• Sonuç bulunamadı

Milli Eğitim Bakanı Mehmet İlhami Ertem: Birinci Demirel hükümetinde 3 Nisan 1967 yılına değin Milli Eğitim Bakanlığı görevini sürdüren Dengiz, bu tarihte bakanlık

görevini Edirne milletvekili Mehmet İlhami Ertem’e devretmiştir. Ertem görevi devraldıktan sonra 3 Kasım 1969 yılına dek Milli Eğitim Bakanlığı görevini icra etmiştir. Bakan yaklaşık 2 yıl 7 ay bakanlık görevini sürdürmüş sonrasında I. Demirel Hükümetinin siyasi sürecini tamamlaması ile bakanlık dönemi sona ermiştir. Bakanın döneminde gerçekleştirilen icraatlar içerisinden öne çıkanlardan bir tanesi İBYKP’dır. Bakan dönemi gerçekleşen icraatları genel olarak İBYKP çerçevesinde şekil aldığı görülmektedir. Bakan döneminde ilköğretime verilen önem devam etmiş, bu yönde çabalar sarf edilmiştir. Bakanın 1967-1968 eğitim ve öğretim münasebeti ilkokul haftası dolayısıyla radyodan gerçekleştirdiği konuşması incelendiğinde verilen bu önem göze çarpmaktadır (MEB/TD.25.09.1967/30.1471, ss. 327-328). Bakanın verdiği demece göz atacak olursak;

“Muhterem vatandaşlarım… Anayasamızın kız ve erkek bütün vatandaşlara mecburi kıldığı ilköğretimi 1972 yılında ilköğretim çağındaki tüm çocuklarımız için tatbik edeceğiz... Bu neticeye ulaşmak için ilköğretime 5 yılda 2 milyar 200 milyon yatırım yapılacaktır. ..1966-1967 yılında 78434derslik sayısına şu günlerde 4041 derslik ilavesiyle 67-68 eğitim yılına 82475 derslikle giriyoruz. İkinci beş yıllık kalkınma planı sonunda 117450’ye yükselecektir. .. Yeniden bakanlığımıza bağlanacak olan halk eğitim çalışmalarının gereği olarak, bilhassa kadınlarımızın eğitimini sağlayan kız teknik öğretim ve ilköğretim genel müdürlüklerinin ahenkli çalışmaları sonunda okul dışında bir buçuk milyon vatandaşımıza temel eğitim vereceğiz… İlkokulda 1948 yılından beri uygulanmakta olan müfredat programı, V. Milli eğitim şurasında metot ve muhteva olarak günün ihtiyaçlarına kifayetli bulunmamış… V Milli eğitim şurası tavsiyeleri doğrultusunda hazırlanan taslak program 1962 yılından beri bir kısım ilkokullarda denenmektedir... Taslak program geliştirilerek tüm okullara tatbik edilecektir…” Bakanın ilköğretim dışında yaygın eğitim ve halk eğitimine önem atfetmesi ve kadınların eğitimine vurgu yapması milli eğitim politikaları bakımından önemli görülecek hususlardır. Bakan döneminde hayata geçirtilen İBYKP’nin dönemin eğitim politikalarına şekil verdiği konuşmada öne çıkan maddelerdendir. İlköğretim programının uygulanmaya konulmasına dönük sarf ettiği sözleri bakanlık döneminde hayata geçirmiş olması da önemli bir diğer adımdır. 1968-1969 eğitim ve öğretim yılında hayata geçirilen yeni ilköğretim programı, okullardan gelen dönüt ve gerekli incelemeler ile ilerleyen zamanlarda revize edilerek daha uygun hale getirilmeye çalışılmıştır (Başar, 1999, s. 375-379). 1967-1968 eğitim ve öğretim yılından başlamak üzere lise ve dengi okullara, lise dengi meslek okullarının birinci ve ikinci sınıflarına, Anayasasının laiklik ilkesi göz önünde tutularak din bilgisi dersi konulmasına karar verilmiştir. Konulan ders seçmeli ve ders saatleri dışında olmak üzere haftada 1 saat olarak uygulanmıştır (MEB/TD. 16.10. 1967/30.1474). Ayrıca, kız, erkek ve karma ortaokullarda TTD’nin 2 Kasım 1967 yıl ve 389 kararı ile 1949 yılından beri yürürlükte olan ders dağılım çizelgesi yürürlükten kaldırılarak, yeni çizelge uygulamaya konulmuştur (MEB/TD.27.11.1967/30.1480, s. 419). Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş

Yönetmeliği hazırlanmış, hazırlanan yönetmelik 21 Eylül 1967’de TTD tarafından onaylanarak 9 Ekimde MEB/TD’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir (MEB/TD. 09.10. 1967/30.1473, s. 357-359). Zorunlu ilköğretim çağında olup da eğitim ve öğretimden yoksun kalmış çocuklara yönelik yetiştirici sınıflar ve kurslar yönetmeliği hazırlanmıştır (MEB/TD. 20.11. 1967/30. 1479). Dönemde, eğitim ve öğretimin yaygınlaşmasına yönelik, halkın da bu alanda katkı sağlamasına dönük verilen demeçlere ilaveten birde yönetmelik hazırlanmıştır. Halk tarafından yaptırılan okul, pansiyon ve kütüphane binaları için müteşebbis dernekler yardım yönetmeliği ile bu tür girişimlere devletin sunacağı yardım miktarları belirlenmiştir (MEB/TD. 26.09.1966/29.1421, s. 230-236).

Ertemin bakanlık yaptığı dönemde, diğer bakanlar döneminde olduğu gibi Milli Eğitim Bakanlığı içinde, örgüt gelişimine yönelik çalışmalar gerçekleşmiştir. Bu dönemde MEB bünyesinde Nisan 1967’de TTD başkanlığına bağlı, Milli Eğitim Tarihi Araştırma ve Derleme Bürosu kurulmuştur (Başar, 1999, s. 373-374). Kurulan büro ile milli eğitim tarihine duyulan ihtiyaç karşılanmak istenmiş, kurulan büro ile TTD ihtisas bürolarının sayısı 10’a yükselmiştir. Ertem, döneminde hayata geçirilen bir başka hususta, Rehberlik ve Araştırma Merkezleri Yönetmeliğinin hazırlanmasıdır. İlköğretim Genel Müdürlüğünün 24 Ekim 1967 günlü ve 53107 sayılı yazıları ile teklif edilen Rehberlik ve Araştırma Merkezleri Yönetmeliği TTD’nin 13 Ocak 1968 tarihinde kabul edilmiştir (MEB/TD.12.02.1968/31.1488, s. 33-37). Hazırlanan bu yönetmelikle, hemen her eğitim kademesinde sorunlar yaşayan öğrencilerin, sorunlarının çözümü ve özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin daha iyi eğitim alması amaçlanmıştır. Yönetmeliğin, öğrenci merkezli ve çözüm odaklı bir girişim gerçekleştirdiği söylenebilir.

Mesleki ve teknik eğitim için girişimler yapılarak, Akşam Sanat Okulu ve Mesleki Eğitim yönetmeliği hazırlanmıştır. İnsan Gücü Eğitimi Genel Müdürlüğünün 11 Nisan 1968 günlü ve 428/7254 sayılı yazıları ile teklif edilen Akşam Sanat Okulu ve Mesleki Eğitim Merkezi Yönetmeliği TTD’nin 28 Haziran 1968 yılındaki onayı ile kabul edilmiştir. MEB bünyesinde faaliyet gösterecek bu okullarda kalifiye işçi, usta, ustabaşı, monitör (önder işçi) ve işyerinde eğitim yapan personel ile idarecilerin, günün şartlarına uygun yetiştirilmesi amaçlanmıştır (MEB/TD.29.07.1968/31.1513). Bu okul yönetmeliği hazırlanmadan evvel okulda görev yapacak öğretmenlerin yetiştirilmesi için Mesleki ve Teknik Öğretim Etüt ve Plânlama Dairesi Başkanlığının 22 Kasım 1967 yıl ve 324/23247 sayılı yazılı teklifleri ile Kız ve Erkek Sanat Öğretmen Okulları Yönetmeliği, 8 Ocak 1968 yılında TTD tarafından kabul edilmiştir. Kız ve Erkek Sanat Öğretmen Okulları, Kız sanat Okulları ile Akşam Erkek Sanat Okullarına ve bu seviyeli eğitim kurumlarına atölye öğretmeni ve beceri kazandıran eğitim

elemanı yetiştiren, enstitü öğretmeni üzerine, iki yıllık öğrenim veren meslek okulları olarak tasarlanmışlardır (MEB/TD. 05.02.1968/31.1487, s. 25-29). Açılacak bu okullarla, mesleki ve teknik öğretim alanında örgütlenme çalışmalarına yönelik katkı sağlanmıştır

Ertemin Bakanlık döneminde bir önceki bakan dönemi gibi, öğrenci olayları, öğretmen protestoları sıkça yaşanmıştır. Bu tür protestoların ve öğrenci olaylarının önüne geçebilmek için 19 Ekim 1968’de TTD’nin 277 sayılı kararı ile Öğretmen Yetiştiren Yüksek Dereceli Okullar Disiplin Yönetmeliği hazırlanmıştır (MEB/TD. 28.10.1968/31.1526, s. 497-481). Bu dönemde VII. Eğitim şurasında öngörülen VIII. eğitim şurasının yapılmaması eleştirilere neden olmuş, başını TÖS’ün çektiği öğretmen örgütleri kendi aralarında MEŞ’e alternatif Devrimci Eğitim Şurası (DEŞ’i) düzenlemişlerdir.

3. Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Orhan Oğuz: 1969 yılı milletvekili seçimleri, Demirel Hükümetlerinin siyasi varlığını sonlandırmamış, yalnızca I. Demirel Hükümetinin ardından kurulacak II. Demirel Hükümetinin kurulmasına zemin hazırlamıştır. 1969 seçimleri sonunda iki tane daha Demirel Hükümeti kurulmuş, kurulan II. Demirel Hükümeti Askeri Muhtıra ile istifaya zorlanmış ve bir dönem sona ermiştir. 1969 seçimlerinden 1971 Muhtırasına değin geçen süre içerisinde ikinci ve ardından üçüncü Demirel Hükümetleri kurulmuş, kurulan her iki Hükümette de Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda Orhan Oğuz yer almıştır.

Kurulan II. Demirel Hükümetinin programında yer alan milli eğitim ile alakalı bölüm incelendiğinde uzunca bir anlatım yaptığı görülür. 3. Hükümet programında da 2’sinin aksine milli eğitim kısmının bir o kadar kısa geçildiği söylenebilir. Dönemde İkinci Hükümetin programda belirttiği milli eğitim hakkındaki politikaları aslında 1971 Muhtırasına değin devam edecek bir politikanın izahı şeklinde algılanabilir. Bu haliyle ikinci Demirel Hükümetinin programı içerisindeki milli eğitim bölümüne göz atmak faydalı olacaktır.

“… Siyasi İktidarların vazifesi üniversite bütçelerine tahsisat sağlamaktan ibaret değildir. Rejimi ne olursa olsun hiç bir memleket istikbalin ümidini teşkil eden çocuklarının, kendi devletinin dayandığı ilkelere karşı ve tek taraflı bir telkin altında yetiştirilmesine müsaade etmemektedir. Hükümet olarak biz; Anayasamızın üniversiteleri muhtar kılma esasının, onları devletin ve aynı temel ilkeleri dışına da çıkaracak bir kapsam taşıdığı manasına alınamayacağına inanıyoruz… Üniversite muhtariyeti münhasıran müesseseye verilmiş bir haktır. Bu anlayışlardır ki, Hükümetimiz üniversitelerin muhtariyeti prensibini zedelemeden bir "Üniversiteler arası Yüksek Kurul" teşkilini lüzumlu görmektedir… Hükümetimiz Türkiye'de eğitimle ilgili olarak çeşitli meselelerin var olduğuna inanmaktadır... Yükseköğretim gençliğinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik şartların aksayan taraflarını süratle gidereceğiz. Her tip okulun dengeli şekilde yurt sathına yayılması parasız yatılı ve burslu öğrenci sayılarının artırılması ve bunların köylü, işçi, esnaf ve dar gelirli ailelere ağırlık ve öncelik verilerek geliştirilmesi, çalışmalarımızın hedefini teşkil edecektir. Vakfiye şartlarına uygun vakıf sosyal hizmetleri öğrenci yurtları imaret ve muhtaçlara yardım tesisleri artırılacaktır… Kız teknik öğretim kurumlarımız özellikle gezici kadın kursları yurdun her köşesine ulaştırılacaktır. İlköğretimden üniversiteye kadar bütün öğretim kurumlarının çağın

yeniliklerine intibakı sağlanacaktır. Öğretmen yetiştiren müesseselerimizin her bakımdan geliştirilmesine, öğretmenlerimizin meslekleri içinde ilerlemelerine ve öğretmenliği cazip hale getirecek tedbirlere, öncelik verilmesine devam edeceğiz. Yeni yüksekokullar ve üniversiteler açılması ve mevcutların süratle geliştirilmesi politikasına devamda kararlıyız… Eğitim mensuplarının sosyal ve ekonomik güvenliklerini sağlamak üzere "Milli Eğitim Mensupları Yardımlaşma Kurumu" kurulacaktır… Ayrıca okul öncesi eğitim de layık olduğu önemle ele alınacaktır. Koruma kararı alınmış, gelişmeleri tehlikede bulunan kimsesiz çocukların tamamını, yetiştirme yurtlarına alma imkânı sağlanacaktır... İlköğretimle orta ve yükse öğretim arasında organik bir bağ kurulacak, okul programlarını ders kitaplarını ve öğretim araçlarını gelişmelere uygun olarak, devamlı surette yenilemeye önem verilecektir. Meslek okullarında orta öğretimlerini tamamlayanların kabiliyetlerine göre üniversite ve yüksekokullara devam edebilmelerini fırsat eşitliği bakımından imkân veren gerekli tedbirler alınacak, meslek okullarının programları bu maksada göre düzenlenecektir. Tarih ve kültür hazinelerimizin değerlendirilmesi, yaşayan nesillere tanıtılması için gerekli çaba sarf edilecektir… Bu maksada hizmet etmek üzere bir "Dil Akademisi" kurulacaktır… Gençliğimiz; milletçe iftihar edebileceğimiz bir seviyeye yükselmiş ve Büyük Atatürk'ün emanetine sahip olmanın sağlam karakterli şuurunu daima muhafaza etmiştir... Gençlik hareketlerinin, dünya gençliği ile ortak ve memleketlere göre farklı sebeplerini iyice değerlendirmemiz gerekmektedir. Gençliğin bütün meselelerini tüm olarak ele almak suretiyle, bunlara en uygun çözüm yollarını süratle getirmek kararındayız... Devletin temel nizamını tahribe yönelmiş herhangi bir davranışı Anayasamızın reddetmiş olmasına rağmen, bugün başta komünizm olmak üzere çeşitli Anayasa dışı cereyanlar ve propagandalar bazen açık bazen örtülü bir şekilde yurdumuzda görülebilmektedir… (https://www.tbmm.gov .tr/huku metler/HP31.htm, )

Başbakanın II. Hükümet programı içerisinde yer alan milli eğitim bölümünde, yükseköğretime yönelik konuşmaları dikkat çekmektedir. Genelde, bu dönemde kurulan hükümet programlarında, ilköğretim üzerinde sıkça durularak diğer eğitim kademelerine değinildiği görülmektedir. Bu dönemde cereyan eden öğrenci olaylarından olacak, bu hükümet, yükseköğretime ayrıca vurgu yapmıştır. Konuşmada 1961 Anayasasında Üniversitelere tanınan özerkliğin zedelenmeden Üniversitelerarası Yüksek Kurul kurulması gerekliliği ifade edilmiştir. Başbakanın bu ifadesi 7 Temmuz 1973 yılında karşılık bulmuş ve Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı ÜAK kurulmuştur (http: //www.uak.gov.tr/?q=node/8,). Başbakanın diğer eğitim kademelerine ve öğretmen yetiştirmenin önemine de vurgu yaptığı konuşmasında, öğretmenlerin sosyal ve ekonomik refahlarının yükseltilmesine de değindiği görülmektedir. Ayrıca tarih, kültür ve dil çalışmalarının önemini ifade ettiği, kominizim ve benzeri zararlı düşüncelerin anayasal düzeni ve gençleri tehdit ettiği vurgusu yapılmıştır.

Bu dönemde Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna geçen Orhan Oğuz, göreve başladığı Kasım ayı içerisinde, Valiliklere bir genelge göndermiş milli eğitimle ilgili düşüncelerini aktarmıştır. Gönderdiği genelgede, milliyetçi ve yurt sever, Atatürk ilkelerine, demokrasi ve Cumhuriyet değerlerine vakıf gençler yetiştirilmesi, gerekliliği vurgulanmıştır. Ayrıca milli eğitimin günün gereklerine, gelişen teknolojiye paralel olarak geliştirilmesine yönelik önlemler alınacağı belirtilmiştir (MEB/ TD.17.11.1969/32.1581). Milli Eğitim Bakanı, partisi

ve Başbakana paralel açıklamalar gerçekleştirmiş, ancak dönemde gerçekleşen eylem ve olaylara mani olamamışlardır.

Oğuz gerek II. gerekse II. Demirel Hükümetlerinde yaklaşık bir buçuk yıl Bakanlık yapmıştır. Bakanlığı döneminde, 1970-1971 eğitim ve öğretim döneminde ilkokullara ücretsiz kitap dağıtılması uygulamasını başlatmıştır. Bu uygulama ile V. MEŞ planlaması arasında yer alan ilköğretim kurumlarında eğitim gören öğrencilerin kitapları devlet tarafından karşılanma arzusu hayata geçmiştir (Başar, 1999, s. 430-431). Yine bu dönemde, TTK’nın 17 Haziran 1970 yıl ve 258’nolu kararı ile eğitimi güç çocuklar ilkokulu yönetmeliği kabul edilmiştir (MEB/ TD.29.06.1970/33.1613). Hazırlanan yönetmelikle eğitim zorluğu çeken çocukların da eğitim ve öğretim içerisine katılmaları planlanmıştır. Bu dönemde MEB TTK’nın 20 Temmuzda almış olduğu 291 ve 292 sayılı kararlarıyla ortaokulların programları tekrar düzenlenmiş, belirlenen bazı okullarda deneme mahiyetinde uygulama başlamıştır. Ayrıca, ortaöğretim kademesinde rehberlik servisleri kurulmuştur (Başar, 1999, s. 430-431).

Mesleki ve teknik öğretim ile ilgili, hükümet programında da yer aldığı üzere düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Bu düzenlemelerden ilki, teknik ve meslek ortaokullarını bitirmiş ve lise diploması almak isteyenlere yönelik uygulamadır. Bu uygulamada, ilkokula dayalı en az 6 yıllık veya ortaokula dayalı en az 3 yıllık orta dereceli teknik ve meslek okullarını bitirenlerin lise diploması almasına olanak sağlanmıştır. Liselerin, fen ve edebiyat kollarına göre tespit edilmiş, ikisi seçmeli dört tanesi temel toplamda altı sınav olmasına dair yönetmelik yayınlanmıştır. Yönetmelik, 28 Mart 1969 yılında yürürlüğe girmiştir (13160, Resmi Gazete, 1969, s. 2). Aynı yıl, teknisyen okulları geçici yönetmeliği yayınlanarak, bazı sanat enstitüleri dört yıllık teknisyen okulları haline getirilmiş, mezunlarına üniversite sınavlarında lise mezunlarına tanınan haklar tanımıştır. Yönetmelik 12 Kasım’da Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir (13358, Resmi Gazete, 1969, s. 3-5). Hazırlanan bu yönetmeliğe TTD’nin 26 Mart 1970 yıl ve 57 karar numarası ile eklemeler yapılmıştır (MEB/TD.11.05.1970/33.1606, s. 126). Ayrıca, ticaret liselerini bitirenlerin lise diploması alabilmelerini sağlamak amacıyla, lisenin üç dersinden ticaret lisesinde kurulacak karma komisyonca, sınav edilmelerine karar verilmiştir (MEB/TD.18.05.1970/33.1607, s. 126).

Bakanın döneminde Milli Eğitim Müdürlüklerinde Eğitim Uzmanlığı Büroları açılmıştır. 22 Nisan 1969 yıl ve 309 sayılı kararla açılmış eğitim uzmanlığı büroları için 30 Kasım 1970 yıl ve 397 sayılı karar numarasıyla bir de yönetmelik yayınlanmıştır. Bu Uzmanlık Bürolarının uzmanlık alanları “program geliştirme, okul psikoloğu hizmeti, ölçme ve değerlendirme, rehberlik, özel eğitim, halk eğitimi, eğitim planlaması” olarak belirlenmiştir (MEB/TD.04.01.1971/34.1638, s. 1-3). Ayrıca bu dönemde TTK’nın 9 Ocak

1971 yıl ve 9 sayılı kararı ile özel dershaneler yönetmeliği yayınlanarak, 625 sayılı özel eğitim kanunun 1. Maddesinde yer alan özel dershane açılması, işleyişi, denetlenmesi ve kapatılması bir yönetmeliğe bağlanmıştır (MEB/TD.04.01.1971/34.1638, s. 1-3).

a. VIII. Milli Eğitim Şurası: VIII. Milli Eğitim Şurası (VIII. MEŞ) 28 Eylül ve 3 Ekim 1970 tarihleri arasında Milli Eğitim Bakanı Orhan Oğuz döneminde toplanmıştır. Orhan Oğuz’un Başkanlığını yaptığı Şurada, ortaöğretim sistemimizin kuruluşu ve Yükseköğretime geçişin yeniden düzenlenmesi Şura gündemi olmuştur. Şurada, Türk eğitim sisteminin bir diğerine dayalı üç öğretim derecesinden oluştuğu ifade edilmiştir. Bunlardan ilki, İlköğretim ikincisi, Ortaöğretim ve bir diğer, Yükseköğretim olarak belirlenmiştir.

Bu kademelerden ilköğretim için “5 Ocak 1961 tarih ve 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile düzenlenmiş” olduğu ifade edilmiştir. Ortaöğretim iki kademeye ayrılarak ilköğretime dayalı genel olarak 12 ve 17 yaşlar arasında olan öğrencilerin genel, mesleki ve teknik her türlü eğitimleri olarak tanımlanmıştır. Birinci devre ortaöğretimin, genel olarak 12 ve 14 yaş arasındaki öğrencilere verilen eğitimin tümünü kapsadığı dile getirilmiş, bu devrenin ikinci devre için yol gösterici nitelikte olup zorlayıcı olmadığı, belirtilmiştir. Bu sebeplerledir ki birinci devre ortaöğretim programı, tüm ikinci devre programlarının ortak gövdesi olup, bu programın uygulandığı okul tek tip ortaokullar olduğu ifade edilmiştir. Ortaokullar ise ilkokulun devamı ve ortaöğretimin birinci devresi olarak tanımlanmışlardır. Ortaöğretim ikinci devresinin, ortaokula dayalı genel olarak 15-17 yaş aralığındaki öğrencilere verilen genel, mesleki ve teknik eğitimin tümünü kapsadığı ifade edilmiştir. Bu devreye, öğrencileri yükseköğretime, mesleğe, hayata veya iş alanlarına hazırlamak gibi bir vizyon yüklenmiştir. Bu sebepledir ki, bu okullarda öğrencileri, yükseköğretime, hem mesleğe hem de yükseköğretime, hayata veya iş alalarına hazırlayan programlar düzenleneceği belirtilmiştir. İkinci devre birinci sınıfı yönelme sınıfı olarak belirlenmiştir. Şurada, yöneltme senesinde birinci ve ikinci kanaat dönemleri sonunda sınıf öğretmenleri kurulu, rehberlik servisinin teklifini, öğrencinin isteğini ve de sınıf öğretmenlerinin görüşünü de alarak öğrencinin yöneltme sınıfı sonrasında öğrencinin yönelebileceği programı seçme konusunda öğrenci velisine yapılacak tavsiyeyi kararlaştırması dile getirmiştir. Şurada, onuncu sınıfa yükseköğretime hazırlayan iki çeşit program konulması kararlaştırılmıştır. Bunlardan ilki Edebiyat, bir diğeri Fen’dir. On birinci sınıfta dört çeşit program konulmuştur. Onuncu sınıfın, Edebiyat programından gelenler için, Dil ve Edebiyat ile Sosyal ve Ekonomik Bilimler, Fen programından gelenler içinse, Matematik-Fizik ve Tabiat Bilimleri bölümleri düzenlenmiştir. Bu dört programın, dört ana yönde öğrencilerin yükseköğrenime yönelmelerini sağlayacağı belirtilerek bu bölümlerin hangi yükseköğretim programlarına

öğrenci hazırladığı ifade edilmiştir. Ayrıca, yükseköğretime hazırlayan çeşitli programlarda derslerin çeşitleri ve ağırlıkları gösterilerek, ortak mecburi dersler, programa ait özel dersler ve seçmeli derslerden oluşacağı aktarılmıştır. Yükseköğretime hazırlayan programların öğrenim süreleri yöneltme sınıfı üzerine şu anlık iki yıl olarak, hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan programlarda ise öğrenim süresi, yöneltme sınıfı üzerine üç yıl olarak tasarlanmıştır. Hayata veya iş alanlarına hazırlayan programlar için, “İkinci devre ortaöğretim derecesinde bir öğrenimle yetinmek isteyen öğrenciler için onları hayata veya iş alanlarına hazırlayan çeşitli programlar düzenleneceği” belirtilmiştir. Bu programlar ikiye ayrılarak az masraflı tesis, araç ve gereç isteyen programlar ve masraflı tesis ve atölyeler gerektiren programlar olarak başlıca iki gruba ayrılmıştır.

İkinci devre ortaöğretimde, yükseköğretime hazırlanan farklı programlar arasında, sınıflara göre yatay ve dikey geçiş olanağının sağlanacağı vurgulanmıştır. İkinci devre ortaöğretim kurumlarında ilke olarak, çeşitli programların ders geçme ve kredi düzenine göre tamamlanması kabul edilmiştir. Bu ilkenin uygulanmasına yönelik Bakanlıkça hazırlanacak planın IX. MEŞ’te incelenerek karara varılacağı aktarılmıştır. Ölçme ve değerlendirmede, öğrencileri başarılarına göre yöneltmek ve çalışmaya teşvik etmek maksadıyla, objektif yöntemlerin kullanılacağı, her derste öğrenci başarısının A pekiyi, B iyi ve C orta şeklinde dört ayrı notla, başarısızlığın ise E Başarısız şeklinde bir tek notla değerlendirileceği belirtilmiştir. İkinci devre ortaöğretim sonunda, halen gerçekleştirilen sınavlara benzer her programın özelliğine göre tespit edilecek derslerden bitirme sınavları yapılacağı, bu sınavlarda başarı kaydedenlere lise bitirme diploması verileceği ifade edilmiştir. Ayrıca Şurada, diplomanın üzerinde okulda takip edilen programın adı, yıllara göre alınan dersleri ve bu derslere ait başarı notları, bitirme sınavlarında alınan notların çizelge halinde gösterileceği, diplomada yükseköğretime girişte aday olma hakkı verip vermediği hususunun belirtileceği söylenmiştir. İkinci devre ortaöğretim kurumlarına Lise adı verileceği belli bir programa ağırlık veren okulların fen lisesi, meslek lisesi, öğretmen lisesi, teknisyen lisesi vb. isimle adlandırılacağı da ifade edilmiştir.

Şurada, İkinci devre ortaöğretim kurumlarının, yalnız yükseköğretime hazırlayan programları ile hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan programlarını bitirerek lise bitirme diploması alan öğrencilerin üniversitelere, akademilere ve yüksekokullara girmek için aday olma hakkı kazanacakları aktarılmaktadır. Yalnız hayata ve iş alanlarına hazırlayan okulları bitiren ve de yükseköğretime gitmek isteyenler için seçecekleri programının özelliklerine göre, tespit edilecek derslerden bitirme sınavlarını o programın uygulandığı bir okulda vermekle sorumlu tutulmuşlardır. Öğrencilerin hangi fakülte, akademi ve

yüksekokullara, hangi programları bitirenlerin nasıl girecekleri, ilgili kurumlarca kararlaştırılacağı, giriş şartlarının tespitinde ve uygulamasında MEB ile ilgili kurumlar arasında iş birliği yapılacağı vurgulanmıştır. Yükseköğretime giriş için kesin bir yol gösterilmezken bu kurumlara bırakılmış, ya yalnızca diplomadaki derslere ve notlara göre veya merkezi sınav sistemiyle veyahut her kurum tarafından münferit olarak

Benzer Belgeler