• Sonuç bulunamadı

B. TASAVVUF VE TIP

I. E Fuzûlî’nin Edebî Kimliği

Şâirin, hayatı hakkında bilinenler her ne kadar az olsa da eserleri ve kendisi üzerine yapılmış çalışmalar bir hayli fazladır. Nispeten, çağdaşları ve diğer Dîvân edebiyatı şairlerine göre daha çoktur. Hatta eserleri üzerine en çok araştırma, inceleme ve çalışma yapılmış şâirlerden biridir. Haliyle, Fuzûlî hakkında şimdiye kadar pek çok araştırma yapıldığından eserleri birçok çalışmaya konu olmuştur. Fakat yine de yeterli değildir, çünkü şâirin eserleri mâna itibariyle derya-deniz gibi engin ve derindir. Hem Türkiye edebiyatında hem Azerbaycan edebiyatında Fuzûlî sahiplenilmiş ve araştırılmıştır.

Fuzûlî’nin edebi şahsiyeti romantik bir devirde ve bir içtimai romantizm içinde teşekkül etmiştir.130 Bu romantizm onu lirik bir söyleyiş tarzına yöneltmiş,

eserlerini de bu lirizmle beraber; üstün zekâsı, engin anlayışı, derin ilmi, söz ustalığı gibi birikimleriyle de yoğurunca ortaya yüzyıllardır beğeniyle okunan ve etkileyiciliğiyle kalıcılığını koruyan ürünler çıkmıştır.

Şair, şiir söylemenin yetenekle beraber ilim, irfan ve olgunluk gerektirdiğini ayrıca bunlara dert de eklenince şâirliğin geçerli olabileceğini söyler.131 Sanatında ne

sadece içeriğe önem vermiş, ne de sadece şeklî unsurlara bağlı kalmış, hem şekil

128 Banarlı, Türk Edebiyatı Tarihi, s. 534. 129 Bkz. Özdemir, Fuzûlî, s. 22.

130 Banarlı, Türk Edebiyatı Tarihi, s. 533.

131 Bkz. Ali Nihat Tarlan, Fuzûlî Divanı Şerhi, Akçağ yay., Ankara, 1981, ss. 7-9. Ayrıca bkz:

olarak dış unsurlara hem de içerik olarak mânâ boyutuna önem vererek içten ve yapmacıksız bir şekilde sanat dehasını konuşturmuş ve bu şekilde de kalıcı olmuştur. İlim, samimiyet ve hüner üçlüsüne bir de aşkını katınca mükemmel kompozisyonlar oluşturmuştur. Bunu özellikle, yaptığı işe aşkını katmasına borçludur.

Fuzûlî, mahlasından eserlerindeki sözcük seçimine kadar özgün olmaya çalışan bir şâirdir. O, Türk edebiyatına yön veren ve şâirler tarafından örnek alınan bir şâirdir ve “hemen bütün şark edebiyatının gerçek şiir vadisindeki en üstün şâiri”132 olmuştur. Türkçe, Arapça ve Farsça eserler yazdığı gibi bu üç dilde de şiirler

söylemiştir.133 Ayrıca bu üç dilde manzum ve mensur pek çok eser meydana

getirmiştir. Bu açıdan “Türkçenin sadece bu yüzyılda değil, bütün dönemler içinde en büyük şâirlerinden biri”134 olmuştur. Bununla birlikte her üç edebiyatı ve bunların

edebî eser ve şahsiyetlerini yakından takip ederek135 köklü ve sağlam alt yapısı

bulunan Türk, Arap ve Fars medeniyetlerinin birikimini eserlerinde yansıtmıştır. Bu açıdan; Fuzûlî’yi hem millileşme hem de evrenselleşme istikametinde yorumlamak, onun gerçeğini anlamak için daha doğru bir yöntem olabilir.136

Bağdat’ın buhranlı hayatı içinde yetişen Fuzûlî137, yaşadığı çevrenin

karışıklıklar içinde olması, karamsar dünya görüşü ve hayatta çektiği yoksulluğun verdiği ızdırabı üstün bir sanat dehasıyla birleştirerek şiirine aktarmıştır.138

Böylelikle büyük bir duygu ve sanat adamının iç âlemi; çekilen acılar, içine düşülen yıkıcı beklenti fırtınası, takdir edilmeyişin, kıymeti bilinmeyişin doğurduğu kırıklık ve var olanla teselli duyguları arasında gidip gelen gizli bir isyan dalgası halinde tablolaşarak karşımıza çıkmıştır.139 Fuzûlî yaşadığı hayat şartlarını, duygu ve

düşüncelerini kişilik yapısı ve istidadıyla beraber eserlerine çok iyi aksettirebilen bir şâirdir.

O’nun, şiirlerinde kelimelerin değişik anlamlarıyla oynamayı ve böylece okuyucusunu şaşkınlığa, terddüde ve acizliğe düşürmeyi ve böylelikle sözüne espri

132 Banarlı, Türkçenin Sırları, s. 107. 133 Sis, Fuzûlî’nin Türkçe Mektupları, s.432.

134 Macit, İsen ve diğerleri, Eski Türk Edebiyatı El Kitabı, s. 93. 135 Bkz. İpekten, Fuzûlî, 1973, s. 19.

136 Tural, Göçgün, Türk Dünytası Ortak Edebiyatı, cilt VI, s.453. 137 Banarlı, Türk Edebiyatı Tarihi, 1971, s. 529.

138 İpekten, Fuzûlî, 1973, s. 32.

139 Beşir Ayvazoğlu, Fuzûlî Kitabı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı

katmayı seven karakteri, nesrinde de karşımıza çıkar.140 Hem şiirlerinde hem

nesirlerinde Fuzûlî’nin hayâl dünyası oldukça geniştir. O hayâllerini, şâirlik yeteneğiyle beslerken aynı zamanda kıvrak zekâsıyla elde ettiği ilim ile de yoğurmuştur. Böylelikle muhteşem zenginlikte ve alanında nadide eserler ortaya koymuştur. Hem ilim öğrenerek birçok alanda yetkinleşme hem de şiir yazarak şâirlik yeteneğini gösterme bir arada zor bulunan meziyetlerdir. Bu haliyle “Fuzûlî, velut bir yazar, çeşitli konularda eser vermiş aydın bir düşünürdür.”141 Türk

edebiyatının en büyük şâiri olarak kabul edilen Fuzûlî, çağların ötesinden ses veren şâirlerin ön sırasında bulunmaktadır.142 Şâir, özellikle lirizm konusunda bu üstünlüğü

yakalamıştır.

“Fuzûlî, Türk edebiyatının en lirik ve etki alanı en geniş şâiri olarak dikkati çekmiştir.”143 O, sadece Türk edebiyatında değil dünya edebiyatında da en büyük

lirik şâirlerden olmuş, eserleri yalnız Türkiye’de değil bütün Türk ülkelerinde sevilerek okunur olmuştur.144 Türk’ün değişik coğrafyalarında yazılmış şiir

mecmualarında en çok onun şiirlerine rastlanmaktadır.145 Bilhassa, orta çağda Türk

dünyasında şiir, kendi zirvesini Fuzûlî’nin eserleriyle fethetmiştir.146 Fuzûlî, bugün

bile düşünce dünyaları farklı okurların zevkine hitap eden büyük bir şâirdir; şiiri, kendi zamanına kadar gelen bütün ilmi ve edebi birikimi ihtiva etmektedir.147