• Sonuç bulunamadı

EĞİL İLÇESİNDE İNANÇ TURİZMİ Kenan Haspolat

“Çelpi” (Kırk Basamak) Mağarasına dik bir açıyla dibe doğru inmektedir Köylüler, özellikle süt gıda ürünlerini yazın serin tutmak için

EĞİL İLÇESİNDE İNANÇ TURİZMİ Kenan Haspolat

khaspolat@hotmail.com

Eğilde Peygamber Mezarları

Diyarbakır, Dicle Nehri'nin kenarında, Yukarı Mezopotamya bölgesinde kurulan en önemli yerleşim alanlarından biridir. İlk uygarlıklar, Diyarbakır ve çevresinin de içinde bulunduğu Mezopotamya'da oluşmaya başlamıştır. Medeniyetlere ev sahipliği yapmış eski bir yerleşim yeri olan şehrimize de peygamberler gönderilmiş olması mümkündür. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de : “Allah'a

andolsun ki biz, senden önceki ümmetlere de peygamberler gönderdik” (Nahl

16/63), “Hiçbir ümmet müstesna olmamak üzere, mutlaka içinde (azaptan)

korkutucu bir (peygamber gelip) geçmiştir” (Fâtır 35/24), “Her milletin bir peygamberi vardır" (Yunus, 10/47) ayeti ile benzer anlamdaki diğer ayet-i celileler

ve peygamberlerin sayısının 124 bin veya 224 bin olduğu yönündeki hadis-i şerif, şehrimizin tarihi konumu ile birlikte değerlendirildiğinde, ilimizde bulunan peygamber makam ve kabirlerinin mevcudiyetini mümkün kılmaktadır. 1316/1898 tarihli Diyarbakır Salnâmesi'nde, Nebî Zülkifl, Nebî Elyesa', Nebî Harun-ı Âsafî, Nebî Hallak, Nebî Harut, Nebî Enûş b. Şit aleyhisselâmın kabr-i şeriflerinin Diyarbakır'da bulunduğu belirtilmektedir.

İlimizde bulunan peygamber makam (bir süre ikamet ettiği yer) ve kabirleri konusunda bilgi vermeden önce peygamberlik ve bu konu ile bağlantılı “resul” ve “nebî” kavramları hakkında kısa bir bilgi vermek uygun olur.

Peygamberlere inanmak, iman esaslarındandır. Peygamber kelimesinin kökeni Farsça olup “Allah'tan, vahiy getiren” demektir. Resul, Yüce Allah tarafından yeni bir kitap ve yeni bir şeriat ile bir topluma veya Sevgili Peygamberimiz de olduğu gibi bütün insanlığa gönderilen kimsedir. Resul kavramı, nebi kavramına oranla daha kapsamlıdır. Her resul, aynı zamanda bir nebidir. Fakat her nebi, bir resul değildir.

Nebî, yeni bir kitap ve yeni bir şeriatla gönderilmeyip kendisinden önceki bir

peygamberin kitabını ve şeriatını ümmetine bildirmekle görevli olan peygamberdir. Hz. Âdem (a.s.)'dan itibaren son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)'e kadar pek çok peygamber ilahi vahyi tebliğ etmiştir. Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: “Allah'a andolsun ki biz, senden önceki ümmetlere de peygamberler gönderdik.” “Hiçbir ümmet müstesna olmamak üzere, mutlaka içinde (azaptan) korkutucu bir (peygamber gelip) geçmiştir.” “Her milletin bir peygamberi vardır".

Peygamberlerin sayısı hakkında Kur'an-ı Kerim'de bir rakam verilmemektedir. Fakat bu konuda hadis-i şerifler vardır. Hz. Peygambere, peygamberlerin sayısı sorulmuş, O da 124 bin (bir başka rivayette 224 bin) olduğunu açıklamıştır.

Kur'ân-ı Kerim'de ismi zikredilen 25 peygamber bulunmaktadır: Hz. Âdem, Hz. İdris, Hz. Nuh, Hz. Hud, Hz. Salih, Hz. İbrahim, Hz. Lut, Hz. İsmail, Hz. İshak, Hz. Yakub, Hz. Yûsuf, Hz. Eyyub, Hz. Şuayb, Hz. Musa, Hz. Harun, Hz. Davut, Hz. Süleyman, Hz. İlyas, Hz. Elyesa', Hz. Zülkifl, Hz. Yûnus, Hz. Zekeriya, Hz. Yahya, Hz. İsa ve Hz. Muhammed aleyhimüsselamdır. Kur'ân-ı Kerim'de haklarında bilgi verilen Üzeyr, Lokman ve Zülkarneyn adlarında üç kişinin peygamber olup olmadıkları İslâm âlimleri arasında tartışmalıdır.

Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de; “Öyle peygamberler (gönderdik ki) hayat

hikâyelerini önceden sana bildirdik. Yine öyle peygamberler (yolladık ki) sana onların hayat hikâyelerini anlatmadık.” buyurduğu için, peygamberlerin sayısı ile

ilgili belli bir rakam tayin etmeden “Hz. Âdem'den, Hz. Muhammed (s.a.v.)'e

kadar gönderilmiş olan peygamberlerin hepsine inandım. Hepsinin hak ve gerçek olduklarını kabul ettim” demek en uygun olanıdır.

İlimizde bulunan peygamber makam ve kabirleri konusunda bilgi vermeden önce, büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış, tarihî dokusu ve derinliği ile öne çıkan şehrimiz hakkında kısa bir bilgi vermek, bu makam ve kabirler konusunda daha isabetli değerlendirmede bulunmayı mümkün kılacaktır.

Diyarbakır, Dicle nehrinin kenarında, Yukarı Mezopotamya bölgesinde kurulan en önemli yerleşim alanlarından biridir. İlk uygarlıklar, Diyarbakır ve çevresinin de içinde bulunduğu Mezopotamya'da oluşmaya başlamıştır. Ergani ilçesine 8 km. uzaklıkta bulunan “Hilar Şehri Harabeleri”nde yapılan Çayönü arkeolojik kazıları dünya tarihine ışık tutmuştur. Çayönü'nde yapılan araştırmalarda yörenin tarihinin M.Ö. 7000 yıllarına kadar indiği ve ilk yerleşik tarımın burada yapıldığı ifade edilmektedir. Çayönü buluntuları bugün, Diyarbakır Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.

“Her milletin bir peygamberi vardır". ayeti ve benzer anlamdaki diğer ayet-i Celileler ile peygamberlerin sayısının 124 bin veya 224 bin olduğu yönündeki hadis-i şerif Diyarbakır'ın tarihi konumu ile birlikte değerlendirildiğinde, ilimizde bulunan peygamber makam ve kabirlerinin doğruluğu mümkün gözükmektedir (1).

Salname Osmanlı Devleti'nde bir yıllık olayları göstermek amacıyla hazırlanan eser demektir. Biz burada 19.yüzyılda Diyarbakır'a ait salnamelerden Eğil ilçesine ait peygamberlerle ilgili bilgileri derledik (2).

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu :Türkiye'de en çok evliya, enbiya ve sahabe kabrine hatırasına sahip olan ilimiz Diyarbakır'dır. demiştir. 6-2-2010

Esami Şerifeleri Türbe ve merakıdı şerifeleri mevkii

Malumat-ı saire ve mülahazat

Eğil medfun peygamberler

Zülküfl en-Nebi Aleyhisselam efendimiz hazretleri Ergani kasabasındaki makam-ı saadetlerinde medfundur

Nebi-i müşarun-ileyhin diğer vilayetde makm-ı saadetleri varsada ala-rivayetin asıl merkadd-ı şerifeleri Erganidedir. Elyesa Aleyhisselam

efendimiz hazretleri

Eğil kasabasında Nebi-i müşarun-ileyhin kabr- i saadetleri on beş metre tülünde idüğü ve bir güne vakfı olmadığı

Nebi Harun-Asafi Aleyhisselam hazretleri

Bu dahi Nebi-i müşarun-ileyhin bir güne evkaf-ı şerifesi yoktur Nebi Hallak Aleyhiselam

hazretleri

Bu dahi Nebi-i müşarun –ileyhin bir güne evkaf-ı şerifesi yoktur Nebi Harut Aleyhisselam Eğil kasabasında Haciyan

mahallesinde nehir kenarında medfundur

Nebi-i müşarun-ileyhin bir güne evkaf-ı şerifesi yoktur