• Sonuç bulunamadı

Demiryollarında Lukata

Belgede İSLÂM HUKUKUNDA LUKATA (sayfa 110-113)

3. GÜNÜMÜZDE BAZI KURUMLARDA LUKATA UYGULAMASI

3.2. Demiryollarında Lukata

T.C. Devlet Demiryolları Taşımacılık Genel Müdürlüğü Yolcu Taşımacılığı Dairesi Başkanlığı Terminal ve Yer Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nün kayıp eşya ile ilgili tamiminde406 şu esaslar belirlenmiştir.

“Yolcu trenlerinde kondüktör, hostes, temizlik işçisi ve yolcular tarafından bulunan eşyaların (tarih, tren no, vagon no, koltuk no, eşyanın cinsi ve özellikleri teslim eden/alan isimleri) yer alan iki suret düzenlenecek tutanakla Yolcu Hizmetleri Şefliklerine/Müdürlüklerine tesellümü yapılır.”

Burada Hz. Peygamber’in “Kesesini ve bağını belle…”407 hadisi akla gelmektedir ki

trenlerde bulunan eşyaların da aynı şekilde özellikleri yazılmak üzere tutanak tutulmaktadır. Böyle yapılarak buluntu mal diğer mallara karıştırılmamış olur.

“Bulunmuş eşyada sahibine ait bilgiler var ise (isim, adres, telefon numarası, kredi kartı vb.) uygun araçlarla sahibine ulaşılmaya çalışılacaktır. Eşya anahat ve YHT’nin hangi vagon ve koltuğunda bulundu ise EYBİS üzerinden bu koltukta oturan yolcuya telefon ile ulaşılmaya çalışılacaktır.”

Buluntu eşya üzerinde sahibine ait bilgi varsa daha önce de açıklandığı üzere direkt sahibine ulaşılmaya çalışılır. Böyle bir mal her ne kadar lukata gibi görünse de sahibi bilindiği için lukata kısmına girmez. Ancak böyle bir mal da alındığı zaman emanet hükmündedir ve en kısa sürede sahibine ulaşılmaya çalışılır. Günümüzde ise kaybedenin bilgileri ile kısa sürede malı sahibine ulaştırma imkânı vardır.

“Yolcu Hizmetleri Şefliklerine/Müdürlüklerine tutanakla teslim edilen eşyalar 7 gün bu işyerinde muhafaza edilir. Bulunmuş eşya sahibi yolcu geldiğinde kaybolan eşyayı

406 “33576173-311.01[311.01]-E.181829” sayılı “1-3 No’lu Kayıp Eşya Tamimi”

407 Buhârî, el-Câmiü’s-sahîh, İlm, 28, 91; Müslim, Sahîh-i Müslim, Lukata, 1, 1722; Ebû Dâvud, Sünen, Lukata,

(unutulduğu yer, cinsi, özellikleri, miktarı) tam tarif ettiği takdirde, ilgili birimce kimlik bilgilerinin kaydedildiği tutanak ile imza karşılığında teslim edilecektir.”

Bu tamimde sahiplik iddia edenin malın özelliklerini tam olarak söylemesi halinde malın kendisine imza karşılığı verildiği bilgisi yer almaktadır. Daha önce de anlatıldığı üzere belge getirerek sahiplik iddia eden kimseye malın verilmesi gerekir. Ancak vasıflarını söyleyerek sahiplik iddia eden kimseye malın verilmesi hususunda mezhepler arasında görüş ayrılığı vardır. Hanefîler’e göre vasıflarını söyleyerek sahiplik iddia eden kimseye mültakitin malı vermesi caizdir. Ancak buna zorlanamaz. Sahiplik iddia edene lukata verilmeden evvel imza attırmanın kefilin yerini tutacağı daha önce açıklanmıştı. Mâlikîler ve Hanbelîler ise, lukatanın vasıflarını söyleyen kimsenin, onun sahibi olduğu düşüncesi meydana geleceği ve iddia eden kimsenin tanık getirme gibi bir imkânının da olmadığından dolayı vasıflarını açıklayarak sahiplik iddia eden kimseye lukatanın verilmesini mecbur görürler. Uygun olan ise bulanın kendisini kefil, imza vb. şeylerle sağlama aldıktan sonra vasıflarını söyleyerek sahiplik iddia eden kimseye malı vermesidir. Bu durumda kendisi de zarar görmemiş olur. Bu tamimde de imza karşılığında mal verilmektedir.

“Nüfus cüzdanı, aile cüzdanı, sürücü belgesi, araç ruhsatı, pasaport, kredi kartı, tapu vb. belgeler gerekli Resmi Kurumlara sahibine teslimi için üst yazı ile gönderilecektir.”“Eşyanın akar/kokar yiyecek-içecek maddesi olması durumunda 1 gün beklenecek, sahibi çıkmaz ise ertesi gün tutanak ile imha edilecektir.”

Nüfus cüzdanı, aile cüzdanı vb. şeylerde sahibine ait bilgiler olabileceğinden bu bilgilerle sahibine ulaşılmaya çalışılır. Daha önce de belirtildiği üzere çabuk bozulabilen mallar bozulma ânına gelinceye kadar bekletilir ve daha sonra tasadduk edilir. Burada ise bir gün bekletilip öyle imha edilmektedir. Burada şöyle denilebilir: Çabuk bozulabilen malların bozulma süresi birbirinden farklıdır. Hepsine bir gün bekleme süresi verilmesi uygun değildir. Malın çürüme ânına kadar bekletilmesi gerekir ki böyle yaparak mal hem israf edilmemiş olur hem de sahibinin çıkma ihtimâli olur. Ayrıca mal imha edilmeden ihtiyacı olan kimselere tasadduk edilmesi daha uygundur.

“Buluntu eşyalar (Mücevher, altın, nakit para, cep telefonu, dizüstü bilgisayarı, fotoğraf makinası vb.) kıymetli olması durumunda işyerinin kilitli kasasında muhafaza edilecektir.” “Bulunmuş eşyanın bütün özelliklerini doğru bilen yolcuya kimlik bilgileri kontrol edilip imzası alınarak teslim edilecektir. Eşya sahibinden başkasına teslim edilmez. Kargo vb. yöntemlerle yolcu adresine gönderilmeyecektir.” “Bulunmuş para, altın, mücevher, döviz vb. kıymetli eşya, Kayıp Eşya bürosuna geldikten sonra 1 ay (bir ay) içerisinde sahibi çıkmaz ise, Türk Medeni Kanunun 770 ve 771. maddeleri uyarınca Devlet bankalarının birinde Yolcu Taşımacılığı Dairesi Başkanlığı adına açılacak Emanet Hesabına yatırılacaktır. Altın cinsi eşyalar 3 kuyumcudan alınacak fiyat tekliflerinin en yükseğini veren kuyumcuya bozdurularak TL karşılığı Emanet Hesabına yatırılacaktır. Beş yıl içerisinde sahibine teslim edilmeyen emanet hesabındaki para Şirkete gelir olarak irat kaydedilecektir.”

Daha önce de belirtildiği üzere döviz veya altın cinsi mallar kuyumculardan teklif alınarak bozdurulmaktadır. Bu tamimde ise bir ay içinde sahibi çıkmayan değerli ziynet eşyaları üç kuyumcudan teklif alınarak bozdurulup TL olarak emanet hesaba yatırıldığı bilgisi yer almaktadır. Ancak burada malın sahibinin zarar etme ihtimâli vardır. Bundan dolayı da burada yapılması gereken değerli ziynet eşyalarının da banka hesabına olduğu gibi bozdurulmadan yatırılmasıdır. Aksi takdirde malın sahibinin zarar etme ihtimâli vardır. Ayrıca burada şunu da söylemek gerekir ki, bulan kimse bulduğu malı ilgili birimlere vermeyip kendisi ilan edip sonra da süresi içinde sahibi çıkmayan malı kendisi harcayamaz. Çünkü malını kaybeden kimse malı bulanı değil de malın kaybedildiği şirketi arar. Burada muhatap malı bulan kimse değil de şirkettir. İlgili başlıklar altında açıklandığı üzere süresi içinde sahibi çıkmayan mal beytülmâle verilmesi mümkündür. Burada da mal devlete kalmış olmaktadır. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nda bu durum şöyle açıklanmaktadır: “Kaybedilmiş bir şeyi bulan kimse,

malın sahibine, sahibini bilmiyorsa kolluk kuvvetlerine, köylerde muhtara bildirmek veya araştırma yapmak ve gerektiğinde ilan etmek zorundadır. Bulunan şey önemli ölçüde değerli ise, her halde kolluk kuvvetlerine veya muhtara bildirmek gerekir. Oturulan bir evde veya işyerinde ya da kamu hizmeti görülen yerde bir şey bulan kimse, bunu o yer sahibine veya kiracıya ya da kamu hizmeti görülen yerde denetim ve gözetim ile görevli olanlara teslim etmek zorundadır.”408 Bundan dolayı da kamu

kuruluşu veya şirket gibi yerlerde mal bulan kimse bulduğu malı o yerin sahibine veya bu işle ilgilenen görevlilere vermek zorundadır.

“Bir yıl kayıp eşya bürosunda bekleyen eşyalar için Yolcu Taşımacılığı Servis Müdürünün başkanlığında Kayıp Eşya Satış Komisyonu oluşturulacaktır. Şirketin www.tcddtasimacilik.gov.tr internet adresinde ve merkez garlarda A4 kâğıda satılacak eşyaların cinsi, piyasa değeri ve açık artırma gün/saat ilan edilecektir. Her yılın Ocak ayının sonunda bu komisyon marifetiyle açık artırma ile eşyalar satılacaktır. Satışlardan elde edilen gelir Emanet Hesabına yatırıldıktan sonra kayıp eşya defterindeki kayıtlara gerekli açıklamalar yapılarak kapatılacaktır.”

Burada ilanın internet üzerinden yapıldığı ve buluntu malların açık artırma yoluyla satıldığı bilgisi görülmektedir. Açık artırma ile satışın uygun ve Hz. Peygamber’in uygulamalarında yeri olduğu daha önce açıklanmıştı.

“Beş yılını dolduran kullanılabilir durumdaki eşyalar açık artırma ile satılamadığı takdirde en uygun Sosyal Yardım Kurum ve Derneklerine bedelsiz olarak tutanakla verilecektir.”409

Süresi içinde sahibi çıkmayan malın fakirlere tasadduk edilmesinin uygun olduğu konusuna daha önce değinilmişti. Burada da benzer bir uygulama söz konusudur.

Belgede İSLÂM HUKUKUNDA LUKATA (sayfa 110-113)