• Sonuç bulunamadı

Öncelikle ifade etmek gerekir ki; hukuki açıdan kural olarak şirket ortaklarının sorumluluğuna gidilebilmesini engelleyen tüzel kişilik perdesi rekabet hukuku açısından ortakların sorumluluğuna ilişkin herhangi bir engel teşkil etmemektedir. Rekabet Hukukuna hâkim ekonomik bütünlük teorisi gereği aynı gruba bağlı şirketler farklı tüzel kişiliklere sahip olsalar dahi tek bir teşebbüs olarak değerlendirilmektedir. Bunun neticesinde de aynı gruba bağlı teşebbüsler arasında yapılan anlaşmalar rekabete aykırı anlaşma olarak değerlendirilmemektedir. Aynı şekilde bir ortak girişimin de tüzel kişilik taşıyıp taşımamasının; ana teşebbüsleriyle birlikte tek bir ekonomik birim olarak değerlendirilmesine herhangi bir etkisi olmamaktadır115.

2007 senesinden önceki kararlarında Komisyon ortak girişimleri ana teşebbüsleriyle tek bir ekonomik birim olarak değerlendirmemiştir116. Ancak 2007

sonrası kararlarında Komisyon içtihat değiştirerek ortak girişimlerin ana teşebbüsleriyle tek bir ekonomik birim teşkil ettiğine yönelik eğilim göstermiştir117.

Bu yaklaşıma uygun olarak ortak girişimlerin rekabet ihlallerinden sorumluluğu ana

115 Aslan, s.619

116 Bkz. Case COMP/IV/32186 Gosme/Martell – DMP; Case COMP/F/38.443 – Rubber chemicals 117 Bkz. Case COMP/38629 - Chloroprene Rubber; ortak girişimin pay sahipleriyle ekonomik

bütünlük oluşturması ve pay sahiplerinin ortak girişimin ihlallerinden sorumluluğu hakkında bkz. Joilling K. De Pree, Stefan C.H. Molin, Shareholder Liability for Joint Venture İnfringements, Annual Proceedings of Fordham Competition Law İnstitute, The International Antitrust Law & Policy, (Derleyen: Barry E. Hawk) 2011, New York; ana teşebbüslerin ortak girişimlerin ihlallerinden sorumluluğu ve ana teşebbüslerin belirleyici etkisine ilişkin bkz. Lukas Solek, Stefan Wartinger, Parental Liability: Rebutting the Presumption of Decisive Influence, Journal of European Competition Law & Practice, 2015, Vol. 6, No. 2

teşebbüslere atfedilmektedir118. Komisyon bazı kararlarında ortak girişim ve ana

teşebbüsü arasındaki anlaşmayı endüstriyel liderlik doktrini ile açıklamakta ve ortak girişim ile ana teşebbüsü arasında rekabetin olamayacak olması sebebiyle söz konusu anlaşmaları anlaşmalar denetimine göre değerlendirmemiştir119. Benzer

şekilde Kurul kararlarında120 da içtihat değiştirilerek121; ortak girişim ve ana

teşebbüsü arasındaki anlaşmalar; ortak girişim ve ana teşebbüsü arasında rekabet olamayacağından bahisle anlaşmalar denetimine tabi tutulmamakta ve ortak girişim ana teşebbüsleriyle tek bir ekonomik birim olarak değerlendirilmektedir.

Ancak Komisyonun ortak girişimleri tam işlevsel olsalar dahi ana teşebbüsleriyle tek bir ekonomik birim olarak gören görüşü üzerinde ittifak bulunmadığını ifade etmek gerekir122. Ortak kontrol olgusunun, tarafların

menfaatlerini dengelemelerine sebebiyet vererek tarafların tek bir birim gibi davranmalarını sağlayacağı dolayısıyla da ortaya ana teşebbüslerden farklı bir iradenin ortaya çıkması123 sebebiyle ortak girişimin ana teşebbüsleriyle tek bir

118 Bkz. Morais, s.104; ayrıca ana teşebbüslerin sorumluluğuna ilişkin T-76/08; T-77/08; T-82/13;

T-83/08; T-84/13; T-91/13; C-172/12 P; C-179/12 P; C-668/11 P -; C-679/11P kararları ve kararlara ilişkin değelendirme için bkz. Laurence İdot, Cartels, imputabilité du comportement d'une filiale commune, Europe n° 4, Avril 2012, comm. 152; Cartels et imputabilité de l'infraction commise par une entreprise commune, Europe n° 11, Novembre 2015, comm. 440; Cartels et responsabilité des sociétés mères, Europe n° 11, Novembre 2013, comm. 466 ve 76/08, T-77/08, T-82/13, T-84/13, T- 91/13, T-2/13, T-104/13, kararlarına ilişkin bkz. Georges Decocq, Les sociétés mères sont solidairement responsables de leurs filiales communes, Contrats Concurrence Consommation, n° 4, Avril 2012, comm. 98; Responsabilité du Participant İndirect à une Entente Globale, Contrats Concurrence Consommation n° 11, Novembre 2015, comm. 264

119 Sanlı, s.337, dn. 193

120 Dosya Sayısı : 2014-3-54 (Muafiyet/Menfi Tespit) Karar Sayısı : 14-35/687-304 Karar Tarihi :

24.09.2014 benzer Dosya Sayısı : 2014-3-41 (Muafiyet/Menfi Tespit) Karar Sayısı : 14-35/698-305 Karar Tarihi : 24.09.2014; ayrıca ortak girişim ve ana teşebbüsü arasındaki ilişkinin yan sınırlama kapsamında değerlendirilebilir bkz. Dosya Sayısı : 2011-4-150 (Muafiyet/Menfi Tespit) Karar Sayısı : 11-47/1167-413 Karar Tarihi : 14.09.2011

121 Dosya Sayısı : 2008-4-161 (Muafiyet) Karar Sayısı : 08-52/784-313 Karar Tarihi : 11.9.2008;

ayrıca ortak girişim ve ana teşebbüsü arasındaki ilişkinin yan sınırlama kapsamında değerlendirilmiştir bkz. Dosya Sayısı : 2011-4-150 (Muafiyet/Menfi Tespit) Karar Sayısı : 11- 47/1167-413 Karar Tarihi : 14.09.2011

122 Bir ortak girişimin ana teşebbüslerinden biriyle olan ilişkileri bakımından ortak girişim ve ana

teşebbüsü aynı ekonomik bütünlük içinde kabul etmemek gerekir. Bkz. Aslan, s.47; Ortak girişim ile ana teşebbüsü arasındaki ilişkinin anlaşmalar rejimine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Bkz. Sanlı, s.337, dn. 193; Bkz. Morais, s.105

123 Ortak kontrol neticesinde taraflar menfaatlerini dengeleyerek tek bir ekonomik birim gibi

davranmaları ve taraflardan farklı bir iradenin ortaya çıkması hakkında bkz. Abdulgani Güngördü, Mehmet Akif Kayar, AB Rekabet Hukuku Uygulamaları Işığında Ortak Girişimlerde Ortak Kontrolün Varlığının Belirlenmesi, Rekabet Dergisi, Temmuz/Ağustos/Eylül 2002, sayı 11, s.82

ekonomik birim oluşturmadığı da söylenebilir. Ancak ortak girişimlerin rekabet ihlalinden sorumluluğun ana teşebbüslere atfedilebileceğine ilişkin Adalet Divanının kararları124 en azından sorumluluk esası bakımından ekonomik

bütünlüğün kabul edilmesini zorunlu kılmaktadır.

Ortak girişimin ana teşebbüsleriyle bir bütün teşkil ettiği anlayışı; “bağımsız

bir iktisadi varlığın tüm işlevlerine sahip”125 bir teşebbüsün tam işlevsel olmasıyla

ve AB Yoğunlaşma Tüzüğü m.2, f.4 hükmündeki “bağımsız kalan teşebbüsler

arasındaki” ifadesiyle uyumlu olacaktır. Başka bir ifadeyle mevzuatın lafzından

ortak girişimlerin bağımsız olmadığı anlaşılmaktadır.

Ancak meseleye tam işlevsellik perspektifinden bakılacak olursa; ortak girişimin ana teşebbüsleriyle yürüteceği ve tam işlevselliğe halel getirmeyen düzeydeki ilişkilerin tam işlevselliği zedeleyen boyutlara ulaşması durumunda artık tam işlevsel bir ortak girişimden ziyade işbirliğine yönelik bir ortak girişim söz konusu olacaktır. Söz konusu ilişki ana teşebbüsler arasında rekabeti kısıtlayıcı anlaşma niteliğinde olabilecektir. Eğer şartları mevcutsa anlaşmaya ilişkin muafiyet değerlendirmesi de yapılması gerekecektir. Burada dikkat edilmesi gereken böyle bir ihtimalde rekabeti kısıtlayan anlaşma taraflarının ana teşebbüsler olduğudur. Yoksa ana teşebbüs ve ortak girişim arasındaki anlaşmanın anlaşmalar denetimine tabi olması söz konusu değildir. Çünkü ortak girişimin kendisi teşebbüsler arası bir anlaşma niteliği kazanmış olacaktır. Örneğin A ve B teşebbüslerinin B’nin ürünlerinin dağıtımına yönelik bir C ortak girişimi oluşturmaları durumunda ortada C ortak girişimi ile B arasında yapılan bir dağıtım sözleşmesinden ziyade A ve B teşebbüslerinin B’ye ait ürünlerin pazarlanmasına ilişkin bir anlaşması söz konusu olacaktır.

Dolayısıyla tam işlevsellik ile ekonomik bütünlük kavramlarının birbirlerinden ayrılması ve tam işlevsellik unsurunun ekonomik bütünlüğü sınırlandıran nitelikte olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ortak girişimin ana teşebbüsüyle kuracağı ilişki üçüncü kişilerinkine benzer gerçek anlamda ticari

124 C-179/12 P, C-172/12 P

nitelikte olmayacak ise ortak girişimin kendisinin ana teşebbüsler arasındaki bir anlaşma olarak nitelendirilmesi gerekir.