• Sonuç bulunamadı

Diğer baklagil bitkilerinde yürütülen patojenisite çalışmaları

2. KURAMSAL TEMELLER ve KAYNAK ÖZETLERİ

2.6 Rhizoctonia Türlerinin Patojenisiteleri İle İlgili Çalışmalar

2.6.2 Diğer baklagil bitkilerinde yürütülen patojenisite çalışmaları

Dhingra ve Sinclair (1973), soya fasulyesinden izole ettikleri 9 adet R. bataticola izolatından 5 tanesinin %67-83 ölüm oranıyla yüksek derecede virülent, 1 tanesinin

%33 ölüm oranıyla orta derecede virülent olduğunu, kalan 3 tanesinin ise patojen olmadığını bildirmişlerdir.

Sumner (1985), Gürcistan’da topraktan izole ettği R. solani AG-4 ve binükleat Rhizoctonia CAG-3 ve CAG-5 izolatlarının farklı fasulye ve börülce çeşitlerinde patojenisitesini araştırmıştır. Araştırıcı, R. solani AG-4 izolatlarının bu çeşitlerde hastalık şiddeti değerlerinin 5 üzerinden 3.8-5.0 arasında olduğunu ve yüksek derecede virülent olduklarını, binükleat Rhizoctonia CAG-3 ve CAG-5 izolatlarının ise hastalık

42

şiddeti değerlerinin 1.1-3.0 arasında olduğunu ve düşük virülensliğe sahip olduklarını belirtmişlerdir.

Ichielevich vd. (1985), İsrail’de topraktan izole ettikleri MN (AG-1, AG-2, AG-4 ve AG-6) ve BN (AG-A, AG-F, AG-K ve AG-I) anastomosis gruplarına ait Rhizoctonia izolatlarının aralarında fasulyenin de yer aldığı 11 farklı konukçuda patojenisitelerini araştırmışlardır. Araştırıcılar, 7 adet virülent AG-4 izolatının fasulyede meydana getirdiği hastalık indeksi değerinin 5 üzerinden 2.0-5.0 arasında değiştiğini, 2 adet AG-4 ve 2 adet AG-K izolatının ise fasulyede patojen olmadığını bildirmişlerdir.

Bolkan ve Ribeiro (1985), aralarında fasulye, börülce ve soya fasulyesinin de yer aldığı farklı konukçulardan izole ettikleri R. solani izolatlarının barbunya ve soya fasulyesindeki patojenisitesini araştırmışlardır. Araştırıcılar, baklagil bitkilerinden izole edilen AG-4 izolatlarının hastalık şiddeti değerlerinin barbunyada 4 üzerinden 1.0-2.6 arasında, soya fasulyesinde ise 1.3-4.0 arasında değiştiğini tespit etmişlerdir.

Wong vd. (1985), yeraltı üçgülünden izole ettikleri R. solani AG-2-1 ve AG-2-2 izolatlarının yüksek derecede virülent olduklarını, binükleat Rhizoctonia AG-K izolatlarının ise patojen olmadığını belirtmişlerdir.

Phillips (1991), fasulye ve soya fasulyesinden izole ettikleri 30 adet R. solani AG-4 izolatının 20 tanesinin yüksek derecede virülent, 10 tanesinin ise düşük derecede virülent olduklarını, çıkış öncesi çökerten ve hipokotil çürüklüğü belirtileri açısından ise soya fasulyesinin daha hassas olduğunu bildirmiştir.

Muyolo vd. (1993a), ABD ve Afrika’da fasulye ve soya fasulyesinden izole ettikleri 290 adet R. solani izolatı arasında en virülent gruplardan birinin AG-4 olduğunu, in vitro koşullarda bu etmenin her iki bitkide de %100’e varan hipokotil enfeksiyonuna neden olduğunu gözlemlemişlerdir. Aynı araştırıcılar tarafından yürütülen bir başka çalışmada, R. solani AG-2-2 ve AG-4 izolatlarının fasulyede in vitro koşullarda meydana getirdiği ortalama hastalık şiddetinin 5 üzerinden 3.3-4.0 arasında, in vivo koşullarda ise hastalık şiddetinin 2.3-3.8 arasında değiştiği, soya fasulyesinde ise bu değerlerin sırasıyla 3.4-4.0 ve 1.6-2.6 arasında olduğu belirtilmiştir Muyolo vd.

(1993b).

43

Nelson vd. (1996), soya fasulyesinden izole ettikleri farklı anastomosis gruplarına ait R.

solani izolatlarının soya fasulyesi fidelerinde ve yetişkin bitkilerde patojenisitelerini araştırdıkları çalışmalarında, AG-4 izolatlarının hastalık şiddeti değerinin fide döneminde 5 üzerinden 1.77-3.37 arasında, yetişkin dönemde ise 4 üzerinden 2.67-3.50 arasında olduğunu, AG-5 izolatlarında ise bu değerin fide döneminde 1.47-2.15 arasında, yetişkin dönemde ise 3.17 olduğunu tespit etmişlerdir.

Karaca vd. (2002), Samsun’da fasulyeden izole ettikleri farklı anastomosis gruplarına ait R. solani izolatlarının fasulyedeki hastalık şiddeti değerinin AG-4 izolatları için 5 üzerinden 2.32 ve 3.20, AG-5 izolatı için ise 2.16 olarak belirlemişlerdir.

Fenille vd. (2003), soya fasulyesinden izole ettikleri R. solani AG-4-HGI izolatlarının hastalık şiddeti değerinin 7 üzerinden 4.1-6.0 arasında değiştiğini ve bazı izolatların çıkış sonrası çökertene neden olduğunu bildirmişlerdir.

Erper (2003), Samsun’da fasulye, soya fasulyesi, bezelye, bakla ve börülceden izole ettikleri farklı anastomosis gruplarına ait Rhizoctonia spp. izolatlarının bu bitkilerdeki patojenisitelerini araştırmıştır. Araştırıcı, AG-4 izolatlarının hastalık şiddeti değerinin 5 üzerinden fasulyede 2.50-4.25 arasında, soya fasulyesinde 3.25-4.87 arasında, bezelyede 3.25-5.00 arasında, baklada 3.50-4.25 arasında, börülcede ise 3.25-4.75 arasında değiştiğini gözlemlemiştir. AG-5 izolatının hastalık şiddeti değerinin fasulyede 2.25, soya fasulyesinde 3.25, bezelyede 2.50, bakla ve börülcede 3.12 olduğunu, AG-K izolatının hastalık şiddeti değerinin ise fasulyede 2.12, soya fasulyesi ve bezelyede 2.87, bakla ve börülcede ise 2.25 olduğu belirtilmiştir.

Eken ve Demirci (2003), Erzurum’da yonca, korunga ve fiğ bitkilerinden izole ettikleri farklı Rhizoctonia spp. türlerine ait izolatların bu bitkilerdeki çapraz patojenisitelerini araştırmışlar ve R. solani AG-4 izolatlarının ortalama hastalık şiddeti değerinin 4 üzerinden bu bitkilerde sırasıyla 2.71, 3.13 ve 2.21, R. solani AG-5 izolatlarının 3.00, 3.12 ve 1.37, binükleat Rhizoctonia AG-K izolatlarının ise 1.26, 1.85 ve 0.31 olduğunu tespit etmişlerdir.

44

Mustafa vd. (2005), Sudan’da fasulyeden izole ettikleri 9 adet R. bataticola izolatının 3 farklı fasulye çeşidinde meydana getirdiği ortalama tohum çürüklüğü ve kök çürüklüğü oranının %10.8-43.5 arasında değiştiğini bildirmişlerdir.

Bohlooli vd. (2006), İran’da fasulyeden izole ettikleri 81 adet MN R. solani (2, AG-4-HGI, AG-4-HGII ve AG-6) izolatının patojenisite testi sonucunda, %90 hastalık şiddeti değerine sahip AG-4 izolatının fasulyede çökertene neden olduğunu, AG-6 izolatının ise patojen olmadığını belirtmişlerdir.

Beas-Fernandez vd. (2006), Meksika ve farklı ülkelerde aralarında nohut, fasulye ve soya fasulyesinin de yer aldığı farklı konukçulardan izole ettikleri R. bataticola izolatlarının fasulyedeki patojenisitesini araştırmışlar, Meksika izolatlarının skala değerlerinin 5 üzerinden 3.7-4.9 arasında, diğer ülke izolatlarının ise 1.9-3.8 arasında değiştiğini belirtmişlerdir.

Tewoldemedhin vd. (2006)’nin aralarında yonca türleri ve acı baklanın da yer aldığı farklı konukçulardan izole ettikleri Rhizoctonia spp. izolatlarının bu bitkilerdeki patojenisiteleri araştırdıkları çalışmalarında R. solani AG-4-HGII izolatının 3 farklı yonca türünde %74.99, %84.40 ve %93.92 oranlarında, acı baklada ise %92.92 oranında, BN Rhizoctonia AG-K izolatının ise yonca türlerinde %8.02, %6.03 ve

%22.30 oranlarında, acı baklada ise %10.42 oranında çökertene neden olduğunu bulmuşlardır. Tewoldemedhin vd. (2015) ise, kızılçalı bitkisinden izole ettikleri R.

solani AG-4-HGI izolatının acı baklada %88.4, kızılçalıda %93.4 oranında, BN Rhizoctonia AG-K izolatının ise acı baklada %33.0, kızılçalıda %73.2 oranında çıkış öncesi çökertene neden olduklarını belirtmişlerdir.

Kılıçoğlu (2009), fasulyeden izole ettiği 24 adet R. solani AG-4-HGI ve AG-4-HGII izolatının in vitro koşullarda patojenisite testi sonucunda, tüm izolatların 1-5 skalasına göre 5 değeri aldığını bildirmiştir.

Nerey vd. (2010), Küba’da fasulyeden izole ettikleri farklı anastomosis gruplarına ait Rhizoctonia spp. izolatlarının patojenisitelerini araştırmışlar, AG-4-HGI izolatlarının son derece virülent olduklarını, in vitro koşullarda hastalık şiddeti değerinin 4 üzerinden 3.5-4.0 arasında, in vivo koşullarda ise 3.45-4.0 arasında değiştiğini belirtmişlerdir.

45

Dubey vd. (2011), Hindistan’ın 16 farklı tarım bölgesinde maş fasulyesi, urad fasulyesi ve börülceden izole ettikleri ve 7 farklı anastomosis grubunu (AG-1, 2, AG-2-2LP, AG-2-3, AG-3, AG-4 ve AG-5) temsil eden 368 adet R. solani izolatının patojenisite testleri sonucunda, bu bitkilerden elde edilen izolatların virülenslik derecelerinin %10-100 arasında değiştiğini bildirmişlerdir.

Mathew vd. (2012), bezelyeden izole ettikleri R. solani AG-4 izolatlarından 1 tanesinin 9 üzerinden 5.5 hastalık şiddeti değeri aldığını, geri kalan 5 tanesinin ve 1 adet AG-5 izolatının ise 9.0 hastalık şiddeti değeri ile yüksek oranda virülent olduklarını ve bu izolatların çökertene neden olduğunu belirtmişlerdir.

Sundravadana vd. (2012), farklı baklagil bitkilerinin köklerinden izole ettikleri R.

bataticola izolatlarının bu bitkilerdeki çapraz patojenisite testleri sonucunda, kök çürüklüğü oranlarının %20.28-88.58 arasında, fide ölüm oranlarının ise %3.80-22.60 arasında değiştiğini tespit etmişlerdir.

Varma ve Pathe (2013), soya fasulyesinden izole ettikleri 22 adet R. bataticola izolatının neden olduğu ölüm oranlarının %40-100 arasında değiştiğini ve çoğunun yüksek derecede virülent olduğunu bildirmişlerdir.

Sharma-Poudyal vd. (2015), bezelyeden izole ettikleri farklı anastomosis gruplarına ait Rhizoctonia spp. izolatlarının patojenisite tesleri sonucunda, R. solani AG-4 izolatının ortalama hastalık şiddetinin 9 üzerinden 8 değeri ile yüksek derecede virülent olduğunu, R. solani AG-5 ve binükleat Rhizoctonia AG-K izolatlarının hastalık şiddeti ortalamalarının ise sırasıyla 3,0 ve 2.5 olduğunu ve virülenslik derecelerinin düşük olduklarını belirtmişlerdir.

Upadhyay vd. (2015), maş fasulyesinden izole ettikleri farklı anastomosis gruplarına ait R. solani izolatlarının patojenisite testi sonucunda, AG-4 izolatlarının hastalık şiddeti değerlerinin %33.33 ve %76.66 olduğunu, AG-5 izolatlarının ise %33-100 arasında hastalık şiddeti değeri aldığını ve bazı izolatların yüksek derecede virülent olduğunu belirtmişlerdir.

Ganeshamoorthi ve Dubey (2015), Hindistan’da nohuttan izole ettikleri 10 adet AG-5 izolatının maş fasulyesinde 1 tanesinin yüksek derecede virülent, 6 tanesinin orta

46

derecede virülent, 3 tanesinin düşük derecede virülent olduğunu, urad fasulyesinde ise 2 tanesinin yüksek derecede virülent, 6 tanesinin orta derecede virülent, 2 tanesinin düşük derecede virülent olduğunu gözlemlemişlerdir. Maş fasulyesinde AG-4 izolatlarından 3 tanesinin düşük derecede virülent, 1 tanesinin orta derecede virülent, urad fasulyesinde ise 1 tanesinin yüksek derecede virülent, 3 tanesinin ise orta derecede virülent olduğunu belirtmişlerdir.

Helmy vd. (2015), Mısır’da bakladan izole ettikleri R. solani AG-4-HGI izolatının son derece virülent olduğunu bildirmişlerdir.

Yeşil ve Baştaş (2016), İç Anadolu’nun farklı bölgelerinde fasulyeden izole ettikleri 20 adet M. phaseolina izolatının hastalık şiddeti değerlerinin %36.11-86.33 arasında değiştiğini belirtmişlerdir.

Yıldırım ve Erper (2017), Samsun’da aralarında fasulyenin de yer aldığı farklı konukçulardan izole ettikleri MN ve BN Rhizoctonia spp. izolatlarının fasulyedeki patojenisitesini araştırmışlar, AG-4 izolatlarının son derece virülent olduğunu ve izolatların hastalık şiddeti değerlerinin 4 üzerinden 3.2-3.8 arasında değiştiğini, AG-5 izolatlarının ise hastalık şiddeti değerlerinin 2.4-2.8 arasında değiştiği bildirmişlerdir.

Mohanapriya vd. (2017), Hindistan’ın farklı bölgelerinde börülceden izole ettikleri R.

bataticola izolatlarının bu bölgelerde neden olduğu kök çürüklüğü oranının %18.33-37.72 arasında değiştiğini belirtmişlerdir.

Ajayi-Oyetunde ve Bradley (2017), soya fasulyesinden izole ettikleri farklı anastomosis gruplarına ait izolatların patojenisite testi sonucunda, R. solani AG-4 izolatlarının virülensliğinin düşük olduğunu ve hastalık şiddeti değerlerinin 5 üzerinden 1.0-1.75 arasında değiştiğini bildirmişlerdir.

Gawade vd. (2017), soya fasulyesinden izole ettikleri 20 adet R. bataticola izolatının 13 tanesinin yüksek, kalan 7 tanesinin ise orta derecede virülent olduğunu, hastalık şiddeti değerlerinin ise %48-69.33 arasında değiştiğini kaydetmişlerdir.

Duarte vd. (2018), mercimekten izole ettikleri R. solani AG-4-HGI izolatının çökertene neden olduğunu tespit etmişlerdir.

47

Gade vd. (2018), Hindistan’da soya fasulyesinden izole ettikleri 40 adet R. bataticola izolatının hepsinin patojen olduğunu ve hastalık şiddeti değerlerinin %15.56-81.25 arasında değiştiğini belirtmişlerdir.

2.7 Rhizoctonia Türlerine Karşı Yürütülen Çeşit Reaksiyonu Çalışmaları