• Sonuç bulunamadı

B. ARA ŞTIRMA ALANI HAKKINDA GENEL BİLGİLER

3. Ekonomik Yapı

Muğla ili, tarımsal potansiyeli ve tarımsal üretimde Akdeniz ve geçit ikliminin hüküm sürdüğü bir bölge olduğundan çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirilmesi bakımından bir ayrıcalık arz eder. Muğla, coğrafi konumu bakımından Anadolu’nun güneybatısında yer alır. Dağların yükseltilerinin fazlalığı ve denize dikliği, birçok koyların oluşması dolayısıyla denize olan sınır uzunluğu denize en fazla olan il konumundadır.5

Muğla’da Akdeniz iklimi yanında bazı kesimlerde geçit iklim özelliklerinin kendini göstermesi bakımından birçok tarım ürünlerinin yetiştirilmesine elverişlidir. Yükseltilerin fazla olduğu yerlerde, hububat, tütün, zeytin en başta gelen ürünleri oluşturur. Sahil bölgelerinde ise, pamuk, narenciye ve turfanda sebzeleri yetiştirilmektedir. İklim koşullarının uygunluğu nedeniyle çeşitli sebzeler üretilmektedir. Üretim şekli tarla ve sera sebzeciliği şeklindedir. Özelikle Fethiye, Ortaca, Köyceğiz ve Dalaman’da seracılık yaygındır.

İlin bir kısmında Akdeniz ikliminin hakim olması, bitki türlerinin çok çeşitli ve

geniş bir bölgenin ormanla kaplı olması nedeniyle 320 köyde arıcılık yapılmaktadır. Sahil şeridinin girintili ve çıkıntılı olması, pek çok kapalı koyun bulunması nedeniyle deniz balığı üretimine uygundur. Deniz balığı üretimi teşvik edilmektedir. İl, sanayi açısından gelişmemiş durumdadır. Yer altı kaynakları bakımından oldukça zengindir. Fethiye, Dalaman, Ortaca ve Köyceğiz ilçelerinde krom madeni üretilmektedir. Merkez, Yatağan ve Milas ilçelerinde maden kömürü yatakları bulunmaktadır. Milas ve Yatağan ilçelerinde üretilen feldspat ve kuvarz madenleri yurt içi ve yurt dışı satışlarında önemli yer tutmaktadır. Yine, Merkez, Yatağan ve Milas ilçelerinde mermer üretimi görülmektedir.6

Muğla ekonomisine dair kısa bilginin ardından, Muğla yöresindeki Alevi Türkmenlerin ekonomisine bakacak olursak; gerek tarım arazisinin azlığı, gerekse sulama sorunları nedeniyle çok daha sınırlı uğraş alanları ile karşılaşmaktayız.

Ortaca ilçesinin Fevziye köyüne baktığımız zaman; daha önceleri geçim kaynağı kerestecilik iken son yıllarda oldukça değiştiğini, önceleri ormanla kaplı iken zamanla

5

a.g.e., s. 98.

6

buralara arazi açılarak şimdiki durumuna getirildiğini görüyoruz. Köyün en önemli gelir kaynaklarından biri olan ziraatçılık pamuk, mısır, susam, buğday, arpa, zeytin, karpuz, seracılık ve sebzecilik olarak yapılmaktadır.

Araziler sulaktır. Çürük dağı ve İnönü mevkiindeki araziler tamamen dinamolarla sulanmaktadır. Çürükardı’nın kuzeyinde kalan araziler ise, daha yukarılardan ilkel şekilde çayın önüne atılan bentlerle su taşırılarak bir ark içine alınıp tarlalara akıtmakla sulanmaktadır.

Çiftçilik, son yıllarda tamamen modern usullerle yapılmaktadır. Traktör ve suni gübrelerin ziraata karışması verimi artırmaktadır. Köy, kuruluş yeri itibariyle ılıman bir Akdeniz iklimi özelliği gösterir. Verimli arazilerde, Akdeniz bölgesinde yetişen bütün ürünler yetişmektedir. Az miktarda da olsa narenciye ürünleri yetişmektedir. Arazilerin büyük bir bölümünden yılda iki defa ürün alınmaktadır.

Ayrıca, köylünün büyük bir bölümü, turistik yerlerde, Devlet Üretme Çiftliği’nde ve Mopak Kağıt Fabrikası’nda çalışarak geçimini sürdürmektedir.

Ortaca ilçesinin Gölbaşı köyü, Alevi Türkmen köyleri arasında en fazla bakım, onarım ve ilgi görmesi gereken yerlerden birisidir. Köyün çevre düzeni ve imar planı yapılmamıştır. İçme suyu dahi uzaktan ve güç şartlarla elde edilmektedir. Ormanlık bir arazi olduğu için toprağı azdır. Bu yüzden hayvancılık çok daha kolaylıkla yapılmaktadır. Başlıca geçim kaynağı, narenciye, seracılık, yer fıstığı, pamuk ve susamdır. Bunun yanı sıra gençler, yazları çalışmak için turizm bölgelerine gitmektedirler.

Ortaca ilçesinin Kemaliye köyü, yeşillikler içinde gayet modern ve çağdaş görünümlü köylerden birisidir. Buradaki Alevi Türkmen nüfus, ilk zamanlarda tahta işçiliği ile uğraşmışsa da, günümüzde kereste, hızar işçiliği ve ticarete yönelmişlerdir.

Köydeki her ev, kendine yetecek kadar sebze ve meyve yetiştirmektedir. Pamuk ve seracılığın yerini narenciye üretimi almıştır. Sulama, Dalaman Çayı’ndan yapılmaktadır. Her evde, ihtiyaca yetecek kadar büyükbaş hayvan vardır. İhtiyaç fazlası olan süt, süt toplayıcılarına satılmaktadır. Köyün gençleri, turizm sezonunda çalışma amaçlı olarak köyden ayrılırlar.

Ortaca ilçesinin, oldukça planlı ve düzenli bir mahallesi olan Cumhuriyet Mahallesi’nde dikkat çekici ürün olarak pamuk görülmektedir. İlçe, geniş bir ovaya

yayıldığı için her türlü meyve ve sebze üretimi yapılmaktadır. Son yıllarda seracılık önemli bir yer tutmaktadır. Seralarda çeşitli sebzelerin yanında karanfil üretimi de yapılmaktadır. Yine kereste ve cırcır fabrikaları dikkat çekicidir. Son yıllarda turizme yönelinmiş, kaptanlık, otelcilik vb. kesimlerde çalışan gençler çoğalmıştır.

Fethiye ilçesinin Foça Mahallesi’nde, ağaç işleri azalınca turfanda ve seracılık gelişmeye başlamıştır. Bu nedenle, diğer köylerden sürekli göç almaktadır. Mahalle, denize oldukça yakın olduğu için, ekonomisinde turizm önemli bir rol oynamaktadır.

Ula ilçesine bağlı Çörüş köyü, gerek ulaşım zorluğu, gerekse kapalı bir toplum yapısına sahip olması nedeniyle dışarı fazla açılamamış, kültürünü koruyabilmiş bir köydür. Köy halkı, toprağa yerleşmeden önce, dağlarda göçebe hayatı sürmüş, geçimlerini ormanlarda ağaç keserek, tahta biçerek ve ahşap ustalığı yaparak sağlamıştır. 1964’lerde hızar motorları çıkıp, makineleşmeye gidilince, dağlardan inilmiş, yerleşik hayata geçilmiş, bahçeler ekilip ağaçlar dikilmiş, yavaş yavaş orman işçiliği bırakılmıştır. Süt inekçiliği gelişmiş, kooperatifleşme başlamıştır. Genç nesil, turizme yönelmiştir.

Bodrum ilçesinin Kumköy köyünde, arazinin tarıma elverişli olmaması nedeniyle, tarım diğer Alevi Türkmen köylerine oranla az yapılmaktadır. Köyde, hayvancılık yoktur. Ancak dışarıdan gelen arıcılar, önemli bir miktarda bal üretimi yapmaktadır. Köy halkı, turizmle uğraşmaktadır. İlçede ahşap yat imali olduğu için, gençlerin önemli bir kısmı yat üretimi için küçük marangoz atölyelerinde çalışmaktadır. Bu atölyelerde, her türden ahşap tekne imali yapılmaktadır. Eskiden, kadınlar halıyı dokuyup satarlarmış, ancak şimdi turizme yönelince halıcılık eski önemini kaybetmiştir. Milas ilçesine bağlı Kıyıkışlacık köyü, ilçenin coğrafi konumunun bahşettiği uzun sahil şeridine sahiptir. Yeşil ve mavinin tüm tonlarını görebileceğimiz antik bir köydür. Köy halkı son yıllarda turistik otel, motel ve pansiyon işletmeciliği ile uğraşmaktadır. Köyde, küçük balık lokantaları vardır. Yaptığımız incelemeler sonucunda, köyün eski isminin İasos ya da Asin Kurin olarak bilindiğini ve 1960 yılından beri İtalyan arkeoloji ekibinin kazı çalışmalarını sürdürdüğünü, şehrin “Balık Pazarı” olarak bilinen en büyük yapılarından biri olan anıtsal mezarın Kültür Bakanlığı tarafından restore edilip 1995’te açık hava müzesi olarak hizmete açıldığını tespit ediyoruz.

Milas ilçesine en yakın köylerden birisi olan Yusufça köyü, 1920’lerde Alevi Türkmenlerin yerleşim birimlerinden birisi olan ancak yol, su, elektrik hizmetleri sağlanamadığı için hali vakti yerinde olan insanların ayrılmak mecburiyetinde kaldığı, sessiz, sakin bir köydür. Şu an ihtiyaçları karşılandığı için geri dönüşler başlamış, zeytincilik ve narenciyeye ağırlık verilmiştir. Köyde, hayvancılık pek yapılmamaktadır.

Bafa Gölü’nün kenarında, Beşparmak dağlarının eteklerinde kurulan Pınarcık köyü Alevi Türkmenlerin önemli bir kısmı, geçimlerini dağlarda odun kesip satarak, tahta biçerek ve ahşap ustalığı yaparak sağlamaktadırlar. Buradaki halk, işlerinin eskisi kadar iyi olmadığını, hızar motorlarının kendi iş sahalarını daralttığını söylemektedir. Kesilen odunlar, nakliyeler aracılığıyla istenen yerlere ulaştırılmaktadır. Bunun yanında zeytincilik ve arıcılık yapılmaktadır. Gençlerin bir kısmı, turizmle uğraşmaktadır.

Milas ilçesine bağlı Koruköy köyü, yol kenarında, ulaşımı oldukça kolay bir köy olduğu için, halkın önemli bir kısmı nakliyecilikle uğraşmaktadır. Bunun yanında köyün ekonomisini tarım ve hayvancılık oluşturmaktadır. Pamuk, buğday, susam, zeytin, tütün ekilmektedir. Köyde bulunan sıcak su termali de yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğradığı yerlerdendir.

Derleme gezileri sırasında gördüğümüz kadarıyla “Tahtacı” olarak nitelendirilen Alevi Türkmen kesiminin uğraşı alanını ve geçim kaynaklarını yansıtan en güzel köy, Ula ilçesine bağlı Çörüş köyüdür. Bunun en önemli nedeni de, ulaşım zorluğu, kapalı bir toplum yapısı ve hala bakir kalabilmiş olan ormanlardır. Her gün ilerleyen teknolojiye rağmen, hala eşeğinin üzerinde, ormana odun kesmeye, tahta biçmeye giden “Tahtacılar” bulunmaktadır. Birlik ve beraberliğin güzel bir örneği olarak yapılan en güzel Cem evlerinden biri, en güzel bina yapıları yine bu köyde bulunmaktadır.

Sonuç olarak, Muğla yöresindeki Alevi Türkmenler, ekonomik olarak çok da iyi bir durumda değildir. Tarım ve hayvancılık, çoğu yerde ilkel yöntemlerle yapılmaktadır. Daha önceleri dağlarda odun keserek, tahta biçerek, ahşap ustalığı yaparak geçinen, gerektiğinde yer değiştiren, bu nedenle sıkıntı çekmeyen “Tahtacılar”, hızar motorlarının çıkması, teknolojinin ilerlemesi ve kendilerine duyulan ihtiyacın azalması sonucunda yerleşik hayata geçmişler, ancak yine de yaşam tarzlarına uygun olan ormanlık bölgelere yerleşmişlerdir. Hızar motorlarının çıkması, kendilerini ekonomik yönden çöküşe uğratmıştır. Bu durumdan kurtulmak isteyen Alevi Türkmenler, ilin

coğrafi konumunu en iyi şekilde değerlendirerek, yat limanlarında, turizm merkezlerinde çalışarak ve nakliyecilik yaparak, tarımla ve arıcılıkla uğraşarak geçimlerini sürdürmeye çalışmaktadırlar.