• Sonuç bulunamadı

DİŞ HEKİMLİĞİNDE RADYASYON GÜVENLİĞİ

13-16 Eylül/ Gaziantep

DİŞ HEKİMLİĞİNDE RADYASYON GÜVENLİĞİ

Eda Didem YALÇIN1

1

Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi AD

ÖZET

Radyasyon (veya ışınım), elektromanyetik dalgalar veya parçacıklar biçimindeki enerji yayımı veya aktarımıdır. Doğal radyasyonun yanı sıra, iyonlaştırıcı radyasyon başta sağlık alanı olmak üzere, mesleksel olarak maruziyet, endüstride, tıpta, eğitim ve araştırma alanlarında, nükleer güç üretimi ve yakıt çevrimi gibi alanlardaki çeşitli insan faaliyetlerine ait ışınlanmalardan kaynaklanmaktadır. Günümüz modern diş hekimliğinde klinik teşhiste yol gösterici bir yöntem olarak iyonize radyasyon içeren radyografik tetkikler sıklıkla kullanılmaktadır. Radyasyondan korunma sisteminin ana hedefi, radyasyon görevlilerinin, halkın ve çevrenin radyasyonun zararlı etkilerine karşı korunmasıdır. Amacı ise radyasyonun deterministik etkilerini (cilt yanıkları, katarakt, ölüm gibi) önlemek ve stokastik (kanser, genetik etkiler) etkilerin meydana gelme olasılığını en aza indirebilmektir. Radyasyondan korunma sisteminde yer alan prensiplere göre radyasyonun zararlı etkilerini telafi edecek şekilde yeterli fayda sağlamayan radyasyona maruz kalmayı gerektiren hiçbir uygulamaya izin verilmemesi, bu kapsamda olacak olan uygulamalarda ise en az doz ile en iyi sonuca ulaşılması ve tıbbi tanı/tedavi haricinde bireylerin ışınlandığı tüm uygulamaların sonucunda alacakları dozların sınırlandırılması gerekmektedir. İnsanlar radyasyon uygulaması gerektiren tüm ışınlamalara yönelik doz sınırlarıyla ve risk değerlendirmesiyle kontrol altına alınması gerekmektedir. Burada gelecek nesilleri de kapsayacak şekilde hiç kimsenin istenmeyen radyasyon riskine maruz bırakılmaması amaçlanmaktadır. Sisteminin hedefi, radyasyon görevlilerinin, halkın ve çevrenin radyasyonun zararlı etkilerinden korunmasıdır. Radyasyondan korunma ve güvenliğin sağlanması ise ancak konu ilgili bir sistemin kurulması ve sürekliliğinin sağlanmasıyla mümkündür. Sistem, radyoaktivite/doz ile ilgili niceliklerin ve birimlerin bilinmesini, gerekli ölçümlerin yapılabilmesini, ölçüm sonuçlarının değerlendirilebilmesini gerektirir. Bu bildiride; radyasyon, radyasyon kaynakları, iyonlaştırıcı radyasyon uygulamaları için güvenlik ve korunmaya yönelik genel kavramlar kapsamında bilgiler verilecektir.

Anahtar Kelimeler: Radyasyon, Diş Hekimliği, Radyasyondan Korunma. GİRİŞ

Radyasyon veya ışınım, elektromanyetik dalgalar veya parçacıklar biçimindeki enerji yayımı ya da aktarımıdır. Gerek doğal gerekse yapay radyasyona herkes mazur kalmaktadır. Güneş, lazer, radar sistemi, televizyon vericileri, X-ışını makineleri ve radyoaktif kaynaklar gibi birçok radyasyon kaynağı bulunmaktadır. İyonize radyasyonun dokudaki biyolojik etkileri; alınan toplam doza, doz oranına, radyasyon alan vücut miktarına, radyosensiviteye ve yayılan radyasyonun tipine bağlı olarak stokastik ve deterministik etkiye sebep olur.

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 725

Deterministik etki; büyük dozlarda meydana gelir, hücre ölümüne ve dolayısı ile organ fonksiyonlarının bozulmasına neden olur. Stokastik etkiler ise, hücre hasarı meydana getirmeyecek kadar çok düşük dozlara uzun dönem maruz kalındığında hücre ölümünden çok hücrenin modifiye olmasına neden olur. Modifiye olan hücrelerde uzun dönemde kanser gelişebilir. Stokastik etkiler radyasyondan etkilenen bireyin DNA'sında ölümcül sonuçlar doğuran değişiklikler yapabilirler. Bu duruma uygun en önemli değişiklik karsinogenezdir . Sık görülmemekle beraber radyasyon , genetik etkilere de neden olabilmektedir. Tüm bu etkiler, moleküler ve hücresel düzeyde ortaya çıkm aktadır ve sonuçta doku, organ ve sistemleri etkilemektedir. Doğal kaynaklardan maruz kalınan radyasyon, kanser ve buna bağlı ölümün çok ender nedenidir (Bozbıyık, 2002). Hasar, genetik bilgileri taşıyan hücrelerde meydana gelmiş ise, bu daha sonraki kuşağa eklenerek geçer. Stokastik etkinin bu tipine herediter etki denir (Yücel ve Palacı, 2009). Röntgen uygulamaları nedeni ile ortaya çıkan kanser vakalarının bazı ülkelerdeki yüzde değerleri şöyledir. İngiltere’de %0,6, ABD’de %0.09, Almanya’da %1,3 ve Japonya’da %2,9’dur. Ülkemizde bu konuyla ilgili bir araştırma maalesef yoktur (Şaşkın, 2010). Bu bildiride; radyasyon, radyasyon kaynakları, iyonlaştırıcı radyasyon uygulamaları için güvenlik ve korunmaya yönelik kavramlar kapsamında genel bilgiler verilecektir.

Radyasyonun Biyolojik Etkileri

X-ışınlarının tıbbi amaçlı kullanılmasından kısa bir süre sonra radyasyonun zararlı etkileri de belirtilmiş ve X-ışınlarına bağlı ilk kanser vakası 1902 yılında rapor edilmiştir. İyonlaştırıcı radyasyona mesleksel olarak maruziyet; endüstride, tıpta, eğitim ve araştırma alanlarında, nükleer güç üretimi ve yakıt çevrimi gibi alanlardaki çeşitli insan faaliyetlerine ait ışınlanmalardan kaynaklanmaktadır. Bu uygulamalarda bulunan çalışanların, etkili bir şekilde radyasyondan korunmaları ve güvenliklerinin sağlanmasına yönelik en etkin uluslararası kuruluşlardan ilk ikisi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ve Uluslararası Çalışma Örgütüdür (ILO). IAEA’nın “Radyasyondan Korunma ve Radyasyon Kaynaklarının Güvenliği” isimli yayınında konu ile ilgili temel ilkeler yer almaktadır (IAEA, 1996). Çalışanlara yönelik radyasyondan korunmaya yönelik tavsiyeler ise Uluslararası Radyoloji Korunma Komisyonu (ICRP) tarafından yayımlanmaktadır (ICRP 1997, ICRP 2007). Bu komisyonun yaptığı çalışmalar sonucunda teşhis ve tedavi amaçlı radyasyonun deterministik ve stokastik etkilere yol açtığı , bu türden zararlı etkilerin oluşması için kısa veya uzun süreli bir latent periyot geçmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca radyasyonun her doku veya organda farklı etkiler ortaya çıkardığı ve radyasyonun zararlı etkilerinin vücudun tümü veya bir bölümünün ışınlanmasına göre de değişiklik gösterdiği ifade edilmiştir (Oyar, 2003; Bozbıyık, 2002).

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 726

GELİŞME

Radyasyondan Korunma

X-ışınının keşfinden birkaç ay sonra iyonize radyasyon tıbbi amaçla kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde yapılan uygulamalarda iyileşmeyen yaralar ve kanserler gözlenmesi nedeni ile iyonize radyasyon ile çalışılan ortamlarda personelin ve diğer ışına maruz kalan şahıslarda doz sınırlaması uygulaması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Uluslararası kuruluşlar ve ülkemizde radyasyon güvenliği ile ilgili kuruluş olan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK)’in önerilerine göre radyasyon güvenlik önlemleri alınmaktadır. Tedavi amaçlı tıbbi ışınlanmalar hariç, X-ışını kullanımını gerektiren tetkiklerde, hasta dozu miktarı, olası tüm ışınlanmalar için ekonomik ve sosyal faktörler göz önünde bulundurularak mümkün olan en düşük dozun alınması amaçlanır. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, her radyolojik

tetkikte olabilecek en az doz kullanarak en fazla tanısal değer elde etmek ilkesine yönelik olarak bütün tedbirler alınmalıdır. Bu temel ilke ALARA (As Low As Reasonably Achievable) prensibi olarak bilinmektedir. ALARA ilkesinin diş hekimliği radyolojisindeki uygulamaları, diğer tıbbi görüntüleme uygulamalardan farklı olmayıp, tam olarak uygulanabilmesi için dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

• Tanıya yönelik kesin bir fayda sağlamayan hiçbir radyolojik tetkik yapılmamalıdır. Buna film tekrarları da dahildir ve mümkün olduğunca film tekrarı yapılmamalıdır. Özellikle film tekrarları, uygulamadan ve personelden kaynaklanıyorsa, önlenmesi için gerekli eylem planları derhal hazırlanmalı ve yaşama geçirilmelidir.

• Görüntülemeler olabilecek en az doz miktarları ile yapılmalıdır.

• Uluslararası Radyoloji Korunma Komisyonu (ICRP)’nun belirlediği ve önerdiği doz sınırları

aşılmamalıdır.ICRP, belirli sınırların üzerine çıkılmadığı takdirde radyasyonun insana zararlı olmayacağını, bu sınırların altındaki radyasyonun ise modern yaşamın kaçınılmaz olan diğer sağlık risklerinden daha fazla olamayacağını belirtmiştir . Buradan hareketle güvenli radyasyon dozu sınırları saptanmıştır. ICRP, doz sınırlarının altında kalmak şartıyla, radyasyonla ömür boyu güvenle çalışılabileceği görüşünü de benimsemiştir.

Radyoloji ünitelerinde dijital sistemlerin tercih edilmesi tekrar çekim sayılarını azaltacağı gibi, atık oluşumunu da engelleyecektir. Hastalara yapılan radyolojik tetkiklerde kullanılan X-ışını miktarının güvenli sınırlarda kalması için sorumluluk X-ışını ile çalışılan kuruluşlara ve radyasyon güvenlik sorumlularına aittir. X-ışınlarının olumsuz etkilerinden fetus ve çocuklar daha fazla etkilenir. Dolayısıyla radyolojik tetkik kararı alınırken ve doz ayarlaması yapılırken daha seçici davranılmalıdır. Radyografi alınırken tiroid koruyucu ve kurşun önlük kullanımı şiddetle önerilmektedir. Yalnızca ağız dışı tekniklerde tiroid koruyucu, görüntüye girmesi nedeniyle film tekrarına yol açtığından, kullanılmamalıdır.

Temel güvenlik standartlarında aşağıdaki üç ilke radyasyona maruz kalmayı azaltmak için kullanılmalıdır:

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 727

Zaman: Ağız dışı ışın kaynağı alanında harcanan zaman çok kısa olmalıdır. Aynı şekilde gaz hâlindeki radyoaktiflerle, inhalasyon zamanı ile alınan doz doğru orantılı olduğundan maruz kalma zamanı en az düzeyde tutulmalıdır.

Uzaklık: Radyasyon kaynaklarının çoğu noktasaldır ve kaynaktan uzaklığın artmasıyla ters orantılı olarak absorbe doz azalır. Bu nedenle radyoaktivite ile olan iş bitince onu ortamdan uzaklaştırmak, alınan radyasyonun dozunu önemli ölçüde azaltacaktır.

Zırhlama: Zırhlama kaynağın dört yanında yapılmalıdır. Radyodiagnostik ve ışın tedavisi kliniklerinde en pratik korunma yöntemi, diagnostik X-ışını cihazlarının kurşun bloklarla ve lineer hızlandırıcıların betonarme tesislerle muhafazasıdır (Mudun, 2009). Kontrollü alanlar belirlenmeli, bu bölgelere girişi engelleyen fiziksel engeller yapılmalıdır. Vasıflı olmayan personelin bu alanlarda çalışması engellenmelidir. Tüm radyasyon çalışanları kişisel doz izleme cihazı kullanmalıdır.

Radyasyon görevlileri gerek çalışmaya başladıklarında gerekse çalışma süresince periyodik olarak sağlık kontrollerinden geçirildiklerinden ve maruz kaldıkları radyasyon dozları sürekli olarak izlenip kayıt altına alındığından , alabilecekleri doz seviyesi , diğer herhangi bir insana göre daha yüksek düzeyde tutulmuştur. Buna göre bizzat radyasyon ile çalışan görevlilerin almasına müsaade edilen yıllık doz sınırının 3/10'undan fazlasını alma olasılığı bulunan kişiler doz izlenimine tabi tutulmakta, bu seviyenin altındaki dozlara maruz kalma olasılığındaki bireyler ise izlem kapsamına dahil edilmeyerek radyasyon personeli olarak sayılmamaktadır. Böyle bir kontrole ve doz izlenimine tabi tutulamayanların alabilecekleri yıllık radyasyon dozu, görevliler için belirlenen dozun onda biri ile sınırlandırılmıştır. Radyolojik görüntüleme birimlerinde görev yapan çalışanların bilgi ve davranışları hasta ve çalışan güvenliğini sağlama konusunda oldukça önemlidir. Etkileri çok daha ileriki yıllarda ortaya çıkabilecek olan hataların önlenmesi için kurumların radyasyon güvenliğine ilişkin alt yapısının ve denetim mekanizmalarının doğru çalışması gerekir.

SONUÇ

Tedavi amaçlı tıbbi ışınlanmalar hariç, X-ışını kullanımını gerektiren tetkiklerde ekonomik ve sosyal faktörler göz önünde bulundurularak mümkün olan en düşük dozun alınması amaçlanır. Radyasyon güvenliğine ilişkin, radyoloji çalışanlarının bilgilendirilmesi ve farkındalıklarının artırılması, hasta ve çalışan güvenliği açısından oldukça önemlidir. Radyoloji ünitelerinin planlanması, sertifika, kalibrasyon, güvenlik kontrolleri ve düzenli iç denetimler, sağlık yöneticilerince yapılmalıdır.

KAYNAKÇA

Bozbıyık A, Özdemir Ç, Hamit Hancı (2002). Radyasyon Yaralanmaları ve Korunma Yöntemleri. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi. 7(11);274.

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 728

Yücel, Palacı, Timlioğlu, (2009). Hasta ve Çalışan Güvenliği Kapsamında Radyasyon Güvenliği Hizmet İçi Eğitim Programının Etkinliğine İlişkin Bir Örnek Olay Çalışması. 2. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler Kitabı. 19-21 Mart, Ankara. Şaşkın (2010). Radyolojide Hasta ve Çalışan Güvenliği, Sağlık Hizmetlerinde Kalite, Akreditasyon Ve Hasta Güvenliği Dergisi. 1(5);72–75.

IAEA (1996). Food and Agriculture Organization of The United Nations, International Atomic Energy Agency, International Labour Organisation, OECD Nuclear Energy Agency, Pan American Health Organization, World Health Organization, Radiation Protection and the Safety of Radiation Sources. Safety Series No. 120, Vienna.

ICRP (1997). International Commission on Radiological Protection, General Principles for the Radiation Protection of Workers. Publication No. 75, PergamonPress, Oxford and New York.

ICRP (2007). The Recommendations of the International Commission on Radiological Protection. ICRP publication 103.

Oyar O, Gülsoy UK, Yeşildağ A, Yıldız M, Baykal B, Köroğlu, M (2003). Tıbbi Görüntüleme Fiziği. Isparta: Rekmay Matbaası, Bölüm 1, 2.

Mudun A (2009). Meme Kanserinde İntraoperatif Gama Prob Kullanımında Radyasyon Güvenliği, The Journal Of Breast Health. 5(3);116.

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 729

Al-Cu-Bi ALAŞIMININ MİKROYAPI, MEKANİKSEL VE ELEKTRİKSEL ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Dr. Öğrt. Üy. Aynur AKER Siirt Üniversitesi, aynuraker@hotmail.com

Prof. Dr. Hasan KAYA Erciyes Üniversitesi, hasankaya@erciyes.edu.tr

Dr. Öğrt. Üy. Veysel ÇELİK

Siirt Üniversitesi, veysel3@gmail.com

ÖZET

Al-Cu-Bi alaşımının vakumlu eritme fırınında grafit potada hazırlanmıştır. Alaşım Bridgman tipi kontrollü doğrusal katılaştırma fırınında sabit sıcaklık gradyentinde farklı katılaştırma hızlarında katılaştırıldı. Kontrollü doğrusal katılaştırılmış numunelerin mikrosertlik ölçümleri mikrosertlik test cihazı ile yapıldı. Kontrollü doğrusal katılaştırılmış alaşımın çekme-dayanım () ve elektriksel özdirenç () değerleri de ölçüldü. Doğrusal katılaştırma hızının mikroyapı, mikrosertlik, çekme-dayanım ve elektriksel özdirenç değerleriyle arasındaki ilişkisi lineer regresyon analizi yöntemi kullanılarak belirlendi. Elde edilen numunenin 300-500 K sıcaklık aralığındaki elektriksel özdirenç ) değerleri dört- nokta elektriksel özdirenç ölçme yöntemi ile ölçüldü.

Anahtar Kelimeler: Doğrusal katılaştırma, Mikrosertlik, Elektriksel özdirenç

DETERMINATION OF MICROSTRUCTURE, MECHANICAL AND ELECTRICAL