• Sonuç bulunamadı

DEVġĠRME SĠSTEMĠ VE ENDERÛN

B. ENDERÛN YAPISI VE ĠġLEYĠġĠ

Ġnsanlık tarihinde üstün yetenekli bireylerin eğitimi ile ilgili ilk çalıĢmaları M.Ö.

427-347 yılları arasında Eflatun689‟un sistemleĢtirdiği söylene gelmiĢtir. Bundan yaklaĢık 1700 yıl sonra Osmanlı Devleti döneminde kurulan “Enderûn” üstün özel yeteneklerin dünyadaki ilk sistemli seçim, eğitim ve istihdam örneği olarak görülmektedir. Üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar için oluĢturulan bu sistem, Osmanlıların yükselme ve yayılma dönemlerinin temel güçlerinden biri olmuĢtur.690 Belirli kaynaklardan belirli ölçülere göre aday seçip özel programlarla ve seçkin öğretim kadrosu ile süreli ve aĢamalı eğitim yapan Enderûn, Eflâtun‟un önerdiği eğitim amaçları ve örgütüne691 çok benzerlik gösteren uygulamalardan birisi olarak kabul edilebilir.692

Topkapı Sarayı içerisinde bulunan Enderûn693; sadece köle ve devĢirmelerden oluĢan bir saray iç hizmetleri örgütü mü, yoksa köle ve devĢirmeleri Türk kültürüne göre yoğurup en etkili biçimde görevleri için eğiten bir okul muydu? Aslında Enderûn694, hem köle ve devĢirmelerden oluĢan bir saray iç hizmetleri örgütü, hem de köle ve devĢirmeleri Türk kültürüne göre yoğurup en etkili biçimde görevleri için eğiten bir okuldu. Böyle bir kurumun teĢkilinde esas hedef, askerî temele dayanan Osmanlı Devleti‟nin ihtiyacı olan yetenekli komutanları yetiĢtirmek ve devamlı büyüyen ülkenin

“görüntülerin arkasına ulaĢmak, özü bulmak” olarak açıklar. Eflâtun insan eğitimi için aĢamalar da önerir: Karakter eğitimi, beden eğitimi, estetik eğitim, mesleki eğitim ve felsefi eğitim gibi. Yeni doğan çocuğun, anasından babasından uzaklaĢtırılıp devlet bakımevlerinde bu eğitim aĢamalarına göre yetiĢtirilmesini savunur. Bkz. Necdet Sakaoğlu, Osmanlı’dan Günümüze Eğitim Tarihi, Ġstanbul Bilgi Üniv. Yay., Ġstanbul 2003, s.45; Platon, Devlet, Çev.

Neval Akbıyık, Ġstanbul 2007, s.180; Mitat Enç, “Eğitimde Önder YetiĢtirme Sorunu”, AÜEBF Dergisi, IV, S.1, (1971), s.81.

692 Enç, Üstün Beyin Gücü, s.288.

693 Enderûn‟un tarihçesi hakkında geniĢ bilgi için bkz. Ülker Akkutay, Enderun Mektebi , GÜ Yay., Ankara 1984;

Enderun kısaca Ģöyle tarif edilebilir: Osmanlı devletinin ihtiyaç duyduğu bütün devlet ricalini ahali arasından tayin etmeyip, hükümdar sarayında özel olarak yetiĢtirilen ve onun hâs hademesi sayılan kimseler arasından temayüz etmiĢ olanları tayin etme usulünü esas alan ve Saray içerisinde kurulmuĢ müessesedir. Bkz. Mustafa Akdağ, “Osmanlı Müesseseleri Hakkında Notlar”, Ankara Üniv. DTCF Dergisi, C.13, S.1-2 Ankara 1955, s.34.

694 Enderûn devĢirme sistemiyle toplanan gayrimüslim çocukların sarayda eğitildikleri ve kabiliyetlerine göre yükselme imkânlarının bulunduğu bir yerdir. Bkz. Ġlber Ortaylı, Osmanlı Sarayında Hayat, Yitik Hazine Yay., Ġzmir 2008, s.100; Osmanlılar‟da merkez ve taĢra bürokrasisine gerekli nitelikli insan gücü kaynağını oluĢturmak için kurulmuĢ saray eğitim müessesesidir. Bkz. ĠpĢirli, “Enderun”, s.185; Osmanlı Devleti‟nin gücünü korumak ve nitelikli insan yetiĢtirmek amacıyla kurulmuĢ bir eğitim merkezidir. Bkz. Ünal TaĢkın, “Klasik Dönem Osmanlı Eğitim Kurumları”, USAD, S.1/3, (Ġlkbahar 2008), s.361.

98

farklı din, dil ve kültürlere mensup kitlelerini idare edecek sağlam yönetici kadrolarını temin etmekti.695 Bu konuda değerli ve kapsamlı araĢtırmalar yapan Barnette Miller, Enderûn‟un iĢlevini çok öz bir biçimde Ģu Ģekilde ifade etmektedir:696

“HerĢeyin ötesinde Türk PadiĢahlarının ülkeye liderlik edecek sıradıĢı yeteneğe sahip gençleri keĢfedip, yetiĢtirmesiydi.”

BaĢlı baĢına bir terbiye müessesesi olan Enderûn‟un697, II. Murat zamanında Edirne Sarayı‟nda teĢkil edildiği, ancak gerçek teĢkilâtına Fatih döneminde kavuĢtuğu bilinmektedir.698 Osmanlı sarayında padiĢahın günlük yaĢamını geçirdiği ve dinlenmesi, eğlenmesi, çalıĢması ile ilgili tüm hizmetlerin verildiği birim olan Enderûn; oda denen koğuĢlar, eğitim birimleri, köĢkler, kütüphane, hazine, hamam ve camiden oluĢmaktadır. Enderûn halkı denen saray kadrosu ise, iç oğlanları, oda erkânı ve akağalardan oluĢuyordu.699 Fatih Sultan Mehmet zamanında Enderûn yalnız bir devĢirme okulu olma hüviyetinden çıkarak, devletin korunması için gerekli mülkî ve idarî kadro eğitimine de yönelmiĢtir.700 Fatih Sultan Mehmet ile baĢlayan Enderûn‟un geliĢmesi II. Bayezit, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman zamanında da devam etmiĢtir.701

En geliĢmiĢ ve etkili olduğu dönemlerde Enderûn, Topkapı sarayı içinde ve dıĢında olmak üzere bir kurumlar manzumesi durumundaydı:702

695 ĠpĢirli, “Enderun”, s.185-186; Ricaut, Türkler’in Siyasi Düsturları, s.51.

696 Füsun Akarsu, “Enderun: Üstün Yetenekliler Ġçin Saray Okulu” Üstün Yetenekli Çocuklar (Seçilmiş Makaleler Kitabı), Haz. Mustafa Ruhi ġirin, Adnan Kulaksızoğlu, Ahmet Emre Bilgili), Çocuk Vakfı Yay., Ġstanbul 2004, s.97 (97-101)

697 Ortaylı, Osmanlı Sarayında Hayat, s.102; Enderun teĢkilatını II. Murat zamanında kurulmuĢtur. Bkz. Ġsmail H.

Baykal, Enderun Mektebi Tarihi, s.18.

698 ĠpĢirli, “Enderun”, s.185; Ülker Akkutay, Enderun Mektebi, s.26; a.mlf.; “Osmanlı Eğitim Sisteminde Enderun Mektebi”, Osmanlı, V, s.187; Ali ġeydi Bey, Teşrifat ve Teşkilatımız, T.1001 T.E., Haz. Niyazi Ahmet Banoğlu, Bsk T.Y., s.107; Yusuf Halaçoğlu, XVI-XVII. Yüzyıllarda Osmanlılarda Devlet Teşkilâtı ve Sosyal Yapı, Ankara 1991, s.30; Edirne ġehzade Okulunun, Fatih zamanında Topkapı‟da örgütlenen Enderûn Okulunun öncüsü olduğu kabul edilmektedir. Bkz. Mitat Enç, Üstün Beyin Gücü, Gündüz Eğitim ve Yay., Ankara 2005, s.299; Fatih Sultan Mehmet‟in bizzat bulunduğu Belgrat ve Boğdan seferlerinde Enderûnluların kılıç çekerek padiĢahın uğrunda birbirini takiben Ģehit olmaları, kendileri hakkındaki teveccühü ziyadesiyle arttırmıĢ, bundan sonra Enderûnluların sayıları çoğaltılmıĢ ve mektep umumi bir mahiyet almıĢtır. Fatih, buradan devletin muhtaç duyduğu her çeĢit dirayetli memurların yetiĢtirilmesini de emretmiĢtir. Bkz. Ali Seydi Bey, Teşrifat ve Teşkilatımız, s.130.

699 Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Tarih-i Enderun (Letaif-i Enderun) 1812-1830, Çev. Cahit Kayra, GüneĢ Yay., Ġstanbul 1987, s.21; Dündar Alikılıç, XVII. Yüzyıl Osmanlı Saray Teşrifatı ve Törenleri, Y.Doktora Tezi, Atatürk Üniv. SBE, Erzurum 2002, s.1;

700 Akkutay, Enderun Mektebi, s.26; a.mlf., "Osmanlı Eğitim Sisteminde Enderun Mektebi", s.187; Recai Doğan,

“Osmanlı Eğitim Kurumları ve Eğitimde Ġlk YenileĢme Hareketlerinin BatılılaĢma Açısından Tahlili”, AÜĠFD, C.XXXVII, (1998), s.415.

701 Akkutay, "Osmanlı Eğitim Sisteminde Enderun Mektebi", s.190.

702 Enç, Üstün Beyin Gücü, s.307; Enderun mektebi, 5‟i hazırlayıcı, 4‟ü meslek eğitimi verici oda biçiminde örgütlenmiĢti. Bu iki grup mektep hem ayrı eğitim kurumlarıydı, hem de beraberce bir mektep bütünü meydana

99

1. Hazırlık okulları703 (Edirne Sarayı, Galata Sarayı, Ġbrahim PaĢa Sarayı, Ġskender Çelebi Sarayı),

2. Enderûn-u Hümayun (Büyük Oda ve Küçük Oda)

3. Meslek Okulları704 (Doğancılar, Kiler, Seferli, Hazine Odaları) olmak üzere üç ana teĢkilat üzerine kurulmuĢtur.

Önceleri Enderûn odaları için gılmanlar, Yeniçeri ocağına bağlı ve devĢirme sistemi ile alınan acemi oğlanları kıĢlalarından, Yeniçeri Ağası‟nın hazırladığı defter gereğince akıllı, uslu ve ahlâk sahibi ve bilhassa endamca düzgün olanlarından seçilip, alınırdı.705 Devşirme yoluyla sağlanmıĢ çocukların Enderûn‟a alınmadan önce belli bir alt eğitimden geçmiĢ olmaları,706 hazırlık okullarını (orta dereceli askeri saray okullarını) bitirerek gelmeleri gerekiyordu. Güzel sanatlar kısmına ise büyük kabiliyeti olanlar alınırdı.707 Genelde bu gençler devĢirme sınıflarının en güçlü, en zeki ve en yeteneklileridir.708 Hazırlık (saray) okulu mezunu olmayıp babalarının konaklarında aynı eğitimi görmüĢ vezir ve yüksek saray görevlilerinin çocukları da, padiĢah iradesiyle Enderûn‟a alınabiliyordu.709

getiriyorlardı. Hazırlayıcı odalardan üçü sarayın dıĢında bulunuyordu. Bunların ödevi Küçük ve Büyük oda denilen yukarı kısma öğrenci hazırlamaktı. Küçük ve Büyük odalar da öğrenciye meslek eğitimi veren üç odaya öğrenci veriyorlardı. Bu odalar Seferli Oda, Kiler Odası ve Hazine Odası idi. Bu üç odayı da baĢarı ile bitirenler padiĢahın özel iĢlerini gören Has Oda‟ya alınırdı. Bkz. Doğan, “Osmanlı Eğitim Kurumları ve Eğitimde Ġlk YenileĢme Hareketlerinin BatılılaĢma Açısından Tahlili”, s.416.

703 Akkutay, “Osmanlı Eğitim Sisteminde Enderun Mektebi”, s.188; Hazırlık okulları genellikle devrinin bir nevi yüksek okulu sayılabilecek nitelikteki Topkapı sarayı içerisindeki bölüme devĢirmeleri hazırlamak üzere kurulmuĢtur. Süresinin 6-7 yıl olduğu belirtilmektedir. Ġlk kurulanı II. Bayezit dönemindeki Galatasaray‟ıdır.

Önceleri Ģehzade okulu olarak hizmet gören Edirne sarayındaki kurum da zamanla bir hazırlık okulu durumuna girmiĢtir. Kanuni Sultan Süleyman devrinde bunlara iki yenisi daha eklenmiĢtir: Bunlardan birincisi hükümdarın bir süre sadrazamlığını yapmıĢ olan Ġbrahim PaĢanın At Meydanı‟ndaki sarayında kurulmuĢtur. Buraya öncelikle Arnavut ve BoĢnak devĢirmeleri alınmıĢtır. Hazırlık okullarının sonuncusu ise hünkârın hazinedarlığını yapmıĢ olan Ġskender Çelebi‟nin sarayındakidir. Bu tür kurumların en büyüklerinden olduğu söylenen bu okulda bir ara devĢirme mevcudunun 500 olduğu belirtilmektedir. Bu okullarda seçkin devĢirmeler "Türkçe‟yi okuyup yazmasını, kuran, tecvit, ilmihal, edeb ve muaĢeret" gibi derslerin yanı baĢında el ve askerlik becerilerinde de öğretim görürlerdi. Ata binmek, cirit oynamak, kılıç ve mızrak kullanmak gibi maharetlerin yanı baĢında güreĢ, ağırlık kaldırmak gibi sporlara da önem verilirdi. El becerilerinin öğretimine de saray eğitiminde özel bir önem verilir, ġehzadelerin bile bu öğretimden yararlanması beklenirdi. Osmanlı hükümdarlarından bir çoğu müzik, Ģiir gibi sanat dallarında seçkinlik sağlamıĢtır. Bunların yanı baĢında bahçıvanlık, oymacılık tezhib, kuyumculuk gibi becerilerde de çok usta olanlarına rastlanmaktadır. Bkz. Enç, Üstün Beyin Gücü, s.308.

704 Enderûn da geleceğin hükümdar, vezir, sadrazam, beylerbeyleri, belki bir gün baĢları darda kalırda ekmeklerini bu yoldan kazanmak zorunu duyarlar diye bir el sanatını gereğince öğrenmek zorunda bırakılırdı. Bkz. Enç, Üstün Beyin Gücü, s.336.

705 Ġsmail H. Baykal, Enderun Mektebi Tarihi, s.69-70; Okulun düzenli ve sürekli olarak öğrencileri devĢirme usulü ile sağlanırdı. Bkz. Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi (Başlangıçtan 1982’ye), AÜEBF Yay., Ankara 1985, s.79;

Mitat Enç, “Eğitimde Önder YetiĢtirme Sorunu”, AÜEBF Dergisi, IV, S.1, (1971), s.80.

706 ĠpĢirli, “Enderun”, s.186; Enderûn içoğlanları, acemioğlanı yetiĢtiren “Galata Sarayı”, Bayezit‟te Eski Saray, Sultanahmet‟te Ġbrahim PaĢa sarayı, Küçükçekmece‟de Ġskender Çelebi Sarayı ve Edirne Sarayı gibi “Hazırlık Sarayları” denilen orta dereceli okullardan seçilerek gelirlerdi. Bkz. Özbilgen, “Enderun Mektebi”, s.229.

707 Öztuna, Osmanlı Devleti Tarihi, s.39.

708 Ortaylı, Osmanlı Sarayında Hayat, s.100.

709 Öztuna, Osmanlı Devleti Tarihi, s.40.

100

Saray için seçilenler710 Ġstanbul‟da Galata Sarayı711, Ġbrahim PaĢa Sarayı712, bir ara Ġskender Çelebi Sarayı ve taĢrada Edirne sarayı713 ve Manisa Sarayı‟na gönderilirdi.714 Bu saray okullarında bedenî ve ruhî kabiliyetlerini geliĢtirecek dersler ve talimler görürlerdi.715 PadiĢah sarayına alınanlar; bir süre hizmet edip kabiliyetlerine göre yükselirler, saray hizmetlerinde kabiliyetini isbat ettikten sonra durumlarına göre taĢraya gönderilirler, taĢrada sivil yönetim iĢleri ve orduda savaĢ ahvali üzerinde bilgi ve tecrübe edinildikten sonra Ģansı yaver olup ta iyi ve beğenilir hizmetler görürlerse vezirlik makamına kadar yükselebilirlerdi.716

Hazırlık okullarının amacı, Enderûn‟a nitelikli öğrenci yetiĢtirmek idi.717 YakıĢıklı ve yetenekli 12-14 yaĢ devĢirmelerden seçilen öğrenciler, bu okullarda saray kural ve davranıĢlarına alıĢır718, ilgi ve yeteneklerine göre askerlik, savaĢ becerileri, dil ve edebiyat, çeĢitli el sanatları, hattatlık ve benzeri alanlardan birinde geliĢip yetiĢme imkânı bulurlardı.719 Bedeni ve ruhi kabiliyetlerini geliĢtirecek dersler ve talimler de

710 Alman Hans Dernschwam padiĢah sarayı için ayrılan Acemioğlanları ile ilgili olarak izlenimlerini Ģöyle anlatır:

“Genç oğlanlar için padiĢah Ġstanbul‟da, Galata‟da, Edirne ve Bursa‟da, hatta bizzat kendi sarayında özel köĢkler yaptırdı. Buralarda onlara Türkçe, okuma yazma, kılıç kalkan kullanma, ok atma öğretilir. En güzel ve becerikli delikanlılar padiĢahın sarayına alınır. Bunlara oğlan denilir. Her biri günde 8 akçe alır… Bu oğlanlar padiĢahın etrafındadırlar. Bir kısmı çaĢnigir (sofracı) dırlar. Bıyıkları terleyip sakalları çıkmaya baĢlayınca aralarından seçilen bazıları (çelebi) olurlar. Bir nevi soylu sipahi gibi bir ünvan bu. Bu ünvanı kazananlar ömür boyu günde 18 akçe alırlar. Onların yerine de baĢkaları getirilir. Daima güzel ve becerikliler padiĢah için alınır. Ġleride paĢa, bey, sancaktar, kadı, Ģehremini, olurlar. Defterdar, beylerbeyi, kadı-ül asker, kapıcıbaĢı, ağa, çavuĢ gibi memuriyetlerle, zindancı, cellât vs. gibi görevlere atanırlar. Böyle bir sarayda veya eğitim yapan okulda (Enderûn) 300, 400, 500 genç oğlan vardır.” Bkz. Hans Dernschwam, İstanbul ve Anadolu’ya Seyahat günlüğü, Çev.YaĢar Önen, KTB Yay., Ankara 1998, s.190-191.

711 Galata Sarayı hakkında bilgi için bkz. Fethi Ġsfendiyaroğlu, Galatasaray Tarihi, Ġstanbul 1952; Galata Sarayı‟nda 1800 yılında 503 öğrenci vardı. Mezunların en iyileri Enderûn‟a sevk edilir, diğerleri küçük rütbeli subaylar olarak doğrudan doğruya hizmete baĢlarlardı. Bkz. Öztuna, Osmanlı Devleti Tarihi, s.39.

712 Ġbrahim Pasa Sarayı hakkında bilgi için bkz. Semavi Eyice, “Ġbrahim PaĢa Sarayı”, DĠA, XXI, Ġstanbul 2000, s.345-347; Nurhan Atasoy, İbrahim Pasa Sarayı, Ġstanbul 1972.

713 Edirne Sarayı hakkında bilgi için bkz. Rifat Osman, Edirne Sarayı, Haz. Süheyl Ünver, TTK Basımevi, Ankara 1989; Alman Hans Dernschwam‟ın Edirne Sarayı Acemioğlanları ile ilgili olarak izlenimleri Ģöyledir:“ Edirne‟deki sarayda 700 kadar acemioğlanı varmıĢ. Bunlar muhtelif yerlerden gelen Hıristiyan çocukları. Acemioğlanları, sarayda okuma yazma, din bilgisi ve muharebe esnasında gerekli bütün harp talimlerini öğreniyorlar. Bu oğlanların bıyıkları terlemeye baĢlayınca buradan alınır ve yeteneğine göre padiĢahın ordusunda kendilerine yeni görevler verilirmiĢ.

Sipahiler, çavuĢlar, beyler, paĢalar hep bu yoldan yetiĢirmiĢ.” Bkz. Dernschwam, İstanbul ve Anadolu’ya Seyahat günlüğü, s.332-333.

714 Ġnalcık, Devlet-i’Aliyye, s.207; Enderûn Saray Okulu‟nun öğrenci kaynakları olan bu dıĢ saray okullarının en eskisi Edirne Sarayı, en kısa ömürlüsü Ġskender Çelebi Sarayı, en uzun ömürlü ve verimlisi ise Galatasaray‟dır. Bkz.

Hasan Ali Koçer, Türkiye’de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi, MEB Yay., Ġstanbul 1991, s.15.

715 Mehmet ĠpĢirli, “Enderun”, DĠA, XI, s.186; Mehmet ĠpĢirli, “Osmanlılar-Siyasi ve Ġdari TeĢkilat” DĠA, XXXIII, s.502-503.

716 Mustafa Nuri PaĢa, Netayic ül-Vukuat (Kurumları ve Örgütleriyle Osmanlı Tarihi), C.I-II, s.64.

717 Akkutay, "Osmanlı Eğitim Sisteminde Enderun Mektebi", s.188.

718 Necdet Sakaoğlu, Osmanlı’dan Günümüze Eğitim Tarihi, Ġstanbul Bilgi Üniv. Yay., Ġstanbul 2003, s.39.

719 Enç, Üstün Beyin Gücü, s.329; Akkutay, “Osmanlı Eğitim Sisteminde Enderun Mektebi”, s.188; Hazırlık sınıflarının bulunduğu saraylarda Türk ve Ġslâm kültürüyle ilgili derslerle bedeni kabiliyetleri geliĢtirecek spor dersleri esastı. Bkz. ĠpĢirli, “Enderun”, s.187.

101

görürlerdi.720 Hazırlık okullarındaki eğitimi disiplinsizlik veya baĢarısızlık sebebiyle sonuna kadar götüremeyen içoğlanlar ara sınıflardan ayrılıp,721 Yeniçeri Sipahi Ocaklarına ve ordunun çeĢitli hizmetlerine aktarılırlardı. Ayrıca sarayın ihtiyacını karĢılamak için kurulmuĢ çeĢitli atölye ve imalathanelerde çalıĢma imkânı bulurlardı.722

XVI. yüzyıl baĢlarında Galata Sarayı‟nda 300, Edirne Sarayı‟nda 300 içoğlanı bulunmaktaydı. Bu oğlanlar, 3-7 yıl süreyle bu saraylarda sıkı bir disiplin altında eğitim gördükten sonra çıkma723 denilen bir elemeden geçer ve en uygun görülenleri seçilerek724 padiĢahın oturduğu sarayda, yani Yeni Saray‟da Büyük Oda ve Küçük Oda denilen dairelere 725, nadiren de Seferli Koğuşu, Doğancı Koğuşu, Kiler, Has ve Hazine odalarına geçerlerdi.726 Enderûn öğrencisinin Seferli, Kiler ve Hazine odalarına bağlı mesleki öğrenimin hangi dalında derinleĢip geliĢeceği geniĢ ölçüde bireysel ilgi ve yeteneklerine göre kararlaĢtırılan hususlardı.727 Hazırlık okullarından Enderûn‟a veya Sipahi Bölüklerine geçebilmek için mutlaka uyulması gereken “Çıkma Kanunu” II.

Bayezid döneminde çıkarılmıĢ, kesin Ģeklini Kanuni Sultan Süleyman zamanında almıĢtı.728

Enderûn; “Oda” denilen 7 daireye bölünmüĢtü. Bir çeĢit sınıf olan bu 7 odanın isimleri Ģöyleydi: Büyük Oda, Küçük Oda, Doğancı Odası, Seferli Odası, Kiler Odası, Hazine Odası ve Has Oda.729 Son üç oda mühim olup ilk dört odanın eğitimi çok

720 Doğan, “Osmanlı Eğitim Kurumları ve Eğitimde Ġlk YenileĢme Hareketlerinin BatılılaĢma Açısından Tahlili”, s.416.

721 ĠpĢirli, “Siyasi ve Ġdari TeĢkilat. Klasik Dönem.” s.503.

722 Arif KöktaĢ, “Osmanlı Devleti‟nde Saray TeĢkilatı: Enderun Mektebi”, Yeni Türkiye, S.32 (Mart- Nisan 2000), (Osmanlı Özel Sayısı II), s.720; Akkutay, “Osmanlı Eğitim Sisteminde Enderun Mektebi”, s.188.

723 Osmanlı gulâm sisteminin tamamlayıcı parçası olan bu seçme ve ilerlemeye “çıkma” yani “mezuniyet” denirdi.

XVI. yüzyılda çıkma her beĢ yılda bir veya iki kez ve XVII. yüzyılda her yedi veya sekiz yılda bir yapılırdı.

AnlaĢıldığı üzere yeni sultanın tahta çıkıĢıyla bir çıkma da olurdu. Bkz. Norman Itzkowıtz, Osmanlı İmparatorluğu ve İslâmi Gelenek, Terc.Ġsmet Özel, Çıdam Yay., Ġstanbul 1989, s.82; Oğlanlar(gulâmlar), Büyük Oda ve Küçük Oda‟da normal olarak dört yıl tahsil ve terbiyeden sonra yeni bir elemeden geçerler. En uygun görülenler, hazine ve kiler odalarına alınırlar, kalanlar kapıkulu süvari bölüklerinden sipahi-oğlanları ve silahtarlar bölüklerine verilirdi.

Bkz. Ġnalcık, Devlet-i’Aliyye, s.209.

724 Orta dereceli saray okullarını bitirenler içinde ahlâk, zekâ, kabiliyet, bilgi, terbiye, istîdât, vücud kusursuzluğu, hüner bakımından seçilenler, Enderûn‟un Büyük ve Küçük Odaları‟na alınırdı. Bkz. Öztuna, Osmanlı Devleti Tarihi, s.40.

725 Ġnalcık, Devlet-i’Aliyye, s.207; Ġhtiyaca göre üç veya yedi yılda bir yapılan çıkmalarda bu çocukların en kabiliyetlileri Topkapı Sarayı‟na alınır, diğerleri ise genellikle kapıkulu süvariliğine verilirdi. Bkz. ġimĢirgil, “Ġç Oğlanı”, s.449; Saraya alınmayanlar kapıkulu sipahi bölüklerinden alt kademede bulunan ulûfeciler ve garîbler bölüklerine verilirdi. Bkz. Ġnalcık, Devlet-i’Aliyye, s.207.

726 ĠpĢirli, “Galata Sarayı”, s.322.

727 Enç, Üstün Beyin Gücü, s.329; Hazırlık sınıflarının bulunduğu saraylarda Türk ve Ġslâm kültürüyle ilgili derslerle bedeni kabiliyetleri geliĢtirecek spor dersleri esastı. Bkz. ĠpĢirli, “Enderun”, s.187.

728 Akkutay, “Osmanlı Eğitim Sisteminde Enderun Mektebi”, s.188.

729 Yılmaz Öztuna, Türk Tarihinden Yapraklar, MEGSB Yay., Ġstanbul 1985, s.254.

102

zaman Enderûn dıĢındaki saray okullarına verilmiĢtir.730 Enderûn‟da eğitim öğretim mutlaka bu yedi oda içinde verilirdi. Öğrenciler sıra ile her odanın gereklerini yerine getirirlerdi. Her odanın baĢkanı durumunda ağalar ve her odada teorik dersleri okutan hocalar vardı. Hocaların bir kısmı saray dıĢından gelirdi.731 Enderûn‟da küçük ve büyük odalarda orta derecede, diğer odalarda ise devrinin yüksek derecesine yakın bir eğitim verilirdi.732 Enderûn‟un sınıfları, adlarının çağrıĢtırdığı alanlarda, padiĢahın özel hizmetine bakan gençlerin, aynı zamanda geceli gündüzlü, çok sıkı bir disiplin altında eğitimlerini sürdürmelerine göre düzenlenmiĢti. Günlük yaĢam; hizmet, ibadet, spor, silah eğitimi, yarıĢma, müzik, okuma uğraĢıları ile doluydu.733 Odaların her biri birinci derecede bir “Oda BaĢı”na, ikinci derece de bir “Kethüda”ya bağlıdır. Her Oda bir kütüphane memuru, kâtip, hazineci, imam ve üç müezzine sahiptir. Okulun hacmine ve rütbe sayısına göre sayısı değiĢen öğrenci danıĢmanı vardır. Ayrıca on iki terfi sınavı vardır. Her Odanın oğlanları on gruba bölünmüĢlerdir. Her grubun baĢında bugün pedagog dediğimiz bir Lâla bulunmaktadır.734 Ġlk koğuĢlarda Türkçe, Arapça ve Farsça öğrenen gençler daha sonraki odalarda bu dillerde yazılmıĢ eserleri okurlardı. Enderûn odalarındaki iç oğlanların derece ve mevkileri farklı olduğundan hizmet ve maaĢları da değiĢikti. Ġç oğlanları maaĢlarını üç ayda bir alırlardı; giyim kuĢamları ise devlet tarafından karĢılanır, giydikleri elbiselerin düzenli olmasına çok dikkat edilirdi. İç oğlanlarının kaldığı koğuĢların nizamnâmeleri olup bunlar titizlikle uygulanırdı. Oda zabitleri tahsil ve terbiye hizmetine çok özen gösterirlerdi. Zabitlerin görevlerine dikkat edip etmedikleri ise zaman zaman tebdili kıyafetle dolaĢan Silahdâr Ağa tarafından kontrol edilirdi.735 ÇalıĢma sistemi, programı, iĢleyiĢi göz önünde tutulursa buranın;

çeĢitli hünerlerin, sanatların, idari ve siyasi bilgilerin uygulâmalı biçimde öğretildiği, kabiliyetlerin tespit edildiği sistemli bir kurs ve staj yeri olduğu736söylenebilir. Her aĢamada olduğu gibi buradaki eğitimi de sonuna kadar götüremeyen içoğlanlar ara sınıflardan çıkma adıyla ayrılarak çeĢitli askerî birliklere gönderilirdi.737

730 Yılmaz Öztuna, Osmanlı Devleti Tarihi, Faisal Finans Kurumu Yay., Ġstanbul 1986, s.40.

731 Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, s.79-80.

732 Ġsmail H. Baykal, Enderun Mektebi Tarihi, s.49.

733 Sakaoğlu, Osmanlı’dan Günümüze Eğitim Tarihi, s.39.

734 Akkutay, “Osmanlı Eğitim Sisteminde Enderun Mektebi”, s.190.

735 ġimĢirgil , “Ġç Oğlanı” , s.450.

736 Mehmet ĠpĢirli, “Osmanlılar-Siyasi ve Ġdari TeĢkilat”, DĠA, XXXIII, s.503.

737 ĠpĢirli, “Enderun”, s.186; Enderûn-u Hümayûn hakkında daha fazla bilgi için bkz. Ġ.Hakkı UzunçarĢılı, Osmanlı Devleti’nin Saray Teşkilatı, TTK Yay., Ankara 1988, s.308-335.

103

Büyük Oda ve Küçük Oda (Hâne-i Kebîr ve Hâne-i Sagîr) kurumun hazırlık sınıfları niteliğinde idi. Buranın öğrencileri ya dıĢ saraydaki hazırlık okullarından seçilir, ya da devĢirmelerin en seçkinlerinin veya hükümdara hediye olarak verilen

Büyük Oda ve Küçük Oda (Hâne-i Kebîr ve Hâne-i Sagîr) kurumun hazırlık sınıfları niteliğinde idi. Buranın öğrencileri ya dıĢ saraydaki hazırlık okullarından seçilir, ya da devĢirmelerin en seçkinlerinin veya hükümdara hediye olarak verilen