• Sonuç bulunamadı

2.1.13. Okul Kurumlarında Öğrenen Organizasyon

2.1.13.2. Eğitimdeki Yenileşmenin Öğretmen Boyutu

Öğretmenlik mesleği, öğretmenin kendisini mesleki açıdan sürekli yenilemesini gerektirir. Öğretmenlik, diğer mesleklere oranla çok daha derin ve geniş bilgi gerektirir. Bir insan bilmediği bir şeyi başkasına öğretemez. (Devebakan, 2004, s.1-3)

Diğer bazı mesleklerde olduğu gibi, öğretmenlikte de yenileme olmadığı zaman, duraklama ve giderek mesleki açıdan gerileme dönemi başlar. Hatta bu gerileme öyle bir hal alır ki, öğretmen eğitim ve öğretim alanındaki yenilik ve ilerlemelere karşı cephe alır. Sürekli olarak çalışan ve kendisinin yenileyen meslektaşlarını eleştirir. Mesleki bakımdan büyüyebilmek için bir öğretmen ne yapmalıdır? Sadece gereken vasıfları taşımak ve mesleki eğitim yeterli midir?

Çağdaş eğitimin en önemli iki unsuru, öğretmen ve teknolojidir. Hizmet öncesinde çok iyi eğitilmiş, hizmet içinde sürekli kendisini geliştirerek yeni bilgilerle donatabilen, düşünen, araştıran, yeni teknolojileri kullanabilen, iş birliği yapabilen, ekiple çalışabilen yaratıcı öğretmen tipi, çağdaş eğitimin en önemli unsurudur. Sürekli gelişen teknolojiden okullarımızın da yararlanması, yeni teknolojilerin eğitim alanına aktarılarak kullanılması, eğitim öğretim kalitesinin yükseltilmesi açısından son derece önem kazanmıştır. Geleneksel ders araç gereçleri ve ezberci eğitim anlayışı ile çağı yakalayabilmek artık mümkün değildir. Çağdaş eğitimde öğretmen ve teknoloji birbirini bütünleyecek, eğitim öğretimde kalite sürekli gelişecektir. Böylece çağdaş eğitim kurumları bilgi toplumunun temel ögesi olma işlevlerini yerine getirebileceklerdir. (Demirtaş,2001, s.1-2)

Bilginin hızla ilerlemesi, ister istemez kuşaklar arasında diyalogu da baş döndürücü bir hızla değiştirmiştir. Gelişen ve değişen çevremize ayak uydurmak, ilerlemeyi yakından takip etmek, zamanı kendimize değil, kendimizi zamana göre ayarlamak öğretmenler açısından da bir zorunluluk haline gelmiştir. (Çakır, 2004, s.38)

Bilgi toplumunun öğretmeni, bilginin felsefi ve eğitim açısından değerini bilmeli; bilginin pazarlandığı ses, söz ve görüntü dilinin özelliklerini iyi kullanabilmelidir. Bilgiye ulaşma ve bilgiyi sunma konusunda rehberlik etme rolünü üstlenen öğretmenler, bilginin seçimi konusunda da uzman olmak zorundadırlar. Yanlış bilgi veren ya da doğruluğunun iyice araştırmadan bilgiyi öğrenciye sunan öğretmen, öğrenciyi yanlış yönlendirecektir. Öğretmen öğrenciye öğrenmede zevk ve istekle birlikte, nasıl öğrenileceğini öğrenme yeteneği ve entelektüel merak kazandırmalıdır. Bilgi toplumunda herkes yerine göre hem öğrenci hem de öğretmen olabilmelidir. (Çakır, 2004,s.39)

Öğretmen bir yandan, eğitim sistemindeki yenilikleri benimseyip kullanırken bir yandan da yaşamını yeniliklere entegre etmelidir. Bilim çağının her türlü teknolojik verilerinden ve araçlarından yararlanmalıdır.(Kara tahta yerine cam tahta, daktilo yerine bilgisayar, soba yerine klima vs. gibi) Öğretmen, sistemin gerektirdiği özel ve genel metotları kullanırken yeni yöntem ve teknikleri de sisteme adapte ederek kullanmaya çaba göstermelidir. Hatta tüm metot, teknik ve yöntemlerin işe yaramadığı yer ve zamanlarda, sınıfa veya çocuğa uygun özel yöntemler de geliştirebilmelidir. Çağdaş eğitim sisteminde

sınıflardaki öğrenci sayısı en az düzeye ineceğinden, teke tek eğitim ilkesini yaşama geçirmeye gayret gösterecektir. Bu, eğitimin bireyselliği ilkesine de uygun düşmektedir. Aslında bu, bireysel farklılıklardan dolayı (zekâ, beceri, yetenek) bir zorunluluk hâline gelmiştir. Öğretmen çağın ve günün içinde olabilmesi için, günlük gazeteleri, televizyonları, dergi ve kitapları (özellikle de eğitimle ilgili) çok iyi izlemeli, güncel durumlara kayıtsız kalmamalıdır. (Özkale,2002, s,12-13)

Günümüzdeki okulu yeniden yapılandırma hareketinin odağında yerel bazlı ve paylaşımcı karar verme mekanizmaları yatmaktadır. Yeni kazanılan özerklikle, yeni sorumluluklar ortaya çıkmıştır. Öğretmenler, yerel okullar ve okul bölgeleri artık bütün politikalar, program ve uygulamalarda payı olan sorumlulardır. Öğretmenler için sadece karar almak yeterli değildir: Onlar veriler üzerinden varılan kararlar almak için çağrılacaklardır. Dolayısıyla, öğretmenlerin belgeleme ve çabalarını değerlendirme konularında daha titiz olmaları bir zorunluluktur.

Meslekî bakımdan gerilemek istemeyen öğretmen günde en az bir ulusal gazete, haftada bir dergi ve en az ayda bir edebî veya meslekî kitap okumalıdır. Öğretmen dergi ve kitaplarla sürekli temas hâlinde olmalıdır. Kendilerini meslekî açıdan sürekli yenileyen öğretmenler daha başarılı olurlar. Unutulmamalıdır ki öğretmenlik mesleğinde başarılı olmak için gereken vasıflara sahip olunmadıkça, sadece meslekî eğitim yetersizdir. Öğretmen samimi, sabırlı, dürüst, açık ve güvenilir, aynı zamanda konusunda çok bilgili olmalıdır. Öğretmenin diğer insanlarla olan ilişkilerinde saygınlık kazanmış olması, yeterli ve güvenli olması, demokratik ilişkilere önem vermesi meslek yaşamında başarılı olması demektir. (Dilek,1993, s.52-62)

2 .1.13.3.Eğitimdeki Yenileşmenin Yönetici Boyutu

Okul yöneticileri, okul yöneticisinin bilmesi gereken yönetim bilgi tekniklerini kapsadığına göre bu bilgiyi alan kimsenin davranışları farklı olacaktır. Bugünkü uygulamaya göre okul yöneticiliği, müdür yardımcılığı gibi, yönetim görevlerinin belli bir kademesinde çalışmış olanlardan ya da öğretmenlerden seçilmektedir. (Binbaşıoğlu, 1988, s.5)

Yönetici, örgüt dahilinde yapılması gereken işlerin gerçekleştirilmesinden sorumludur. Yönetici, önce örgütün neler yapacağını planlar daha sonrada bu işlerin yapılması için gereken kaynakları örgütler planlama ve örgütlemeden sonra, planların hayata geçirilmesini sağlayacak kişi yine yöneticinin kendisidir. (Thompson, 2002, s.124) Yöneticiler kurumlarda değişimi iyi algılayıp, iyi bir lider olabilme özelliklerine sahip olmalıdır. Günümüzün eğitim kurumlarındaki problemlerin çözümünde, yöneticiler iyi bir lider olma çabalarını artırmalıdırlar. Bugün sadece kuralları takip eden pasif yöneticiler olmak yerine ilkeli hareket edebilen, içindeki şartlara boyun eğmeyenler aktif yönetici ve süreç içinde “lider” yönetici olurlar. (Şenlik, 2001,s.79)

Eğitimde sürekli yenileşmenin meydana gelebilmesi için yöneticilerin öğrenen organizasyona ilişkin algılama düzeylerinin gelişmiş olması gerekir.

Yöneticilerle ilgili yapılan türlü araştırmalar sonucu İsviçre Psikoteknik Kurumu bir yöneticide bulunması gereken yetenek ve nitelikleri şu şekilde saptamıştır.

a-İnsanları tanımak b-Objektif olmak c-Kendine güvenmek

d-Yerinde kararlar alabilmek e-İnisiyatif sahibi olmak

f-Sorumluluk duygusuna sahip olmak g-Kuvvetli bir iradeye sahip olmak

Yine aynı kurum araştırmaları sonucu aşağıdaki özelliklere sahip kimselerinde üst olamayacağı belirtilmiştir. a-Anlayışsız b-Taraf tutan c-Çabuk etkilenebilen d-Kararsız e-Sağduyusuz f-Korkak

Çok genel biçimde de olsa belirlenmiş olan bu niteliklerin yönetici durumunda olan kişilerde dikkate alınması gerekmektedir.(Onal,2000, s.14-15)

Yöneticiler eğitim kurumlarında aldıkları rolü çağın gereklerine uygun bir tarzda oynayıp toplumun ihtiyaç ve gereksinimlerine karşılama sorumluluğunu yerine getirmelidir. Yöneticiler kendilerini her alanda geliştirmelidir. Yöneticiler idareci olarak, okul kurumlarında öğretmenlerine öğrenen organizasyon olarak örnek olmalıdır. Bunun için yönetici insan eğitimi ve bilgi teknolojileri konusunda kendisini çok iyi yetiştirmek zorundadır. Çok hızlı bilgi üretimi karşısında yöneticinin sürekli olarak bilgilerini güncelleştirmesi gerekmektedir. (Çakır,2004,s.1)

Öğrenen organizasyonlarda bir liderin aşağıdaki rollere sahip olması gerekir: (Çam,1999,s.125) 1-Koçluk (antrenörlük) 2-Bilgi yöneticisi 3-Yol gösterici 4-Mimar ve kurucu 5-Koordinatör

Eğitim sisteminin bütün çalışanlarında öğrenen organizasyon sisteminin oluşması için formasyon bilgileri yeterli değildir. Öğrenen organizasyonun geliştirilmesinde hizmet içi eğitimde önemi ve rolü çok büyüktür.

2.2.HİZMET İÇİ EĞİTİM

Hizmet içi eğitim,özel ve tüzel kişilere ait işyerlerinde belirli bir maaş veya ücret karşılığında işe alınmış ve çalışmakta olan bireylerin görevleri ile ilgili gerekli bilgi,beceri ve tutumları kazanmalarını sağlamak üzere yapılan eğitimdir.(Tayman,1992,s.3)

Hizmet içi eğitim, sektör ayırımı yapılmaksızın,tüzel ve özel kişilere ait işyerlerinde belirli bir maaş ve ücret karşılığı görevlendirilmiş ve çalışmakta olan kişilere yapılan eğitimdir.(Tanyeli,1970,s.9)

Günümüz öğretmenlerinin ve yöneticilerinin eğitim sistemindeki giderek değişen görev, rol ve sorumluluklarını daha iyi kavraması ve yerine getirmesi için hizmet-öncesi eğitim gerekli, fakat asla yeterli değildir. Öğretmenlerin kendi alanlarında daima daha güçlü, gayretli ve gelişme sağlayan kişiler olarak görev yapabilmeleri için onların hizmet içi eğitimle de desteklenmelerine ihtiyaç vardır. Öyle ki, öğretmen adaylarının hayat-boyu eğitime muhtaç olduğu ve bu eğitimin onların öğretmenlik mesleği süresince sürüp gitmesi gerektiği bilinci ile yetiştirilmeleri gerekmektedir. Fakat, etkili ve verimli hizmet içi eğitim belirli zamanlarda bir araya toplanan belirli sayıdaki bir öğretmen grubuna belirli uzmanlar tarafından belirli bilgilerin aktarılması ile sınırlı tutulamaz. Bu konuda yeni yöntemlere ihtiyaç vardır.

(Saban,2000, s.1)

2.2.1.Hizmet İçi Eğitimin Genel Amaçları

Genel olarak amaç kavramı,uygulamalar sonunda ulaşılmak istenen hedefi,elde edilmek istenilen sonucu veya gayeyi,ürünü ifade etmektedir.(Bülbül,1988,s.4) Hizmet içi eğitimin genel amaçları sınırlı olmamakla birlikte aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır:

 Kurumda üretilen mal veya hizmetin nitelik ve niceliğini artırmak

 Üretimde verimlilik ve kazancı artırma

 Üretimin zamanında yapılmasını,malzeme ve enerji tasarrufunu sağlamak

 Üretim araçlarının yerinde kullanılmasını sağlamak.  Gelişmelere ve yeniliklere uyum sağlamak.

 Personel arasında iletişim,ilişki ve koordinasyonu güçlendirmek.  Kurumda disiplin olaylarını,anlaşmazlıkları ve şikayetleri azaltmak.  Kontrol işlem ve yükünü azaltmak

 Personelin güven duygusunu geliştirmek