• Sonuç bulunamadı

13-16 Eylül/ Gaziantep

2.LĠTERATÜR TARAMASI 2.1 Kurumsal Sosyal Sorumluluk

5. ARAġTIRMA BULGULAR

Araştırma değişkenlerinin güvenirliliği, literatürde yaygın olarak kullanılan Cronbach Alfa değerleri ile ölçümlenmiştir. Tablo 1‟de görüldüğü üzere bu sonuçlar için devamlılık bağlılığı hariç diğer tüm değişkenlerin tamamının değeri Özdamar (1999)‟ın yüksek güvenilir düzey olarak tanımladığı 0,81 ve üzerinde bulunmuştur. Devamlılık bağlılığının değeri ise Özdamar (1999)‟ın orta güvenilir düzey olarak tanımladığı 0,61 ve üzerinde bulunmuştur (Yaşar, 2014: 63).

Tablo 1.AraĢtırma DeğiĢkenlerinin Güvenilirliği

DeğiĢkenler Cronbach

Alfa Değeri

Önerme Sayıları

Kurumsal Sosyal Sorumluluk ,926 20

Ekonomik ,879 5 Yasal ,831 5 Etik ,838 5 Hayırseverlik ,837 5 Örgütsel Bağlılık ,917 24 Duygusal Bağlılık ,873 8 Devamlılık Bağlılığı ,787 8 Normatif Bağlılık ,854 8

Kurumsal Sosyal Sorumluluk -Ekonomik -Yasal -Etik -Hayırseverlik Örgütsel Bağlılık -Duygusal Bağlılık -Devamlılık Bağlılığı -Normatif Bağlılık H1 H2 H3

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 701 Ankete katılanların cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim durumu gibi demografik değişkenlere göre durumları Tablo 2‟de sunulmuştur.

Tablo 2. AraĢtırmaya Katılanların Demografik Özellikleri

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Cinsiyet Kadın Erkek 81 149 35,2 64,8 Medeni Durum Bekar Evli Diğer 77 137 16 33,5 59,6 7,0 YaĢ 20-25 26-30 31-35 36-40 41-45 46-50 51 yaş ve üzeri 22 57 52 54 30 11 4 9,6 24,8 22,6 23,5 13,0 4 ,8 1,8 Eğitim Durumu Lise Ön Lisans Lisans Yüksek Lisans 82 58 74 16 35,7 25,2 32,2 7,0 Gelir Düzeyi 1000 -2000 2001-3000 3001-4000 4001-5000 5001-6000 6001 ve üstü 79 65 27 32 3 24 34,3 28,3 11,7 13,9 1,3 10,5 Kurumdaki ÇalıĢma Süresi 1 yıldan az 1-2 yıl arası 3-5 yıl arası 6-10 yıl arası 11-15 yıl arası 16 yıl ve üstü 25 39 136 12 4 14 10,9 17,0 59,1 5,2 1,7 6,1 Araştırma hipotezleri test edilmeden önce modelde bulunan değişkenlerin birbirleri ile ilişkilerinin istatistiksel açıdan derecesine bakılmıştır. Değişkenlere ait aritmetik ortalama ile standart sapma değerleri ve değişkenler arası korelasyon analiz sonuçları Tablo 3 ve Tablo 4‟de gösterilmiştir.

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 702 Tablo 3. AraĢtırma DeğiĢkenlerine Ait Ortalama ve Standart

Sapma Değerleri

DeğiĢkenler

Ort.

s.s.

1.Kurumsal Sosyal Sorumluluk 4,098 ,517 Ekonomik 3,886 ,720 Yasal 4,162 ,581 Etik Hayırseverlik 4,170 4,173 ,619 ,606 2.Örgütsel Bağlılık 3,469 ,637

Değişkenlere ait ortalama değerlere bakıldığında en yüksek ortalamaya sahip değişkenin hayırseverlik olduğu görülmektedir. Bu değişken anlamında katılımcıların “katılıyorum” seçeneğine daha yakın cevaplar verdikleri anlaşılmaktadır. Yani çalışanlar üyesi oldukları örgütlerin, gönüllülük esasına dayalı olarak toplumun talep ettiği yardımları en iyi şekilde karşıladığını, çeşitli hayırsever faaliyetlerde bulunduklarını, çeşitli kurumlara maddi desteklerde bulunduklarını ifade etmişlerdir. En düşük ortalamaya sahip değişken ise örgütsel bağlılıktır. Bu değişken bazında katılımcıların kurumsal sosyal sorumluluk ve boyutlarına göre daha kararsız kaldıkları ve “kararsız” seçeneğine yakın cevaplar verdikleri görülmektedir.

Tablo 4. AraĢtırma DeğiĢkenlerinin Korelasyon Değerleri

DeğiĢkenler 1 2 3 4 5 6

1.KSS 1

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 703 3.Yasal ,869** , 653** 1 4.Etik ,850** ,484** ,685** 1 5.Hayırseverlik ,772** ,391** ,531** ,647** 1 6.Örgütsel Bağlılık ,388** ,421** ,344** ,263** ,225** 1

** Korelasyon 0.01 düzeyinde anlamlıdır.

Yapılan korelasyon analizi sonucuna göre kurumsal sosyal sorumluluğun ekonomik alt boyutu ile örgütsel bağlılık arasında p<.01 düzeyinde anlamlı ilişkiler olduğu anlaşılmış olup bu değişkenler arasındaki ilişkinin (r=,421) diğer değişkenlere oranla daha güçlü olduğu görülmüştür. Kurumsal sosyal sorumluluğun hayırseverlik boyutu ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkinin (r=,225) ise diğer değişkenlere oranla daha zayıf kaldığı bulgusuna ulaşılmıştır. Elde edilen bu sonuçlar çalışma kapsamında geliştirilen hipotezleri destekler yöndedir.

Çalışmada öne sürülen hipotezleri test etmek amacıyla yapılan regresyon analizi sonuçları aşağıda yer alan tablolarda sunulmuştur.

Tablo 5. Kurumsal Sosyal Sorumluluğun Ekonomik BileĢeninin Örgütsel BağlılıkÜzerindeki Etkisine Yönelik Regresyon Analizi

DeğiĢkenler Beta t değeri p değeri

Örgütsel Bağlılık ,421 ∆R2 = ,174 7,016 F=49,228 ,000 ,000

Çalışmada geliştirilen “H1: Belediye çalışanlarının kurumsal sosyal sorumluluğun ekonomik boyutuna yönelik algılarının örgütsel bağlılıkları üzerinde etkisi vardır” hipotezini test etmek amacıyla yapılan regresyon analizi sonucuna göre; kurumsal sosyal sorumluluğun ekonomik bileşeninin örgütsel

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 704 bağlılığı (β= ,421; %17,4) p<0,05 düzeyinde anlamlı, pozitif yönde etkilediği anlaşılmaktadır. Bu veriden hareketle H1 hipotezi kabul edilmiştir.

Tablo 6. Kurumsal Sosyal Sorumluluğun Yasal BileĢeninin Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisine Yönelik Regresyon Analizi

DeğiĢkenler Beta t değeri p değeri

Örgütsel Bağlılık ,344 ∆R2 = ,114 5,532 F=30,604 ,000 ,000

Bu çalışmada geliştirilen “H2: Belediye çalışanlarının kurumsal sosyal sorumluluğun yasal boyutuna yönelik algılarının örgütsel bağlılıkları üzerinde etkisi vardır” hipotezini test etmek üzere yapılan regresyon analizi sonuçları istatistiksel olarak anlamlıdır (F=30,604; p<0,05). Bağımsız değişken olan kurumsal sosyal sorumluluğun yasal boyutu bağımlı değişken olan örgütsel bağlılık düzeyini %11,4 oranında açıklamaktadır. Bu sonuca göre H2 hipotezi kabul edilmiştir.

Tablo 7. Kurumsal Sosyal Sorumluluğun Etik BileĢeninin Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisine Yönelik Regresyon Analizi

DeğiĢkenler Beta t değeri p değeri

Örgütsel Bağlılık ,263 ∆R2 = ,065 4,115 F=16,933 ,000 ,000

Çalışma kapsamında ele alınan bir diğer hipotez olan “H3: Belediye çalışanlarının kurumsal sosyal sorumluluğun etik boyutuna yönelik algılarının örgütsel bağlılıkları üzerinde etkisi vardır” hipotezini test etmek amacıyla yapılan regresyon analizi sonucunda da kurumsal sosyal sorumluluğun etik bileşenine dair çalışan algılarının bağımlı değişken olan örgütsel bağlılığı (β= ,263; %6,5) p<0,05 düzeyinde anlamlı, pozitif yönde etkilediği bulgusuna ulaşılmıştır. Bu durumda H3 hipotezi de kabul edilmektedir.

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 705 Tablo 8. Kurumsal Sosyal Sorumluluğun Hayırseverlik BileĢeninin

Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisine Yönelik Regresyon Analizi

DeğiĢkenler Beta t değeri p değeri

Örgütsel Bağlılık ,225 ∆R2 = ,047 3,489 F=12,170 ,001 ,001

Çalışma kapsamında ele alınan dördüncü hipotez olan “H4: Belediye çalışanlarının kurumsal sosyal sorumluluğun hayırseverlik boyutuna yönelik algılarının örgütsel bağlılıkları üzerinde etkisi vardır” hipotezini test etmek amacıyla yapılan regresyon analizi sonucunda da hayırsever kurumsal sosyal sorumluluğun örgütsel bağlılığı yaklaşık %5 oranında açıkladığı görülmüştür. Bu durumda H4 hipotezi de kabul edilmektedir.

SONUÇ

Genel olarak işletmelerin gönüllülük ilkesine bağlı kalarak toplumsal ve çevresel sorunları örgütsel faaliyetleriyle ve paydaşlarıyla olan etkileşimleriyle bütünleştirebildiği, ilişkide bulunduğu tüm iç ve dış çevre faktörlerine karşı sorumlu davranmasını ifade eden bir kavram olan kurumsal sosyal sorumluluğa dair çalışan algılarının yüksek olduğu örgütlerde örgütsel bağlılığın da yüksek olması beklenmektedir.

Bu çalışmada da çalışanların kurumsal sosyal sorumluluk alt boyutlarına yönelik algılarının örgütsel bağlılığı etkileyip etkilemediği belirlenmeye çalışılmıştır.

Elde edilen sonuçlara göre katılımcıların, örgütlerinin kurumsal sosyal sorumluluğa ilişkin uygulamalara yönelik genel algıları açısından olumlu oldukları söylenebilir. Altboyutlar açısından bakıldığında katılımcılar diğer boyutlara göre örgütlerinin hayırseverlik konusunda daha iyi uygulamalarda bulunduğunu düşünmektedirler. Hayırseverlik boyutunu sırasıyla etik ve yasal boyut takip etmektedir. Buna göre katılımcılar örgütlerinin yasalarda yer almamasına rağmen uygulama ve faaliyetlerinde adil ve hakkaniyetli davrandıklarını düşünmektedir. Ayrıca katılımcılar, örgütlerinin kanunlara uygun şekilde faaliyetleri gerçekleştirdiğini hem çalışanlarıyla hem diğer tüm paydaşlarıyla ilgili tüm yasal sorumluluklarını yerine getirdiklerini ifade etmişlerdir. Ekonomik sorumluluk boyutlarına yönelik katılımcıların algılarının

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 706 ise olumlu ile kararsız seçenekleri arasında olduğu görülmektedir. Örgütsel bağlılık açısından bakıldığında da katılımcıların daha çok kararsız kaldıkları bulgusuna ulaşılmıştır.

Değişkenler arasındaki ilişkiler incelendiğinde; katılımcıların kurumsal sosyal sorumluluk ve alt boyutlarına yönelik algıları ile örgütsel bağlılıkları arasında anlamlı ilişkiler olduğu görülmüştür. Özellikle kurumsal sosyal sorumluluğun ekonomik boyutu ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkinin diğer değişkenlere oranla daha yüksek düzeyde olduğu görülmüştür.

Çalışmada yapılan regresyon analizi sonucuna göre de kurumsal sosyal sorumluluğun tüm altboyutlarına yönelik algının örgütsel bağlılığı etkilediği ve ekonomik sorumluluğa yönelik algının örgütsel bağlılığı etkileyen en önemli unsur olduğu belirlenmiştir. Örgütsel bağlılığı etki düzeyleri açısından sıralandığında, ekonomik sorumluk en yüksek düzeyde etkiye sahip alt boyut olduğu bu boyutu ise sırasıyla yasal, etik ve hayırseverlik boyutlarının izlediği görülmüştür. Elde edilen bu sonuca göre örgütlerin ekonomik sorumluluk bağlamında değerlendirilen faaliyetlerinin çalışanların örgütsel bağlılıklarını sağlamada daha etkili olduğu ifade edilebilir. Dolayısıyla çalışanlarının örgütsel bağlılıklarını yükseltmek isteyen örgütlere, başta ekonomik sorumluluklar ve yasal sorumluluklarla ilgili olmak üzere kurumsal sosyal sorumluluğa yönelik uygulama ve faaliyetlere daha çok önem vermeleri gerektiği önerisinde bulunulabilir.

KAYNAKÇA

Allen, N.J. ve Meyer, J.P.(1996). „‟Affective, Continuance and Normative Commitment to the Organization: An Examination of Construct Validity‟‟. Journal of Vocational Behaviour, 252-276

Atila KarahanÇalışma Ortamındaki Statü Farklılıklarının Örgütsel Bağlılığa EtkisiSosyal Bilimler Dergisi Cilt: X, Sayı 3, 2008

Bakan, İsmail, Örgütsel Stratejilerin Temeli, Örgütsel Bağlılık Kavram, Kuram, Sebep Ve Sonuçlar, Ankara: Gazi Kitabevi, 2011.

Balcı, A. (2003). Örgütsel Sosyalleşme Kuram Strateji ve Taktikler, Ankara: Pegem A Yayıncılık.

Erbaşlar, G. (2007). “Yeşil Pazarlama”, Paradoks, Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, 3(1): 1-12.

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 707 Koç H. Örgütsel Bağlılık Ve Sadakat İlişkisi (2009) Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi Electronic Journal Of SocialSciences Bahar 8(28) ss.200-211

McWilliams, A., andSiegel, D. (2001). Corporate Social Responsibility: ATheory of theFirmPerspective. The Academy of Management Review, 26(1): 117-127.

Öztürk, A. (2010).“İşletmelerde Sosyal Sorumluluk Faaliyetlerinin Çalışanların Performansına Etkileri Üzerine Bir Araştırma, Dokuz Eylül ÜniversitesiSosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İzmir.

Özdemir H. Kurumsal Sosyal Sorumluluğun Marka İmajına Etkisi, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:8 Sayı:15 Bahar 2009 s.57-72 Pirsch, J.,Gupta, S. ve Grau, S. (2007). A Framework for Understanding Corporate Social Responsibility Programs as a Continuum: An Exploratory Study, Journal of Business Ethics, ss.125-140.

Yamak S. (2009).Kurumsal Sosyal Sorumluluk: Yerel Farklılıklar, Küresel Aynılıklar Yönetim Araştırmaları Dergisi ,9(2), ss.95-101

YAŞAR M.(2014) İstatistiğe Yönelik Tutum Ölçeği: Geçerlilik ve Güvenirlik Çalışması, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 36 (Temmuz 2014/II)

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 708

APPLICATION OF DIETARY HOP (Humulus lupulus) EXTRACT AS GROWTH- PROMOTERS IN COMMON CARP, Cyprinus carpio (L. 1758)

Funda TURAN1* and Cemal TURAN1

1

Iskenderun Technical University, Faculty of Marine Science and Technology, Turkey.

*

Email of the corresponding author: funda.turan@iste.edu.tr

ABSTRACT

In aquaculture, there is an equable demand to increase productivity, particularly to improve growth rate, feed utilization as well as stress resistance of fish. Phytochemicals contained in herbs have been shown to have beneficial effects on appetite, growth and the immune status of fish. The use of these plant-based additives allows fish farmers to maximum performance through improvement in health, reproduction and feed efficiency. Hence, a preliminary study was conducted to evaluate the effect of dietary supplementation of the Hop flower extract on common carp, Cyprinus carpio growth performance and body composition. The fish (mean body weight 0.85±0.09 g) were fed with experimental diets prepared by using supplementation of hop flower extract (0, 0.5, 1 and 1.5 g 100 g-1) for 90 days. Growth rate significantly increased in carps fed with hop extract-supplemented diets in comparison with the control groups (P<0.05). Feed conversion ratio (FCR), protein efficiency ratio (PER) and apparent net protein utilization (ANPU) were also significantly improved in group fed diet with 1.5 g 100 g-1 hop flower extract than that with control and other hop flower extract groups (P<0.05). The present study demonstrates that hop flower extract had a positive effect on carp growth performance and feed utilization with no apparent effects on health status.

Keywords: Hop extract, Humulus lupulus, Growth-promoter, Common carp, Cyprinus

carpio.

INTRODUCTION

As aquaculture production becomes additional intensive inside the last decade, the incidence of disease yet as varied infectious diseases has accrued as a results of it leading to very important economic losses. Diseases were to boot recognized as a result of the most constraint to the event of aquaculture industry globally and resulted in vital growth performance and economic loss to fish farmers (FAO, 2009). The intensive and semi- intensive practices of aquaculture production caused an increase of disease outbreaks resulting in partial or total loss of fish production. Morever, many factors yet as overcrowding, handling, temperature, poor water quality and poor nutrition are to blame for creating a state of stress leading to immunosupression in fish, and so boosting the status to infectious diseases (Cabello, 2006; Gatlin et al., 2014). Therefore, there was the requirement to enhance aquaculture in term of growth and diseases prevention. Using chemotherapeutants and antibiotics to control fish diseases has light-emitting diode to unfavourable effects like the event of antibiotic resistant strains and accumulation of these compounds in setting and/or fish tissue that ultimately mirror on human health. Therefore, medicative plants in the main return

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 709

as a promising and various safer and low cost methodology for bar and/or management of fish disease in aquaculture (Awad and Awaad, 2017).

Herbal medicine may be a growing promote of other medicines very popular today. Several active ingredients in buildup medicine are derived from plant compounds and have a large of mark. Plants and plant extracts additional safe than chemical product as a result of natural product is becoming additional common, since medicine of synthetic origin could have a negative impact on the setting and parasite resistance to toxic chemicals will evolve when continual applications (Magi and Sahk, 2003).

Also, the medicinal plants are wealthy during a large choice of nutrients and that they could also be used as chemotherapeutics and feed additives. The employment of medicative plants as a natural feed additive in fish diets is turning into helpful instead of classic chemicals, which can have associate degree accumulative impact on human health (Chang, 2000). Several biological activities are recorded for medicative plants as well as growth promotion, craving stimulation, immune stimulation, antimicrobial, and anti-stress in fish (Wang et al., 2015; Chang, 2000; Chakraborty and Hanez, 2011). Additionally, the mode of action of these plants and their derivatives are attributed to the presence of the many active principle parts like alkaloids, steroids, phenolics, tannins, terpenoids, saponins, glycosides, and flavonoids. Easy accessibility and therefore the low cost worth for several plants also are encouraging factors for his or her use in giant scale in aquaculture to supply higher growth and protection at constant time (Harikrishnan et al., 2011; Sivaram et al., 2004). They will be used as associate degree attractant to extend feed intake, improve feed utilization, and increase weight gain (Xiang and Zhou, 2000; Ahmad and Abdel-Tawwab, 2011).

Humulus lupulus has a long history as a medicinal cure to treat a large vary of

complaints in people medicine by Southern African native population. It’s been in the main suggested as a mild sedative helpful to cure sleeplessness and nervousness (Blumenthal, 1998). Historically hops were used to treat excitability and restlessness associated to tension headache; to enhance craving and digestion; to alleviate aching, aching and pain (Barnes et al., 2002). Hop extracts have additionally been reportable to move as antioxidants, cancer chemopreventives, medicinal drug agents, antimicrobials and citotoxics (Chadwick et al., 2006). The most structural categories of chemical compounds known from hop mature cones embody terpenes, bitter acids and chalcones. Hops also are wealthy in flavonol glycosides (kaempferol, quercetin, quercitrin, rutin) (Sagesser and Deinzer, 1996) and catechins (catechin gallate, epicatechin gallate) (Gorissen et al., 1968).

Although previous studies have mostly investigated on the effects of improvement appetite and digestion in rat and human (Barnes et al., 2002), there is a lack of information on the use of hop flower extract in diets for fish growth. In the present study we intended to ascertain whether Humulus lupulus flower extract included in the diet enhance the growth performance, feed utilization and carcass composition of the common carp.

www.zeugmakongresi.org/ TAM METİN KİTABI www.iksadkongre.org/ Sayfa 710