• Sonuç bulunamadı

2.4. TÜRK SİVİL HAVACILIK MEVZUATI UYARINCA DÜZENLENEN

2.4.1. Dry Lease

2.4.1.1. Dry Lease’in Genel Nitelik ve Özellikleri

Hava aracını konu alan kira sözleşmelerinden ilki dry lease sözleşmesidir. Bu kira sözleşmesi uyarınca, hava aracı uçuş personeli olmaksızın kiracının kullanımına bırakılmaktadır167. Hava aracının teknik, operasyonel ve ticari

166 Dry lease’in finansal kiralama kapsamında da yapılabileceğine yönelik detaylı bilgi için bkz. 2.4.1.2. Dry Lease Bakımından Uygulanacak Hükümler

167 ERDOĞMUŞ, s. 163; GÖLCÜKLÜ, s. 295; Ruwantissa ABEYRATNE, “Asset-Based Financing and Leasing of Aircraft and Equipment”, 2 J. World Investment 831 (2001), s. 840. (Heinonline); MORRELL, s. 295; Alessandro GAVAZZA, “Asset Liquidity and Financial Contracts: Evidence from Aircraft Leases”, Journal of Financial Economics, Volume 95, Issue 1, January 2010, s. 29 ve dn. 48 (Science Direct); Philip E. CROWTHER, “Taxation of Fractional Programs: Flying Over Uncharted Waters”, 67 J. AIR L. & COM. 241, 2002, s. 245. (Heinonline);

yönetimi kiracıya ait olmaktadır168. Bu kapsamda, kira süresi boyunca hava aracının bakım ve sigorta yükümlülükleri ile tüm işletme masrafları kiracıya aittir169. Uçuş ekibi ve ilgili ekipmanların da yine kiracı tarafından temin edilmesi gerekmektedir170. Dry lease halinde, kira konusu hava aracı kiracının işletme ruhsatı altında işletilir171.

Dönemlik olarak meydana gelen kapasite ihtiyaçları bakımından wet lease daha çok tercih edilen bir yöntemdir. Ancak uçuş ekibi de dahil olmak üzere gerekli operasyonel kaynaklara sahip olmasına karşılık, yeterli sayı ve kapasitede hava aracına sahip olmayan işletmeler tarafından, kapasite artışının sağlanması için dry lease yöntemi tercih edilmektedir. Nitekim Türk Hava Yolları’nın uçuş izinleri iptal olan toplamda 24 adet Boeing 737 MAX tipi yolcu uçağı nedeniyle172, gerekli kapasiteye erişebilmek için dry lease yoluyla hava aracı kiralama yoluna gitmesi bu duruma örnek gösterilebilir173.

2.4.1.2. Dry Lease Bakımından Uygulanacak Hükümler

Dry lease, ulusal mevzuatımızda TSHK m. 118/1’de “Uçuş personeli

almadan sadece hava aracının kiralanması halinde Borçlar Kanununun ilgili hükümleri… uygulanır.” denilerek düzenlenmiştir. Maddenin lafzından da

PIERA/GIL, s. 164 ve dn. 126; Dry lease’in hava aracı değiş tokuşu olarak ifade edildiği görüş için

bkz. SİRMEN/ERSON ASAR, s. 304.

168 Ari MUNISAMI, “Aircraft Financing: Perspectives for Small and Emerging Economies”,

(Yüksek Lisans Tezi), Haziran 2010, s. 79

(http://digitool.library.mcgill.ca/webclient/StreamGate?folder_id=0&dvs=1573559206421~755);

BUNKER, s. 73.

169 Metin PARDO, Kiralama Yoluyla Bir Havayolu Şirketi Kurulması (Yüksek Lisans Tezi), Haziran 2011, s. 12.

170 LEONE, s. 111.

171 SİRMEN/ERSON ASAR, s. 304; BUNKER, s. 73; IATA, “Guidance Material and Best Practices for Aircraft Leases” (Aircraft Leases), 4. Versiyon, Mayıs 2017, s. 132.

172 2018 ve 2019 yıllarında beş ay içinde meydana gelen iki farklı kaza sonrasında, Boeing 737 MAX tipi hava araçlarının uçuş izinleri SHGM de dahil olmak üzere, sivil havacılık otoriteleri tarafından iptal edilmiş ve bu sebeple mevcut hava araçları işletilemediği gibi, siparişi verilmiş olunan hava araçları da teslim alınamamıştır. Bkz. http://www.kokpit.aero/737-max-yere-indi http://www.kokpit.aero/737-max-yorumu?filter_name=737%20max&page=3 (Erişim tarihleri: 24.11.2019)

173 Basında yer alan haberler için bkz. http://www.kokpit.aero/thy-ryanair-ucak- pazarligi?filter_name=dry%20lease https://www.airporthaber.com/thy-haberleri/thy-norwegian- ucagini-kiraladi.html http://www.goklerdeyiz.net/ozel-haber-thynin-kiralayacagi-a321ler-belli- oldu/ (Erişim tarihleri: 24.11.2019)

anlaşılacağı üzere, bu sözleşmeye niteliğini veren husus, hava aracının uçuş personeli olmaksızın kiraya verilmesidir. Ancak TSHK’da hava aracı kira sözleşmelerine ilişkin düzenleme öngörülmemesi nedeniyle, uygulanacak hukuk olarak TBK’nın ilgili hükümleri belirlenmiştir. Dry lease’in niteliği göz önüne alındığında, TBK’nın adi kira hükümlerinin tatbik edileceği anlaşılmakla birlikte, bu konu çalışmamızın önceki bölümlerinde incelenmiştir174.

Ne var ki, dry lease bakımından SHT-KİRALAMA uyarınca oldukça detaylı düzenlemeler öngörülmüş olduğundan, sonraki tarihli özel düzenleme olması sebebiyle, bu sözleşmeler bakımından Talimat uygulama alanı bulacaktır. Nitekim Talimat uyarınca öngörülen hükümlere ilaveten; m. 5/1 ve m. 6/1 (f) ve (g) bentlerinde de atıfta bulunulduğu üzere, dry lease sözleşmeleri bakımından Talimat’ın eklerinde yer alan hükümler de tatbik edilecektir. Keza, Talimat EK-7 ve EK-8 uyarınca doğrudan dry lease’e ilişkin hükümler öngörülmüştür. Belirtilen özel nitelikli düzenlemeler dolayısıyla, dry lease sözleşmeleri bakımından Talimat’ın uygulama alanı bulacağı açıktır.

Son olarak belirtmek gerekir ki, doktrinde ve uygulamada dry lease sözleşmelerinin finansal kiralama niteliğinde de yapılabileceği ifade edilmekte ve bu yönde uygulamalar görülmektedir175. Ancak bu sözleşmeler ticari hava taşıma işletmeleri yerine, finansal kiralama sözleşmesi yapmaya yetkili taraflar ile imzalanmaktadır. Dolayısıyla bu sözleşmeler bakımından FKK hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Ne var ki, çalışmamız kapsamında ticari hava taşıma işletmeleri arasında yapılan dry lease sözleşmeleri incelendiğinden, belirtilen sözleşmeler inceleme alanı bulmayacaktır176.

174 Detaylı bilgi için bkz. 2.1.3. Adi Kira

175 Dry lease’in finansal kiralama kapsamında değerlendirilmesi için bkz. LEONE, s. 111; Dry lease’in hem finansal kiralama hem de faaliyet kiralaması şeklinde yapılabileceği yönündeki görüş için bkz. PANCHAL, s. 12; Dry lease’in faaliyet kiralaması türü olduğu görüşü için bkz.

ERDOĞMUŞ, s. 163.

176 Ülkemizde bu yönde yapılmış çalışmalar için bkz. ERDOĞMUŞ, ÖZTUGRAN,

2.4.1.3. Dry Lease’in Unsurları

Ulusal ve uluslararası mevzuat uyarınca dry lease’e niteliğini veren iki unsur olduğundan söz edilebilir. Bunlardan ilki, hava aracının uçuş personeli olmaksızın kiraya verilmesidir. İkincisi ise, kira konusu hava aracının kiracının işletme ruhsatı altında işletilmesidir. Ancak dry lease sözleşmelerine dair düzenlemeler incelendiği takdirde, her zaman bu iki unsura birlikte yer verilmediği görülmektedir. Şöyle ki; ICAO tarafından taraf devletlerin kullanımı için hazırlanmış olan Taslak Hava İşletmesi Sözleşmesi EK-5 m. 26 ve ICAO Sirküler 295 uyarınca dry lease tanımına yer verilmiş olmakla birlikte, her iki düzenleme uyarınca da yalnızca tek bir unsur üzerinden tanımlama yapılmıştır. Buna göre, dry lease hava aracının uçuş ekibi olmaksızın kiralanması hali olarak öngörülmüştür. Hava aracının kiracının işletme ruhsatı altından işletileceğine dair bir ifadeye yer verilmemiştir.

Ulusal mevzuatımıza bakıldığında da durum farklı değildir. Nitekim dry lease sözleşmeleri iki ayrı mevzuatta düzenlenmekle birlikte, bu iki unsura ayrı ayrı yer verilmiştir. İlk olarak TSHK m. 118/1’de, ilk unsur olan uçuş personeli olmaksızın kiraya verilme düzenlenmiş; ikinci unsur olan kiracının işletme ruhsatı altında işletme ise, SHT-KİRALAMA m. 4/1-b uyarınca düzenlenmiştir. Ancak her iki unsura birlikte yer veren bir düzenleme bulunmamaktadır177.

Ne var ki, Türkiye’nin de tarafı olduğu Avrupa Sivil Havacılık Konferansı’nın ECAC/21-1 numaralı Tavsiyesi (Hava Aracı Kiralamaları Hakkında Tavsiyeler) ve ICAO tarafından yürürlüğe konulan 8335 sayılı Operasyon Denetimi, Sertifikasyon ve Devamlı Gözetim Prosedürleri El Kitabı’nda iki unsura birden yer verilmiştir. Bu düzenlemeler uyarınca; dry lease halinde, hava aracının kiracının işletme ruhsatı altında işletildiği belirlenmekle, hava aracının uçuş ekibi olmaksızın, kiracının gözetimi ile operasyonel ve ticari kontrolü altında

177 SHT-KİRALAMA m. 12/1-a bendi uyarınca yürürlükten kaldırılan SHT-120.95 m. 3 hükmü ile “Dry lease; hava aracının kiracının işletme ruhsatı altında işletildiği kira anlaşmasını, (Normal

olarak bir uçağın mürettebatsız kiralanması olup, kiracının ticari kontrolü altında ve kiracının havayolu kodu ve trafik hakları kullanılarak işletilir.)” denilerek yapılan tanımlamada, her iki

ve kiracı havayolunun tanıtıcı kodu ve trafik hakkı altında işlediği kira türü olarak düzenlenmiştir.

Sonuç olarak, mevzuatlar düzenleme amaçları gereği dry lease’i tek bir unsur ile tanımlamış olsa bile; gerek yürürlükteki diğer mevzuatlarda öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilmesi, gerekse de ticari uygulamaya uygun olması bakımından, geçerli bir dry lease sözleşmesinden bahsedebilmek için her iki unsurun da bir arada olması gerekmektedir.

2.4.1.4. İki Yerli İşletme Arasındaki Dry Lease Sözleşmeleri

Çalışma konumuz bakımından özel nitelikli hükümleri havi SHT- KİRALAMA uyarınca, iki yerli işletme arasında yapılacak dry lease sözleşmelerine ilişkin herhangi bir düzenleme öngörülmemiştir. Ne var ki, iki yerli işletmenin kendi aralarında yapacakları kısa süreli wet lease ve wet lease sözleşmeleri Talimat’ta düzenleme alanı bulmuştur. Dolayısıyla SHGM’nin söz konusu dry lease sözleşmelerini Talimat’ta düzenlememiş olmasının bilinçli bir tercih olduğu görülmektedir. Bu durumun çalışmamız kapsamında incelenmesi uygun düşecektir. Hava aracı kira sözleşmeleri temel olarak TSHK m. 118 uyarınca düzenlenmektedir. Buna göre yerli işletmelerin kendi aralarında yapacakları sözleşme ile dry lease olarak değerlendirilen, uçuş personeli almaksızın sadece hava aracını kiralamaları halinde; TBK adi kira hükümleri uygulanacaktır. Buna uygun olarak, Sivil Hava Vasıtaları Tescil Yönetmeliği (SHD-T.34)178 (“SHD- T.34”) m. 4/c hükmü uyarınca, yerli işletmeler arasındaki 6 ayı geçen kira sözleşmelerinin m. 4/b’de belirlenen özel sicile tabi tutulacağı düzenlenmiştir. İlaveten, Hava Aracı Adi Kiralama ve İşletme Sözleşmeleri – Rev.01 (GENELGE UOD – 2014/1) uyarınca, yerli işletmeler arasında yapılacak adi kira sözleşmeleri düzenlenmiş, yurtdışından yapılacak adi kira sözleşmelerine ilişkin olarak ise ilave hususlar belirlenmiştir. Yine SHGM’nin internet sitesinde179, hava aracı işletici değişikliğinin hava aracının mevcut operatörünün (işleticisinin) değişmesi olduğu

178 RG, 02.06.1967, S. 12611.

belirtilmekle, bu değişikliğin yerli bir işleticinin başka bir yerli işletici olarak değişmesi olduğu ifade edilmiştir. Belirtilen tüm düzenleme ve kayıtlar, yerli işletmeler arasında adi kira sözleşmelerinin yapılabilmesine imkân tanımakla birlikte; tescil ve terkin sonuçlarını da doğurmaktadır.

Tüm bu açıklamalarımıza karşın, çalışma konumuz kapsamında değerlendirilen yerli işletmeler180, uygulamada kendi aralarında dry lease operasyonlarına başvurmamaktadır. Nitekim söz konusu uygulama, diğer sivil havacılık özel ve tüzel kişileri arasında gerçekleşmektedir. Hal böyleyken, SHGM tarafından düzenlenmeyen ve uygulamada da ticari hava taşıma işletmeleri tarafından uygulanmayan bu kira sözleşmeleri çalışmamız kapsamında incelenmeyecektir.