• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM KURAMLARININ TARİHSEL

1.2. İkinci Dünya Savaşı Sonrasında DYY Kuramları

1.2.2. Eksik Rekabet Koşulları Varsayımına Dayanan Kuramlar

1.2.2.4. Dunning: Eklektik Kuram

Eklektik kuram doğrudan yatırımları açıklamak amacıyla geliştirilen endüstriyel organizasyon, içselleştirme ve lokasyon kuramlarının ana fikirlerinin Dunning tarafından bütünleştirilmesi ile ortaya çıkmıştır. Eklektik1kuramı İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD kökenli imalat sanayi firmalarının dış yatırımlarını dikkate almıştır. Kuram, bir firmanın; mülkiyete özgü avantajlara (ticari marka, üretim tekniği, girişimcilik yeteneği, ölçeğe göre getiri) sahip ise, yatırım yapılması planlanan yerin lokasyon cazibesi (hammadde, düşük ücret, özel vergi veya tarifelerin varlığı) var ise ve firma ortaklık anlaşmaları (lisans verme ortak girişim) ile bu avantajlardan dolaylı kâr elde etmek yerine yurtdışında üretim yaparak bu avantajları içselleştirmeyi tercih ediyor ise, denizaşırı yatırım yaparak uluslararasılaşacağını varsaymaktadır (Twomey, 2000: 8).

Eklektik teori genel olarak iki temel sorunun cevabını aramaktadır. İlk soru şudur: Belli bir ülkede belli mallar için talep söz konusu olduğunda, ortaya çıkan bu talep neden ülke içerisinde yerel firmaların üretimi ya da yabancı bir firmanın yapacağı ihracat (yerli bir firmanın yapacağı ithalatı) ile karşılanmaz? İkincisi, bir firma, faaliyet ölçeğini genişletmek istediğinde neden doğrudan yatırım dışında kalan alternatifleri tercih etmemektedir? Bu alternatifler şunlardır: (a) ana ülkede üretmek ve yabancı ülkeye ihraç etmek, (b) ana ülkede yeni bir ticari işkolunda kolunda faaliyet göstererek genişlemek, (c) yabancı bir ülkede portföy yatırımları yapmak (d) yabancı firmalara teknoloji lisansı vererek üretimi yurtdışına taşımak. Bu iki soruya, firmanın bağlı şirketi ile yabancı bir piyasada diğer potansiyel üreticiler ile rekabet edebilmesinin mümkün olduğu ve doğrudan yatırımların diğer genişleme yöntemlerine göre daha kârlı olacağı şeklinde yanıt verilebilir. Bu durumda üçüncü bir soru ortaya çıkmaktadır: Neden olaylar bu biçimde gelişir? Eklektik kuram bu soru ve ilişkili diğer soruları açıklamaya çalışmaktadır (Moosa, 2002: 36–37). Kurama göre, bir firmanın doğrudan yatırım yapması üç koşulun varlığı halinde mümkündür:

1 Yabancı yatırımın gerçekleşmesi için gereken üç koşulun İngilizcedeki karşılıklarının baş harflerinin

O_wnership, L_ocation ve I_nternalization birleştirilmesinden hareketle eklektik kurama aynı

1. Mülkiyete özgü avantajlar (ownership specific advantages): Mülkiyet avantajları,

yabancı bir ülkede faaliyette bulunan firmanın yerel rakiplerinin sahip olmadığı maddi olmayan/soyut varlıklara (intangible assets) sahip olmasından ortaya çıkmaktadır (Moosa, 2002: 37). Firmanın rakiplerine karşı karşılaştırmalı bir üstünlük elde etmesini sağlayan ve firmanın mülkiyetinde olan bu avantajlar, genellikle teknoloji, pazarlama ve yönetim becerisi gibi firmaya özgü olan avantajlardır (Dunning, 1993: 77). Dunning, firmaya özgü mülkiyet avantajlarını varlığa dayalı ve işlemsel avantajlar olmak üzere ikiye ayırmıştır. İlk grupta yer alan avantajlar, firmanın faaliyet gösterdiği piyasa şartlarından elde ettiği üstünlük, yetenek ve hakları kapsamaktadır. İkinci gruptaki işlemsel avantajlar ise firmanın üretim kapasitesi ve faaliyet alanının genişlemesinden dolayı ortaya çıkan avantajları içermektedir (Dunning, 1988: 20–21).

2. Lokasyona Özgü Avantajlar (location- specific advantages): Lokasyon avantajları,

firmanın büyümesinin en iyi yurtiçinde mi yoksa yurtdışında mı başarılacağı sorusuyla ilişkilidir. Evsahibi ülkenin lokasyon üstünlükleri maliyet avantajları, pazara yakınlık ve ülkeye özgü ekonomik, politik, kültürel faktörler tarafından belirlenir. Ekonomik faktörler ülkenin üretim faktörleri miktarı ve kalitesi, piyasanın büyüklüğü ve yapısı, üretim ve iletişim maliyetleri gibi değişkenlerden oluşmaktadır. Kültürel faktörler de, kaynak ülke ile evsahibi ülke arasındaki dil, kültür farklılıkları ile evsahibi ülkenin yabancı yatırımlara karşı tutumu gibi değişkenleri kapsamaktadır. Evsahibi ülkenin doğrudan yatırımlara ilişkin tüm politikalar da ülkeye özgü politik faktörlerdir.

3. İçselleştirme avantajları (internalization advantages): Mülkiyet avantajlarına sahip

olan firma, sahip olduğu bu üstünlükleri yabancı firmalara satmak ya da kiralamak yerine, firmanın kendi yapısı içerisinde kullanarak daha fazla fayda sağlaması, firma açısından bir içselleştirme avantajı yaratmaktadır (Dunning, 1988: 23). İçselleştirme avantajları, firmanın ilk başta sahip olduğu avantajları kullanarak kendi içerisinde büyümesi ya da yabancı firmaya bu avantajların kullanım hakkını satarak büyümesi arasındaki firma tercihini yansıtmaktadır (Moosa, 2002: 37).

Tablo 1: Dunning’e göre Mülkiyet, Lokasyon ve İçselleştirme Avantajları A. Mülkiyete Özgü Avantajlar ( O avantajları)

• Firmanın büyüklüğü ve yerel ve uluslararası piyasalardaki konumu • Yönetim ve liderlik yeteneği

• Ürünlere ait know-how

• İşlem teknolojileri, mühendislik yeteneği, Ar-ge kapasitesi • Monopol/oligopol gücü,

• Ticari marka

• Organizasyon ve pazarlama sistemi

B. İçselleştirmeye Özgü Avantajlar ( I avantajları) Geliştirilebilir I Avantajları

• Alıcıların ürünlerin değeri ve özellikleri hakkında ve satılan teknoloji ile ilgili belirsizleri var ise,

• Piyasalar fiyat farklılaşması mümkün değil ise

• Satıcıların mallarının ürün kalitesinin koruması zorunluluğu var ise,

Güçlendirilebilir I avantajları

• Piyasa araştırmaları, anlaşmalar ve gözetim ile ilgili maliyetlerin azaltabilme • Ölçek ekonomilerinden faydalanma ve birbirine bağımlı faaliyetlerden kaçınabilme • Gelecek piyasaların yokluğunu telafi edebilme

• Hükümet müdahalelerinden yararlanma ya da kaçınabilme • Girdilerin satış koşullarını ve arzını kontrol edebilme • Piyasa satış yerlerini kontrol edebilme

C.Lokasyona Özgü Avantajlar ( L avantajları)

• Üretim girdilerinin ve piyasaların mekânsal dağılımı

• Rekabetçi girdi fiyatları: işgücü, enerji, hammadde, ulaşım ve iletişim • Politik istikrar, güçler dengesi

• Liberal politikalar: düşük tarifeler, uygun vergi oranları, DYY teşvikleri, uygun yatırım iklimi

• Güvenilir yasal sistem

• Gelişmiş fiziki altyapı: karayolu, demiryolu, havayolu, liman, haberleşme • Sosyokültürel yakınlık: dil, tarih, düşünce tarzı, ticari gelenekler

• Uzun dönemde piyasa potansiyeli ve büyüklüğü

Mülkiyet, lokasyon ve içselleştirme avantajları, evsahibi ülkenin yabancı yatırımcıya teklif ettiği imtiyazlar, şirkete özgü özellikler gibi objektif ve sübjektif bileşenler içermektedir. Bu bileşenlerin önemli olanları tablo 1’de gösterilmektedir. Eklektik kuram, bir yabancı yatırımcının sahip olduğu mevcut avantajlarına göre ne tür bir uluslararasılaşma stratejisi izleyeceğini açıklamaya yardımcı olabilecek kadar kapsamlıdır. İçselleştirme ve mülkiyet avantajlarına sahip olan bir firma, lokasyon avantajlarını kendi ülkesi dışında buluyor ise, doğal olarak, yurtdışında yatırım yapmaya karar verecektir. Buna mukabil mülkiyet ve içselleştirme avantajlarına sahip olan bir firma, hedef piyasa kendisine düşük lokasyon avantajları sunuyor ise, doğrudan yatırım yapmak yerine ihracatı tercih edecektir. Firma kendine özgü avantajlarını koruyamama olasılığı ile karşılaştığında, kendi ülkesinde aynı üretim düzeyini sürdürebilmek için yabancı girişimcilere lisans satmaya yönelecektir.

Eklektik kuram, bir yabancı yatırımcının sahip olduğu mevcut avantajlarına göre ne tür bir uluslararasılaşma stratejisi izleyeceğini açıklamaya yardımcı olabilecek kadar kapsamlıdır. İçselleştirme ve mülkiyet avantajlarına sahip olan bir firma, lokasyon avantajlarını kendi ülkesi dışında buluyor ise, doğal olarak, yurtdışında yatırım yapmaya karar verecektir. Buna mukabil mülkiyet ve içselleştirme avantajlarına sahip olan bir firma, hedef piyasa kendisine düşük lokasyon avantajları sunuyor ise, doğrudan yatırım yapmak yerine ihracatı tercih edecektir. Firma kendine özgü avantajlarını koruyamama olasılığı ile karşılaştığında, kendi ülkesinde aynı üretim düzeyini sürdürebilmek için yabancı girişimcilere lisans satmaya yönelecektir.