• Sonuç bulunamadı

5. Konuya İlişkin Temel Kavramlar

1.4. Eserleri

Zerkeşî’nin; usûl, furu’, kıraat, hadis, akaid, ulûmu’l-Kur’an, sîret, tarih, meviza gibi alan- larda otorite oluşu, yazdığı eserlerden, bu eserlerin birçok esere kaynaklık etmesinden ya da ders kitabı olarak okutulmasınan anlaşılmaktadır. Kırkdokuz yıllık bir ömrün elliden fazla eserle dolu olması ve bazı eserlerin birçok ciltten oluşması, ilme adanmış bir ömür portresi çizmektedir126

. Kendi ifadesiyle; “eserlerini yazarken sabahlar, uykusuz gecelerinde fikirlerinden başka dostu,

kandil ve mürekkeb hokkasından başka yoldaşı bulunmazdı”127

. “Bizzat hattıyla sayılamayacak kadar eser yazdığı” hususu, İbn Hacer tarafından ifade edilen bir durumdur128.

İbn Kadı Şehbe, bazı tarihçilere dayanarak Zerkeşî’nin hattının başkası tarafından çözüle- meyecek kadar karışık olduğunu belirtse de129 İbn Hacer, aynı eserin dipnotunda (hamiş); Zer- keşî’nin el yazısının kötü olmadığını, birçok yazma eserden nüshalar yazdığını, sadece kendi eserlerini kaleme alırken bir özensizlik olduğunu, bunun da hızlı yazmasından, emanet (vedia’) kalem kullanmasından ve ta’lik hattını tercihinden kaynaklandığını söylemektedir.

Birçok eseri bulunan Zerkeşî’nin, eserlerinin tanıtıldığı bazı kaynaklarda, farklı isimleri olan bir eserinin, ayrı birer eser olarak aktarıldığı görülmektedir. Örneğin Laktatu’l-Aclân ve Bel-

125 Osmanlı ilim geleneğinin oluşmasında Mısır ve Şam bölgesinin katkıları için bk. İhsanoğlu, Ekmeleddin- Kaçar, Mustafa, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Klasik Bilim Geleneğinin Tarihçesi” Türkler, Yeni Türkiye Yay, Ankara 2002, XI, 156.

126 es-Selâme, Nâsır b. Suud b. Abdillah, Mu’cemu Müellefâti’l-Allâmeti’z-Zerkeşî eş-Şafii el-Mahtutati bi’l- Memleketi’l-Arabiyyeti’s-Suudiyye, Dâru’l-Felâh, Riyad 2002, s. 9 vd. Eserde Zerkeşî’ye ait otuzüç kitap tanıtılmaktadır.

127 Zerkeşî, Ma’na La ilahe İllallah, thk. Ali Muhyiddin Ali el-Karadâğî, Üçüncü Baskı, Daru’l-Beşâiri’l- İslâmiyye, Beyrut 1406, s. 59.

128 İbn Hacer, İnbâu’l-Ğumr bi Enbâi’l-Umr, I, 446 vd. 129 İbn Kadı Şehbe, Tabakâtu’l-Fukahâi’ş-Şafiiyye, II, 233.

letü’z-Zam’ân adlı eseri130

, Hülâsâtu’l-Funûni’l-Erbea adıyla farklı bir esermiş gibi zikredilir131. Oysa her iki isim de aynı eseri göstermektedir132.

Zerkeşî’nin usûl ve furu’ fıkha dair yirmi iki eseri, hadisle ilgili dokuz, dil ve edebiyata ilişkin dört kitabı, Kur’an merkezli üç çalışması, kelâm alanında da bir telifi ile bir biyografi ça- lışması bulunmaktadır.

Tahkik edilen eserlerinin giriş bölümlerinde, Zerkeşî’nin eserlerinin tesbit edilmesi amacıy- la geniş bilgiler aktarıldığından burada teferruata yer verilmeyerek sadece Kur’an merkezli çalış- maları detaylı olarak incelenecektir. Zerkeşî’nin Kur’an ilimleri ve tefsir merkezli eserleri şunlar- dır:

1. el-Burhân fî Ulûmi’l-Kur’an

Çalışmamıza konu ettiğimiz bu eserin mahiyetini ele almayı gerekli görüyoruz. Zerkeşî’nin, söz konusu eseri, h. 777 yılında ya da bu yıldan sonra kaleme aldığını düşünüyoruz. el-Burhân’da kendisine ait başka bir eser olan el-Bahru’l-Muhît’e atıfta bulunması, el-Burhân’ın el-Bahru’l- Muhît’ten sonra yazılmış olmasını gerektirir. Zerkeşî, el-Bahru’l-Muhît’i yazdığında (h. 777) otuz iki yaşındadır133

. Bu da el-Burhân’ı otuz iki yaşı ile vefat ettiği kırk dokuz yaşı arasındaki dö- nemde yazdığı anlamına gelir. Bu yönüyle el-Burhân, Zerkeşî’nin ömrünün son yıllarında kaleme aldığı bir eser olması bakımından ayrı bir öneme sahiptir.

Eser, ulûmu’l-Kuran alanında temel klasikler arasında yer almaktadır. İbn Hacer, “Zer- keşî’nin el-Burhân fî Ulûmi’l-Kur’an adlı eserinin, bir cilt halinde134

, bizzat kendi el yazısıyla yazılmış nüshasını gördüm. Eser, kitapların en harikası ve orjinaliydi” demek suretiyle eseri öv- mektedir135. Biz de Süleymaniye kütüphanesinde yaptığımız incelemede, nesih hattıyla yazılmış Damad İbrahim-97 ve Şehid Ali Paşa-52 numaralarda bulunan nüshalarını incelediğimizde, eser- lerin okunaklı ve açık bir şekilde kaleme alınmış olduklarını tesbit ettik.

Eserin dört cilt halinde üç farklı baskısı yapılmıştır. Bunlaran ilki; Muhammed Ebu’l-Fadl İbrahim’in tahkikiyle Dâru’l-Mustafa el-Bâbî el-Halebî tarafından Kahire’de (1377/1958) ve Dâru’l-Ma’rife tarafından da Beyrut’ta basılmıştır (1391/1972).

130 el-Bağdâdî, İsmâil Paşa (1339/1920), Hediyyetü’l-Arifîn Esmâu’l-Müellifîn ve Âsâru’l-Musannıfîn, Dâru ihyâi’t-Turâsi’l-İslamî, Lübnan 1951, II, 174-175.

131 Zerkeşî, Selâsilu’z-Zeheb fî Usûli’l-Fıkh, s. 49-50; Deliser, Bilal, ez-Zerkeşî ve Kur’an İlilimlerindeki Yeri, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2004, s. 20.

132 el-Ğânim, Tercîhâtu’z-Zerkeşî fî Ulumi’l-Kur’an, s. 35. 133 Zerkeşî, el-Bahru’l-Muhît fî Usûli’l-Fıkh, I, 21. 134 el-Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, II, 174-175.

Mustafa Abdulkadir Ata’nın tahkik ettiği eser (1407/1987), Dâru’l-Kutubi’l-İlmiyye tara- fından Beyrut’ta yayımlanmıştır. Ancak bu baskıda muhakkik çözemediği kimi ifadeleri üç nokta ile boş bırakmış kimi ifadeleri de gramer ve anlam bakımından hatalı olarak yazmıştır.

Abdurrahman el-Mar’aşlî’nin tahkik ettiği baskı ise önceki iki baskıya ilaveten Topkapı sa- rayındaki yüz yetmiş numaralı yazmayı da kapsayarak Dâru’l-Ma’rife tarafından yayımlanan son çalışmadır (1410/1990)136

. Bu baskıda, diğer iki nüshada yer almayan hazf başlıklı bölüm esere eklenmiş olduğundan el-Mar’aşlî’nin tahkik ettiği nüshanın daha bütüncül bir çalışma olduğu düşünülmektedir137

. Çalışmamızda Mustafa Abdulkadir Ata’nın tahkik ettiği nüsha esas alınmak- la beraber özellikle Ata baskısında hatalı ya da eksik olduğunu düşündüğümüz yerlerde diğer nüshalardan istifade edilecektir. Dipnotta ise (Mar’aşlî) şeklindeki kayıt ile bu nüshaya işaret edi- lecektir.

2. Tefsîru’l-Kur’ani’l-Azîm

Meryem suresine kadar yazılmış olan eser, Dâvûdî tarafından Tefsîru’l-Kur’ani’l-Azîm138

, Suyûtî tarafından Tefsiru’l-Kur’an139

ve Kâtip Çelebi tarafından Tefsiru’z-Zerkeşî adlarıyla140 tanıtılmaktadır. Eserin varlığı ya da içeriği hakkında başka bir bilgi bulunmamaktadır.

3. Keşfu’l-Meânî fi’l-Kelâm ala Kavlihî Teâlâ “velemmâ beleğa eşuddeh…”

Kâtip Çelebi tarafından risale olarak tanımlanan eserin141

başlığında bir bölümü geçen ayet (

ُهَّدُشَأ َغَلَب اَّمَلَو

), Kur’an-ı Kerim’de iki yerde bulunmaktadır. Yusuf 12/22 ayetinin tefsir edildiği varsayıldığında eserin Hz. Yusuf kıssasını, Kasas 28/14 ayetinin tefsir edildiği varsayıldığında ise eserin Hz. Musa kıssasını kapsadığı düşünülebilir. Bu varsayımların hakikatı, eserin aslına ulaşıl- dığında ortaya çıkacaktır142

.

Zerkeşî’nin hadis alanında uzman biri olduğu el-İcâbe li-irâdi Mâ’stedrakethu Aişe ala’s- Sahâbe ile et-Tenkîh li Elfâzi’l-Camii’s-Sahîh143

adlı eserlerinden anlaşılmaktadır. el-İcâbe’nin

136 Eserin muhakkikleri; Yûsuf Abdurrahman el-Mar’aşlî, Cemâl Hamdî ez-Zehebî ve İbrâhîm Abdullah el-Kurdî olmak üzere üç kişidir. Dâru’l-Ma’rife tarafından Beyrutta ilk baskısı yapılmıştır.

137 Haydar, Ulumu’l-Kur’an Beyne’l-Burhân ve’l-İtkân, s.36. 138 ed-Dâvûdî, Tabakâtu’l-Müfessirîn, II, 158.

139 Suyûtî, Husnu’l-Muhadere, I, 437. 140 Kâtip Çelebi, Keşfu’z-Zunûn, I, 448. 141 Kâtip Çelebi, Keşfu’z-Zunûn, II, 1495. 142 el-Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, II, 174-175.

143 Kadı Şühbe (851/1447) eserin adını en-Nuket ala’l-Buhârî adıyla vermektedir. İbn Kadı Şehbe, Tabakâtu’l- Fukahâi’ş-Şafiiyye, II, 23.

hadis alanına katkısı müsellemdir144. Hadis alanındaki ikinci eseri olan et-Tenkîh’de ise, Buhârî’de geçen garib, irabı kapalı ve manası zor anlaşılan kavramlar açıklanmış, müşkilu’l-hadis çözümlemelerine yer verilmiş bunun yanı sıra ravi ve metin incelenmesi, kısaca ve rumuzlarla gerçekleştirilmiştir. Eserin mukaddimesinde, kendi döneminde müstensihlerin uzun eserleri dik- katli çoğaltmadıklarından hatta bilerek yalan, yanlış şeyler yazmalarından ve bu davranışlarını da övünerek anlatmalarından yakınarak eseri kısa tutma sebeblerini açıklar145

. Eser, el-Fesîh fî Şer- hi’l-Camii’s-Sahîh’in muhtasarıdır146

. Süleymaniye kütüphanesinde yaptığımız incelemede et- Tenkîh’in birçok nüshasını görmemiz147

ulema tarafından esere önem verildiğini göstermekte- dir148. Hadis usûlü alanında en-Nuket alâ Mukaddimeti İbni’s-Salâh adlı eseri ancak hadis meto- dolojisini bütünüyle idrak etmiş bir kişi tarafından yazılabilecek bir eserdir149.

Nevevî’nin el-Minhâc adlı eserine yazdığı şerhlerin yanı sıra Habâyâ’z-Zevâya150

ve el- Mensûr fi’l-Kavâid151

adlı eserleri, furu’ fıkha olan hâkimiyetini, el-Bahru’l-Muhît ve Selâsilü’z- Zeheb adlı eserleri ise usûl-u fıkha olan hâkimiyetini yansıtan eserlerindendir.

144 Eser, Bünyamin Erul tarafından “Hz. Aişe’nin Sahabeye Yönelttiği Eleştiriler” ismiyle tercüme edilmiş ve ilki Kitabiyat yayınlarınca 2002 yılında olmak üzere birçok kez basılmıştır.

145 Zerkeşî, et-Tenkîh li Elfâzi’l-Camii’s-Sahîh, thk. Yahya Muhammed el-Hikemî, Mektebetü’r-Rüşd, Riyad 1424/2003, s. 110.

146 Zerkeşî, et-Tenkîh’de, eserin şerhine ulaşmak isteyenin el-Fesîh fî Şerhi’l-Camii’s-Sahîh adlı esere bakması gerektiğini ifade etmektedir. Bununla birlikte o, eserin kendisine mi yoksa başkasına mı ait olduğunu belirt- memektedir. Zerkeşî, et-Tenkîh, s. 110. Biz, eserin kime ait olduğunu tesbit edemedik. Ancak kaynaklarda

İbnu’t-Tîn olarak meşhur olan Ebu Muhammed Abdulvahîd İbni’t-Tîn es-Sefâkusî el-Mağribî el-Mâlikî’ye

(h.611) nisbet edilen el-Muhbiru’l-Fesîh fî Şerhi’l-Buhâriyyi’s-Sahîh adlı bir eserden bahsedilmektedir. Bk. et-Tinbükti, Ebü'l-Abbas Ahmed b. Ahmed b. Ahmed Ahmed Baba (1036/1627), Neylü'l-İbtihâc bi Tatrîzi'd- Dibâc, Külliyyetü’d-Da’veti’l-İslâmiyye, Trablus 1989, I, 287.

147 Örneğin eserin Süleymaniye kütüphanesinde Fatih-1127 numarada bulunan nüshası, Ebu Abdullah adlı hattat tarafından nesih hattıyla h.820 yılında yazılmıştır. Eserin girişinde Zerkeşî, “şeyh, ilmiyle amil, allame, döneminde emsalsiz, çağının nadide bir şahsiyeti” olarak tanımlanmaktadır.

148 el-Hikemî, Ali b. Sultan, Taakkubâti Bedri’d-dîn ed-Demâmînî fî Kitâbihi “Mesâbîhu’l-Câmii’s-Sahîh” ala’l-İmâm Bedri’d-Dîn ez-Zerkeşî fî Kitâbihi “et-Tenkîh li elfâzi’l-Camii’s-Sahîh” fî Kadâya’n-Nahviyye ve’s-Sarfiyye ve’l-Luğa, Dâru’l-Buhârî, Medîne 1995, s. 15 vd.; Canlı, Mustafa, Bedreddin ez-Zerkeşî ve Hadis İlmindeki Yeri, yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri 1992.

149 Zerkeşî, en-Nuket alâ Mukaddimeti İbni’s-Salâh, Zeynu’l-Abidin b. Muhammed, Mektebetu Edvâi’s-Selef, Riyad 1419, s. 18.

150 Zerkeşî’nin Şafiî fıkhına dair eseridir. Rafiî ve Nevevî’nin eserlerinden ihtisar edilerek oluşturulan bir teliftir. Abdulkadir Abdullah el-Ânî tahkiki ile Vizarâtü’l-Evkâf ve’ş-Şuûni’l-İslâmiyye tarafından Kuveyt 1402/1982 yılında basımı gerçekleştirilmiştir.

151 el-Kavâid fi’l-Fıkh, el-Kavâid fi’l-Furû’ , el-Kavâid ve’z-Zevâbıt fi’l-Fıkh, el-Kavâid ve’z-Zevâid şeklinde değişik adlarla geçen eser “el-Mensûr fi’l-Kavâid” adı altında, Teysîr Faik Ahmed Mahmud tahkiki ile Vizarâtu’l-Evkâf ve’ş-Şuûni’l-İslâmiyye tarafından Kuveyt’te 1405/1985 yılında basımı gerçekleştirilmiştir.

Zerkeşî’nin beş eser kaleme aldığı dil ve gramer alanında, Muclî’l-Efrâh Şerhu Telhîsi’l- Miftâh152

ve et-Tezkiretu’n-Nahviyye153 adlı telifleri, zikredilmesi gereken eserleridir. Kaside-i

Burde’ye yazmış olduğu el-Kevâkibu’d-Durriyye Şerhu Burdeti’l-Bûseyrî154

adlı şerhi ise edebî gücünü göstermesi açısından özellikle kaydedilmelidir.

Zerkeşî’nin Ma’nâ La İlâhe illallah155

adlı eseri kelam alanında yazdığı tek eserdir156. Tarih ve biyografi alanında yazdığı tek eser ise Ukûdu’l-Cumân Zeylu Vefeyâti’l-A’yân157 adlı eseridir. Zerkeşî’nin belli ilim dallarında yazdığı birçok eserin yanı sıra farklı alanlarda kaleme aldı- ğı eseleri de vardır. et-Tâun ve Cevazu’l-Firâri minh adını taşıyan risalesini, salgın hastalıklardan

korunma yollarını izah etmek için yazmıştır158

. Zerkeşî, dua, duanın hükmü, kabul şartları ve adâbı hakkında el-Uzhiye fî Ahkâmi’l-Ed’iye159

adlı eserini160, Hz. Muhammed’in gömleği hak-

152 İsmâil Paşa eseri Tecelli’l-Efrâh fî Şerhi Telhîsi’l-Miftâh olarak verir. Oysa el-Âmilî, eseri h. 992 yılında Kudüs’te gördüğünü, hacimli bir eser olduğunu söyler ve adını ise Muclî’l-Efrâh Şerhu Telhîsi’l-Miftâh olarak aktarır. Bk. el-Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn Esmâu’l-Müellifîn ve Âsâru’l-Musannıfîn, II, 174; el- Âmilî, Bahâu’d-Dîn Muhammed b. Hüseyin b. Abdissamed (1031/1622), el-Keşkûl li Hâtimeti’l-Udebâ ve Ka’beti’z-Zurefâ, Matbaatu Ahmed el-Bâbî el-Halebî, Kahire 1305, s. 8.

153 Nahivcilerin istişhadda bulundukları şiir, beyit ve sözlerin irabını ve nahiv konularını içeren eser, Tezkiretu’z-

Zerkeşî şeklinde de geçmektedir. İstanbul Köprülü Kütüphanesi 1458 demirbaş noda ve Medine Câmiatu’l-

İslâmiyye’de 1074 numarada yazmalar bölümünde de gözükmektedir. Bk. Kâtip Çelebi, Keşfu’z-Zunûn, I, 386; es-Selâme, Mu’cemu Müellefâti’l-Allâmeti’z-Zerkeşî, s. 24.

154 İmam Bûsirî’nin (695/1296) Hz. Muhammed’i övmek için yazdığı, meşhur Kaside-i Bürde’sinin (Banet Süad) şerhidir. Zerkeşî, kasideyi beyit beyit ele alarak el-Ğarib ve İ’râb başlıkları altında şerh ve izah etmiştir. Önce şiirdeki ğarîb lafızları açıklamış sonra cümlenin i’rabını yapmıştır. Eser, İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesi 3542 numarada kayıtlıdır. Kâtip Çelebi, Keşfu’z-Zunûn, I, 386; es-Selâme, Mu’cemu Müellefâti’l- Allâmeti’z-Zerkeşî, s. 60.

155 Brockelmann tarafından Risâle fî Kelimeti’t-Tevhid olarak adlandırılan eser yirmi dokuz bölümden oluşmaktadır. Brockelmann, Carl, Tarihü`l-Edebi'l-Arabî, trc. Mahmud Fehmî Hicâzî, el-Hey’etu’l- Mısriyyetu’l-Âmmetu li’l-Kutub, Kahire 1995, VI, 367.

156 Zerkeşî, Ma’na La İlâhe İllallah, Beyrut 1406, s. 11 vd.

157 İbn Hallikân’ın (681/1282) Vefeyâtu’l-A’yân adlı eserine zeyl olarak 764 yılında yazdığı biyografik bir eserdir. Eser, İbn Hacer tarafından Nazmu’l-Cumân fî Mehâsini Ebnâi’z-Zamân olarak adlandırırken İsmail paşa tarafından Ukûdu’l-Cumân fî Vefeyâti’l-A’yân olarak isimlendirir. Bk. İbn Hacer, İnbâu’l-Ğumr bi Enbâi’l-Umr, I, 446; el-Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn Esmâu’l-Müellifîn ve Âsâru’l-Musannıfîn, II, 175; es- Selâme, Mu’cemu Müellefâti’l-Allâmeti’z-Zerkeşî, s. 51. Eserin Süleymaniye kütüphanesinde Fatih 4434 numaralı nüshası tarafımızdan incelenmiştir. Müellif hattıyla 764/1362 yılında yazılmış olan nüsha “önderimiz Hâlid b. Velîd el-Mahzûmî’ye” ifadesiyle başlamaktadır.

158 Kâtip Çelebi, Keşfu’z-Zunûn, I, 876. 159 el-Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, II, 174-175;

160 Zerkeşî, el-Uzhiye fî Ahkâmi’l-Ed’iye, thk. Ummu Abdillah binti Mahrûs el-Aselî, Dâru’l-Furkân, Mısır 1408, s. 24

kında Sıfatu Kamîsi’n-Nebî adlı eserini yazmıştır161 .

Buraya kadar aktardığımız bilgilerden anlaşılacağı üzere Zerkeşî, döneminin önde gelen âlimlerinden derslerine katılmış ve kapsamlı eserler kaleme almıştır. Çevresindeki insanların problemlerine kayıtsız kalmamış, özveri ve ciddiyetle eserlerini telif etmiştir. Eserlerindeki fikir- lerini, her hangi bir mezhebi ya da siyasi eğilimden dolayı değil ulaştığı ilmi sonuçlar muvacehe- sinde ortaya koymuştur.