• Sonuç bulunamadı

2. STOK HESAPLARININ DENETİMİ

2.1. Denetime Duyulan Gereksinim

2.1.7. Genel Kabul Görmüş Denetim Standartları

2.1.7.2. Çalışma Alanı Standartları

Çalışma alanı standartları, denetim kapsamının ve denetim işlemlerinin belirlenmesinden denetim bulgularının raporlanmasına kadar olan süreçte, uygulamanın ne şekilde olması gerektiğini belirleyen standartlardır (Çömlekçi vd., 2004: 20). Bu standartlar, genel standartlara göre daha özel olmakla birlikte, denetçiye güvenilir bir denetim görüşüne ulaşmak için gerekli kanıtları toplamada ve değerlendirmede rehber olan standartlardır (Güredin, 2007: 45). Söz konusu standartlar aynı zamanda denetim sürecinin kavramsal alt yapısını da oluşturmaktadır. Çalışma alanı standartları üç alt grupta incelenmektedir:

• Planlama ve Gözetim Standardı,

• İç Kontrol Sisteminin İncelenmesi ve Değerlendirilmesi Standardı, • Kanıt Toplama Standardı.

Planlama ve Gözetim Standardı: Planlama, amaç saptama ve saptanan

amaçlara ulaştıracak davranış biçimini kararlaştırma işlemidir (Sucu, 2000: 183). Özel bir planlama türü olan denetim planlaması ise, denetim görüşüne ulaşmada denetçilerin faaliyetleri ne şekilde yürütecekleri hususundaki davranış düzenini ifade etmektedir (Güredin, 2007: 184). Denetçinin ileriyi görebilmesi ve denetim standartlarına uygun davranabilmesi açısından denetim uygulamalarında kullanılacak zamanın, işgücünün, araç, gereç ve diğer kaynakların belirlenmesi bir zorunluluktur (Çömlekçi vd., 2004: 20). Denetim planlaması yapılmasının temel amaçları aşağıdaki gibi sıralanabilir (Bozkurt, 2006: 39):

• Yeterli sayı ve kalitede kanıt elde etmek,

• Denetim maliyetlerini kabul edilebilir bir seviyede tutabilmek,

• Denetlenen işletme ile yaşanabilecek yanlış anlaşılmaları en aza indirmektir.

Denetçi, uygun bir denetim planlaması yapabilmek için denetlenen işletmenin organizasyon yapısı, ürün ve hizmetlerinin özelikleri, finansal yapısı, ilişkili kişilerle olan iş ilişkileri ve buna benzer konularda, hatta işletmenin faaliyet gösterdiği sanayi dalı hakkında dahi bilgi toplaması gerekmektedir (Güredin, 2007: 45). GKGDS’de öngörülen kalitede bir denetim çalışması için denetçinin yukarıda sayılan bilgileri topladıktan sonra buna uygun bir denetim planını hazırlaması gerekmektedir. Uygun bir denetim planında yer alması gereken unsurlar ise şunlardır (Bozkurt, 2006: 39- 40):

• Uygulanacak politika ve prosedürler, • Hazırlanan denetim programları, • Denetim ekibi,

• Denetimin zamanlaması,

• İç denetçilerden yararlanma biçimleri, • Uzmanlığına başvurulacak kişiler.

Denetim görevinin yürütülmesi sırasında denetim ekibinde yer alan denetçi yardımcılarının gerçekleştirdiği faaliyetlerin uzman denetçi tarafından kontrol edilmesi de bir zorunluluktur. Gözetim olarak da adlandırılan bu işlem, uygun ve kaliteli bir denetim faaliyetinin gerçekleştirilmesi ve denetçi yardımcılarının deneyim kazanmaları açısından oldukça önem taşımaktadır.

İç Kontrol Sisteminin İncelenmesi ve Değerlendirilmesi Standardı:

Genel kabul görmüş denetim standartlarında iç kontrol, “bir işletmenin varlıklarını korumak, muhasebe bilgilerinin doğruluk ve güvenilirliğini kontrol altına almak ve yönetim politikalarına uygunluk sağlamak amacıyla geliştirilen yöntem, önlem ve örgütlenmelerdir” şeklinde ifade edilmiştir (Dönmez vd., 2005: 56). İç kontrol yapıları, denetçilerin çalışmalarında dayanak noktası olarak kullandıkları önemli düzenlemeler olarak kabul edilmektedir.

İç kontrol sisteminin incelenmesi ve değerlendirilmesi standardı, denetimin kapsamı ve sınırlarının denetlenen kuruluşun iç kontrol sisteminin değerlendirilmesinden sonra kararlaştırılmasını istemektedir. Bunun nedeni ise, etkin bir iç kontrol sisteminin yayınlanan bilgilerin doğruluk ve güvenilirliğini

artırmasıdır. Çünkü etkin bir iç kontrol sistemi, bilgilerin hatalı olma riskini azaltmaktadır (Sezal, 2006: 26). Bu durum denetim riskini de azaltmış olacaktır. Denetim riskinin azalması sonucunda denetçinin yapması gereken işlemlerin ve toplaması gereken kanıtların sayısı da azalacaktır (Dönmez vd., 2005: 56). Sonuç olarak denetçi çalışmalarının kapsamını daraltmış olacaktır.

Kanıt Toplama Standardı: Bu standart, denetçilerden finansal tablolar

hakkında görüş oluşturabilmeleri için yeterli sayı ve kalitede kanıt toplamaları gerektiğini ifade etmektedir. Denetim kanıtı, denetlenen bilgilerin önceden belirlenmiş ölçütlere uygunluk derecesini belirlemek amacıyla denetçi tarafından kullanılan her türlü bilgi, belge ve kayıtlardır (Bozkurt, 2006: 53).

Standartta, yeterli sayı ve kalitede kanıt ifadesi yer almakta, yeterli miktarın ne olacağı ise denetçinin yargısına bırakılmaktadır. Denetçi toplayacağı denetim kanıtlarının miktarını işletmenin iç kontrol sisteminin etkinliğine, denetlenen hesabın niteliğine ve denetlediği işletmenin durumuna göre belirleyecektir (Güredin, 2007: 46). Standartta, yeterli sayıda kanıt istenmekte ancak toplanan kanıtların uygun ve güvenilir olması da büyük önem taşımaktadır. Uygun ve güvenilir diğer bir ifadeyle kaliteli kanıt konusundaki takdir hakkı toplanacak kanıt sayısında olduğu gibi yine denetçiye ait bulunmaktadır (Tuan, 2008: 89). Toplanacak kanıtların güvenilirliğini etkilen unsurlar aşağıdaki gibi sıralanabilir. (Akbıyık, 2005: 71):

• Kanıtın geçerliliği, • Kanıtın kaynağı, • Kanıtın zamanlılığı, • Kanıtın nesnelliği.

Denetim kanıtları denetçi tarafından çeşitli teknikler kullanılarak elde edilebileceği gibi denetlenen işletme tarafından hazırlanarak da denetçiye verilebilir. İşletme içinden ya da işletme dışından toplanabilecek kanıtları elde edildikleri kaynaklar açısından aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür (Sezal, 2006: 27):

• Denetçinin fiziki incelemeleri sonucu elde edilen kanıtlar (Örneğin, stokların fiziken var olduklarının tespiti gibi),

• Yönetimin koyduğu kurallara uyulup uyulmadığının tespiti amacıyla denetçinin gözlemlerine dayalı olarak elde edilen kanıtlar (Örneğin, varlıkların çalınmasını engellemek amacıyla alınan güvenlik önlemlerinin uygulanıp uygulanmadığının gözlem yoluyla tespiti),

• Denetlenen işletmenin dışındaki kişilerden elde edilen sözlü kanıtlar, • İşletme yönetiminden ve/veya iş görenlerden elde edilen sözlü

kanıtlar,

• Satış faturaları, muhasebe fişleri, defter dökümleri gibi işletme içinde hazırlanan belge niteliğindeki kanıtlar,

• Banka hesap özetleri, cari hesap özetleri, satıcı faturaları gibi işletme dışında düzenlenen ve işletmeye gönderilen yazılı kanıtlar,

• İşletme dışında hazırlanıp doğrudan denetçiye gönderilen yazılı kanıtlar

• Denetçi tarafından düzenlenen analitik kanıtlar (örneğin, yeniden hesaplamalar, tutar aktarmaların doğruluğu konusundaki incelemeler, oran analizleri gibi).