• Sonuç bulunamadı

Dönemin Tan klar n Tasfiyeye li kin An lar

(2) SAYILI CETVEL

4.2.8. Dönemin Tan klar n Tasfiyeye li kin An lar

MBK’nin etkili isimlerinden, 114 say kanunun ç kart lmas ndan sonra gelen tepkilere cevap olarak tasfiyenin “3 ay süren çal mayla titizlikle haz rland ve tasfiyeden asla vazgeçilmeyece i”ni söyleyenlerden olan Orhan Erkanl ihtilal an lar yazd “An lar, Sorunlar, Sorumlular” kitab nda “Üniversite Reformu” ba alt nda gerçekle en tasfiyenin perde arkas anlatm r. Erkanl , 114 ve 115 say kanunlar n üniversite içerisinden olu an bir heyet taraf ndan haz rland söyleyerek, isim vermekten kaç nm r. Erkanl , MBK’nin iyi niyetle kendisine ula an bilgiler nda

tercihlerini yapt ve listedeki isimlerden çok az tan klar belirtmi tir. Erkanl listenin haz rlan kitab nda öyle anlatmaktad r:

“Aradan y llar geçtikten sonra prensip olarak ç kar lan iki kanunun faydal ve gerekli oldu unu, buna kar k üniversite d nda kalacaklar n seçiminde büyük hatalar yap ld , tesir alt nda kal nd , birçok de erli ilim adam na haks zl k yap ld ve baz ki ilerinde lay k olmad haller içerisinde b rak ld itiraf etmek isterim. Her türlü kanaate, inan a taaruz ediyorduk, solcusunu da sa da at yorduk, do um yeri arkta olana Kürtçü diye, namaza gideni softa ve gerici diye, kitab olan çalm r diye, kitaps zlar kitaps z diye, talebeye ciddi davranan kaba ve sert diye, samimi hareket edeni laubali diye, k zlarla fazla ilgileneni ahlaks z diye damgal yorduk” (Erkanl , 1972).

Erkanl kitab nda, Cemal Gürsel’in önüne gitmeden önce en son kendisine gelen listede, 147 isimden daha fazla isim bulundu unu ve yak ndan tan ve ihtilal zaman birli i yapt isimleri yetkisini a arak sildi ini belirtmi tir. Erkanl , ya ananlar n üniversiteyi yeniden düzenleyen ve esas önem ta yan 115 say kanunu unutturdu unu ve tepkiler sonucu kendilerinin de kanunu savunamayacak duruma geldiklerini sözlerine eklemi tir. Erkanl tasfiyeye ili kin itiraflar nda unlar söylemi tir:

“Üniversite olay nda bir sabotaja maruz kal p kalmad , kasten hatalara itilip itilmedi imizi bugün dahi dü ünmekteyim. Çünkü yap lan isabetsizlikleri, adaletsizlikleri ba ka türlü izaha imkân göremiyorum. Sonraki y llarda bu kanunlar n haz rlanmas nda bize yard mc olanlar tan mak f rsat bulunca üphelerim kuvvetlendi. En hafif ihtimalle, mü avirlerimizin oyununa gelmi , onlar n kendilerine yer açmak, eski ahsi hesaplar görmek için giri tikleri oyunlar n aleti olmu tuk….. Uygulanan liste büyük nispette yanl . Baz profesörler, rektör, dekan, kürsü profesörü olmak için çok de erli ilim adamlar bize harcatm lard . Bu mü avirlerin baz lar 147’lerin üniversiteye dönü kampanyas nda görünce, üniversiteye de MBK’ne de ac m. Suçlu kimlerdi? Bu küçük adamlar y llarca üniversitenin koynunda besleyenler mi yoksa bizler mi” (Erkanl , 1972).

MBK’nin bir ba ka üyesi Kamil Karavelio lu “Bir Devrim ki Darbe” kitab nda MBK’nin üniversite ile ili kisini ve tasfiyenin nas l gerçekle tirildi ini, kimlerin, nas l etkisinin oldu unu, karar n nas l al nd anlatm r. Karavelio lu, döneme ili kin an lar nda Demokrat Parti iktidar n orduyu küçük dü ürdü ü gibi üniversiteleri de “biz istersek onlar n canlar na ot t kar z”, “kara cüppeliler” gibi ifadelerle küçük

dü ürdü ünü ifade etmi tir. Karavelio lu, 27 May s sürecinde üniversitelerden büyük destek gördüklerini belirtmi tir.

Ordu ülkenin huzursuzluk ve kaosa sürüklenmesini neden göstererek yapt askeri darbede üniversiteyi her zaman yan nda destekçi olarak görmü tür. Üniversitelerin büyük bir k sm n 27 May s askeri darbesinin gerçekle mesinde ordunun yan nda saf tutarak Demokrat Parti yönetiminin sonunun haz rlanmas nda orduya destek verdi i gözlenmi tir. Bu yüzden de 27 May s askeri darbesini gerçekle tiren ordu üniversiteleri her zaman müttefiki olarak görmü ve göreve gelmesiyle birlikte de üniversitelerde ya anan s nt lar takip etmi tir.

Karavelio lu, kitab nda tasfiye haz rl sürecinde Milli Birlik Komitesinden üniversite sorunlar incelemek ve ç kar lacak kanunu haz rlamak için rfan Solmazer’in gönüllü oldu unu söylemi tir. Solmazer’in zaman zaman çal malar nda komiteyi bilgilendirdi ini ifade eden Karavelio lu, ekimin son günlerinde haz rlanan tasar n komitenin önüne getirildi ini söylemi tir. Karavelio lu tasar tart klar günleri u ekilde anlatmaktad r:

“Milli Birlik Komitesinin ktidar en k sa zamanda m yoksa daha uzun bir süre sonra m sivil idareye devredece inin hararetle tart O günler… Dikkatler bir hayli da k, üstelik içimizde üniversiteye olumlu, ml bakmayan arkada lar da var. Onlarda “Üniversiteden geçmek” laflar ile özetlenebilecek bak aç na sahip olan arkada lar. Teklif geldi, çok tuhaf, üniversite reformu üniversiteyi tasfiyeye indirgenmi , 147 ö retim üyesinin üniversiteden uzakla lmas öngören bir teklif.

kan kanuna göre 1 say cetvelde 28 Ord.Prof., 57 Prof.Dr., 41 Doçent gerisi de ba asistan, asistan, ö retim görevlisi gibi insanlar n üniversiteden ç kar lmas öneriyor. 2 say cetvelde de 4 ki inin görev yerleri de tiriliyordu. Cumhuriyetin 1933’ten beri 35 sene aya a kalkabildi i Ankara, stanbul, zmir ve Atatürk Üniversitesi ile stanbul Teknik Üniversitesi kadrolar n be te biri kadar üniversiteden kovuluyordu” (Karavelio lu, 2007).

Karavelio lu kitab nda 147 ö retim üyesinin isimlerinin belirlenmesinde ve onlara yönelik ithamlar n üniversite içerisindeki ki isel çeki melerden kaynakl oldu unu u sözleriyle aktarm r:

“Kusurlar , kabahatleri ne? Tembellik, verimsizlik, ya k, hizipçilik, masonluk, solculuk gibi rölatif sebepler… Genelde hepsi ihbarlara, çekememezliklere,

skançl klara kurban gidiyor. Bir iki ad m öne ç kan, mesela Prof. Abao lu gibi profesörler, rfan Solmazer’le tan lar, bir teklif de haz rlam lar. Solmazer ve onu destekleyen arkada lar, “Can m orduda yapt z tasfiye çok isabetli oldu, ordu rahatlad , bu da onun gibi bir ey” diye savunuyorlar. (Karavelio lu, 2007)

147 ö retim üyesinin isimlerine ili kin liste MBK’ne sunulduktan sonra MBK içerisinde büyük tart malar ya anm r. Karavelio lu MBK içerisinde o günlerde ya anan tart malar u ekilde anlatm r:

rfan Solmazer kab na s mayan bir arkada ; itirazlara k yor, olmuyor. Hatam anl yoruz ama i i ten geçiyor. Solmazer, Milli Birlik Komitesine muamele memurlu undan gelme bir arkada . Haz rlad metne dokundurmak istemiyor, üstelik bir k m arkada da rfan’ k rmamak havas nda, laf anlatam yoruz. Bir ba ka hatada listede o gün fiilen Bakanl yapan üniversiteden gelme Profesör Bakanlarda listeye al nm . Biz bakan yapm z, fakat kanunla üniversiteden kovuyoruz. Olacak ey mi? Neyse iki gün sonra ancak onlar listeden ç kartabiliyoruz. Teklif kanunla yor, bu müzakerelere hiçbir pa a kat lm yor. Solmazer’in ve üniversiteden geçmek sevdal lar n dedi i oluyor. Böylece bizim 27 May s ihtilalinin en büyük destekçisi, rejim mücadelesine gençli i ve bilimsel kademeleri ile alabildi ine destek olmu , mücadelenin öncüsü olmu , DP iktidar nca senelerce a lanm , Türk üniversitelerine destek olmak gerekirken üstelik onlar cezaland rm oluyoruz. Adeta “Kara cüppeliler”, “çanlar na ot t kar m” diyen Menderes gibi üniversiteyle kar kar ya geliyoruz” (Karavelio lu, 2007).

Karavelio lu, 147’lerin üniversitelere tekrar dönü ünün uzamas n nedeninin ordudan uzakla lan EM NSU’lar n da kendileri için af isteyecekleri yönündeki çekinceler oldu unu söyleyerek “Bekledi imiz bir zamanda Organeral Gürsel Komite’ye geldi; uzun uzun bu kanunun düzeltilmesi hususundan bahsetti; “Çok yanl yapt k, bu i i düzeltelim” dedi. Ben söz ald m, “Tabi düzeltmeliyiz, çok yanl oldu” dedim. “EM NSU’lar bugünlerde çok azd lar, 147’leri hemen düzeltirsek onlar biz de orduya dönmeliyiz diye diretirler; seçimden sonraya kalmal , tabi düzeltilmelim” dedim. Cemal Pa a hak verdi. Yanl a ilk kar ç kan benim yüzümden 147’lerin dönü ü biraz daha uzad .” demi tir (Karavelio lu, 2007).

Bir ba ka MBK üyesi Numan Esin de 27 May s darbesine ili kin an lar yazd “27 May s An lar ” isimli kitab nda “Üniversitede Tasfiye:147’ler Olay ”

ba alt nda o günlerde ya ananlar anlatm r. Esin, kitab nda tasfiyeye ili kin olarak içeride b rak lanlarla d ar ç kard klar üniversite hocalar aras nda birinin di erinden üstün oldu unu kan tlayacak bir delilleri olmad belirtmi tir. Uygulaman n ve seçimlerin yanl oldu unu ifade eden Esin, tasfiye listesinin üniversite içinden destekle haz rland ve istihbarata dayanarak yapman n yanl dile getirmi tir. Tasfiye listesinin homojen olmad ve sa n, solcusunun, masonunun da listede oldu unu ifade eden Esin, siyasi bak mdan yanl bir i lem oldu unu ve bunun sonradan anla ifade etmi tir. O dönemde üniversitenin bu ekilde geni bir tasfiyeye ihtiyac olmad da söyleyen Esin, üniversite d ndan bir düzenlemenin yanl na dikkat çekmi tir. Haz rlanan liste önlerine geldi inde isimleri gördükçe her MBK üyesinin “Bunun ne kusuru var” dü üncesiyle kar ç kmaya ba lad belirten Esin, ilk gelen tasfiye listesinde Milli E itim Bakan Bedrettin Tuncel’in dahi isminin oldu u itiraf nda bulunmu tur (Esin, 2005:78 ).

MBK üyelerinden Sami Küçük de “Rumeli’den 27 May s’a” isimli kitab nda 147 ö retim üye ve yard mc n tafiyesine yer vermi tir. Küçük, listenin haz rlanmas nda MBK’nden rfan Solmazer’in üniversite içerisinde çal ma yürttü ünü belirterek, üniversiteden baz isimlerin üniversitede reforma ihtiyaç bulundu u konusunda kendileriyle görü tü ünü ifade etmi tir. Küçük, Resmi Gazetede yay nlanarak yürürlü e giren iki kanun teklifinin, “27 May s öncesi iktidar n antidemokratik icraat toplant ve yürüyü lerle protesto eden halk tabakalar iktidar aleyhinde birle tiren, halk n iktidara olan deste ini azaltarak ihtilalin k sa bir sürede ba ar ya ula mas nda etkili olan üniversiteler”e yönelik gerçekle tirildi ini söylemi tir. Bir anda bütün gazetelerin komitenin karar çok set bir dille ele tiren yaz lar kaleme ald klar ifade eden Küçük, hem halk n hem de üniversitelerin komiteye olan sempatisinin bir anda dü tü ünü söylemi tir. O günlerde Muzaffer Özda n “Gerekirse Bab ali’de vazgeçeriz” sözlerinin infiale sebep oldu unu, kanunun yürürlükten kald lmas için o dönem MBK içerisinde baz çal malar n yap ld ifade etmi tir. Küçük, kendisinin de bir çal ma haz rlad ancak MBK görevini Kurucu Meclise devretmeden önceki son gün yeterli say ya ula lamad için teklifin kabul edilmedi ini söylemi tir. Küçük, demokrasi ile ba da mayan yollara ba vurman n MBK aç ndan büyük bir hata oldu unu da itiraf etmi tir (Küçük, 2008:78).

147’lerin üniversitelerden uzakla ld dönem asistan olarak görev yapan Dr. Turhan Yörükan “Üniversite’de lim ve Ahlak” kitab nda 147’ler olay sonras nda

stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Meydana Gelen Olaylar” ba alt nda ya ananlar anlatm r:

“Milli Birlik Komitesi üyelerinden birinin belirtti i üzere bu hareket üniversite içerisinde tezgahlanm . Ba lang çta Hilmi Ziya Bey de 147’ler aras nda bulunuyordu. MBK’nin genç üyelerinden büyük bir ihtimalle Muzaffer Özda n Hilmi Ziya Bey’in ‘A k Ahlak ’ isimli kitab okumu ve be enmi olmas kendisini 147’ler aras nda kalmaktan kurtar p lahiyat Fakültesi’ne nakledilmesini sa lam . Böylece Hilmi Ziya Bey ba ka bir üniversiteye nakledilen dört ö retim üyesinden biri oluyor, bu da hocan n üzerinde i ine son verilmekten daha üzücü bir etki yapm oluyordu. Bu nakil, yap lan kavgan n kadro için yap ld n deliliydi ve tasfiyeden çok daha çirkin bir hareketti; senetsiz, sepetsiz, delilsiz sezilmekle birlikte kimin dahil oldu u bilinmeden ve herhangi bir ilmi de erlendirmeye ba vurulmadan ve cevap hakk tan nmadan “ben yapt m, oldu” mant yla yap lm olan bir hareketti. Tasfiye hareketinini böyle karaku i bir hükümle, herhangi bir de erlendirme k stas na tabi tutulmadan yap lmas do ru de ildi (Yörükan, 2003).

147’ler mücadelesinde o dönem önemli rol oynam Hukukçu Ord. Prof. Re at Kaynar, “Üniversite’ye Darbe-147’ler Mücadelesi” kitab nda tasfiyeyi de erlendirirken;

“Bu tasarruf yaln z hukuka de il, demokratik hukuk devletine kavu ma amac yla yap lan 27 May s devriminin ülküsüne de ayk idi. Bu olay kar nda dü ünebilen insanlar deh et içerisinde kalm lard ve bas n kültürlü, vicdanl kalem sahipleri, 147 hocaya reva görülen bu haks z tasarruf kar nda hiçbir eyden çekinmeyerek tenkitlere giri mi lerdi. Sorgusuz ve savunmas z cezaya mahkum edilen bu hocalar n suçlar ne diye soruyorlard . Komite üyelerinden baz lar ‘Elimizde dosyalar vard r. sterlerse suçlar ve delillerini te hir ederiz’ cevab na kar k böyle bir suçland rman n ileri sürülmesine kadar susan 147’ler art k sab r ve tahammülü bir kenara b rakarak ‘Hakk zdaki dosyalar bekliyoruz. Her eyin ortaya dökülmesini istiyoruz’ diyerek meydan okudular. Buna kar k hiçbir dosya gösterilemedi. Yap lan suçland rmalar nda kuru bir sözden ibaret oldu u anla ld ” diyerek 147 ö retim üyesine yönelik suçlamalar n hiçbir zaman ispat edilmedi ini söylemi tir. (Kaynar, 1963)

Tuhan Aytul Milliyet Gazetesi’nde ç kan yaz nda MBK ve Devlet Ba kan Cemal Gürsel taraf ndan 1961 y ba ndan önce meselenin halledilece ine ili kin söz verilmi olmas na ra men neden sorunun MBK taraf ndan çözülmedi ini ve geli meleri

u ekilde aktarm r:

“5 Oca 6 Oca a ba layan gece üniversite ö retim üyeleri için rahats z bir geceydi. 77 gün önce 147 arkada lar görevlerinden affeden MBK yasama yetkisini Kurucu Meclise devredece i günün arifesinde bu konuda son bir defa daha müzakereye giri mi ti. Ancak 22 komite üyesi o gece sabaha kadar çal , on alt kadar tasar kanunla rm , fakat 147’ler konusunda bir neticeye varamam lard . Art k i Kurucu Meclisin yüklü gündemi aras na giriyordu. Halbuki Ankara ve stanbul Üniversitelerinin rektörleri 7-8 gün önce Milli Birlik Komitesi üyeleriyle yapt klar konu malarda “Her eyin düzeltilece i” kanaatine varm lard . Hatta Teknik Üniversite Rektörü Narter, Ba kentten stanbul’a döner dönmez gazetecileri etraf nda toplam , “Her ey halledildi” demi ti. Fakat ayn günlerde ba kente giden 3 ki ilik ba ka bir heyet Milli Birlik Komitesini vaadinden döndürecek ekilde konu mu tu. Bu üç ki ilik heyet 27 May s devrimine vücutlar yla kat lm insanlard . Mesela heyetin sözcülü ünü yapan Doktor Memduh Eren 28 Nisan olaylar nda Üniversite gençli ini tanzim görevini üzerine alm ve bu yüzden de o devrin 1. ubesinde ellerinden sakat kalacak kadar dayak yemi ti. Devrimden sonra Üniversite geçli inin tanzimcileri hocalar aras nda “tasfiye” istiyorlard . Üstelik o günlerde nümayi ler yaparak profesör devirmek ve müdür de tirmek moda olmu tu. Üniversite gençli inin ilk hedefi de Ali Fuat Ba gil’di. Gençli in imza toplamas , nümayi yapmas ve bu profesörün baz gazetelerde istifas aç kca bildirmesine ra men stanbul Üniversite senatosunun bütün bunlara kulak t kayarak görevine devam karar vermesi Üniversite tanzimcilerinin eline büyük bir koz vermi ti. Bu olaydan k sa bir zaman sonra Milli Birlik Komitesinin Üniversiteyi çok sevdi ini iddia eden me hur on dörtlerinden dördü Orhan Erkanl , Numan Esin, Muzaffer Özda ve efik Soyuyüce Üniversite tanzimcileriyle uzun uzun konu mu lar ve Senatonun uyu uk ve ruhsuz tutumu üzerinde durmu lard . Üniversitede operasyon fikri böyle do mu ve 147 ö retim üyesi 27 Ekim günü kendilerini Üniversite d nda bulmu lard ” (Milliyet, 9 Ocak 1961).

MBK ve Devlet Ba kan Gürsel’in Rektörlere defalarca söz vermi olmas na ra men, herkesin art k bu i in düzelece ine kesin gözüyle bakt bir noktada i lerin tersine dönmesinin sebebinin MBK’ne yak n olan ve üniversite tasfiyesinde de fikirleri al nan baz ö retim üyeleri oldu u o dönemin tan klar aras nda s kça dillendirilen ciddi bir suçlamad r.

Tuhan Aytul, 147’lerin aff aleyhinde bulunan grubun 14’lerin tasfiyesinin ard ndan zaman n aleyhlerine i ledi ini fark ederek Kurucu Meclis öncesi MBK ile toplant gerçekle tirerek, affedilen üyelerin dönü üyle ortaya

kacak sorunlar aktard klar ifade etmi tir. Grubun MBK’ne aktard sak ncalar n ba nda affedilen t p fakültesi hocalar n ticareti ilme tercih etmeleri gelmektedir. Aytul’un yaz nda aktard na göre, Kurucu Meclis öncesi zaten gergin olan havay daha çok geren ve kafalar kar ran bu grup, MBK’ne tekrar tesir ederek, MBK’nin yasama yetkisine sahip oldu u son gece 147 ö retim üyesinin üniversitelere geri dönü kanununu gündemden

karmas na sebep olmu tur. (Milliyet, 9 Ocak 1961, Tuhan Aytul).

147’lerden Prof. Mina Urgan da “Bir Dinazorun An lar ” isimli kitab nda tasfiyeye de inmi ve o dönem ya an lan n “tam bir rezalet” oldu unu vurgulam r. Urgan kitab nda Demokrat Parti’nin profesörlü ünü tasdik etmedi ini ve 27 May s sonras MBK onay ve Cemal Gürsel’in imzas yla “Profesör” oldu unu ifade etmi tir. Urgan, profesörlü e atanmas ndan iki ay sonra 147 ö retim üyesiyle birlikte üniversiteden kovuldu unu belirterek, yap lan n bir tutars zl k örne i oldu unu söylemi tir. Urgan, “Madem beni iki ay sonra atacakt z, neden profesörlü ümü onaylad z” diyerek, yap lanlar ele tirmi ve unlar eklemi tir: “27 May s’a inanm m, yan p tutu up bir a k evlili i yapt ktan iki ay sonra kocas mutfakta hizmetçisiyle basan bir kad nca n yürekler ac durumuna dü mü tüm” sözleriyle ya ad üzüntüyü dile getirmi tir (Urgan, 2000:259).

147 ö retim üyesinden biri olan Ord.Prof.Dr. Na it Erez’in o lu Selçuk Erez yazd “Haldun Taner’in Timsah ” adl kitab nda; Haldun Taner taraf ndan kaleme al nan 147 ö retim üyesinin ya ad klar ve mücadelesini anlatan “Timsah” adl radyo oyununu, yeniden günyüzüne ç karm r. Erez, Taner’in “Timsah” adl oyunla ilgili konu malar nda ve radyoda temsil edilen oyunun sunulu unda, oyunun Dostoyevski’nin bitirilmemi bir eserinden hareket ederek kaleme al nd ifade etmi tir. Taner’in oyununda anlat lan öykünün kahraman olan van vanoviç’in ba na gelenler de bu olaylarla ili kilendirilmi ve ele tirel bir dille memur van’ n ya ad olaylar arkada Aleksey Semyonof taraf ndan anlat lm r. Oyunda, timsah n midesindeki bu adam 27

May s ihtilalinde ma dur duruma dü en 147 ö retim üyesini temsil etmi tir. Bu durumdan faydalanmaya çal an ki iler de “bu ö retim üyelerinin yoklu u s ras nda üniversitede bir ekilde kadro alan ve üniversiteden ihraç edilen ö retim üyelerinin geri dönmesini sa layacak çal malara, kendilerince baz gerekçeler öne sürerek kay ts z kalan akademisyenler” olarak anlat lm r. Haldun Taner, oyunda toplumsal sorunlar mizahi bir dille anlatarak 147’ler olay na dikkat çekmi tir. Ancak, Erez’in kitab nda anlatt na göre, Haldun Taner oyunu sadece bir kez radyodan kamuoyuna duyurabilmi tir. Haldun Taner’in “Timsah” adl radyo oyunu Taner’in ölümünden sonra Taner’in e i, Demet Taner ve Na it Erez’in o lu Selçuk Erez taraf ndan tekrar günyüzüne ç km r. Demet Taner kitapta, olay n ya and zamanlar stanbul Üniversitesi’nde ö renci oldu unu ve o dönem en s k konu ulan eyin üniversite içerisinden baz ki ilerin bir tak m özel nedenlerle 147 ö retim üyesini suçlayarak isimlerini MBK üyelerine bildirmeleri oldu unu söylemi tir. Taner, 147 ö retim üyesi aras nda MBK taraf ndan ça da , ilerici, insan haklar na sayg bir anayas n haz rlanmas nda görevlendirilen bilim adamlar oldu unu söylemi tir. Selçuk Erez de kitapta o dönemde Haldun Taner’in 147’lere yap lan haks zl , bir oyunla ele tirece i duyulunca “147 ö retim üyesinin moralini yükseltti ini ve ümitlerinin simgesi” oldu unu söylemi tir. Erez, tasfiye sonras kurulan 147’ler Derne i’nin de bir askeri müdahaleden sonra yönetime kar etkin ve verimli mücadele verebilmi ilk sivil toplum kurulu lar ndan bir oldu unu vurgulam r (Erez, 2008).

4.3. 147’liklerin Üniversitelere Geri Dönü Mücadelesi

Ekim ay n son günlerinde gerçekle en tasfiye hareketi özellikle orduya destek veren herkesi büyük bir nl k içerisinde b rakm , üniversitelerden habersiz gerçekle tirilen bu tasfiye kamuoyunu uzun süre me gul etmi tir. MBK ilk aç klamalar nda 147 ö retim üyesi için r ithamlarda bulunmu tur. Sebep gösterilmeden ve kendilerini müdafaa hakk verilmeden bir ekilde onlar “yetersiz, tembel, ahlaks z” gibi ithamlarla suçlayarak, ama hiçbir zaman gerçek nedenleri aç klanmayacak olan bu tasfiye, 147 ö retim üyesini ve di er birçok bilim adam da oldukça yaralam r. Tasfiye edilen ö retim üyelerinin içlerinden büyük ço unlu unun Menderes iktidar na kar n askerin yan nda yer ald bilinmektedir. 147 ö retim üyesi geri dönü mücadelesinin kendileri için “onur mücadelesi” oldu unu belirtmi ve bu

mücadelede birçok ayd n, akademisyen, ö renci ve siyasetçinin 147 ö retim üyesinin yan nda oldu u gözlenmi tir. lk tepkiyi üniversite Rektörleri kendilerinden habersiz yap lan bu tasfiyeye kar n istifalar vererek cevap vermi lerdir. Tekrar güvenoyu alarak görevleri ba lar na dönen Rektörler üniversitelerinden affedilen ö retim üyelerine sahip ç karak onlar n tekrar üniversitelere dönme mücadelesine destek