• Sonuç bulunamadı

el-Burhân ve el-İtkân’ın Müştereken İşledikleri İlimler

Zerkeşî’nin el-Burhân’ı, Suyûtî’nin ilk gördüğünde, metod ve içerik yönünden etkilendiği- ni, önemli bir bölümüne eserinde yer verdiğini, ayetleri yorumlama yöntemini içerecek kuralları ele alan bir eser yazma iradesini kamçıladığını ifade ettiği en kapsamlı eserdir.

Suyûtî, el-İtkân’ın girişinde, el-Burhân’ın bölümlerini yeniden düzenlediğini, bazı bölümle- rini birleştirerek tek bölüm haline getirdiğini, detaylandırılmasını gerekli gördüğü bazı bölümleri- ni açıkladığını, eklenmesi gereken kuralları ya da faydalı gördüğü bazı bilgileri ilave ettiğini, ni- hayet kelime anlamı itibariyle “yerli yerince ve sağlam bir iş” anlamına gelen el-İtkânadlı eserini meydana getirdiğini ifade etmektedir73

. Öyleki Kâtip Çelebi, bu işlemin boyutlarını “Suyûtî, el- Burhân’ın tamamını el-İtkân’ına eklemiştir” ifadesiyle betimlemiştir74

.

Suyûtî, eserini oluştururken, sadece ana kuralları aktarmaya çalıştığını75

ve detay vermeyi uygun bulmadığı noktalara yer vermediğini açıkça belirtir76. Bu anlamda kendi yazdığı bazı eser- lerdeki bilgileri tekrar etmeyerek oralara sadece göndermeler yapmakla yetinir.

Lübâbü’n-Nükûl fî Esbâbi’n-Nüzûl77

, el-Mühezzeb fima vakaa fi'l-Kur'ân mine'l-Muarreb78,

73 Suyûtî, el-İtkân, I, 40.

74 Kâtip Çelebi, Keşfu’z-Zunûn, I, 241.

75 Örneğin Suyûtî, ibn Abbas’tan gelen bir naklin Kur’an harflerinin sayısı ile ilgili olduğunu belirtir. Ancak Suyûtî’ye göre bu konuyla ilgilenmek faydasızdır. Bu anlamda ibn Cevzî’nin Fununu’l-Efnân’ına yönlendirme yaparak ibn Cevzî’nin Kur’an’ın yarısının, üçte birinini ya da onda birinin nereleri olduğunu yeterli derecede işlediğini belirterek şöyle der: Bizim (bu) kitabımız, önemli konuları içermektedir. Bu tür boş işlerin yeri değildir (تلااطبلا هذه لثلم لا تامهملل عوضوم انباتك نإف). Suyûtî, el-İtkân, I, 217.

76 Örneğin Suyûtî, Kur’an’daki edatları konu edindiği kırkıncı bölümde tenbih başlığı altında şunları söyler: Kur’an’daki edatları, detaylı değil kısaca, hedefe ulaştıracak şekilde açıkladım. Zira detaylı bilgi, arap dili ve nahivle ilgili yazdığımız eserlerimizde bulunmaktadır. Bu eserin (yani el-İtkân’ın) tüm bölümlerindeki hedefi, ana kural ve ilkeleri anlatmaktır. Cüziyyatı ve detaylı meseleleri anlatmak değildir ( اذه عاونأ عيجم في دوصقلماو

تايئزلجاو عورفلا باعيتسا لا لوصلأاو دعاوقلا ركذ وه انمإ باتكلا). Suyûtî, el-İtkân, II, 562. 77 Suyûtî, el-İtkân, I, 108.

Mu'terakü'l-Akran fî Müştereki’l-Kur'ân79

, Mecâzu’l-Fursân ila Mecâzi’l-Kur’an80, Tenasukü'd- Dürer fî Tenasübi's-Suver81

, Merasidü’l-Metali’ fî Tenasübi’l-Mekati’ ve’l-Metali’82, el-İklil fî İstinbâti't-Tenzîl83

, Hemîlu’z-Zahar fî Fedâili’s-Suver84 adlı eserleri el-İtkân’ın bölümlerine temel teşkil eden ve el-İtkân’da kendilerine göndermeler yapılan eserlerindendir.

Ancak Suyûtî’nin el-Burhân üzerinde yaptığı çalışmanın boyutları hakkındaki ifadelerinin, eserin el-Burhân’ın yeni bir formunu oluşturma anlamında olmadığını, eserin el-İtkân içerisindeki yerinin büyüklüğüne vurgu anlamında olduğunu belirtmeliyiz. Aksi halde yazılmış bir eseri yeni- den yazmak gibi bir nitelemenin, iyi bir usûlcü ve kelamcı olan Suyûtî’nin kendisi için tahsilu’l-

hasil85 kavramını kullanma paradoksunu oluşturur. Böyle bir düşünce ise yazarın çalışmasına

bütüncül olarak yaklaşmamızı engeller.

78 Suyûtî, Kur’an’da Arap dilinden olmayan ifadelerin varlığı ile ilgili yazdığı bölüm olan otuz sekizinci bölümü

el-Mühezzeb adlı bu eserini özetleyerek oluşturmuştur. Bk. Suyûtî, el-İtkân, II, 429-730. Krş. Suyûtî, el- Mühezzeb fima vakaa fi'l-Kur'ân mine'l-Muarreb, şrh. Semîr Hüseyin Halebî, Dârü'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut 1988, s. 10-12.

79 el-İtkân’ın el-Vücuh ve’n-Nezair başlıklı otuz dokuzuncu bölümü, Mu'terakü'l-Akran fî Müştereki’l-Kur'ân

adlı eserinin muhtasarıdır. Suyûtî, el-İtkân, II, 445.

80 Günümüze kadar varlığını koruyamamış olan eser Suyûtî’nin, İzzuddin b. Abdisselam’ın el-İşare ile'l-İcaz fî

Ba'zı Envai'l-Mecaz adlı eserine yazdığı muhtasarıdır. Suyûtî kaleme aldığı bu eseriyle, el-İtkân’daki hakikat

ve mecaz başlıklı elli ikinci bölümü oluşturmuştur. Suyûtî, el-İtkân, III, 94. Krş. İbn Abdisselam, el-İşare ile'l-İcaz fî Ba'zı Envai'l-Mecaz, hzl. Remzi Sade Dımaşkiyye, Dâru'l-Beşairi'l-İslâmiyye, Beyrut 1987, s. 18; Arpa, İzz b. Abdusselam ve el-İşâre ile’l-Îcâz fÎ ba’zı Envâi’l-Mecâz Adlı Eseri, s. 131.

81 Suyûtî, fi münasebeti’l-Âyât ve’s-Suver adını verdiği altmış ikinci bölümü bu eserinden yararlanarak oluşturmuştur. Suyûtî, el-İtkân, III, 272. Krş. Suyûtî, Tenasukü'd-Dürer fî Tenasübi's-Suver, thk. Abdullah Muhammed Derviş, Âlemü'l-Kütüb, Beyrut 1987. s. 19. Suyûtî’nin bu eseri Kur’ân surelerinin

sıralanışındaki sırlar adıyla Rağbet Yayınları tarafından Türkçeye tercüme edilmiş 2004 yılında İstanbul’da

yayımlanmıştır.

82 Suyûtî’nin surelerin başı ile sonu arasındaki münasebetleleri ele alan eserindeki gerekli gördüğü bazı bilgilere altmış ikinci bölümde yer vermektedir. Suyûtî, el-İtkân, III, 279. Krş. Suyûtî, İlmü’l-Münasebat fî’s-Suver ve’l-Âyât; Merasidü’l-Metali’ fî Tenâsübi’l-Mekâti’ ve’l-Metâli’, thk. Muhammed b. Ömer b. Salim, el- Mektebetü’l-Mekkiyye, Mekke 1423/2002, s. 28; Mollaibrahimoğlu, Celaleddin es-Suyûtî ve surelerin başı ile sonu arasındaki münasebetle ilgili Merasidü'l-metali fi tenasübi'l-mekati’ ve'l-metali’ isimli eseri, Dernekpazarı Köyleri Kültür ve Dayanışma Vakfı, İstanbul 1994, s. 18.

83 İnanç, fıkıh ve usul ile ilgili hüküm çıkarılan ayetleri incelediğini ve çok faideli bilgilere yer verdiğini ifade ettiği el-İklil fî İstinbati't-Tenzil adlı eserinin muhtasarı olarak altmış beşinci bölümü oluşturmuştur. Suyûtî, el-İtkân, IV, 330. Krş. Suyûtî, el-İklil fî İstinbati't-Tenzil, s. 19 vd.

84 Surelerin faziletleri ile ilgili yazdığı ve mevzu rivayetlere yer vermediğini belirttiği eser, el-İtkân’ın yetmiş ikinci bölümünü oluşturmaktadır. Suyûtî, el-İtkân, IV, 388.

85 “Elde edilmiş bir şeyi elde etmek için çaba sarf etmek imkânsızdır” şeklinde açıklanabilecek kavram, fıkhî hükümlerin istinbatında ve kelami izahlarda sık sık kullanılır. Mantıkta mahmulu ve mevsulu aynı olan önermeler için kullanılır. Bk. Komisyon, el-Mu'cemü'l-Felsefî, Mecmaü’l-Luğati’l-Arabiyye, Kahire 1403/1983, s. 39; Saliba, Cemil, el-Mu'cemü'l-Felsefî, Dârü'l-Kitâbi'l-Lübnanî, Beyrut 1982, I, 252.

Suyûtî’nin el-Burhân’da var olan bilgileri belirli kriterler dâhilinde el-İtkân’a aldığı göz- lemlenmektedir. Bu yönüyle ikincil kaynağı değil asli kaynağı önceleyen bir araştırmacı portresi söz konusudur. Örneğin el-Burhân’da, mecaz konusu işlenirken, “Ebû Müslim el-İsfahânî’nin de(322/934) Kur’ân’da mecâzın olmadığını düşünenlerden olduğu aktarıldı (

َيِكُحو

)” ifadesine yer verilmektedir86. Bu ifade, Zekeşî’nin sözkonusu bilgiyi tereddütle karşıladını göstermektedir. Ancak Suyûtî, bu bilgiyi tedkik ederek, Ebû Müslim el-İsfahânî’yi mecâzı kabul etmeyenler ara- sında göstermemiştir87

. Bundan dolayı tefsir araştırmacılarının, nakledecekleri bilgileri el-Burhân ya da el-İtkân’dan alarak aktarmaları sağlıklı sonuçlar doğurmaz. Buna göre İsfahânî’nin mecaz hakkındaki görüşlerini tesbit etmek için, İsfahânî’nin eserleri incelenmelidir.

Kur’an metnini merkeze alan her iki çalışmada da Arap dili, edebiyatı, beyan, bedi’, grame- ri ve ifade yöntemleri eserde önemli bir hacim turar. Metnin harici ve tarihi süreçleri konu edile- rek metnin anlam sınırları çizilir. el-Burhân’ın en uzun bölümünü oluşturan kırk altıncı bölümün adı Fî Esâlîbi’l-Kur’an ve Fünûnihi’l-Belîğa şeklindedir. Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye baskısına göre yaklaşık sekiz yüz sahifeye ulaşan bu bölüm Zerkeşî tarafından bölüm başında şu şekilde betim- lenir:

“Bu (Kur’an’ın üslub ve belağatı hakkındaki) bölüm, bu kitabın ulaşmak istediği asıl gaye- dir. (Bu bölümün el-Burhân’daki konumu) bir şiirin can alıcı mısrası, hurma ağacının en uzun dalı, kitabın en değerli yeri, gerdanlığın en iri incisi, tacı süsleyen elmas, insanın gözbebeği (gi- bi)dir. Şunu iyi bil: Bu ilimin konumunun yüce ve değerinin büyük (olmasına rağmen) talibi az, uğraşanı yetersizdir. Koruyacak bir hamisi, basîretli ve detaylı araştırmacıları yoktur. Tüyden daha hafif, denizden daha ürpertici, sihirden daha büyüleyicidir.”88

Suyûtî aynı ifadeleri kullan- masa da karşılaştırmalı tabloda vereceğimiz gibi farklı birçok başlık açarak konuya büyük önem verdiğini göstermektedir.

Zerkeşî’nin bu ifadeleri ile onun hadis usûlü gibi bir tefsir usûlü oluşturma gayesi bir araya geldiğinde şöyle bir çıkarım yapılabilir: Her ne kadar eser, metodik bir amaç için yazılmışsa da özellikle hicri beşinci asırda yoğunlaşan ve etkinleşen89

dil, uslub, nazm, meani ve i’caz kavram-

86 Zerkeşî, el-Burhân, II, 272.

87 Suyûtî, el-İtkân, III, 94. Ebû Müslim el-İsfahânî’nin mecâzî yorumları için bkz; Öztürk, Kur’ân’ın Mu’tezili Yorumu -Ebû Müslim el-İsfahani Örneği-, Ankara Okulu Yay., Ankara 2004, s. 121–129.

88 Zerkeşî, el-Burhân, II, 397.

89 Genel bir değerlendirme yapıldığında hicri üçüncü asırda başlamış olan i’cazu’l-Kur’an çalışmaları hicri beşinci asırda altın çağını yaşamaya başlar. Hicri beşinci asrın en önemli isimlerinin başında Abdu’l-Kahir Cürcânî (471/1078- 1079) gelir. Cürcâni, i’caz ile ilgili Delailu’l-İ’caz adlı eserini yazmıştır. Bu asırda Ebu’l-

larını daha fazla önemsemiş ve etkisinde kalmıştır. Elbette orjinallik gayesi ile yola çıkan bir ese- rin bu tür bir etki altında kalması olağan görülmelidir.

el-Burhân ve el-İtkân’da, Kur’an tarihinin de önemli bir yekün oluşturduğu göz önünde bu- lundurulduğunda, daha sonraki dönemlerde usûl çalışması yapacaklar için yeterli harici bilgi ve rivayet ağırlıklı teknik bilgi bırakılmış olduğu görülmektedir. Öyleyse yeni bir usûl çalışması yapmayı düşünen kişi -örneğin- hangi ayetlerin Mekkî ya da Medenî olduğunu tek tek anlatmayı tefsir usûlü olarak değerlendirmek yerine bunlarla ilgili teknik bilgiyi el-Burhân ve el-İtkân gibi kapsamlı eserlere havale ederek okuyucuyu yoruma ve anlamaya yönlendirmenin yollarını arama- lıdır.

Hadis usûlü gibi bir eser yazma çabasıyla oluşan her iki eserde de hadis usûlü gibi tam bir kurallar manzumesi görülmese de hadis usûlünün bazı izdüşümlerine rastlanmaktadır. Hadisin senet ve metin olarak iki unsuru varken genel olarak bu hadisin senet, senetteki şahısların kimlik ve kişilikleri ve metninin serüvenini konu edinen hadis tarihi olarak da harici bir unsuru vardır90

.

Senetten yola çıkılarak ifadenin isnad edilen kişiye aidiyeti incelenir. Bunun ulûmu’l- Kur’an’a yansıması, Kur’an’ın harflerinin ya da ayetlerinin tesbiti, Kur’an’ın yarısının neresi ol- duğu meselesi, Mekkî yada Medenî, seferî yada hadarî vs., şeklindedir. Ayetlerin indiği yer tesbit edilerek Kur’an metnin sübûtu ortaya konur. Aynı şekilde kıraatlerin mütevatir, ahad, şazz ya da âli ve nâzil olarak nitelenmesinde hadis usûlünün kavram ve yöntemleri kullanılmıştır.

Zerkeşî ve Suyûtî’nin hadisçi kimliklerinin bir yansıması da eserlerinde nakil yoğunluğu bulunmasıdır. Konu ile ilgili en küçük bir ilintisi olan herhangi bir naklin eserlere alınması neti- cesinde oluşan bu ansiklopedik eserler, merfu ya da maktu’ birçok rivayete yer vermektedirler. Özellikle sahabe nakillerini merfu hadis saydıkları için ashabdan gelen nakillerin orantısı fazla- dır91

. Bir biriyle zıt gibi görülen rivayetleri ortak noktalarla bir araya getirerek uyumlu kılma

Ala el-Maarrî (449/1057), Şerif el-Murtaza (436/1044), ibn Hazm (456/1064) ve ibn Sinân el-Hafâcî (466/1073) gibi âlimler de eserler vermişlerdir. Kadı İyaz da (544/1149) eş-Şifa bi Ta’rifi Hukuki’l-Mustafa adlı eserinin bir bölümünü i’câzu’l-Kur’an’a ayırmıştır. Hicri beşinci asrın sonları, i’caz konusundaki ilmi çalışmaların yavaşladığı bir fetret dönemidir. Hatta birçok âlime göre hicri beşinci asır, donukluğun başladığı asırdır. Bundan sonra gelen âlimler, önceki i’caz yönlerini tekrarlayıp şerh etmişler, yeni bakış açıları ortaya koyamamışlardır. Suyûtî, el-İtkân, IV, 303; el-Umeri, Mefhumu’l-İ’cazi’l-Kur’an Hatta Karni’s-Sadisi’l- Hicri, s. 193; el-Hımsî, Fikretü İ’cazi’l-Kur’an Munzu’l-Bi’seti’n-Nebeviyyeti Hatta Asrina’l-Hadir, s. 8, 41; Gümüş, Sadreddin, Seyyid Şerif Cürcani ve Arap Dilindeki Yeri, Fatih Matbaası, İstanbul 1984, s. 56. 90 Ebû Şehbe, el-Vasit fî Ulum ve Mustalahi'l-Hadis, Alemü'l-Ma'rife, Cidde 1983, s. 18-21.

(cem) çabası da92

hadisçi kimliğin katlkısıyla oluşmuş bir usûl olarak değerlendirilebilir93.

Genel olarak değerlendirildiğinde el-Burhân ve el-İtkân’ın konu başlıklarının, Kur’an met- ni, Kur’an tarihi, Kur’an dili ve Kur’an’ın anlamı olarak dört grupta yoğunlaştığını ifade etmiştik. el-Burhân ve el-İtkân’ın içerik olarak karşılaştırılmasına geçmeden önce her iki eserde ortak ola- rak yer verilen ana başlıkları, ilgili kitaplardaki tasnif biçimlerine ugun olarak bir tablo halinde karşılaştırmak istiyoruz94

. el-Burhân başlıklı sütunda yer verilmeyen başlıklar, daha sonraki aşa- malarda değerlendirilecektir. Çünkü bu başlıklar el-İtkân’da yer almamaktadır. Aynı zamanda bu bölümlerin mahiyetleri, el-İtkân’ın tasnif biçimine göre uygun görülen farklı başlıklar altında incelenmişlerdir. Ayrıca parantez içi ifadeler, konuların mahiyetinin anlaşılması için tarafımızdan eklenmiştir.

el-Burhân’daki Başlık ve Tasnif Sırası el-İtkân’daki Başlık ve Tasnif Sırası

1 Ma’rifetu Esbâbi’n-Nüzûl 9 Marifetu Sebebi’n-Nüzûl

2 Ma’rifetu’l-Münasebât beyne’l-Âyât 62 Fî Münasebâti’l-Âyât ve’s-Suver

3 Ma’rifetu’l-Fevâsıl ve Ruûsü’l-Ây 59 Fî Fevâsili’l-Ây

4 Fî Cemi’l-Vucûh ve’n-Nezâir 39 Fî Ma’rifeti’l-Vucûh ve’n-Nezâir

5 İlmu’l-Müteşâbih (Lâfzî Müteşâbih) 63 Fi’l-Âyâti’l-Müştebihât

6 İlmu’l-Mübhemât 70 Fî’l-Mübhemât

7 Fî Esrâri’l-Fevâtihi ve’s-Suver 60 Fî Fevâtihi’s-Suver

8 Fî Havâtimi’s-Suver 61 Fî Havâtimi’s-Suver

9 Ma’rifetu’l-Mekkî ve’l-Medenî 1 Fî Ma’rifeti’l-Mekkî ve’l-Medenî

10 Ma’rifetu Evveli ma Nezele fi’l-Kur’an ve Âhiri ma Nezele

7 Ma’rifetu Evveli ma Nezele

8 Ma’rifetu Âhiri ma Nezele

92 İbn Kesîr, el-Baisü’l-Hasis Şerh-u İhtisâri Ulumi’l-Hadîs, thk. Ahmed Muhammed Şakir, Dâru’l-Kutubu’l- İlmiyye, Beyrut 1994/1415, s. 170.

93 el-Ğânim, Tercîhâtu’z-Zerkeşî fî Ulumi’l-Kur’an, s. 552.

12 Fî Keyfiyeti İnzâlihî 16 Fî Keyfiyeti İnzâlihî

13 Fî Beyâni Cem’ihi ve men Hafizehu mine’s- Sahabe

18 Fî Beyâni Cem’ihi ve Tertîbihi

20 Fî Ma’rifeti Huffâzihi ve Ruvâtihi

14 Ma’rifetu Taksîmihi bi Hasebi Suverihi ve Tertibi’s-Suver ve’l-Âyât ve Adediha

19 Fî Adedi Suverihi ve Âyâtihi ve Kelimâtihi ve Hurûfihi

15 Ma’rifetu Esmâihi ve İştikakâtihâ 17 Fî Ma’rifeti Esmâihi ve Esmâi Suverih

16 Ma’rifetu ma Vekaa fîhi min ğayri luğati ehli’l- Hicaz min Kabâili’l-Arab

37 Fî ma Vekaa fîhi biğayri luğati’l-Hicâz

17 Ma’rifetu ma fîhi min ğayri luğati’l-Arab 38 Fî ma Vekaa fîhi biğayri luğati’l-Arab

18 Ma’rifetu Garîbihi 36 Fî Ma’rifeti Garîbihi

20 Ma’rifetu’l-Ahkâm min Ciheti İfrâdihâ ve Terkîbihâ (Nahv)

41 Fî Ma’rifeti İ’rabihi

22 Ma’rifetu İhtilafi’l-Elfâz bi Ziyâde ev Naks ev Tağyîri Hareke ev İsbâti Lafz Bedele Âher (Kıraat İlmi)95 23 Ma’rifetu’l-Meşhûr 24 Ma’rifetu’l-Âhâd 25 Ma’rifetu’ş-Şâz 26 Ma’rifetu’l-Mevzu’ 27 Ma’rifetu’l-Müdrec

30 Fî’l-İmâle ve’l-Feth vema Beynehuma

32 Fî’l-Medd ve’l-Kasr

33 Fî Tahfîfi’l-Hemz

95 Suyûtî’nin el-Burhân’ın bu bölümünü, sekize böldüğüne dikkat edilmelidir. Haydar, Ulumu’l-Kur’an Beyne’l-Burhân ve’l-İtkân, s. 131.

24 Ma’rifetu’l-Vakf ve’l-İbtidâ96 28 Fî Ma’rifeti’l-Vakf ve’l-İbtidâ

25 İlmu Mersûmi’l-Hat 76 Fî Mersûmi’l-Hat ve Âdâbi Kitâbetihi

26 Ma’rifetu Fedâilihi 72 Fî Fedâili’l-Kur’an

27 Ma’rifetu Havassihi (Kur’an’ın kuvvet ve tesiri hakkında)

75 Fî Havassi’l-Kur’an

28 Hel fi’l-Kur’ani Şey’un Efdalü min şey’ 73 Fî Efdali’l-Kur’an ve Fedâilihi

29 Fî Âdâbi Tilâvetihi ve Keyfiyyetihâ97 35 Fî Âdâbi Tilâvetihi ve Tâlîhi

31 Ma’rifetu’l-Emsâli’l-Kâine fîhi 66 Fî Emsâli’l-Kur’an

33 Fî Ma’rifeti Cedelihi (Cedel ilmi) 68 Fî Cedeli’l-Kur’an

34 Ma’rifetu Nâsihihî min Mensûhihi98 47 Fî Nâsihihî ve Mensûhihi

35 Ma’rifetu Mûhimi’l-Muhtelif (Müşkilü’l- Kur’an)

48 Fî Müşkilihi ve Mûhimi’l-İhtilâf ve’t- Tenâkuz

36 Ma’rifetu’l-Muhkem mine’l-Müteşâbihi (Ma- nevi Müteşâbih)

43 Fî’l-Muhkem ve’l-Müteşâbihi

38 Ma’rifetu İ’cazihi 64 Fî İ’cazi’l-Kur’an

39 Ma’rifetu Vucûbi Tevâturihi 22 Ma’rifetu’l-Mütevâtir

41 Ma’rifetu Tefsîrihi ve Te’vîlihi99 77 Fî Ma’rifeti Tefsîrihi ve Te’vîlihi ve Beyâni

96 el-Burhân’ın Mustafa Abdulkadir Ata tarafından tahkik edilen baskısında yirmi üçüncü bölüm ile yirmi

dördüncü bölüm başlıkları hatalı bir şekilde yer değiştirmiştir. Ancak bu hata Maraşlî’nin tahkikinde düzeltilmiştir. Buna göre yirmi üçüncü başlık Ma’rifetu Tevcîhi’l-Kırâât ve Tebyînu vechi ma Zehebe ileyhi

Kullu Kâri’ şeklinde olmalıdır. Yirmi dördüncü bölümün başlığı ise Ma’rifetu’l-Vakf ve’l-İbtidâ şeklinde

olmalıdır. Aynı zamanda Maraşlî’nin tahkikindeki bu durum, Suyûtî’nin el-İtkân’ın girişinde aktardığı el- Burhân’ın fihristi ile uyumludur. Bk. Suyûtî, el-İtkân, I, 39.

97 Maraşlî’nin tahkikinde başlık Fî Âdâbi Tilâvetih ve Tâlîh Keyfiyyeti Tilâvetih ve Riayeti Hakki’l-Mushafi’l-

Kerîm şeklinde verilmektedir. Krş. Zerkeşî, el-Burhân, I, 531 ve Zerkeşî, el-Burhân, thk. Abdurrahman el-

Maraşlî, Dâru’l-Ma’rife, Birinci Baskı, Beyrut 1410/1990, II, 81.

98 Maraşlî’nin tahkikinde başlık Ma’rifetu Nâsihihî ve Mensûhih şeklindedir. Krş. Zerkeşî, el-Burhân, II, 33 ve Zerkeşî, el-Burhân, thk. Abdurrahman el-Maraşlî, II, 151.

Şerefihi ve’l-Hâce İleyhi 42 Fî Vucûhi’l-Muhâtabât ve’l-Hitâb fi’l-

Kur’an100

51 Fî Vucûhi’l-Muhâtabât

43 Fî Beyâni Hakikatihi ve Mecâzihi 52 Fî Hakikatihi ve Mecâzihi

44 Fi’l-Kinâyât ve’t-Ta’rîz fi’l-Kur’an 54 Fi’l-Kinâyâtihi ve’t-Ta’rîzihi

45 Fî Aksâmi Ma’ne’l-Kelâm (Cümle Türleri: Haberî ve İnşâî Cümleler)

57 Fî’l-Haber ve’l-İnşâ’

46 Fî Esâlîbi’l-Kur’an ve Fünûnihi’l-Belîğa101 42 Fî Kavâid Mühimme Yehtâcu’l-Müfessir ilâ Ma’rifetiha 44 Fî Mukaddemihi ve Muahharihi 53 Fî Teşbîhihi ve İstiarâtihi 55 Fî’l-Hasr ve’l-İhtisâs 56 Fî’l-Îcâz ve’l-İtnâb 58 Fî Bedâii’l-Kur’an 67 Fî Aksâmi’l-Kur’an

47 Fi’l-Kelâm ale’l-Müfredât mine’l-Edevât 40 Fî Ma’rifeti Meanî’l-Edevâti’l-Letî Yehtâcu İleyha’l-Müfessir

Buraya kadar karşılaştırmalı olarak başlıkları incelenen el-Burhân ve el-İtkân’ın, sistematik olarak farklı görüntü arzetselerde birçok konu başlığında ortak oldukları görülmektedir. Zerkeşî, ana başlık olarak kırk yedi başlığa yer verirken Suyûtî’de bu oran seksendir. Bu sayının büyük olması, okuyucuda yeni eklenmiş birçok ilmin sözkonusu olduğu izlenimini uyandırabilir. Oysa

99 Maraşlî’nin tahkikinde başlıkta ve Ma’nâhu ifadesi bulunmaktadır. Krş. Zerkeşî, el-Burhân, II, 162 ve

Zerkeşî, el-Burhân, thk. Abdurrahman el-Maraşlî, II, 276.

100 Maraşlî’nin tahkikinde başlık Ma’rifetu Vucûhi’l-Muhâtabât ve’l-Hitâb fi’l-Kur’an şeklindedir. Krş. Zerkeşî, el-Burhân, II, 237 ve Zerkeşî, el-Burhân, thk. Abdurrahman el-Maraşlî, II, 349.

101 Maraşlî’nin tahkikinde başlık Fî Zikri ma Teyessara min Esâlîbi’l-Kur’an ve Fünûnihi’l-Belîğa şeklindedir. Krş. Zerkeşî, el-Burhân, II, 397 ve Zerkeşî, el-Burhân, thk. Abdurrahman el-Maraşlî, II, 480.

başlıkların birçoğu el-Burhân’ın başlıklarının ayrı başlıklara bölünmüş halidir.

Ortak konu başlıklarını arzettiğimiz bu listede, Suyûtî tarafından el-Burhân’daki içeriği ay- nı olan bölümlerin ya farklı bir başlıkla yeni bir bölümmüş gibi aktarılması ya da bir bölümün farklı başlıklara bölünerek yeni birçok başlık elde edilmesi yönteminin izlendiği görülmektedir. Zerkeşî’nin faide ya da fasl olarak verdiği bilgilerin el-İtkân’da bölüm başlığına dönüştüğü de olmuştur. Bu anlamda bölümler sayıldığında el-Burhân’ın otuz dokuz başlığı, el-İtkân’ın elli dört

bölümüne denk gelmektedir102

.

İki eserin ana başlıkları arasındaki bu uyumu tesbit ettikten sonra bu başlıkların kapsamında var olan değişikliklerin, boyutlarının ya da değişiklik yapılmadan el-İtkân’a yerleştirilmiş bilgile- rin netleştirilmesi gerekir. Çünkü başlıkların benzerliğinin, kapsamın da benzer olduğuna delaleti kati değildir. Bu noktada her başlığı ele almayı ve kapsamlarını karşılaştırmayı gerekli görüyoruz. Ancak biz, başlıklar ile ilgili tefsir alanındaki geniş izahlara, kavramlarının tanımlanma süreçleri- ne ya da başlığın tarihsel sürecine değinmeyeceğiz. Zira tezimiz, Kur’an ilimlerinin tarihi serüven ve birikimini yazmayı değil iki önemli eser olan el-Burhân ve el-İtkân’ı karşılaştırmayı hedefle- mektedir.