Kuzı Körpe‟ye vermeyi vaadeder. Ancak Ak Han öldükten sonra Kara Han, Kuzı Körpe‟nin kapı eĢiğinde duran av köpeğine dayanmasını bahane ederek verdiği sözden vazgeçer (Urmançi, 2007: 31). Burada bir han kızının köpeğe dokunan birine verilmesi uygun görülmemiĢtir.

Kişi Gomiri Niçik Korılgan (Ġnsan Ömrü Nasıl BelirlenmiĢ?) isimli Tatar efsanesine göre köpeğe ömür olarak yirmi yıl verilir. Ancak köpek her zaman soğukta yaĢadığını belirterek yirmi yılın yarısını kabul eder (Gıylecitdinov, 1987: 249). BaĢka bir efsaneye göre yeryüzünden yukarıya doğru çekilen göğün daha fazla uzaklaĢmasını kedi ile birlikte engellediğinden dolayı insanlar tarafından köpeğe kıymet verilmektedir (Gıylecitdinov, 1987: 232).

Halk anlatılarında köpek ile ilgili sıklıkla karĢımıza çıkan konulardan biri de köpeğin kedi ile mücadelesidir. Bir efsaneye göre kedi ile köpek ölen sahiplerini gömdükten sonra miras olarak kalan ev ve ekmek kırıntısını bölüĢmek isterler. Kedi sıcağa düĢkün olduğundan evi alır, köpek ise yemeğe düĢkün olduğundan ekmek kırıntısını alarak dıĢarı çıkar. O günden beri kedi içeride köpek ise dıĢarıda yaĢamaktadır. BaĢka bir efsanede ise kedi köpek düĢmanlığının sebebi açıklanmaktadır. Bu efsaneye göre sahibi tarafından iyi beslenilmeyen köpeğe muhtar bir kâğıt vererek o kâğıdı sahibine göstermesini söyler. Bu kâğıtta muhtar, ev sahibine köpeğini iyi beslemesini belirtir. Ancak köpek, bu kâğıdı kendisinin sağlam taĢıyamacağını düĢünerek kediye emanet eder. Kedi ise yanlıĢlıkla fırına koyar. Ertesi gün evi ısıtmak için fırın yakıldığında köpeğin kediye emanet ettiği kâğıt da yanar. Bu olay üzerine o zamana kadar dost olan köpek ile kedi birbirine düĢman kesilir (Gıylecitdinov, 1987: 246-247).

Ġlkel dönemlerde hastalıkların tedavisinde bazı hayvanların organlarından istifade edilirdi. Tatarlarda bir kiĢinin boğazında kemik kaldığında bu kiĢi köpek nefesi ile tedavi edilirdi. Bunun yanında su tümörü rahatsızlığının da tedavisinde köpek tüyü kullanılırdı (DavletĢin, 2013: 50).

Kısacası Tatar halk anlatılarında ve kültüründe köpek, Altay YaratılıĢ efsanesine paralel bir Ģekilde koruyucu, muhafaza edici özelliğinin yanında bir kurban hayvanı olması özelliği ile dikkati çekmektedir. Bu durum Tatarlarda köpeğin nesil baĢı veya totem hayvanı olarak kabul edilmiĢ olmasından kaynaklanabilir. Bunun yanında hastalıkların tedavisinde istifade edilen köpek, nadiren de olsa halk anlatılarında olumsuzlukları ifade etmektedir.