• Sonuç bulunamadı

Okula dayalı hizmet içi eğitim,başta okul yöneticisi olmak üzere, öğretmenlerin ve tüm okul personeli eğitimlerinin planlı ve sürekli olması demektir.

Okula dayalı hizmet içi eğitim modellerini altı grupta toplamak mümkündür:

 Danışmanlık sistemi  Çalışma grupları  Akran değerlendirmesi  Aksiyon araştırması  Örnek olay incelemesi

 Öğretmen liderliği(Saban,2000,s.9-16)

Danışmanlık sistemi, okuldaki deneyimli bir öğretmen (danışman) ile öğretmenliğe yeni başlamış bir öğretmen (danışan) arasında karşılıklı anlayış esasına dayalı olarak kurulan ve bir öğretim yılı süresince yürütülen plânlı, dinamik bir süreçtir. Göreve yeni başlayan bir öğretmenin en çok ihtiyaç duyduğu yardım, okulun ve eğitim sisteminin işleyişi hakkında bilgidir (oryantasyon eğitimi). Bu öğretmenin, yaptığı günlük faaliyetlerle ilgili olarak ona sürekli bir şekilde pratik öğütler verebilecek ve çalışmalarında kendisini sürekli olarak destekleyebilecek daha tecrübeli bir öğretmene ihtiyacı vardır. Bu onun öğretmenlik mesleğinde yıpranmadan kalabilmesi ve bir öğretmen olarak kendine güvenini kazanabilmesi için kaçınılmazdır. Çünkü, bu durumda olan bir birey, öğrencilik hayatından öğreticilik hayatına kritik bir geçiş yapmaktadır.

Ancak, danışmanlık sürecinin başarılı olarak yürütülebilmesi için, danışmanın bu role ait görev ve sorumlulukları konusunda eğitimden geçirilmesi gerekir. Ganser’e göre, danışmanın görevleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

Bir arkadaşlık ve meslektaşlık çerçevesi içinde yeni öğretmene: 1- Cesaret vermek ve ona yargısız destek sağlamak;

2- Okulun kuralları, fonksiyonları ve imkânları konusunda oryantasyon eğitimi vermek;

3- Öğretim yöntemleri ve materyalleri konusunda yardım elini uzatmak ve onu kendisine bu gibi hususlarda yardımcı olabilecek okuldaki diğer kişilerle tanıştırmak;

4- Kendi sınıfını gözlem yapma fırsatını tanımak ve ona sınıf yönetimi konusunda yardımcı olmak;

5- Öğrencilik hayatından çalışma ve öğreticilik hayatına geçişte kolaylık sağlamak ve onun öğretmenlik mesleğinde kalmasına yardımcı olmak.

 Çalışma Grupları

Çalışma grupları ikiden fazla (genellikle iki ile altı) öğretmenin bir araya gelerek oluşturdukları ve öğrenme amaçlı olan topluluklardır.

Grubun çalışma konusu, grubu oluşturan öğretmenlerin ilgi ve ihtiyaçlarına göre değişebilir. Ayrıca, her grup oturumu için farklı bir konu (örneğin, iyi bir ders plânı neleri kapsar?) seçilebileceği gibi, çalışma grupları bir akademik yılı sürebilecek (örneğin, okulda kullanılan öğretim yöntemlerinin geliştirilmesi gibi) konular da seçebilirler.

Bu model sayesinde, grubu oluşturan öğretmenler kendi öğretim uygulamalarını diğerleri ile paylaşır, literatürde ortaya çıkan yeni öğretim stratejilerini derinlemesine inceler ve sınıflarındaki uygulamalarına yönelik gruptan geribildirim alırlar. Bundan başka, çalışma grupları, gruba katılan öğretmenlerin birbirlerini daha yakından tanımalarına fırsat tanır, onların yalnızlık hislerini azaltır ve okulun gelişmesine katkıda bulunur.

 Akran Değerlendirmesi

Akran değerlendirmesi, iki öğretmenin karşılıklı anlayış çerçevesinde bir araya gelerek birbirlerinin sınıflarını periyodik olarak gözlemeleri, yaptıkları gözlemleri birbirleri ile tartışmaları ve ulaşılan sonuçlara bağlı olarak da kendilerinde değişiklikler yapmaları esasına dayanır.Bu yöntem, öğretmenlere birbirlerinin öğretimini yapıcı bir üslupla eleştirme fırsatı tanır, kendilerinin yanlış ve doğru olan uygulamalarını su yüzüne çıkarır ve bu sayede de kendilerinin eksik yönlerinin geliştirilmesine olanak sağlar.

 Aksiyon Araştırması

Yüzyıllar boyu insanlar sürekli olarak çevrelerinde gelişen olayları veya problemleri anlamaya, açıklamaya, kontrol etmeye, değerlendirmeye ve tahmin etmeye yönelik çabalar içinde olagelmişlerdir. Çünkü, bir insanın günlük hayatta karşılaştığı herhangi bir probleme çözüm üretebilmesi için, o kişinin öncelikle o problem hakkında geçerli ve güvenilir (yani, doğru) bilgilere ihtiyacı söz konusudur.

 Örnek-Olay İncelemesi

Günümüzde öğretmenlere sunulan hizmet içi eğitim faaliyetlerinin artık belirli uzmanlar tarafından belirli konular hakkında gerçekleştirilen seminer veya kurslardan

öğretmenlerin kendi meslekî gelişimlerinin yine kendileri veya meslektaşları tarafından sağlanacak sistemli çabalara doğru bir değişim geçirmesi kaçınılmazdır. Böyle bir değişimi gerçekleştirebilecek en etkili yöntemlerden birisi de "örnek-olay incelemesi" modelidir.Bu model, öğretmenlerin kendi uygulamaları hakkında kendi hikâyelerini yazmaları ve bu hikâyeleri diğer öğretmenler ile tartışmaları esasına dayanır.

 Öğretmen Liderliği

Lambert, (ve diğerlerinin) “Okullarımızı Kim Kurtaracak?” adlı eserlerinde, bu konuya ilişkin yegane çözümün okullardaki öğretmenlerde bulunduğu tezini savunurlar ve okul gelişiminde öğretmenlerin liderlik sorumluluğundan bahsederler. Örneğin, hemen her okulda, öğretmenlerin karşılaştıkları eğitim ve öğretim ile ilgili problemlerin etkin çözümü için danışabileceği ve fikir sorabileceği informal bir öğretmen lideri vardır. Bu bağlamdaki liderlik, öğretmenin hiyerarşik statüsünden çok onun sahip olduğu alan bilgisine, öğretmenlik tecrübesine ve kişiler arası ilişkilerdeki duyarlılığına bağlıdır. Bu tür uygulamalar okul tarafından formal hale getirilerek, lider öğretmenin görev ve sorumlulukları genişletilebilir. Örneğin, bu konumdaki öğretmenler belli alanlarda açılan kurs, seminer veya lisansüstü derslere katılmaları teşvik edilerek o konularda uzmanlaşmaları sağlanır. Daha sonra, bu öğretmenler yetiştikleri alanlarla ilgili olarak kendi okullarında yıl-boyu devam edecek şekilde bir hizmet içi eğitim programı hazırlayıp uygulayabilirler.

Hemen her meslekte olduğu gibi, öğretmenlik mesleğinde de profesyonellik hizmet- öncesi eğitim ve hizmet içi eğitim süreçlerinin bütünleşmesi ile sağlanır. Profesyonel bir öğretmen adayı mesleğinde çeşitli evrelerden geçer ve her bir evrede de kendisinin ilgileri ve ihtiyaçları farklıdır. Bu farklı ilgi ve ihtiyaçların karşılanabilmesi için ise farklı hizmet içi eğitim modellerinin uygulanmasını gerekli kılar. Bu çalışma, öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerine yönelik olarak sıkça kullanılan okul-merkezli hizmet içi eğitim modellerinden bazılarını tartıştık. Bütün bu modeller, öğretmenlerin kendi eğitimlerinden sorumlu olması gerektiği ilkesi üzerine kurulmuştur. Bu ilkeye göre, herhangi bir okulun başarısı, o okuldaki öğretmenlerin bireysel ve grup olarak gelişmesine ve başarısına bağlıdır. Yerinden yönetim anlayışının benimsendiği dünyadaki birçok eğitim sistemlerinde bu modeller yaygın olarak uygulanmaktadır. Arzu edilen husus, bu ve buna benzer modellerin ülkemiz okullarında da uygulanabilmesidir. Çünkü, bu modellerin hepsi de, öğretmenlere okul ortamında birbirleriyle

karşılıklı etkileşimde bulunma, bir konu üzerinde beraberce çalışma ve dolayısıyla da birbirlerinden öğrenme fırsatı tanır.(Saban,2000,s.9-16)