• Sonuç bulunamadı

1. LİTERATÜR TARAMAS

1.2. PSİKOLOJİK DAYANIKLIK

1.2.1. Sosyal Destek

1.2.1.2. Destek Türler

Çalışmalarda sosyal destek araçsal destek, bilgi desteği, duygusal destek ve maddi destek gibi destek türleriyle analiz edilmektedir (Laireiter, 2011; Norris ve Kaniasty, 1996). Ayrıca bu destek türleriyle birlikte, bazı çalışmalarda bir sosyal destek türü olarak bireylere sosyal düzeyde aidiyet hissettiren ve serbest zaman etkinliklerinde beraber vakit geçirebilecekleri kimselerin varlığını ifade eden

“yoldaşlık” (companionship) desteği de yer almaktadır (Hadidi ve Al Khateeb, 2014; Mels, Derluyn ve Broekaert, 2008; Renner, 2011c). Stresle baş etme sürecinde destek türünün önemi, stresin neyden kaynaklandığı algısı ya da kontrol edilip edilemeyeceği gibi stres yaratan durumun niteliğine göre değişebilmektedir (Den Oudsten, Van Heck, Van der Steeg, Roukema ve De Vries, 2010; Laireiter, 2011). Mültecilerde sosyal destek türlerine özgü bir literatür bulunmasa da, maddi destek, araçsal destek, bilgi desteği, duygusal destek ve bunlarla birlikte benzer sorunlarla ilgili öz değerlendirme ve geri bildirimlerin sağladığı, sosyal karşılaştırmaların yapıldığı destek türü olarak değerlendirilme/onaylanma (affirmation/appraisal) desteği de başlıca destek türleridir (Hynie, Crooks ve Barragan, 2011; Ndzebir, 2015; Stewart, Makwarimba, Beiser, Neufeld, Simich ve Spitzer, 2010).

Araçsal (instrumental) destek ya da diğer adıyla pratik/uygulamalı (practical) destek, beklenmedik şekilde gerçekleşen ve kontrol edilemez olay ve durumlara nazaran daha çok yiyecek içecek, giyecek, ev eşyası gibi günlük ihtiyaçların karşılanabilmesi için iş imkanı, ücretsiz yemek yenilebilecek lokantalar ya da düşük ücretli ev kiralama imkanı, gerekli ev eşyalarının hediye edilmesi ya da ödünç verilmesi gibi maddi/ayni ve finansal yardım ve hizmetlerle birlikte, ev işleri, çocuk bakımı gibi yükümlülüklerde yardım alma gibi kontrol edilmesi mümkün olan günlük zorluklarla baş etmeyi kolaylaştıran destek türlerini ifade etmektedir (Hadidi ve Al Khateeb, 2014; Hynie, Crooks ve Barragan, 2011; Mels, Derluyn ve Broekaert, 2008; Laireiter, 2011; Ndzebir, 2015; Renner, Juen ve Ortner, 2011; Stewart, Makwarimba, Beiser, Neufeld, Simich ve Spitzer, 2010). İhtiyaçlarını kendileri gidermekte zorluk yaşayan ileri yaştaki mültecilerin araçsal desteğe daha çok ihtiyaç duydukları görülmektedir (Sattarzadeh, 2009). Mültecilerin ailelerinden ve arkadaşlarından aldıkları destek türleri, genellikle özü itibariyle araçsal olmaktadır (Aroian, Templin ve Ramaswamy, 2010). Örneğin mülteciler, çocuk bakımı, barınma ve para gibi konularda araçsal düzeyde desteğe ihtiyaç duyduklarında ailelerinden yardım almaktadır (Hynie, Crooks ve Barragan, 2011). Mültecilerin araçsal destek aldıkları birincil kaynakları aile üyeleri olsa da, mültecilere para yardımı yapan,

yaşayacak yer bulan, onları dil kursu ya da sağlık bakım hizmetlerine yönlendiren resmi kurum çalışanları ya da yerel sivil toplum kuruluşları da bulunmaktadır (Sattarzadeh, 2009). Bilgi desteği, bir şeylerin nasıl yapılacağı bilgi ve hizmetleri, durumları anlamaya yardımcı olan bilgilerle beraber ailevi ve kişisel sorunlar hakkında danışılacak, mevcut sorunları çözmeye yardımcı olacak ve yol gösterecek kişilerin varlığı gibi destek türlerini ifade etmektedir (Hadidi ve Al Khateeb, 2014; Mels, Derluyn ve Broekaert, 2008; Ndzebir, 2015; Norris ve Kaniasty, 1996; Stewart, Makwarimba, Beiser, Neufeld, Simich ve Spitzer, 2010). Yeni bir ülkede günlük yaşama dair bilgi ve becerilerin edinilmesi, sosyokültürel uyum bağlamında önem arz etmektedir (Aroian, Templin ve Ramaswamy, 2010). Mülteciler bilgi desteğini daha çok etnik toplum üyelerinden ve komşularından alabilmektedir (Hynie, Crooks ve Barragan, 2011). Destek türleri zorunlu göçmenlerin yerleştikleri yerleşimlerde kalma sürelerine göre değişebilmekte ve yeni yerleşmekte olan kimselerin diğer destek türlerinden ziyade araçsal ve bilgi desteğine ihtiyaç duydukları görülmektedir (Mels, Derluyn ve Broekaert, 2008). Ayrıca, destek türlerinin hangi kaynaklardan edinildiği, zaman içinde değişen sosyal bağlamda söz konusu toplumsal kaynaklara göre de şekillenebilmektedir (Hakim-Larson, Nassar-McMillan ve Ajrouch, 2014). Örneğin, mülteciler, göç idarelerindeki ilgili personellerden yeterince bilgi alamadıklarını ya da yanlış bilgilendirildiklerini hissettiklerini ifade etmektedir (Narchal, 2008). Bu durumda, yerleştikleri toplumsal hayatla ilgili pek çok konuda bilgi sahibi olmayan mültecilerin yine bilgi edindikleri temel destek kaynağı ilgili personelden ziyade, benzer zorluklar yaşayan kendi etnik toplumlarındaki kişiler olmaktadır (Sattarzadeh, 2009; Wrobel ve Paterson, 2014). Ancak mevcut sosyal ağları zarar görmüş mültecilerin ilk yerleşme sürecinde bu tür kaynaklardan bilgi desteği alabilmesi zor olabilmektedir (Wong, Cheung, Miu, Chen, Loper ve Holroyd, 2017). Buna ek olarak, mültecilerin eğitim kurumları gibi birtakım toplumsal kurumlara dahil olması, yeni toplum hakkında daha çok bilgi sahibi olabilmelerini sağlamaktadır (Bakker, Dagevos ve Engbersen, 2014; Sattarzadeh, 2009). Duygusal destek, ilgi, yakınlık ve kabul görme, samimiyet ve güven duygusu hissetme, önemsendiğini ve anlaşıldığını hissetme, cesaretlendirilme, duygularını

paylaşabilme, stresten uzaklaştırılma ya da stres yaratan durumu kolaylaştırmaya yarayan olanaklar, kişisel sıkıntılarını ve endişelerini paylaşabilecek ve empati kurabilen birilerinin olması gibi duygusal destek türlerini temsil etmektedir (Hadidi ve Al Khateeb, 2014; Hynie, Crooks ve Barragan, 2011; Mels, Derluyn ve Broekaert, 2008; Ndzebir, 2015; Norris ve Kaniasty, 1996; Stewart, Makwarimba, Beiser, Neufeld, Simich ve Spitzer, 2010). Yoğun stres altındaki bireyler bilgi ya da araçsal destekten çok, yakınlık hissetmeye ve eş, yakın arkadaş ve yakın aile üyelerinden gelen “yanında olduğunu ve sevildiğini hissetme, güven duyma, anlaşıldığını hissetme, onaylanma, takdir görme, duygularını ifade edebilme, yaşadıklarını paylaşabilme ve yaşadıklarına dair daha nesnel ve gerçekçi yorumlar alma, olumsuzluklardan uzaklaşıp yeni ve olumlu tecrübeler edinme” gibi duygusal ve bilişsel destek ögeleri içeren psikolojik destek türüne ihtiyaç duymaktadır (Hynie, Crooks ve Barragan, 2011; Laireiter, 2011). Din, bireylerin zorluklarla başa çıkmasına yardımcı başlıca duygusal destek kaynaklarındandır (Schweitzer, Greenslade ve Kagee, 2007; Thomas, Roberts, Luitel, Upadhaya ve Tol, 2011). Bu doğrultuda mülteci nüfus için de duygusal destek, çeşitli düzeylerde psikolojik faydalar sağlamaktadır (Sattarzadeh, 2009). Mülteciler için de başta aile olmak üzere, arkadaş ve din, bireylere belli ölçüde güven temin eden sevgi bağlarının inşa edilmesindeki başlıca sosyal destek unsurlarıdır (Sattarzadeh, 2009; Thomas, Roberts, Luitel, Upadhaya ve Tol, 2011). Stres zamanlarında duygusal destek, bireylerin yaşam kalitesiyle en güçlü ilişkiye sahipken; bireyler probleme yönelik aktif baş etme yolları aradıkları takdirde, sağlık uzmanları ya da akranlardan gelecek bilgi desteği daha faydalı olabilmektedir (Den Oudsten, Van Heck, Van der Steeg, Roukema ve De Vries, 2010). Ayrıca, kadınların erkeklere oranla duygusal destek almaya ve vermeye daha açık oldukları bilinmektedir (Felmlee, 2003). Söz konusu sosyal destek ağları içerisinde kadınlar, toplumsal cinsiyet rolleri gereği “destek sağlayıcılar” olarak başta aile üyeleri olmak üzere yakınlarına duygusal destek sağlayan önemli destek kaynaklarıdır (Hynie, Crooks ve Barragan, 2011). Birbirine bağlı yaşamaya değer veren Arap toplumları, kültürel ve dini yetiştirilme tarzları gereği ailelerinden ve yakınlarından duygusal ve maddi destek görmeye alışkın

toplumlardır (Amer, 2014; Stewart, Makwarimba, Beiser, Neufeld, Simich ve Spitzer, 2010). Arap mülteciler de, anne, baba ve kardeşlerin yanı sıra geniş aile üyeleriyle birlikte yakın arkadaşlarından duygusal destek aldıklarını belirtmektedir (Hynie, Crooks ve Barragan, 2011; Sattarzadeh, 2009; Schweitzer, Greenslade ve Kagee, 2007). Ancak, mültecilerde ailede var olan sosyal etkileşimlerde verilen desteğin türleri de, göç yaşantısıyla birlikte değişen toplumsal kaynaklar sonucunda değişikliğe uğrayabilmektedir. Zorunlu göç süreciyle duygusal destek aldıkları yakınlarını geride bırakan ve göç öncesi maddi destek sağlayan aile üyeleri göç sonrası yerleşimde çalışma imkanı bulamayan Arap mülteci aileler, maddi ve duygusal destek alabilmek için toplumdaki diğer destek kaynaklarına yönelebilmektedir (Hakim-Larson, Nassar-McMillan ve Ajrouch, 2014). Özellikle de yeni yerleşen zorunlu göçmenlerin araçsal ve duygusal destek alabilmek için, dini kurum ve kuruluşlarla birlikte etno-kültürel kuruluşlara yöneldikleri ve böylece yerleşme sürecindeki zorluklarla baş edebildikleri görülmektedir (Stewart, Makwarimba, Beiser, Neufeld, Simich ve Spitzer, 2010). Ancak aileden duygusal destek alamayan genç erkeklerin sorunlarını kendi başlarına çözmeye çalıştıkları, sosyal ilişkilerden uzak kaldıkları, televizyon izleyerek ya da internette dolaşarak vakit geçirdikleri bilinmektedir (Ortner, Ivanova ve Renner, 2011). Diğer bir yandan, aileden, arkadaşlardan hatta devlet kurumlarından ya da diğer kurumlardan alınan duygusal destek, mültecilerin daha iyimser olmalarına ve sağlık sorunları gibi çeşitli zorluklarla daha kolay baş edebilmelerini yardımcı olmaktadır (Stewart, Makwarimba, Beiser, Neufeld, Simich ve Spitzer, 2010). Benzer sorunlarla ilgili öz değerlendirme ve geri bildirimlerin sağlandığı, sosyal karşılaştırmaların yapıldığı destek türü olarak değerlendirilme ya da onaylanma (affirmation/appraisal) desteği, mültecilere zorluklarla baş etme sürecinde duygusal destek sağlamakla birlikte, yaşanan ortak tecrübelerin paylaşılması sayesinde uyum sürecinde kültürel bir köprünün de inşa edilebilmesini kolaylaştırmaktır (Sattarzadeh, 2009). Mülteciler, evleri ve eşyaları gibi somut varlıkları ve arkadaşları ve akrabaları gibi insani varlıkları başta olmak üzere pek çok maddi kayıp yaşamış bir nüfusu temsil etmektedir (Özer, Şirin ve Oppedal, 2013). Mültecilere verilecek maddi destek

barınma, araç gereç, para, temizlik, yiyecek, içecek gibi ihtiyaçların giderilmesiyle beraber aynı zamanda doktora giderken refakat edecek ya da ihtiyaç durumlarında arabasını ödünç verebilecek kimselerin varlığını da ifade etmektedir (Norris ve Kaniasty, 1996). Maddi desteğin mevcut ve ulaşılabilir olması, söz konusu bireylerin stresli yaşam olaylarıyla yüzleşebilmesi ve başa çıkabilmesi için önemlidir (Ahearn, 2000). Son olarak, yoldaşlık (companionship) desteği için, mültecilerin okul ortamlarına dahil olmaları ya da yetişkinlerin çalışma saatleri dışındaki serbest zamanlarını kendilerine sosyalleşme imkanı tanıyacak ortamlarda geçirmeleri önem arz etmektedir (Mels, Derluyn ve Broekaert, 2008).

Sosyal destek, türlerinden ziyade daha çok kaynakları etrafında yapılanmakta ve bu yüzden türlerine nazaran daha çok kaynakları bağlamında değerlendirilmektedir. Ancak, sosyal destek çalışmalarında daha çok sosyal desteğin edinildiği kaynaklara odaklanılmasının, sosyal destekle ilgili yapılacak ampirik çalışmaların önünü kestiği savunulmaktadır (Laireiter, 2011).