• Sonuç bulunamadı

B. TASAVVUF VE TIP

IV. C Arapça Eserleri

1. Manzum Eserler

a. Arapça Dîvân

Böyle bir eserinin olup olmadığı kesinlik kazanmamakla birlite elde edilen bilgiler doğrultusunda diğer dîvanlar gibi hacimli olmadığı tesbit edilmiştir. 470 beyitlik küçük bir eserdir.

2. Mensur Eserler

a. Matla’u’l Î’tikâd fî Ma’rifeti’l-Mebde’i ve’l Me’âd

İKİNCİ BÖLÜM

FUZÛLÎ’NİN SIHHAT U MARAZ ADLI ESERİ

Fuzûlî’nin yazdığı eserlerin her biri ayrı ayrı klasik eser olacak değerdedir. Üstelik eserlerinin her biri farklı bir bilim dalı birikimiyle yazılmış niteliktedir. Bundan da öte, tek bir eserinde birçok bilim dalıyla ilişkili konulardan bahsederek o disiplinlere ait birikimini de ortaya koylmuştur ki incelemiş olduğumuz Sıhhat u

Maraz adlı eser de böyledir. Şâirin eserlerinde, anlamlar katman katman farklılaşır ve

her mânâ katmanı farklı bir alan açısından incelenmeye muhtaçtır. Sadece şiirle, edebiyatla ilgili değil; tıp, tarih, sosyoloji gibi birçok bilim dalıyla doğrudan ilişkili olan eserler meydana getirmiştir. Eserler incelendikçe bir o kadar daha incelenecek yönler ortaya çıkmaktadır. Bu eserlerinden biri de incelemiş olduğumuz Sıhhat u

Maraz’dır. Eser edebî açıdan alegorik olarak yazılmış olmakla birlikte tıp, tasavvuf,

edebiyat, felsefe, kimya, psikoloji alanlarını doğrudan ilgilendiren bir mâhiyettedir. Tüm bu yönleri açısından ayrı ayrı incelenmeye değer olan bu yapıta biz sadece tasavvufî açıdan yoğunlaşacağız; çünkü eseri her yönüyle ve ilgili olduğu her bilim dalıyla birlikte incelemek oldukça kapsamlı bir şekilde diğer alanlara hâkim olmayı gerektirir ki bu durum hem bizi hem de çalışmamızın kapsam ve sınırlılıklarını aşar. Biz eserin öncelikle tasavvufî açıdan incelenip açıklanmaya muhtaç olduğunu gördük; çünkü eserin özünün tasavvufî olarak Allah’a yolculuk olduğunu gördük. Eser tıbbî olarak ahlât-ı erbaa açısından kısmen ele alınıp incelenmesine rağmen tasavvufî açıdan ne yazık ki incelenip aydınlatılmamıştır. Ayrıca şair ve eserleri üzerine onlarca, hatta yüzlerce çalışma yapılmış olmasına rağmen şâirin tasavvufî yönü ve birikimi üzerine yeterli ve tatmin edici bir tafsilatta ne yazık ki çalışma yapılmamıştır. Dolayısıyla bu bir noksanlıktır ve bu noksanlığı giderip bir nebze daha, deryada damla da olsa, hem tasavvufa kıymet katmak, hem Fuzûlî’yi anmak, hem de eserini tasavvuf alanına katmak, tasavvuf alanı için onur verici bir adım olacaktır. Bu açıdan, böyle kıymetli bir eserin tasavvuf alanına da kıymet kazandıracağı öngörülerek bu çalışmaya girişilmiştir. Şimdiye kadar üzerine pek çalışılmamış, gerektiği kadar önem verilip gerektiği kadar ilim hayatına kazandırılamamış bu esere, bu çalışma vasıtasıyla dikkat çekilmiş olacaktır.

Tasavvufta geçen derin konuların, eserde özleri verilerek ve sembolleştirilerek Fuzûlî’ye has olan anlatımı ayrıca açıklanmaya muhtaçtır. Bu çalışma sayesinde Fuzûlî’nin şimdiye kadar pek bilinmeyen, pek duyulmamış bu eserine bir nebze olsun ışık tutulmuş olunacaktır.

Fuzûlî’nin eski/geleneksel tıp bilgisinin, şâirin kâlemindeki edebi kudretten geçerek, mecâzî ve metaforik bir ifadeyle vücuda getirilmiş olan eser, “dervişin sülûkte ilerleyerek fenâfillâha erişmesini anlatan tasavvufî bir eserdir.”313 Hacim

olarak küçük ama içerik olarak yoğun bir mensur eser olmasıyla önem taşır. Bu yönüyle eserde adeta bir “mânâ teksifi” vardır.314 Eser, düz yazıyla yazılmasına

rağmen ilk okunuşta anlaşılması oldukça güç olan ve şiir gibi anlam katmanları olan derin bir eserdir. Çünkü “Fuzûlî’nin nesri, şiiri kadar güçlü, sanatlı ve tuzaklarla doludur.”315 Kaynaklarda tesbit edebildiğimiz kadar; Sıhhat u Maraz, Hüsn ü Aşk,

Ruhnâme, Hikâye-i Ruh, Risâle-i Aşk-ı Rûh, Risâle-i Beyân-i Hâl, Behcetü’l-ʿİrfān fī Ahvāli’l-Ebdân/Bedenlerin Halleri Hakkındaki Bilginin Güzelliği isimleriyle de

geçen eser, çoğunlukla Sıhhat u Maraz olarak bilinir ve anılır. Eserin farklı adlarla anılması içerikte geçen farklı iki aşama ve bundan ortaya çıkan iki bölümden dolayıdır.

Eser genel itibariyle üç ana kısma ayrılabilir; Ruh’un bedenin içine doğru yaptığı yolculuk, yâni Sıhhat u Maraz kısmı; Ruh’un bedenin dış yüzeyinde yaptığı yolculuk yâni Hüsn ü Aşk kısmı ve eserin bütününde olan duygu ülkesine yapılan yolculuk.316 Eser bu üç yolculuk etrafında şekillenir.

Eser tıbbî yönüyle ilm-i zâhiri, tasavvufu yönüyle ilm-i bâtını özetleyerek kapsar niteliktedir. Bu yönüyle insanı sîreti ve suretiyle, madde ve manasıyla, iç ve dış azalarıyla bir bütün olarak ele alan, başından sonuna kadar tasavvufun tamamını, genel hatlarıyla karşılayan tasavvufî bir eserdir. Hacim olarak küçük bir eser olsa da içerik olarak çok zengin ve yoğun olduğu için, eser hem disiplinler arası hem de metinler arası incelemeye uygun mâhiyet göstermektedir. Bu açıdan eser tıp,

313 Başlangıçtan Günümüze Kadar Büyük Türk Klasikleri, Ötüken-Söğüt neşriyat, cilt 3, s. 310. 314 Cihan Okuyucu, Divan Edebiyatı Estetiği, 4. Baskı, Kapı yayınları, İstanbul, 2012, s. 73. 315 Doğan, Fuzûlî’nin Poetikası, s. 11.

316 Bkz. Vıctorıa Rowe Holbrook, Aşkın Okunmaz Kıyıları, 7. Baskı, Çevirenler: Erol Köroğlu ve

tasavvuf, kimya, biyoloji, edebiyat, felsefe gibi birçok bilim dalıyla ilgili olup farklı açılardan incelenmeye ve günümüz ilim dünyasına kazandırılmaya muhtaçtır.