• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.4. Demokratik Yurttaşlık Eğitimi, Sosyal Bilgiler ve Katılım

Bu başlık altında vatandaşlık kavramı, demokratik yurttaşlık, sosyal bilgiler eğitimi ve çocukların katılım hakkı ele alınmıştır.

2.4.1. Demokratik Yurttaşlık Eğitimi

Vatandaşlık, devlet veya millet tarafından bireye atfedilen yasal bir statüdür (Engle & Ochoa, 1988). The National Standarts for Civics and Government (1994)’te vatandaşlık kavramın bir bireyin devlet veya toplumsal hayat ile ilgili meseleleriyle ilgilenen ve siyasal aktivitelerle sınırlı olmayan bir sivil yaşam şekli olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca vatandaşlık kavramı kamusal alan olarak da tanımlamaktadır (Center for Civic Education, 1994). Vatandaşlık bireyin toplumsal ve ulusal karar süreçlerine aktif bir şekilde katılımı anlamına gelmektedir. (Barr, Barth, & Shermis, 1978; akt: Sunal & Hass, 2005). Marshall vatandaşlığı bir toplumun tam üyesi olan ve temel hak ve özgülükler açısından toplumun diğer üyeleri ile eşit bir statü olarak kabul etmektedir. Marshall’a göre: vatandaşlık kavramının bireysel, toplumsal ve siyasal olmak üzere üç temel boyutu söz konusudur. Bireysel boyut, bireyin temel hak ve özgürlüklerini; toplumsal boyut, bireyin sosyal alandaki haklarını ve siyasal boyut ise resmi ve politik süreçlerde bireylerin ilişkilerini ifade eden haklardır. Örneğin bireyin oy kullanma hakkı bir vatandaşlığın siyasal boyutunu ve hakkını ifade eder(Marshall, 1950, 14 akt: Roche, 1999).

Yukarıda verilen vatandaşlık kavramı ile ilgili tanımlardan hareketle vatandaşlık eğitimi tanımlamak mümkündür. Vatandaşlık eğitimi; gençlerin vatandaş olarak kendi rollerinin ve sorumluluklarının farkındalığını sağlayacak şekilde yapılandırılmasıdır (Kerr, 1999). Vatandaşlık eğitimi, öğrencilerin hem bireysel gelişimi hem de toplumun yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde sosyo-politik gelişimi ile ilgili bir eğitim sürecidir (Osler and Starkey, 1996, akt,. Kerr, 2003). Başka bir tanımla da vatandaşlık eğitimi bireylerin yerel, ulusal ve uluslararası ilişkilerini kapsayan evrensel bir eğitimdir (Kerr, 2003). Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere vatandaşlık eğitimi yerel, ulusal ve uluslararası bağlamda kapsadığı sosyal, politik, kültürel ve ekonomik alanla çok yönlü bir konudur (Alderson, Avery, Pederson, Smith & Sullivan 1997; Davis & Fernlund 1995; Drisko, 1993: 107; Field, 1997). Bu yüzden vatandaşlık eğitimi kavramının tanımı ile ilgili çok az bir görüş söz konudur (Wade and Everett, 1994: 309).

Yukarıda görüldüğü gibi vatandaşlık kavramı ile ilgili birçok tanım yapmak mümkündür. Vatandaşlık ile ilgili yapılan tanımlar aynı zamanda vatandaşlık eğitimi ile ilgili kavramların aydınlatılmasına da yardımcı olmaktadır. Örneğin vatandaşlık kavramının tanımından çıkarabileceğimiz demokrasi, haklar, sorumluluk, hoşgörü, saygı, eşitlik, farklılık, camia gibi kavramlar vatandaşlık eğitiminin asıl dayanaklarını da oluşturmaktadır (Kerr, 2003).

Vatandaşlık eğitimi, demokratik yurttaşlık eğitiminin temel dayanağını oluşturmaktadır. Bu durumda “Demokratik yurttaşlık eğitimi nedir?” sorusu akla gelmektedir. Demokratik yurttaşlık eğitimi, insan hakları değerlerini esas alan ve çocukları birer yurttaş olarak kabul eden bir anlayıştır (Osler ve Starkey 1996). Parker (2005: 68; 2009)’a göre ise demokratik yurttaşlık eğitimi farklılıkları görmeksizin farklı kimliklere saygı göstererek, toplumda birlikte, adilce yaşamayı nasıl sağlarız sorusuna verilen temel cevaptır. Başka bir tanımla demokratik yurttaşlık eğitimi, iyi insan ve iyi vatandaş yetiştirme hedefiyle genel olarak ele aldığımızda demokrasi eğitimi, ahlak eğitimi, karakter eğitimi, barış eğitimi, ırkçılık karşıtı eğitim, çevre eğitimi ve insan hakları eğitimini içerecek biçimde bir üst kavram olarak değerlendirmek mümkündür (Özdemir Uluç, 2008).

Demokrasi kendi başına devamlı çalışan hareketli bir makine değildir. Demokrasi, sürekli olarak yeniden keşfedilmesi gereken bir insan buluşudur. İnsanlar demokrasinin devam eden gelişimine ayak uydurduklarında demokratik yurttaşlar haline gelirler. Demokratik vatandaş olmadığı bir yerde demokrasiden söz edilemez. Demokrasi adil ve özgürce bir arada yaşamaya imkan tanıyan ve kaçınılmaz olarak ortaya çıkan sorunların çözümünü sunan bir yönetim sistemidir. Bilgi, karakter, değerler ve beceriler demokratik yaşam için gereklidir ancak bunlar eğitimsiz ortaya çıkamazlar. Demokratik vatandaşlık eğitiminin, eğitimin kayda değer bir amacı olduğu açık bir şekilde görünmektedir(Parker, 2005, 68).

Demokratik toplumlarda eğitimin amacı gerek evrensel boyutta, gerekse kendi ülkesinin bir vatandaşı olarak temel hak ve özgürlüklerinin bilincinde olan, bunları etkin bir biçimde kullanan, başkalarının hak ve özgürlüklerini koruyan, bilinçli, hoşgörülü, çok yönlü ve eleştirel düşünebilen; çevresine, ülkesine, toplumuna ve tüm insanlara

karşı yükümlülüklerini bilen ve bunları yerine getiren; katılımcı ve sorumlu vatandaşlar yetiştirmektir. Bu niteliklere sahip bireyler yetiştirmek her dersin genel amaçlarından biri olmasına karşın özellikle vatandaşlık ve insan hakları eğitimi dersinin doğrudan doğruya üstlendiği bir özel amaçtır (Güven ve Şahin 2003). Bu nedenle, demokratik bir toplumda, yurttaşlık eğitimi, öğrencilerin demokrasinin ideallerini anlamasına, demokrasinin değerlerini ve ilkelerini yorumlayabilmesine yönelik becerilerini geliştirmeyi içerir (Ersoy, 2007).

Demokratik yurttaşlık insan hakları değerlerini esas alan ve çocukları birer yurttaş olarak kabul anlayıştır (Osler ve Starkey, 1996). Vatandaşlık eğitimi ile öğrencilere vatandaşlık, demokrasi ve insan haklarıyla ilgili bazı temel kavramların tanıtılmasının yanı sıra insan haklarının korunup uygulanmasıyla ilgili farkındalık, duyarlılık, bilinç, düşünce, tutum ve davranış kazandırılması amaçlanmaktadır. Yurttaşlık eğitiminin temel amacı çocukların yurttaşlık hakları ve sorumlulukları, yurttaş olarak katılımının önemi, hoşgörü, karşılıklı saygı ve küresel yurttaşlık konularında eğitilmeleridir. Bununla birlikte yurttaşlık eğitimi konusunda ciddi problemlerle de karşılaşılmaktadır. Örneğin, gençler arasında politik süreçlere katılmada isteksizlik, oy kullanma oranlarında düşüş, kişisel haklara odaklanma gibi eğilimler belirgin olarak gözlemlenmektedir (Howe ve Covell, 2005).

Demokratik vatandaşlık eğitiminin amacı çocukları politik toplumda ve özellikle de birbirlerine olan ilişkileri açısından hayatta hazırlamaktır. Öğrenciler, farklı kültürel ve etnik topluluklar, dini inançları ve aile geçmişi ile belirleyecektir rağmen, Onlar bir siyasi kimlik paylaşımı yaparlar bu siyasi kimlik demokratik yurttaşlıktır. Bu ortak siyasi kimlik çoklu kültürel kimliklerin yanında bulunmaktadır(Parker, 2005). Çocuğun bu günün hak sahibi bir yurttaşı olarak kabul edilmesi önemlidir. Bu anlayış, ancak okullarda etkili bir yurttaşlık eğitimi verilerek gerçekleştirilebilir.

2.4.2. Sosyal Bilgiler Eğitimi ve Katılım

Gelecek yıllara ancak nitelikli insan kaynaklarıyla bilgiyi elinde tutan toplumlar yön verebilecektir. Çağın gereklerine uygun insan tipi yetiştirmek için gereken bilgi ve becerilerin neler olduğu bugün birçok kurum, kuruluş ve uzman tarafından irdelenmektedir(Tarman ve Acun, 2010). Bu yüzden günümüzde eğitim kurumlarının öncelikli amaçları arasında; öğrencileri iyi, sorumlu, özellikle de aktif ve katılımcı birer

vatandaş olarak yetiştirmek yer almaktadır. Bu özellikteki vatandaşları yetiştirmede öğrencilere bir takım temel bilgi, beceri ve değerleri kazandıracak olan sosyal bilgiler dersinin ayrı bir yeri ve önemi vardır. Çünkü sosyal bilgiler dersinin amacı bu bilgi, beceri ve değerler ile donatılmış iyi vatandaşlar yetişmesini sağlamaktır(NCSS, 2005). Vatandaşlık eğitimi, sosyal bilgiler dersi konuları içerisine dağıtılarak sosyal bilgiler dersinden beklenen iyi, sorumlu, aktif ve katılımcı vatandaş yetiştirme amacının gerçekleştirilmesi düşünülmüştür.

Sosyal Bilgiler, bireyin toplumsal varoluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilimleri ve vatandaşlık bilgisi konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleştirilmesini içeren; insanın sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşiminin geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim anlayışından hareketle oluşturulmuş bir ilköğretim dersidir (MEB, İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu, 2005). Sosyal Bilgiler dersi, demokratik değerleri benimsemiş vatandaşlar olarak öğrencilerin topluma uyum sağlamalarını ve bu konuda edindikleri bilgi ve birikimleri yaşama geçirilebilecekleri donanımları kazandırmayı sağlayan bir derstir. Sosyal Bilgiler dersi vatandaşlık, insan hakları ve demokrasinin gelişmesi ve yaygınlaşmasında ülke ve dünya ailesinin bir ferdi olarak bireyin, sorumluluğunu yerine getirmesinde önemli yararlar sağlar (Tezgel, 2008).

Sosyal bilgilerin amacı, küreselleşen dünyada, 21. yüzyılın çağdaş, temel demokratik değerlerle donanmış ve insan haklarına saygılı, yaşadığı çevreye duyarlı, bilgiyi deneyimlerine göre yorumlayıp sosyal ve kültürel bağlam içinde oluşturan, kullanan, eleştirel düşünen, yaratıcı, doğru karar veren, sosyal katılım becerileri gelişmiş, sosyal yaşamda etkin, üretken, haklarını ve sorumluluklarını bilen, vatandaş yetiştirmektir (NCSS, 1992; Karaman – Kepenekçi 2002; Sosyal Bilgiler, 2005). Bu alanın temel amacı, genç insanların bağımsız bir dünyada, demokratik toplumda, kültürel farklılıkların farkında, mantıklı kararlar veren iyi bir vatandaş olmalarına yardım etme (NCSS, 1994) ve demokratik süreçleri geliştirecek için etkili yurttaşlar yetiştirmektir (Doğanay, 2002). Aktif ve katılımcı bir vatandaş olarak bugünün sosyal dünyanın anlaması, değerlendirilmesi ve farkında vararak dünyayı algılanması tamamen sosyal bilgiler eğitimi yoluyla tamamen öğrenirler. Sosyal bilgiler eğitimcileri de bu

süreçte özellikle gençleri sivil seçimlere odaklanmada yardım etme, gençleri olası seçenekleri değerlendirmek için teşvik etme, güncel konular üzerinde gerçekleri ve görüşleri toplamada ve demokratik prensipleri destekleyen temel değerlerde kararlar oluşturma/yapmada önemli bir rol oynar (Nass ve Hass, 2005). NCSS (1992), sosyal bilgilerin, insanlığın yurttaşlık bilincini geliştirmeye yönelik bütüncül bir çalışma olduğunu ve sosyal bilgiler programının arkeoloji, coğrafya, tarih, hukuk, felsefe, siyasal bilgiler, psikoloji, sosyoloji vb. disiplinlerle bağlantılı çalıştığını ifade etmektedir. Ayrıca sosyal bilgilerin, gerçek hayatın değişen koşullarına uyum sağlamada öğrencilerin bilgiyi edinip uygulama becerilerinin geliştirilmesini hedeflediğini belirtip sosyal bilgilerin vizyonuna ulaşmak için öğrencilerin liderlik ve vatandaşlık konularında yeterince bilgilendirilmeleri gerektiğini vurgulamaktadır. Toplumsal yarar doğrultusunda kültürel farklılıkların özgürce yer aldığı ortak bir dünya için gençlerin mantıklı düşünme becerilerini geliştirmek de sosyal bilgilerin amaçları arasındadır (NCSS, 1992).

Genel olarak yurttaşlık, bireylerin birbirleriyle ve devletle olan ilişkisini tanımlayan bir takım hak ve sorumluluklardan oluşan bir statüdür. Bu anlamda, yurttaşlık bir devlete yasal olarak bağlı olmak kadar, bağlı hissetmek ile de ilgilidir ve bunu sağlayacak olan, haklara sahip olmak kadar haklara sahip olduğunu bilmektir. Demokratik ve hak temelli bir toplumda, yurttaşlık sosyal sorumluluğu da beraberinde getirir. Sosyal sorumluluk ise katılımı yurttaş için bir hak ve sorumluluk olarak zorunlu kılar. (Rowe, 2000, akt. Özdemir Uluç, 2008).

Seçimler demokratik yönetimlerin olmazsa olmaz koşuludur. Ancak burada yurttaşlık, seçimlere katılmaktan öte bir anlam taşır. Çünkü yurttaş olma özgürlük, eşitlik, dayanışma yurttaşların oluşturulan politikalar üzerinde etkin denetimi gerektirir. Bu yüzden yurttaşlık toplumun içinde yalnız bir statü olarak değil eşit bir biçimde ve katılımcı bir anlam ifade eder. Yurttaş, katılabildiği ölçüde iyi ya da nitelikli yurttaştır. Katılım, aynı zamanda yurttaş olmanın önemli bir ölçütü ve göstergesidir. Katılım davranışı, yurttaşla toplum arasındaki ilişkiyi açıklayan bir eylemdir (Öztürk, 2000: 261-362).

Katılım aile içerinden başlamak üzere, okulda, yakın çevrede ve toplumun diğer katmanlarında çocuğun kendisi, mevcut ve gelecek toplumsal yaşamı ile ilgili konularda

görüşünün alınması, buna itibar edilmesi veya çocuğun kendi yüksek yararı doğrultusunda alınacak farklı kararlar üzerine bilgilenilerek rollerinin işlevsel kılınmasıdır (Polat ve Gezer, 2007: 17). Çocukların katilim amacı çocuk haklarını savunmak, yasal sorumlukları yerine getirmek, toplumsal hizmetlerine katılmak, karar süreçlerinde aktif bir şekilde katılmak, demokratik becerileri edinmek, korumada güçlendirmek ve öz benliğini kazandırmaktır (Sinclair ve Franklin, 2000; Thomas, 2007: 210). Matthews (2003) göre: Katılımın amacı çocuklara vatandaşlık eğitimi vermek, çocukların topluma uyumu sağlamak ve gençlerin yetişkinlerle olan ilişkilerini düzenlemektir. Katılım çocuklara, aidiyet duygusu, demokratik vatandaşlık bilinci ve sosyal değerleri güçlendirmektir (Matthews, 2003). O nedenle çocuğa katılım haklarının sağlanması, demokrasi kültürünün oluşturulmasının temel taşlarından biridir. Bu noktadan bakıldığında yurttaşlık eğitimi, devletlerin değerlerini ve birliğini sağlamak ve sürdürmek için okullarında yer verdiği önemli unsurlardan biridir (Özdemir Uluç, 2008).

Çocukların politik haklarına gelince farklı görüşler söz konusudur. Örneğin bazı insanlara göre çocuklar politik sürece katılarak sosyal değişimde etkin rol oynayabilirler. Bazılarına göre ise bu süreç farklı bir sürecin doğmasına neden olabilir. Onlara göre çocukların politik bir sürece katılımlarını sağlamak toplumu alt üst eder. Demokrasi yalnızca katılım için değildir. Çocuklar demokrasinin işlevini anlamazlar. Bunlar yetişkinlerle birlikte politik süreçlere katılabilirler. Evans ise çocukların politikal süreçlere katılmaması gerektiğini vurgularken aynı zamanda onları bu tür etkinliklerden uzak tutmanın yeteneksizlikleri yüzünden hakları inkâr anlamına gelebileceğini vurgulamaktadır (Cohen, 1980). Haklarının varlığından haberdar olmayan çocuklar hak talebinde bulunamazlar. Haklardan mümkün olduğunca çok faydalanmak sosyal yoksunluğu önler.

Çocuk hakları sözleşmesi, "çocuğun toplumda bireysel bir yaşantı sürdürebilmesi için her yönüyle hazırlanmasının" gerekliliğini göz önünde bulundurmuştur. Burada çocuğun katılımı kavramının tanımında bahsi geçen "sadece kendisi hakkında değil, toplumsal konularda da kendi görüşlerini oluşturma zemini hazırlayacak bilgilendirmenin yapılması ve çocuğa dinleme, analiz etme ve görüş bildirme becerilerinin kazandırılmasından bahsedilmektedir (Polat ve Gezer, 2008). Sözleşme'ye göre çocuklar da kendilerini ilgilendiren konularda görüşlerini bildirme,

düşünce ve ifade özgürlüğü, barış içinde toplanma ve dernek kurma haklarına sahiptir. Bu haklarını aile, okul, toplum gibi bulunduğu her ortamda kullanabilir ve ana babasının ya da çevresindeki yetişkinlerin bu haklarını kullanmaları konusunda onların gelişen kapasiteleri ile uyumlu olarak rehberlik sağlama yükümlülükleri vardır (Howe ve Covell, 2005, UNCHR, 1989). Çocuğun görüşlerini ifade etmesi ve kararlara katılması hem aile hem toplum açısından çok önemli süreçtir. Karar verici durumunda olan insanlar çocuğun katılım hakkını red etmeleri söz konusu olduğu durumlarda çocuğun yaşamsal önemdeki bilgi ve görüşlerden yoksun kalabilirler. Çocuğun ifade ettiği veya belirttiği herhangi bir düşünce ve görüş karar verici konumdakileri rahatsız edici boyutta olsalar bile, onların görüşlerini kuşkusuz dikkate alınmayı gerektiren temel bir insan hakkıdır(Akyüz, 2000).