• Sonuç bulunamadı

ARAŞTIRMANIN KONUSU , AMACI, ÖNEMİ VE YÖNTEM YAKLAŞIMI

5. Veri Toplama Araçları

5.1. Dini Tutum Ölçeği

Dini tutum ölçeği için Likert tipi beşli cevap kategorileri kullanan sorular kullanılmıştır. Bunlar “kesinlikle katılıyorum”, “katılıyorum”, “kararsızım”,

“katılmıyorum”, “kesinlikle katılmıyorum” şeklindedir. Sorular olumlu ve olumsuz olmak üzere iki şekilde sorulmuştur. Olumlu sorulardan “Kesinlikle katılıyorum” beş puan , “Katılıyorum” dört puan, “Karasızım” üç puan, “Katılmıyorum” iki puan ve

“Kesinlikle katılmıyorum” bir puan üzerinden değerlendirilmiştir. Olumsuz sorularda ise yukarıdaki kodlamanın tersi yapılmış “Kesinlikle katılmıyorum” beş puan,

“Kesinlikle katılıyorum” bir puanla verilerek kodlanmıştır.

Dini tutum ölçeğinde 26 soru bulunmakta ve yapılan faktör analizinde iki faktör ortaya çıkmaktadır. Bunlardan 1.faktörde 15 soru, 2.faktörde 11 soru bulunmaktadır.

Birinci faktör liberal dini tutum, ikinci faktör ise gelenekse dini tutum olarak adlandırılmıştır. Bir soru her iki faktörde de aynı değeri aldığı için ölçekten çıkarılmıştır.

Anket uygulaması yapıldıktan sonra yarım doldurulan ve kullanılamaz durumda olan anketler analize tabi tutulmamıştır. Geriye kalan anketlerin sayısı 1254’tür. Yapılan faktör analizi sonucunda tutum sorularının yine iki faktörde toplandıkları görülmüştür. Bunlardan 1.faktör %24’nü; 2.faktör ise %16’sını açıklamaktadır. Her ikisi toplam varyansın %41’ni açıklamaktadır. Aşağıdaki tablo soruların faktör ağırlıklarını vermektedir.

Factör Yük

değerleri

1 2

1. Tanrıya yaklaşmak için ibadet şart değil, önemli olan kalp temizliğidir. 0 ,76 2.Allah’a inanmayan bir insan da günlük hayatta mutlu bir insan olabilir. 0,52 3.Her gün ibadete ayrılacak zamanın daha faydalı bir işte kullanılması

(hastalara,fakirlere yardım…vb daha faydalıdır. 0,64 4.İnsanlar, maddi imkanları ölçüsünde mutlu veya mutsuz olurlar. 0,36 5.Ahlaklı bir insan olmak için, dindar bir insan olmak şart değildir. 0,63

6.Bir Müslüman içki içebilir. 0,68

7.Din,bilim karşısında gittikçe önemini yitirmektedir. 0,60

8.Dua etmek, sadece insanın kendisini psikolojik olarak tatmin etmesidir. 0,56

9.Dindar bir insana daha çok güvenirim. 0,66

10.Sabah ezanları, yüksek sesle okunarak insanlar rahatsız edilmemeli. 0,50 11.İnsanlar, inandıkları için başlarını örterler. 0,58 12.Müslüman bir erkek veya kadın, ateist birisiyle evlenebilir. 0,67

13.Din, insanı pasifleştirmektedir. 0,52

14.Toplu ibadetlere katılmaktan haz duyarım.(Teravih namazı, kutsal gün

ve gecelerde camiye gitmek vb.) 0,59

15.İnsanlar, öldükten sonra, başka bir insanın bedeninde tekrar dünyaya

gelebilirler. 0,46

16..Allah’ın emrettiği her şey (oruç tutmak,sadaka vermek…vb.)insanın

sağlık ve mutluluğu içindir. 0,49

17.Din, insanı, içki, kumar, uyuşturucu vb. kötü alışkanlıklardan korur. 0,53 18.Maddi imkanları iyi olan her Müslüman zekâtını vermelidir. 0,73 19.Maddi imkanları iyi olan her Müslüman, ömründe bir kere hacca

gitmelidir. 0,62

20.Maddi imkanları iyi olan her Müslüman kurban kesmelidir. 0,69 21.Maddi imkanları iyi, olan her Müslüman fitre vermelidir. 0,82 22.İnsanlar, maddi imkanları ölçüsünde fakirlere düzenli şekilde yardım

etmelidirler. 0,73

23.Din, günümüzde yeniden önem kazanmaktadır. 0,42

24.Din, savaş, deprem…vb. durumlarda toplumsal birliği sağlamada

önemli bir etkendir. 0,52

25.Maddi imkanlar, insan mutluluğunu sağlayan faktörlerden sadece bir

tanesidir. 0,41

26.Cami, Müslüman bir toplumda merkezi bir öneme sahiptir. 0,45

1.Liberal Dini Tutum: Liberal dini tutum kavramı yapılan çeşitli araştırmalarda geleneksel veya muhafazakar dini tutumun karşıtı olarak kullanılmaktadır. Bu tür çalışmalardan birisi Carlson’un 1934 yılında Amerika’da üniversite öğrencileri üzerine yaptığı araştırmadır. Carlson, yaptığı

araştırmada dini inançların birçok sosyal konu hakkındaki tutumlarını belirleyen önemli bir faktör olduğu sonucuna varmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, Tanrı, savaş, doğum kontrolü hakkında en liberal tutumlar Yahudi öğrencilerde görülmüştür. Protestanlar ortada, Katolikler ise son derece muhafazakar tutumlara sahiptirler.

Diğer bir araştırma Amerika’daki Protestanların siyasi tutumları ile ilgilidir.

Araştırma sonucunda teolojik olarak liberal ve teolojik olarak muhafazakar kiliselere gidenler arasında küçük fakat tutarlı farklılıklar ortaya çıkmıştır.

(Köktaş,1997:128) Bereiter ve Freedman (1962) yaptıkları araştırmada sosyal bilimler alanında çalışanların birçok konuda daha liberal ve daha az geleneksel tavır aldıklarını buna karşılık, uygulamalı alanlardaki öğrencilerin tutumlarında daha muhafazakar olduğu sonucuna ulaşmışlardır. (Beit-Hallahmi ve Argyle1997: 182) 1970-1971 yılları arasında Amerika’daki Yahudiler üzerine yapılan araştırmada dinsel gelenekçilik ile siyasal liberalizm arasında zıt ilişki olduğu görülmüştür. En liberal Yahudiler kendilerini bir dinsel kesime bağlı görmeyenlerdir. Kendilerini reformcu olarak görenlerin daha az liberal olduğu ve kendilerini muhafazakar veya Ortodoks olarak tanımlayanların en az liberal oldukları sonucu ortaya çıkmıştır. (Köktaş,1997:129-130)

Amerika’da yapılan diğer bir araştırma da muhafazakar, ılımlı/liberal, ılımlı/

muhafazakar, liberal şeklinde dörtlü bir gruplama ve liberal ve muhafazakarların birer ılımlı kategorisi olduğu görülmektedir. (The Pew Research Center, August,30, 2005)

Yukarıdaki örneklerde olduğu gibi biz de liberal tutum,u geleneksel ve muhafazakar olmayan tutum anlamında kullanıyoruz.

2.Geleneksel Dini Tutum: Gelenek uzun zaman içinde oluşan kurallar bütünüdür. F.Schuon, dini geleneğin oluşmasını şu şekilde ifade eder: “Bir din doğuşunda, ilk andan itibaren insanları Allah’a bağlar fakat ona gelenek adı verilmez. Dinin ilk tabilerinin üzerinden iki ya da üç nesil geçince din bir gelenek halini alır.” (Armağan,1990:87)

Geleneksel dindarlık denilince Kur’an, Sünnet, İcma ve Kıyas temeline dayalı dini yaşayış tarzı kastedilmektedir. Aradan geçen zaman içerisinde oluşan dini anlayış ve yaşama biçimlerine de gelenek denmektedir. Günümüzde zaman zaman geleneksel- ilmihalci şeklinde de ifade edilen ağırlıkla inanç ve ibadet konuları üzerinde yoğunlaşan dini anlayış ve yaşayış biçimi kastedilmektedir.

Gulic , İslami büyük geleneğin temel unsurlarının İslam’ın beş şartı olduğunu belirtir.(Yel,1995:53)

Yel,’e göre İslami gelenek,1. Kur’an, 2. Hadis(Hz. Peygamberin sünneti), 3.İcma ( İslam alimlerinin mutabakatı) 4. Kıyas (hukukçuların içtihadı ve kıyası) temeli üzerine kurulmuştur. (Yel, 1995:53)

Şerif Mardin, geleneksel dindarlığı merkez ve çevre şeklinde iki gruba ayırır.

Merkezdekilerin dindarlığı eli kalem tutan okumuş ve seçkinlerin dindarlığıdır;

çevredekiler ise halkın dindarlığıdır.

Günay da, geleneksel dindarlığı iki kısma ayırır. Bunlardan birincisi, “geleneksel halk dindarlığı”dır. Bu kesim kentin büyük çoğunluğunu oluşturmaktadır ve halkın orta ve alt tabakaları ile kırsal kesimde görülen dini yaşayış biçimidir. Bu grubu oluşturanların dini yaşayışında Kur’an ve Sünnet temel olmakla beraber eskiden beri yerleşmiş olan halk kültürü, geleneksellik, taklitçilik, konuları derinlemesine araştırmama…gibi özelliklere sahiptirler.

İkinci grup ise “seçkinlerin dindarlığı”dır. Bu grubun dini yaşayışı temel İslami unsurlarla donanmış olup Sünni-Müslüman alimlerce belirlenen kuralları temel alan ve “hurafe” ve “batıl inançlar”dan uzak bir hayat yaşayan kesimdir. Bu kesim dini konularda belli bir birikime sahip olan dini elit zümreden oluşmaktadır. (Günay, 1978:237-238)

1.Bazı okuyucular bulgular ile din sosyolojisindeki teoriler arasında bir ilişki olmadığını düşünebilirler. Ancak unutulmamalıdır ki bu çalışma kendi alanında bir ilk olup sadece Ankara ilindeki ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin dini tutumlarının ne olduğunu araştırmıştır. Dolayısıyla bundan sonra yapılacak çalışmalar bu araştırmanın ortaya koyduğu bulguların nedenlerine inerek kendi teorik tartışmalarını yapabilirler.

2. Liberal ile geleneksel tutum farkını dini nasıl tanımladığınıza göre irdelemek lazım. Çünkü din sosyolojisinde yüzlerce din tanımı vardır. Doloyısıyla dini nasıl tanımladığınıza bağlı olarak tartışmalar ortaya çıkar.

Tutum ve davranışlar arasında birebir örtüşme olmamakta ve tutumlar her zaman davranışa dönüşmemektedir.