• Sonuç bulunamadı

lenmede sözcüğün son hecesindeki ünlünün veya alıntı sözcüklerde söz sonundaki ünsü- zün, sözcüğe eklenecek ekin art damak seslerini mi yoksa ön damak seslerini mi barındı- racağını belirlemesidir.

Türkçe kökenli bir sözcükte genel olarak ya art sıradan ya da ön sıradan sesler bulunabilir:

Art Ön

açık eşik

kapı gölge

kalın gelin

Sözcükte her seferinde önce gelen sesin niteliği, sonra gelenin niteliğini belirler. Söz- cüğe ek gelmesi durumunda, ekin ön ünlülü mü yoksa art ünlülü mü olacağı sözcüğün son hecesinin niteliğine bağlıdır. Son hecede art damak sesleri varsa, ek art damak ünlüle- rini, ön damak sesleri varsa ek ön damak ünlülerini barındırabilir:

Art Ön

kapı-lar-dan ev-ler-imiz-den yol-da göl-ge-lik baş-ka öz-ge

Dikkat edilirse Türkçe kökenli bu sözcüklerde uyum sadece ünlüler arasında değil- dir. Eğer ön ve art biçimleri varsa, ünsüzler de önlük-artlık bakımından uyuma girmek- tedir. Bu açıdan, bu uyuma yaygın olarak ünlü uyumu dense de burada söz konusu olan aynı zamanda hece uyumudur. Buna göre aklanmak, oku sözcüklerindeki ünlüler gibi ün- süzler de art damak sesleri iken eklenmek, göklerin sözcüklerinde bunun tersi söz konusu- dur. Sözcüklerdeki heceler kendi içlerinde seslerin art veya ön sıradan olmaları açısından uyumludur. Ancak hecenin çekirdeğini ünlü oluşturur. Türkçede ünlü olmadan hece ola- maz. Bu nedenle önlük-artlık uyumu kaynaklarda çoğu zaman sadece ünlüleri ilgilendi- ren bir özellik olarak yer alır.

Aşağıdaki örneklerde sözcüğün genelinde önlük-artlık uyumu yoktur. Ancak Türk- çe kökenli sözcükler oldukları için hece uyumu vardır, yani her hecedeki ünlü ve ünsüz- ler önlük-artlık bakımından ya ön damak ya da art damak seslerinden oluşmaktadırlar:

şiş-man-lık kar-deş-lik yeşil-im-tırak baş-ta-ki-ler

Alıntı sözcüklerde ünlü uyumu kuralı aranmaz. Daha doğrusu bir sözcüğün önlük- artlık uyumuna girmemesi, onun alıntı olduğunun işaretlerindendir:

imkân memnun istasyon vb.

Ancak alıntı sözcükler de Türkçenin yapısal kurallarına bağlıdırlar. Bir alıntı ne kadar eski ise ünlü uyumları açısından da Türkçenin bu baskın yapısal özelliğine uyum sağlama ihtimali o kadar yüksektir. Orijinal dilde ünlü uyumuna girmeyen ama Türkçede uyuma girmiş sözcükler vardır: ḫamìr>hamur.

Hecedeki önlük-artlık uyumunu en azından standart dilde bozan bir art damak ünsü- zü olursa, bugünkü yazımda bu durumda hiçbir işaret kullanılmaz. Örnek olarak Arap- Tablo 4.1

Önlük-Artlık Uyumu

Tablo 4.2

Eklerde Ön Ünlü ve Art Ünlü

çadan alınan zevk, şevk, hakikat gibi sözcüklerdeki /k/’ler aslında art damak ünsüzüyken, Türkçe söyleyişte ünlü belirleyici olduğu için bunlar çevrelerindeki ünlüler gibi ince sı- ralı söylenir. Gerçi bu gibi sözcükleri Arapça asıllarına göre söyleme çabaları vardır, hat- ta standart söyleyişin art sıralı olması gerektiğinden bile söz edilir ve dil tartışmaların- da bunların ön sıralı söylenmesinin yanlış olduğu dile getirilir. Bu anlayışa göre aşağıdaki sözcüklerde /k/ art damak sesi olarak söylenmelidir:

/zevḳ/ /şevḳ/ /haḳiḳat/

Ama bu çabalarda, her dilde olduğu gibi Türkçenin de başka dillerden aldığı sözcükle- ri kendi bünyesinde kullanılabilir hâle getirmek için birtakım uyum süreçlerinden geçir- diği gerçeği göz ardı edilmektedir. Bu nedenle, ilgili sözcüklerin hangi dilden ve aslında nasıl olduğunu pek çok konuşurun bilmemesi bir tarafa, bu sözcükleri aslına göre söyle- me çabası söyleyişte bir tür arkaizm olarak görülebilir. Nitekim bu sözcüklerde söyleyişin ön sıradan olduğunu, bu köklerden türemiş sözcükler de açıkça gösterir:

zevklen-mek zevk-siz

Söyleyişte uyumu bozan ve /g/, /k/, /l/ harfleriyle gösterilen ön damak seslerinde ise özellikle Arapça ve Farsçadan alınan sözcüklerde, hecedeki uyumsuz ünsüzden hemen önce veya sonra gelen ünlünün üzerine düzeltme işareti “^” konulmaktadır (bk. yukarıda Harf). Daha önceki Yazım Kılavuzu’nda Batı dillerinden alınan sözcüklerde de bazı du- rumlarda düzeltme işareti kullanılmaktaydı. Günümüzde geçerli olan Yazım Kılavuzu’na göre Batı dillerinden alınan sözcüklerde düzeltme işareti kullanılmaz.

hâk “toprak” kâr “kazanç” sol “nota” rol gol

Düzeltme işaretinin kullanımı düzenli değildir ve daha çok eşyazılışlı sözcükler söz konusu olduğu zaman böyle bir yola başvurulmaktadır (bk. Harf).

Uyum Dışı Durumlar

Çeşitli nedenlerle önlük-artlık uyumunun dışında kalan Türkçe kökenli sözcükler de var- dır. Uyumdan çıkmanın en önemli nedeni kimi eklerin tek biçimli oluşudur: yaparken, ge- liyor, baştaki vb. Bu ekler çekim eki olabileceği gibi sözcüğün anlamını değiştiren yapım ekleri de olabilirler. Uyuma girmeyen tek biçimli ekler ön ya da art ünlülü olabilir:

Art ünlülü Ön ünlülü

-yor ken

-man -ki

-ımtırak -leyin

-daş -

Uyum dışında kalmanın önemli nedenlerinden biri de bir kısım sözcüğün tarihsel sü- reç içinde uyumdan çıkmış olmasıdır:

Tablo 4.3

Eski Türkçe Günümüz Türkçesi

ana anne

ınan- inan-

karındaş kardeş sışman şişman

Örneklerdeki uyum dışılığın farklı nedenleri vardır. Anne sözcüğü ana’nın çocuk di- linde aldığı biçimdir. Sışman ve kardeş sözcüklerinde /ş/ ünsüzünün inceltici etkisi ile ilk hecedeki ünlü öndamaksıllaşmış, buna karşılık ikinci hece değişmemiştir. Inan- sözcü- ğünde ise /ı/ ünlüsü diğer ünlülerden kısa olduğu için söz başında /i/’ye değişmiş, ikinci hecede bir değişiklik olmamıştır.

Önlük-artlık uyumuyla ilgili, son bir noktayı daha vurgulamakta yarar vardır: Bir söz- cükte önlük-artlık uyumu olmasa bile, eklenmede sözcüğün son hecesi, daha doğrusu son sesi belirleyicidir:

kitap-çı kardeş-lik frekans-ı maliyet-i vb.

Görüldüğü gibi bu örneklerde önlük-artlık uyumu yoktur, ancak eklenmede ek yine de sözcüğün son hecesiyle uyumludur.

Düzlük-Yuvarlaklık Uyumu

Türkiye Türkçesinin önemli ses olaylarından biri de düzlük-yuvarlaklık uyumudur. Kay- naklarda dudak uyumu olarak da geçen düzlük-yuvarlaklık uyumu, sözcüğün ilk hecesin- de düz bir ünlü varsa sonraki hecelerde sadece düz; yuvarlak ünlü varsa sonraki hecelerde dar-yuvarlak veya düz-geniş ünlülerin bulunması kuralıdır:

Önceki hecede Sonraki hecede

a, ı a, ı

e, i e, i

o, u a, u

ö, ü e, ü

Bu kuralın nasıl çalıştığını görmek için hem dar-düz hem de dar-yuvarlak biçimleri olan birinci çoğul iyelik ekini ve bu eke eklenmiş olan yönelme hâli ekini inceleyebiliriz:

kapı-mız-a ev-imiz-e kol-umuz-a göz-ümüz-e

Görüldüğü gibi dar ünlülü ekler önlük-artlık uyumuna da bağlı olarak dört farklı bi- çimde ortaya çıkmaktadır. Düz ünlüyle biten hecelerden sonra düz ünlülü biçim, yuvarlak ünlüyle biten hecelerden sonra ise düz-geniş veya dar-yuvarlak olanlar kullanılmaktadır.

Düzlük-yuvarlaklık aslında sınırlı bir uyumdur. Çünkü bu uyum her zaman ortaya çıkmaz. Ayrıca /o/ ve /ö/ ünlüleri Türkçe sözcüklerde ilk hece dışında bulunmaz. Yine geniş ünlülere sahip ekler sadece önlük-artlık özelliklerine göre değişebilmekte, düzlük- yuvarlaklığa göre değişmemektedir: kol-lar, göz-ler. Uyum tam gelişmiş olsaydı, Türkçe- nin Kırgızca, Türkmence gibi bazı kollarında görülen ve dudak çekimi denilen *kol-lor, *göz-lör gibi biçimler karşımıza çıkacaktı. Nitekim uyumun daha gelişmiş olduğu Kırgız- cada kol-lar sözcüğü kol-dor, orta sözcüğü orto biçimindedir.

Tablo 4.4

Tarihsel Süreç İçinde Uyumdan Çıkmış Sözcükler

Tablo 4.5

Düzlük-Yuvarlaklık Uyumu

Düzlük-yuvarlaklık uyumu bazı sözcüklerde gerçekleşmemiştir. Uyumsuzluğun ne- deni dudak ünsüzleri /b/, /m/, /p/, /v/’nin /u/ ve /ü/ ünlülerinin düzleşmesini engelleyi- ci bir rol oynamalarıdır:

kavun kabuk kavurmak çamur yavru tapu vb.

Bir sözcükte her iki uyumun da bulunduğu var sayılırsa, Türkçe bir hecede ve onun he- men ardından gelen hecede hangi ünlülerin bulunabileceği şöyle bir şemayla gösterilebilir:

Önceki hecede Sonraki hecede

a, ı a, ı ada, alın, ırak, ısı

e, i e, i eve, evi, sinek, iri

o, u a, u oda, odun, uçak, uçuk

ö, ü e, ü ödev, ölüm, üste, ütü

Kimi ağızlarda her iki uyum da gelişmemiştir: Örneğin, Trabzon ağızlarında şu örnekler bulunabilir:

gelsan “gelsen” koli “(onun) kolu” benum

Buna karşılık kimi ağızlarda standart Türkçedekinden daha ileri bir uyumu gösteren örnekler de vardır: başdakı “başdaki” yaparkan “yaparken” sabāla “sabahleyin”

Ünsüz Uyumları

Ötümlülük-Ötümsüzlük Uyumu

Bu uyum ünsüzlerin boğumlanma noktalarıyla ilgilidir. Ötümlü ve ötümsüz varyantları olan bir ekin, ünlülerden ve ötümlü ünsüzlerden sonra ötümlü ünsüzle başlayan, ötüm- süz ünsüzlerden sonraysa ötümsüz ünsüzle başlayan biçimlerinin gelmesine ötümlülük- ötümsüzlük uyumu denir. Tanımdan da anlaşılacağı gibi bu uyum ünsüzlerle ilgilidir ve kaynaklarda ünsüz uyumu olarak da geçer.

Ötümlü Ötümsüz

yol-da ağaç-ta söz-cü iş-çi öz-ge baş-ka

Dilimizde, bunların dışında çok sayıda ses olayı vardır. Bunlara ilerleyen bölümlerde değinilecektir. Tablo 4.6 Ünlülerin Hecelerde Dizilişi Tablo 4.7 Ötümlülük-Ötümsüzlük Uyumu