• Sonuç bulunamadı

1.DENİZCİLİKTE KULLANILAN ASTRONOMİ KAVRAMLARI

3. AKDENİZ VE HİNT OKYANUSU’NDA KULLANILAN SEYİR TEKNİKLERİ VE ASTRONOMİ ALETLERİ

3.5. Akdeniz ve Hint Okyanusu Denizcilerinin Kullandığı Astronomi Aletleri Aletleri

3.5.3. Denizci Kuadrantı

Çeyrek bir daireden oluşan denizci kuadrantı, diğer deniz astronomi aletlerinde olduğu gibi, karada kullanılan aletlerden uyarlanmıştır. Karada kullanılan aletlerden birisi, astronomların 90°’lik yükseklik skalasına sahip büyük boyuttaki sabit duvar kuadrantı (libne); diğeri ise hem astronomik gözlemlerde hem de jeodezi ölçümlerinde başvurulan taşınabilir kuadrant idi.

Denizci kuadrantının temel işlevi, kutup yıldızının ve Güneş’in yüksekliğini ölçmektir. Bu sayede denizci, enlem hakkında bilgi sahibi olabilmekteydi. Araştırmacıların çoğu bu tarz sadeleştirilmiş bir kuadrantın ilk defa on beşinci yüzyılın ikinci yarısından sonra, Portekizli denizciler tarafından kullanıldığını bildirmektedir. Diğer taraftan bazı kaynaklar kuadrantın Hint Okyanusu’nda seyreden denizciler tarafından da kullanıldığını göstermektedir. Ancak Hint Okyanus denizciliğine ait kaynaklarda bu aletin tarifi, yapısı ve kullanımı ile ilgili bilgi, Avrupa’da olduğu gibi ayrıntılı verilmemiştir. Bu bilgi eksikliği, aletin karada kullanılan kuadrant mı yoksa denizcilikte kullanılmak için tasarlanmış özel bir kuadrant çeşidi mi olduğu sorusunu gündeme getirir. Bu nedenle bu bölümde kuadrantın tarifi ve İslam dünyasındaki yerinden ziyade, denizci kuadrantı’nın kullanımı incelenecektir.

Bir astronomi aleti olarak kuadrantın Avrupa’ya girişi ve denizci kuadrantının doğuşu. Dairenin dörtte biri anlamına gelen kuadrant, İslam literatüründe rub‘ olarak

geçer. Yüzeyinde yer alan diyagramlara göre rub‘-ı müceyyeb ve rub‘-ı mukantarat

isimlerini almıştır. Avrupa’da ise kuadrant aleti, quadrans vetus (eski kuadrant) ve

quadrans novus (yeni kuadrant) olarak adlandırılırdı. Modern literatürde ise kuadrantın yüzeyindeki diyagramların farkını ve kuadrantların işlev bakımından çeşitliliğini göstermek için daha detaylı bir sınıflandırma yapılmıştır. Örneğin üzerinde

180 Bruyns, a.g.e., pp. 27-28.

133 saat daireleri bulunan kuadrantlar horary quadrants ve universal horary quadrants olarak isimlendirilir. Horary quadrant, sadece, belirli bir enleme bağlı sabit süreli saat (equinoctial hours, equal hours) işaretleri içerir. Dolayısıyla sadece belirli bir enlem için tasarlanmışlardır.181 Universal horary quadrant ise merkezleri çeyrek dairenin yarıçapı üzerinde bulunan saat dairelerine sahip bir alettir. Bu saat daireleri İslam dünyasında mevsimsel saat (saat-i zamaniye, saat-i muavvece)182 olarak isimlendirilmiştir. Aletin adında geçen universal yani evrensel terimi David A. King tarafından önerilmiş olup, bu terim, bu alet ile herhangi bir enlemde, yılın herhangi bir zamanında Güneş’in meridyen yüksekliği ölçülerek zaman tayini yapılabileceğini gösterir.183

Bugünkü bilgilere göre rub‘ ile ilgili en eski açıklama İslam bilgini Harezmî’ye (780-850) aittir. Harezmî bu aleti şöyle tarif eder: “Çalışma prensibi usturlaba benzeyen, dörtte bir daire şekline sahip, gök cisimlerinin yüksekliğini ölçmede kullanılan ve Güneş’in hareketinden yola çıkarak zaman tayini yapılabilen bir alettir”.184İslam bilginlerinin zaman içinde yaptıkları katkılar sayesinde kuadrant, hem küresel astronomi problemlerinde hem de küresel astronomiden türeyen trigonometrik problemlerin ve denklemlerin nümerik çözümünde kullanılabilen ve hatta çarpma, bölme, kare ve karekök alma, küp ve küpkök alma gibi işlemlerde de yararlanılan bir alet haline gelmiştir. Özellikle on ikinci yüzyıldan itibaren aletin yapısı ve kullanımı ile ilgili eserlerin sayısı artmış ve zamanla usturlabın yerini almaya başlamıştır.

Avrupa’da ise kuadrant, basitliği ve yararlılığı sebebiyle Ortaçağda usturlaptan sonra yaygın olarak kullanılan ikinci alet olmuştur. Kuadrantın Avrupa’daki ilk hali

181David A. King’in İslam kuadrantlarının çeşitleri için yaptığı sınıflandırma ve açıklamalar için bkz. David A. King, In synchrony with the Heavens: Studies in Astronomical Timekeeping and

Instrumentation in Medieval Islamic Civilization, vol. 1: The Call of the Muezzin, Leiden &

Boston, Brill, 2004, s.71.

182Gün ve gece süreleri birbirinden bağımsız olarak 12 eşit parçaya bölünürse bu saat kavramına mevsimsel ya da zamanî saat (saat-i muavvece) adı verilir. 21 Mart ve 23 Eylül’de ekinokslarında gece ve gündüz süreleri eşitlenir ve her biri 12 saat olur. Ancak her enlemde bu süre eşit olmayacaktır. Başka bir ifade ile bu halde zaman birimi, herhangi bir yerde, gece ve gündüz farklı olduğu gibi aynı gün içinde bile farklı enlemlerde başka başka olmaktadır. Şüphesiz bu tanıma uyan bir saat, yüksek enlemlerde kullanılmaz. Helenistik dönemde 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde mevsim saatlerinde olduğu gibi, gün 24 eşit saate bölünmeye başladı. Bu tür saatlere eşit ya da müsavi saatler adı verilir.

183 David A. King,, “A vetustissimus Arabic treatise on the quadrans vetus,” Journal for the History

of Astronomy, Vol. XXXIII, Part 3, No.112, 2002, p. 237.

134

quadrant vetus olarak adlandırılmıştır. Bu aletin üzerinde bulunan saat daireleri, Güneş boylam ibresi, gölge karesi gibi özellikler dokuz ila onuncu yüzyıl usturlaplarının arkasında ve bazı astronomi (ve geometri) kitaplarında yer almış ise de, kuadrantın bir alet olarak Avrupa’da ilk defa ortaya çıkışı on ikinci yüzyılın sonlarında Montpellier’de gerçekleşmiştir.185 Alet ile ilgili bilgi veren eserlerde, alet ayrıntılı resmedilmiş ise de tarifi oldukça kaba ve basit olarak verilmiştir. Ayrıca yazarlar bu ilk eserlerde, aleti kendilerinin mi bulduğunu yoksa düzenlemesine mi katkıda bulunduklarını belirtmemişlerdir. Bu durum, alet ile ilgili bilgilerin önceki dönemlerden aktarılmış olduğu düşüncesini desteklemektedir.186

Quadrant vetus’un yapısı ve kullanımı üzerine ilk resimli Latince eser, Johannes de Sacrobosco’nun (1195-1256) Tractatus de quadrante (Kuadrant üzerine risale) adlı eseridir.187 Bu eserde, Sacrobosco aletin hem basit hem de bileşik şeklini tarif eder. Basit alette (simplex), derecelendirilmiş bir kenar (limbus), saat çizgileri ve bir gölge karesi içerir. Bileşik aletin (Compositus) ise, Güneş deklinasyonu ile uyumlu ve gözlemcinin enlemine göre ayarlanabilen bir ibresi vardır. Bu ibre yılın ekliptik işaretleri (Zodyak kuşağı) ile koordineli hareket etmektedir. Böylece, belirli bir tarihe göre Güneş’in deklinasyonu hesap edilir.188 Ayrıca ibre ile ekinoks zamanında yükseklik ölçümü yapıldığında hesaplamaya gerek kalmadan, gözlem yerinin zenit uzaklığı belirlenebilir. İlaveten aletin merkezine tutturulmuş çekül hattını temsil eden bir ip bulunmaktaydı. Bu ip üzerindeki boncuk doğru yere yerleştirildiğinde, Güneş’in

185 David A. King, “Islamic astronomical instruments and some examples of transmission to Europe,”

A Shared Legacy – Islamic Science East and West – Homage to Professor J. Millàs Vallicrosa, Ed.

Emilia Calvo, Mercè Comes, Roser Puig and Mònica Rius, Barcelona, Universitat de Barcelona, Publicacions i edicions, 2008, p.341; David A. King, “A Vetustissimus Arabic Treatise on the Quadrans Vetus,” pp. 237-255; Guy Beaujouan, “The transformation of the Quadrivium,” Renaissance and

Renewal in the Twelfth Century, 2nd ed., Ed. by Robert L. Benson, Giles Constable, Carol D.

Lanham, University of Toronto Press, 1991, pp.463-486, p. 472.

186 Muammer Dizer, a.g.e., s.9.

187 Katherine A. Tredwell, “John of Scrobosco,” Medieval Science, Technology, and Medicine: An

Encyclopedia, Ed. by Thomas F. Glick, Steven Livesey, Faith Wallis, p.289; Wilbur R. Knorr, “Sacrobosco’s Quadrans: Date and Sources,” Journal for the History of Astronomy, Vol.XXVIII, 1997, p.187.

135 o gündeki yüksekliğine karşılık gelen mevsimsel saat okunmuş olurdu.189

Sacrobosco’nun bahsi geçen bu eserinin 18 kopyası günümüze ulaşmıştır.K. A. Tredwell’in tespitine göre, 18 kopyanın 6 kadarı on üçüncü yüzyıla, diğer 6’sı on dördüncü yüzyıla aittir. Bu eser, on dördüncü yüzyıldan itibaren geçerliliğini yitirmeye başlamış190 ve yerini Johannes Anglicus’un (Robertus Anglicus adı ile de bilinir)

Tractatus quadrantıs (Quadrans vetus) adlı eseri almıştır. Bu kişi, 1271 yılında

Johannes de Sacrobosco’nun De Sphera Mundi adlı eserine yaptığı şerh ile tanınır.

Tractatus quadrantıs (Quadrans vetus) üniversite çevrelerinde popüler olmuştur.

Eserin geometri bölümü on ikinci yüzyıla ait Practica geometrie’nin temelini

189 Beaujouan, a.g.m., p. 472.

190 Katherine A. Tredwell, a.g.m., p. 289; Knorr, a.g.m., p. 187.

Resim 7 - Kastilyalı X. Alfonso’nun Libros del saber de astronomía (Libros del quadrante) eserinde kuadrant diyagramı (solda). Robertus Anglicus’un Tractatus quadrantis veteris isimli eserinden eski kuadrant (quadrans vetus) diyagramı (sağda).

Kaynak: Alfonso X Rey de Castilla, Libros del sber de astronomiaVr.173; Harley 3647, http://www.bl.uk/catalogues/illuminatedmanuscripts/ILLUMIN.ASP?Size=mid&IllID=45279; 08.11.2015

136 içerirken, kuadrant aletinin astronomi içerikli bölümü X. Alfonso’nun Libros del

saber’inden (1277) alınmış görünmektedir.191

Bu alet ile yapılan zaman hesaplamalarında ortaya çıkan hatalar enleme bağlıdır. Akdeniz enlemlerinde (özellikle 40° enlemi civarında) yapılan gözlem ve hesaplamalarda oldukça doğru sonuçlar elde edilir. Kuzey Avrupa enlemlerinde elde edilen sonuçlar ise o kadar iyi değildir. Buna rağmen alet, on altıncı yüzyıla kadar yaygın kullanılmıştır.192

Yeni kuadrant anlamına gelen quadrans novus (veya quadrans secundum

modernos) aleti ise geç on üçüncü yüzyılda, Yahudi astronom Montpellierli Profatius’a (Yakub ben Makhir ibn Tibbon, 1236-1304) atfedilir. Profatius, quadrans

vetus aletine usturlaptaki gibi azimut ve yükseklik daireleri ve ekliptik skalası eklemiştir. Profatius, kuadrantını rub‘ Israel (İsrail’in kuadrantı) olarak adlandırsa da, alette yapılan bu yenilik onun quadrans novus adı ile anılmasına neden olmuştur.193 Petrus de Dacia (Peter Nightingale, 13. Yüzyıl, Danimarkalı bilgin), Profatius’un aletini geliştirmiş ve alet bu hali ile hızla yayılmıştır. İslam bilginleri bu aletten çok daha karmaşık bir tarzda ve Avrupa’dan çok daha önce kuadrantı kullansa da, aletin ismindeki novus kelimesi, hatalı olarak aletin ilk defa Avrupa’da geliştirildiği fikrinin ortaya çıkmasına neden olmuştur.194

191 Beaujouan, a.g.m., p. 472.

192David A. King aletin mevsimsel saat tayini ile ilgili şu formülü verir: T= 1/15 arc sin [sinh/sinH] (T, zaman mevsimsel saat içinde günbatımına kadar veya gün doğumu öncesi (0<T<6); h, Güneş’in yüksekliği; H, Güneş’in meridyen yüksekliği). Bu formül 0° enleminde, ekinoks zamanında tüm enlemlerde doğrudur. Ancak diğer Güneş boylamlarında yaklaşık değer elde edilir. Ayrıntılı bilgi için bkz. David A. King, “A Vetustissimus Arabic Treatise on the Quadrans Vetus,” p. 242.

193 Elly Dekker, “With his sharp lok perseth the sonne: A new quadrant from Canterbury,” Annals of

Science, Vol. LXV, No.2, 2008, s. 201-230; James E. Morrison, The Astrolabe, Rehoboth Beach, DE,

Janus, 2007, s. 221; King, In Synchrony with the Heavens, vol.2, p.80.

194 David A. King, In Synchrony with the Heavens: Studies in Astronomical Timekeeping and

Instrumentation in Medieval Islamic Civilization, vol. 2: Instruments of Mass Calculation, s.341;

137

Resim 8 - Astrolabik kuadrant (Canterbury, İngiltere, yaklaşık MS. 1388). Kuadrantın ön yüzüne (solda) Güneş’in konumuna göre gün uzunluğu, zaman tayini gibi hesaplamaları yapacak saat çizgileri, gölge karesi vb. çizilmiştir. Kuadrantın arka yüzünde (sağda) Paskalya tarihinin hesaplandığı bir takvim yer alır.

Kaynak:http://www.britishmuseum.org/research/collection_online/collection_object_details.aspx?o bjectId=3120121&partId=1&searchText=quadrant+canterbury&page=1, 18.11.2015.

Kuadrant, Portekizliler tarafından kullanılan bir aletti. Bu alet, daha sonra denizde kullanılacak şekilde sadeleştirildi. Öyle ki, ilk denizci kuadrantlarında sadece yükseklik yayı üzerine nakşedilmiş yer isimleri yer alıyordu.195 Ancak bu aletin ilk defa ne zaman ve kim tarafından denizde kullanıldığı konusu pek açık değildir. Portekiz Prensi Henrigues tarafından Batı Afrika kıyılarını incelemek üzere görevlendirilen Diago Gomes’in 1456-1462 yılları arasında yaptığı seyahatlerinde, denizci kuadrantını kullandığı çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir.196 Gomes, seyahatleri esnasında Kuzey Kutup yüksekliğini kuadrantın yükseklik yayına işaretlediğini ve kuadrantıyla harita kullanımından daha güvenilir sonuç elde ettiğini ifade eder. Ona göre, haritada seyir edilmesi gereken rota belirlense bile bir defa yanılma durumunda tekrar gerçek rotaya dönülemez.197 Diğer taraftan bu aletin kullanımının Gomes’den önceye dayandığı da iddia edilmektedir. Örneğin Gomes

195 Cotter, a.g.e., s. 58; Ravenstein, a.g.e., s. 17.

196 Mathew, a.g.e., s. 14.

138 Eanes de Azurara’nın Chronica do Descobrimento e Conquista De Guiné (The chronicle of the Discovery and Conquest of Guina / Keşifler tarihi ve Gine’nin fethi) adlı kitabının çevirmenleri bu fikri savunanlardandır.198

Portekiz keşiflerinin duyurularını biriktiren Alman matbaacı Valentim Fernandes’in 1518’de Lizbon’da bastığı Reportόrio dos tempos (Lizbon, 1518) başlıklı eseri denizcilikle alakalıdır. Fernandes bu eseri, Andrés de Li’nin Kastilya dilinde kaleme aldığı Reportόrio de los Tiempos (Zaragosa, 1492) isimli eserinden tercüme etmiş olup, bu eser 1521, 1528, 1563 ve sonraki başka yıllarda tekrar basılmıştır.199 E.G.R. Taylor’a göre Reportόrio dos tempos’un yeni baskılardabulunan talimatlarda çok az değişiklik yapılmıştır.200 Bu eserin 1563 baskısının son sayfalarında kuadrant ile nasıl seyir edileceğinin anlatıldığı bir bölüm ile bir kuadrant resmi bulunur. Bu resmin, denizci kuadrantını temsil eden ilk resim olduğu düşünülmektedir.201 Ayrıca Fernandes’in kuadrant ile ilgili verdiği bilgiler arasında yükseklik skalasındaki her bir derecenin 16 ⅔ leagues 202/ fersah (92,5 km) sayılması gerektiği belirtilir. Bu bilgi eserin, İspanya’dan gelen bir yazara ait olduğunu gösterir. Çünkü İspanyollar Arz’ın çevresini hesaplamak için Batlamyus gibi 1° yi 500 stadia; Portekizlilerin ise Eratosthenes gibi 1° yi 700 stadia olarak kabul etmekteydiler. Buna göre İspanyollar, Arz’ın çevresini 180 000 stadia (Batlamyus’un 1° yi 500 stadia kabulüne dayanarak) değerini kabul etikleri için, 3 mile karşılık gelen (18000/3)/360°= 16 ⅔ league değerini kullandılar.203 Halbuki Portekizli denizciler seyirlerinde 1

198 Gomes Eanes De Zurara, The Cronicle of the Discovery and Conquest of Guina, Vol.II, trans. by Charles Raymond Beazley, Edgar Prestage, London, Hakluyt Society, 1899.

199 José Chabás, Bernard R. Goldstein, “Astronomy in the Iberian Peninsula: Abraham Zacut and the Transition from Manuscript to Print,” Transactions of the American Philosophical Society, Vol. XC, 2000, p. 167; Joachim Bensaude, L’astronomie nautique au Portugal à l’époque des découvertes, Bern 1912. Maddison’da bu eseri kullanarak bu reportorio’yu denizcilikle ilgili kabul ediyor.

200 Taylor, a.g.e., s. 160.

201 Francis Maddison, “Medieval Scientific Instruments and the Development of Navigational Instruments in the XVth and XVIth centuries,” Revista da Universidade de Coimbra, Coimbra, Junta de Investigaçòes do Ultramar, 1969, s 26.

202 Leagues, ülkeye göre 2 ½ - 4 ½ statute miles arası değişiklik gösterir. Örneğin İngilizce konuşan ülkelerde denizde ve karada leagues yaklaşık 3 miles iken Nunes league birimini 3.4 deniz mili olarak kabul eder. Bkz. Fisher, a.g.e., p.40; Taylor, a.g.e., pp.179-180.

139 dereceyi 17 ½ league (97,23 km) olarak kabul etmişlerdir. Portekizliler bu kullanımı, Sacrobosco’nun Sphaera adlı eserinden almıştır.204

Resim 9- Valentim Fernandez’in Reportόrio dos tempos (1563) adlı eserinden kuadrant

Denizci kuadrantının kullanımına dair başka bir örnek, İspanya’nın hizmetinde bulunan haritacı Diago Ribero’nun (ö.1533) 1525, 1527 ve 1529 tarihli üç dünya haritasında görülür. Bu çizim, bir bakıma on altıncı yüzyıl başında denizci kuadrantlarının özellikleri hakkında bize bilgi verir.

204 Taylor, a.g.e., p. 160.

Kaynak: Francis Maddison, “Medieval Scientific Instruments and the Development of Navigational Instruments in the XVth and XVIth centuries,” Revista da Universidade de Coimbra, Coimbra, Junta de Investigaçòes do Ultramar, 1969, s. 26.

140

Resim 10 - Diego Ribero’nun 1529 dünya atlasında denizci kuadrantı çizimi (sağ alt köşe), Carta universal en que se contiene todo lo que del mundo se ha descubierto fasta agora / hizola Diego Ribero cosmographo de su magestad, ano de 1529, e[n] Sevilla,

141

Resim 11 - Diago Ribero’nun 1525, 1527 ve 1529 tarihli üç dünya haritası üzerinde yer alan denizci kuadrantının çizimine dayanarak yapılmış bir denizci kuadrantı modeli. Üzerinde yükseklik ölçümü için bir skala, onun altında öğleden önce ve öğleden sonra saatleri için skala. 12 zodyak sembolünün projeksiyonu bulunur.

Kaynak: F. Sezgin, İslam’da Bilim ve Teknik III: Coğrafya, Denizcilik, Geometri, Saatler, Optik, Ankara, Kültür ve Turizm Bakanlığı, TÜBA, 2007, s. 52.

Portekizliler, ekvatora yaklaştıkça ve ekvatoru geçince, bir yerin enlemini tayin etmede kutup yıldızının yüksekliğinden yararlanamadıklarını fark etmişler ve yeni yöntemler aramaya başlamışlardır. Bundan sonra ekvatorun kuzey veya güney derecelerinde, enlem tayinini Güneş’in meridyenini gözleyerek yapabileceklerini bulmuşlardır. Bunun üzerine bir taraftan Güneş’in deklinasyon cetvelleri denizcilik sahasına girmiş, diğer taraftan da denizci kuadrantı, açısal ölçümlerin yapılabilmesi için derecelendirilmeye başlanmıştır. Denizci kuadrantlarında yapılan bu yenilik girişimi, aletin denizcilik alanında daha yaygın kullanılmasına neden olmuştur.205 Bu yeniliklerden biri, Portekizli coğrafyacı ve matematikçi Pedro Nunes (Nonius, 1502-1594) tarafından icat edilen Nunes (Nonius) skalasıdır / ölçeğidir. Nunes skalası,

205 Cotter, a.g.e., p. 60.

142 herhangi bir paralelde boylam derecesi uzunluğunu gösteren bir çeşit analog bilgisayar veya bir nomogramdı.206 Nunes, üç skalaya sahip kuadrantının tarifini, Tratado em

defensam da carta de marear (Deniz haritasının savunması üzerine risale) adlı

kitabında vermiştir.207Bu gelişme denizci için hayati önem taşıyordu.208

Diğer bir yenilik ise geometric square (geometrik kare) olarak bilinen ve sayı çiftlerinden oluşan köşegen skalalardı. Bu sayı çiftleri 3, 6, 9, 12 sayılarından oluşmaktaydı. Bu kare, denizciye kabaca tanjant ve kotanjant açılarının ölçümü hakkında bilgi vermekteydi. Bu sayede denizci, hem bilinen bir uzaklıktaki herhangi bir şeyin yüksekliğini hem de bilinen yüksekliğin herhangi bir noktaya olan uzaklığını ölçebiliyordu.209

206 Dennis Fisher, a.g.e., p.41.

207 Taylor, a.g.e., p. 179-180.

208 Fisher, a.g.e., p.36.

143

Resim 12 - Gölge skalası (gölge karesi) ile kuadrantın işaretlerinden yola çıkarak gemiden kıyıya olan uzaklığı ölçme. Ottavius Fabri, L’usa della squadra mobile, Venedik, 1598.

Kaynak: F. Durand, R. Curtis, Maps of Malaysia and Borneo: Discovery, Statehood and Progress: The maps of the interior 1892, Singapur, Didier Millet 2014, p.242.

Önceleri, denizde kuadrant kullanımıyla ilgili teorik bilgiler yeteri kadar mevcut değildi. Buna rağmen aletin kullanışlı olması aletin yaygınlaşmasına olanak sağlasa da denizci kuadrantı, bir usturlabın tüm fonksiyonlarına sahip değildi.210 Bu sebepten, zamanla Portekiz denizciliğinin gelişiminde usturlap, denizci kuadrantının yerini almaya başladı.211 Buna rağmen alet, on altıncı yüzyılın sonunda bile deniz astronomi aletleri arasında sayılmaktaydı. Örneğin 1588 yılına ait, Anthony Ashley tarafından, Hollanda’da Spieghel der Zeevaert isimiyle yayımlanan derginin İngilizce edisyonu olan The Mariners Mirrour dergisinin kapağında, denizcilikte kullanılan astronomi aletleri arasında denizci kuadrantının da resmedildiği görülür. Buradaki denizci kuadrantı, sadece yükseklik yayına sahip olan bir alettir.

210 K. M. Mathew, a.g.e., pp. 14-15.

144

Resim 13- The Mariners Mirrour dergisinin kapak sayfasında denizci aletleri: Denizci kuadrantı, denizci usturlabı, çapraz çıta, kum saati, iskandil, pergel, denizci pusulası, gökküre ve yerküre.

Kaynak: G.R. Crone, “The Mariners Mirrour, 1588,” The Geographical Journal, Vol. 119, No. 4 (1953), s. 456.

Denizci kuadrantının yapısı ve gözlem. Denizci kuadrantlarının en temel işlevi,

gece kutup yıldızının ve gündüz Güneş’in yüksekliğini ölçerek, coğrafi pozisyonu, yani enlemi belirlemekti. Güneş’in doruk yüksekliği, Güneş meridyendeyken alınırdı. Bunun anlamı, Güneş’in yüksekliğinin öğle vakti ölçülmesiydi. Böylece dönencelerin kuzeyindeki bir yerin coğrafi enlemi elde edilebilirdi. Ancak öğle saati tam belirlenemediği için öğle öncesi ve sonrası bir dizi gözlem yapılıp, sonuçların

145 ortalaması alınırdı. Denizci kuadrantı genellikle tahtadan yapıldığından, hafifti. Bu alet yardımıyla enlem, yaklaşık 1° hata payı ile tahmin edilebiliyordu.212

Başlangıçta, bu aletin yükseklik yayı boyunca çizilmiş bir derece skalası yoktu. Çünkü denizciler derece skalasının nasıl kullanılacağını bilmiyorlardı ve enlem konusu üzerinde hiç düşünmediler. Onun yerine yay boyunca, önemli limanların, önemli kıyıların, nehir ağızlarının veya adaların isimleri işaretlenmişti. Kutup yıldızı veya Güneş yüksekliği gözleminde çekül hattı aranılan yer ismini kestiğinde, denizci aradığı yerin enlem paraleline gelmiş demekti. Bundan sonra, bu enlem hattı boyunca doğuya mı batıya mı gideceğine karar vermeliydi.213 Böylece alet yardımıyla, ağır matematiksel hesaplamalar gerekmeksizin denizci hedefine ulaşırdı. Astronomlar önemli kıyılara ait enlem cetvelleri oluşturmuşlardı ve bu cetveller, efemerislerden kolaylıkla hesaplanabilirdi. Denizcinin, Lizbon veya Madeira’da (veya ayrıldığı herhangi bir yerde) Güneş’in günlük yüksekliğini bilmek istemesinin nedeni, öğle saati ve enlem farkı ile denizcinin doğrudan kuzey veya güney uzaklık farkını (derece skalasını kullanarak elde ettiği leagues) bulmasının gerekmesiydi.214 Örneğin Columbus’un deniz seyahatlerinde kullandığı kuadrant bu tarz bir aletti. Kendisi denizde seyir halinde iken bulunduğu yerin enlemini belirlemek için uğraşmak yerine, kuadrant üzerinde işaretli olan yerlerden Jamaika’nın enlemine ulaşmak için kuadrantla gözlem yaptı.215 Bu bakımdan denizci kuadrantların kullanım prensibi, Arap tüccarların denizcilikte kullandıkları kemal aletine benzerdi.216 Diğer taraftan tekrar Valentim Fernandes’in Reportόrio dos tempos (Lizbon, 1563) adlı eserindeki

kuadrantın yapısı ve tarifine geri dönersek ve bu aletin denizciler için olduğu kabul edersek, adı geçen eserdeki kuadrantın büyük ihtimalle denizci kuadrantının gelişmiş bir örneğini temsil ettiğini söyleyebiliriz. Burada kuadrantın üst kenarında iki hedefe görülür. Çekül ve ip gösterilmemiştir ama üst uçtaki delik bunların varlığına işaret