• Sonuç bulunamadı

Altı/AltmıĢ/AltmıĢ Altı Sayıları (Tanrı’nın Kutsal Sayısı)

2. Kozmogoni Mitleri

5.2. Sayılar

5.2.2. Altı/AltmıĢ/AltmıĢ Altı Sayıları (Tanrı’nın Kutsal Sayısı)

Hem matematiksel anlamda hem de Hristiyanlık ve Müslümanlıkta dünyanın Allah tarafından altı günde yaratılması, bu sayıyı mükemmel kılmaktadır (Schimmel, 2011: 135).56 Benzer Ģekilde Altay Türklerine ait bir yaratılıĢ efsanesinde Ülgen dünyayı altı günde yaratmıĢtır (Sakaoğlu, Duymaz, 2011: 175). Kötülüklerden ve nazardan korunmak maksadıyla Türk sanatı ve mimarisinde sıklıkla altı kollu Süleyman mührü

56A‟raf suresinin 54. ayetine göre Allah gökleri ve yeri altı günde yaratmıĢtır. Matematiksel anlamda bir sayının mükemmel sayı olabilmesi için sayının kendisi hariç pozitif bölenlerinin toplamı kendisine eĢit olmalıdır. Melek Dosay Gökdoğan, “Sayı”, İslam Ansiklopedisi, 36. Cilt, ĠSAM, Ġstanbul 2009, s.213.

simgesine rastlanılmaktadır (Çoruhlu, 2010: 222). Yahudilik‟te ve Hıristyanlık‟ta da oldukça önem verilen bu mühür içiçe geçmiĢ iki üçgenden oluĢmaktadır (Küçük, 2013: 98).

Genel Türk mitolojisinde üç, yedi, dokuz, kırk gibi sayılara göre daha az kullanılan bu sayı genellikle önüne geldiği nesnenin, durumun veya olayın mükemmelliğini, tam anlamıyla olgunluğunu ifade etmektedir. Söz gelimi Dede Korkut hikâyelerindeki “altı ögeç derisinden külah”, “altı perlü gürz”, “altı perlü çomak” ifadeleriyle külah, gürz ve çomağın sağlamlığı kastedilirken, “altı yolun ayırı” ifadesi ile tüm yönler, “altı parmak derinlik zahm” ifadesi ile de açılan yaranın oldukça derin olduğu kastedilmektedir (Ergin, 2016: 113, 114, 162, 204, 205).

Bu sayının yaratıcı ile iliĢkisinden dolayı kutsalığıyla iliĢkili olarak, Altay Türkleri kutsal Altay dağlarının altı köĢeli veya altı kenarlı olduğuna inanırlar (Lvova, Oktyabrskaya, Sagayalev, Usmanova, 2013a: 82). ġamanizmde bir Ģamanın gücü o Ģamanın yardımcı ruhlarının sayısı ile yakından iliĢkilidir. ġor Ģamanı Aleksey‟in yardımcı ruhlarından biri de Altı kılıştıb kan oblun (Altı kılıçlı han oğul)‟dur. Bu ruh baĢka bir kamın yemek istemesine karĢı Ģamanı korur (Alekseyev, 2013: 111).

Tatar halk anlatılarında da bu sayı dikkate değer bir sıklıkla tekrar edilmektedir. Öncelikle Yirtüşlik destanında genel Türk mitolojisi ile pek de uyuĢmayan bir Ģekilde gökyüzünün altı kattan oluĢtuğu belirtilir (Urmançi, 2007a: 152-153). Bunun dıĢında altı baĢlı ve altı ayaklı veya altı kulaç atlar, Tatar Türklerinin masal ve destanlarında sıklıkla görülmektedir. Söz gelimi Diyu Kızı, Bölgen Bay Malayı hem Mulla (Div Kızı, Muhtaç (Duruma DüĢen) Zengin Oğlu ve Molla) masalında Div, kahramana çeĢitli görevler verir. Bu görevlerden biri, kahramanın altı baĢlı atı bir yere götürüp sulamasıdır (Gatina, Yermi, 1977: 160). Ak Köbök destanında Ködön Han altı ayaklı bir ata binmiĢtir (Urmançi, 2007a: 283). Altın Elma masalında masal kahramınını yeraltı dünyasından yeryüzüne göz açıp yumuncaya kadar çıkaran at, altı kulaçlı ala bir aygırdır (Gatina, Yermi, 1977: 233).

Bunlardan baĢka Tatar halk anlatılarında altı sayısının nesnelerle irtibatlandırıldığı durumlara da rastlanılmaktadır. Söz gelimi Kara Kükel destanında kahramanın altı yerinden kayıĢ çekilmiĢ altı pot eyeri vardır. Buna altı pot kılıç ile

altı pot mızrak sokturmuĢtur (Urmançi, 2007a: 207). Kadış Mergen destanında Div‟in karısı, KadıĢ Mergen için kara kısrağın etini altı kulplu büyük kazanda piĢirmektedir (Urmançi, 2007a: 259). Bir Tatar atasözüne göre kiĢi altı gün aç kalsa dahi atasının âdetini terketmemelidir. Altı kön aç bulsan da ata gadetin kuyma (Ġsenbet, 1967: 80).

Bu sayının çeĢitli inançlarda yaratılıĢtaki fonksiyonu dikkate alındığında, halk anlatılarındaki kahramanların hayvanlarının yahut eĢyalarının altı sayısı ile iliĢkili olması, kahramana bu yardımcı varlıkların Tanrı tarafından verildiğinin göstergesi olarak yorumlanabilir.

Altı sayısının on katı olan altmıĢ sayısı Babil‟de “Büyük Tek” anlamında cennet tanrısı Anu‟ya atfedilmekteydi. Ġnsan ömrünün altmıĢ yıl olarak kabul edildiği Çin‟de ve Yunanistan‟da altmıĢ, yuvarlak sayı olarak kullanılırdı. Bu sayının Kâbe‟nin boyutları, Sümer kemeri ve dünyanın merkezi olan kutsal dağın sayısı ile bir iliĢkisi olduğu da ileri sürülmektedir (Schimmel, 2011: 278). AltmıĢ sayısı aynı zamanda bir takvim sayısıdır. Nitekim Çin takvimi bu sayı üzerine temellendirilmiĢtir (Ögel, 2010: 514; Turan, 2004: 35). Altı sayısı genellikle yaratılıĢtaki zaman kavramı ile iliĢkili iken bu sayının on katı olan altmıĢ sayısı doğrudan Tanrılarla yahut Tanrısal mekânlarla iliĢkilendirilmiĢtir.

Tatar halk anlatılarında bu sayı ile iliĢkilendirilen kahramanlar kutsal özellikler barındırmaktadır. Söz gelimi Tülek destanında Susılu‟nın saçı altmıĢ karıĢ uzunluğundadır. Bu destandaki Baçman Han‟ın altmıĢ yiğit hizmetçisi vardır (Urmançi, 2007a: 53). Altayin Sayin Süme destanında Altayin Sayin Süme büyüdükten sonra binmek için babasından at ister ve altmıĢ kulaç uzunluğundaki iple at yakalamaya gider (Urmançi, 2007a: 173). Zayatülek ile Susılu destanında Zayatülek‟i altmıĢ kiĢi anlaĢarak öldürmeye çalıĢır (Urmançi, 2007a: 115). Ak Büre (Ak Kurt) masalında kahramana yol gösteren kurt, kahramanın, ayak sesi altmıĢ çakrım uzaklıktan iĢitilen altmıĢ kulaçlı atı yakaması gerektiğini, ancak bu Ģekilde annesini bulabileceğini söyler. Bu at dibinde bir göl bulunan altmıĢ kulaç uzunluğundaki altın direğe sürtünerek onu kırar (Gatina, Yermi, 1977: 189-190). Yeşlik Suyı (Gençlik Suyu) masalında dirilik ve ölüm suyunu aramaya giden padiĢahın küçük oğlu, yola çıkmadan önce bir demircinin yanına gidip kendisine

gürz yaptırmak ister. Demirciye gürz için yirmi pot demir verir. Demirciden gürzü alan padiĢahın oğlu onu bir parmağı ile kırar. Bunun üzerine masalın kahramanı demirciye kırk pot demir verir. Demirci kırk pot demirle yaptığı gürzü padiĢahın oğluna verir. PadiĢahın oğlu bu gürzü havaya atıp yere düĢürdüğünde gürz ikiye ayrılır. Gürzün sağlam olması için bu defa masalın kahramanı demirciye altmıĢ pot demir verir. AltmıĢ pot demirle yapılan gürz yeterli sağlamlıkta olur. PadiĢahın oğlu bu gürzü alarak hem ağabaylerini hem de dirilik ve ölüm suyunu aramaya çıkar (Gatina, Yermi, 1978: 116).

Tatar Türklerinin halk anlatılarında altmıĢ sayısının insan ömrü olarak tasavvur edildiğine dair izlere de rastlamak mümkündür. Tülek destanında su altı dünyasından yeryüzüne çıkan Tülek, baba yurduna döner. Ancak babası öldüğünden Ģehrin uluları toplanıp, ertesi gün bu Ģehre akĢam vaktine kadar kim gelirse onu padiĢahlığa yükseltelim, derler. Bu ifadeler destanda Ģöyle geçmektedir: “Büyük, küçük altmıĢ yaĢından altı yaĢına kadar herkes bir ağızda olup, kim gelirse padiĢahlığa yükselteceğiz diye bekleyip dururlardı” (Urmançi, 2007a: 75).

Tatar halk anlatılarında altı sayısı ile ilgili olarak geçen bir diğer sayı altmıĢ altıdır. Ak Köbök destanında destan kahramanı bir Ģehirden altmıĢ altı balta çalar. BaĢka bir köyden ise yetmiĢ yedi balta çalarak bunları kendisine kılıç yapması için Kütsimets adlı ustaya götürür. Ancak kılıç ustası altmıĢ altı baltanın altısını, yetmiĢ yedi baltanın ise yedisini katmamıĢtır. Ak Köbök, Kütsimets ustanın yaptığı kılıcı eline alınca bu durumu anlar. Bunun üzerine kılıç ustasını ölümle tehdit eder. Kütsimets korktuğundan altı baltayı ve yedi baltayı ekleyerek kılıcı tamam eder. Destanın devamında Ak Köbök, Ködön Han ile savaĢa tutuĢur. Bu savaĢta Ak Köbök altmıĢ altı, atı ise yetmiĢ yedi yara almıĢtır. Kayın ve meĢe ağaçlarının yardımıyla yaralarına rağmen yaĢayan Ak Köbök yoluna devam ederken altmıĢ altı tırnaklı dağılmıĢ bir araba, altmıĢ altı iri tüylü bir akkuĢ görür. Bunlara kamçısı ile vurunca araba harekete geçer, akkuĢ ise canlanıp yeniden uçar (Urmançi, 2007a: 285-286, 299-301). Buradaki altmıĢ altı sayısı kahramanın canı veya ruhu ile irtibatlıdır.

Tatar halk anlatılarındaki örneklerden anlaĢılmaktadır ki altı, altmıĢ ve altmıĢ altı sayıları ile iliĢkilendirilen kahramanlar, nesneler, hayvanlar kutsallık arz

etmektedir. Bu kutsallık altı ve altı ile iliĢkili sayıların Tanrısallığından kaynaklanmaktadır.