• Sonuç bulunamadı

2. STOK HESAPLARININ DENETİMİ

2.1. Denetime Duyulan Gereksinim

2.1.6. Denetim Türleri

Denetim faaliyetlerinin farklı şekillerde sınıflandırılması mümkün bulunmaktadır. Genellikle denetim; amaçlarına, denetçilerin statülerine, kapsamına, uygulama zamanı ve yasalara göre sınıflara ayrılabilir.

Denetim tanımından da anlaşılacağı üzere denetimin asıl amacı işletmelerin finansal tablo ya da faaliyet sonuçları hakkında bilgi gereksinimine ihtiyaç duyanlara, bilginin doğruluğu ve güvenilirliği hakkında görüş vermektir. Bu nedenle amaçlarına göre denetim sınıflandırması öne çıkmaktadır.

Denetimde ulaşılmak istenen amaç denetim türlerini farklılaştırmaktadır. Amaçlarına göre denetim çalışmalarında dört farklı türden bahsedilmektedir (Çömlekçi vd., 2004: 6; Gürbüz, 1995: 11;). Bunlar;

• Finansal tabloların denetimi, • Uygunluk denetimi,

• Faaliyet denetimi, • Özel amaçlı denetimdir.

Sayılan bu denetim türleri hakkında açıklamalar aşağıda yer almaktadır.

2.1.6.1. Finansal Tabloların Denetimi

Denetim alanında en fazla gelişmiş ve uygulama alanı bulmuş denetim türü finansal tabloların denetimidir. Uygulamada bu denetim türüne bağımsız denetim veya dış denetim isimleri de verilmektedir. Finansal tabloların denetimindeki amaç, finansal tabloların bir bütün olarak önceden belirlenmiş ölçütlere uygun olup olmadığını belirlemektir (Tuan, 2008: 78). Finansal tabloların denetiminde, bir işletmeye ait finansal tabloların, ait oldukları işletmenin finansal durumu ve faaliyet sonuçlarını doğru ve dürüst, genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri (GKGMİ) ve yasal düzenlemelere uygun olarak yansıtıp yansıtmadığı konusunda görüş bildirilmeye çalışılır (Bozkurt, 2006: 27).

Finansal tablolar denetiminde denetçinin dayanağı olan en temel ölçüt, genel kabul görmüş muhasebe ilkeleridir. GKGMİ; muhasebede, işletmenin ilgili taraflarının yararlarını dengeli biçimde göz önünde tutan, mantık ve tecrübeden doğan, sağladığı yararlar genellikle kabul edildikten sonra ilke haline gelen çok sayıda ve değişik kurallardır (Erdoğan, 2006: 3). GKGMİ dışında bir diğer ölçüt ise yasal düzenlemelerdir. Yasal düzenlemelerden kasıt, yasa, tebliğ, yönetmelik vb. dir.

Finansal tablolar denetiminde denetçiler finansal tablo ve eklerinin doğru ve dürüst bilgiler içerip içermediklerini incelemektedir. Doğruluk, incelenen unsurun şekil yönünden istenen özellikleri taşıyıp taşımadığının araştırılması, dürüstlük ise doğru olarak kabul edilen unsurun içerik yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesidir (Bozkurt, 2006: 28). Örneğin, bir stok kaleminin muhasebe tekniği açısından istenen şekilde bilançoda yer alması işlemin doğruluğunu göstermekte, ancak gerçekten işletmenin deposunda bulunduğunu göstermemektedir. Bu stok

kaleminin fiziksel olarak da işletmenin deposunda yer alması işlemin dürüst olduğunu göstermektedir.

Mali tablolar denetimin genel özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir (Duman, 2008: 13);

• Finansal tablolar denetiminde amaç, önemli hataların olup olmadığını tespit ederek incelenen mali tablolara güvenilirlik kazandırmaktır. • Denetim, bağımsız ve uzman kişiler tarafından yapılır.

• Denetim sonunda tek tek hataların neler olduğu üzerinde durulmaz, finansal tablolar hakkında tek bir görüş oluşturulur.

• Oluşturulan görüşle hiçbir zaman % 100 güvenilirdir sonucuna varılmaz, sonuç mantıklı bir güvenilirlik temeline dayandırılır.

2.1.6.2. Uygunluk Denetimi

Uygunluk denetiminin amacı yetkili bir üst makam tarafından saptanmış olan kurallara uyulup uyulmadığının araştırılmasıdır (Güredin, 2007: 17). Bu üst makam işletme içinden olabileceği gibi (örneğin, işletmenin üst yönetimi), işletme dışından da (örneğin, devlet kurumları) olabilir.

Uygunluk denetiminde denetimin konusu, denetlenen işletmenin personeli tarafından yapılan işlemler, tutulan kayıtlar ve düzenlenen finansal tablolardır. Denetim ölçütleri ise şirket ana sözleşme hükümleri, kanun, tüzük ve yönetmelikler, işletme üst yönetimince belirlenen politika ve yöntemler ile üçüncü kişilerle yapılan sözleşme hükümleridir (Çömlekçi vd., 2004: 7). Bu denetimin nihai hedefi kıstas alınan herhangi bir mevzuata uygun davranılıp davranılmadığını ortaya koymaktır.

Uygunluk denetimleri genellikle iç denetçiler tarafından yapılmaktadır. Denetim sonucunda ulaşılan sonuçlar sadece işletme içindeki yetkili kişilere raporlanır. Bu nedenle bu denetim türünde ilgili taraf işletme yönetimi olmaktadır. Uygunluk denetimleri işletme dışı kişiler tarafından da yapılabilmektedir. Bunlara en iyi örnek kamu idareleri tarafından yapılan denetimlerdir. Vergi idareleri tarafından

gerçekleştirilen vergi denetimleri, SGK müfettişleri tarafından yapılan denetimler bu kapsamda değerlendirilebilir.

2.1.6.3. Faaliyet Denetimi

Faaliyet denetimi, örgütsel faaliyetlerin sistematik bir şekilde incelenerek, bu faaliyetler için kullanılan kaynakların etkenlik ve etkinliğe ilişkin sonuçlarının saptanması şeklinde tanımlanabilir (Erdoğan, 2006: 6). Bir diğer tanıma göre faaliyet denetimi; işletmenin büyüme, karlılık, gelişme gibi şanslarını ortaya koymaya ya da bu amaçla tespit edilmiş işletme hedeflerinin uygulanabilirlik ve başarısını test etmeye, işletme hedeflerine ulaşmada engel ve olumsuz gelişmeleri ortaya çıkararak yönetimi desteklemeye yönelik sistematik incelemelerdir (Kaval, 2005: 9).

Faaliyet denetimi 1960’lı yıllardan itibaren gelişmeye başlayan bir denetim türüdür. Bu tür denetimlerin sonucunda durumun belirlenip, işletme yönetimine önerilerde bulunma işlevi bulunmaktadır. Bu açıdan faaliyet denetimi, danışmanlık hizmeti olarak da kabul edilmektedir (Bozkurt, 2006: 29). Literatürde bu denetim türüne performans denetimi de denilmektedir.

Faaliyet denetiminin konusu, işletmedeki faaliyetler ile ilgili amaçları içeren yönetim politikaları ve bu politikaların uygulanmasına ilişkin sayısal sonuçlardır. Faaliyet denetiminde değerleme ölçütleri oldukça özneldir. Etkenlik (amaçlara ulaşmada başarılı olup olunmadığı) ve etkinlik (amaçlara ulaşmada kaynakların verimli kullanılıp kullanılmadığı) kavramları şartlara göre farklılık göstermektedir. Dolayısıyla bu denetim türünü gerçekleştiren denetçilerden analitik zihin yapısına sahip olmaları beklenmektedir (Gürbüz, 1995: 13). Kullanılan ölçütler genelde bütçeler, başarı ölçüleri, oranlar ve sektör ortalamalarıdır.

Faaliyet denetimi uygulamada iç denetçi ve devlete bağlı kamu denetçileri tarafından sürdürülen bir denetim türüdür (Sezal, 2006: 15). Vergi inceleme elemanları tarafından imalatçı işletmelerde yapılan randıman analizleri faaliyet denetimlerine örnek gösterilebilir. Faaliyet denetiminin inceleme alanına işletmenin örgüt yapısı, üretim yöntemleri, pazarlama politikaları gibi faaliyetler girdiğinden

uygulama alanı oldukça geniş bir denetim türüdür (Bozkurt, 2006: 29). Dolayısıyla bu denetim türünün uygulanması oldukça karmaşıktır.

2.1.6.4. Özel Amaçlı Denetim

Özel amaçlı denetim, belirli bir konuda belirli bir karar birimine ayrıntılı bilgi sağlamak ve önerilerde bulunmak amacıyla bir işletmenin finansal tablolarını ve bu tablolara dayanak teşkil eden belgeleri incelemek şeklinde tanımlanabilir.

Özel amaçlı denetimler sonucunda denetim talebinde bulunan bilgi kullanıcısına karar vermesine yardımcı olacak bilgiler ve önerileri içeren bir rapor sunulur. Bu tip bir denetimde denetlenecek bilgiler ve bunların karşılaştırılacakları ölçütler denetimden beklenen amaca göre değişeceği için yapılan her denetim faaliyeti farklı konularda uzmanlık gerektirmektedir (Çömlekçi vd., 2004: 8). Dolayısıyla özel denetim yapan denetçilerin denetim yaptıkları konularda yeterince bilgi sahibi olmaları oldukça önem taşımaktadır.

Bankaların kredi vermeden önce yaptıkları incelemeler, vergi incelemeleri, satın alma, devir veya birleşmeden önce yapılan incelemeler, devlete bağlı birimlerce yapılan teftiş ve incelemeler ve mahkemeler tarafından yaptırılan incelemeler özel maçlı denetimlere örnek gösterilebilir.