• Sonuç bulunamadı

3. İKİLİ İLİŞKİLERDE KRİZLER VE YUMUŞAMALAR (2008-2018)

3.1. Dökme Kurşun Operasyonu

Türkiye’nin 2008 yılında Suriye ve İsrail arasındaki arabuluculuk rolü devam ederken, İsrail’in Aralık/2008’de Filistin’e yönelik başlattığı “Dökme Kurşun Operasyonu”239 ile ilişkiler tekrar çıkmaza girmiştir. 4 Kasım 2008’de İsrailli askerlerin bir Filistinliyi öldürmesi üzerine Hamas, İsrail’e karşı top ateşiyle karşılık vermiş, sonrasında İsrail uçakları hava saldırısı ile 6 Filistinli vatandaşı öldürmüş, Hamas misilleme olarak İsrail’e karşı füze saldırıları gerçekleştirmiştir.240 Yaşanan gelişmeler paralelinde 19 Aralık 2008’de Hamas, İsraillilerin Gazze’ye yönelik ablukasının kaldırılmaması ve İsrail tarafından verilen ateşkes sözünün tutulmaması gibi nedenlerle Haziran/2008’de başlatılan 6 aylık ateşkes sürecinin uzatılmayacağını açıklamıştır. 20 Aralık’ta ise Hamas, İsrail’in sınır kapılarını açmaması sebebiyle ateşkesi bozmuş, İsrail’e karşı havan ve roket atışları yapmış, İsrail ise Hamas’ın roket atışlarını sonlandırması durumunda ablukanın kaldırılacağını açıklamıştır.241 Hamas’ın saldırıları durdurmaması neticesinde abluka sonlandırılmamış, 23 Aralık’ta Gazze sınırına patlayıcı yerleştirmeye çalışan bir Filistinlinin İsrail ordusu tarafından öldürülmesi üzerine Hamas, İsrail’e 700’den fazla roket atışı gerçekleştirmiştir. 26 Aralık’ta İsrail Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması gerekçesiyle 5 gün müddetle sınır kapılarını açsa da, Hamas’ın saldırgan tutumundan vazgeçmemesi neticesinde, Museviler için kutsal olan Hanuka Bayramı’nın242 ilk günü olan 27 Aralık 2008’de İsrail, Dökme Kurşun Operasyonu’nu resmen başlatmış ve Gazze’ye yönelik hava saldırıları düzenlemiştir.243

3 Ocak 2008’de Gazze’ye karadan saldırı başlatan İsrail, 22 gün süren operasyon neticesinde, bölgeye içinde kullanımı yasak silahlar olarak da tanımlanan seyreltilmiş

239

Dökme Kurşun ismi İbranice Oferet Yetzuka anlamına gelmektedir. Operasyon Hanuka Bayramı’nın başlangıç günü olan 27 Aralık 2008’de başlamış ve operasyon ismini İsrailli çocukların Hanuka Bayramı’nda çevirdiği/oynadığı kurşundan dökme topaçlardan almıştır.

240

Selin Muzaffer Bölme, “İsrail’in Değişime Direnci: 2012 Gazze Saldırısı”, Seta Analiz, Sayı:55, 2012, s.7.

241

Ümit Özdağ, “Ankara ile Tel Aviv Arasındaki Kriz Ne Kadar Gerçek”, 21.yy Enstitüsü, Sayı: 25, 2011, s.25.

242

Hanuka (Diğer bir ismiyle Hannukah), Suriye-Yunan Kralı Anthious ve ordularının Makabiler tarafından bozguna uğratılması neticesinde, II. Bet-Amekidaş’ın putperestlerden kurtarılmasını simgeler. Bet-Amikdaş, kurtarıldıktan sonra, tapınaktaki Ebedi Işık’ı yakmak için saf bir yağ bulur, fakat bu yağ Menora’yı (Yedi Kollu Şamdan) yalnızca bir gün yakabilecek kadar olsa da, mucize eseri tam sekiz gün boyunca şamdanı yakmaya yetmiş ve Koenlerin yeni yağ hazırlamaya fırsatı olmuştur. 25 Kislev’den başlanarak sekiz gün boyunca her gece bir mum artırarak Hanuka’nın mumları soldan sağa yakılır ve evler ışıkla doldurulur. (Ayrıntılı bilgi için: Hanuka Bayramı nedir, nasıl kutlanır?, http://www.avlaremoz.com/2016/12/19/hanuka-bayrami-nedir-nasil- kutlanir/, (Erişim Tarihi: 03.08.2018).

243

56 uranyum ve beyaz fosfor bombaları (1980 Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi244 uyarınca sivil alanlarda beyaz fosfor bombasının kullanımı yasaklanmıştır) da dahil 1 milyon kilograma yakın bomba bırakmıştır.245

1967 Arap-İsrail Savaşı’ndan sonra İsrail’in bölgeye düzenlediği en büyük operasyonlardan birisi olarak kabul edilen savaşta, toplamda 1.334 kişi (417’si çocuk, 108’i kadın, 120’si yaşlı olmak üzere) öldürülmüş, 5.400’e yakın kişi ise yaralanmıştır. İsrail’in saldırıları yalnızca sivilleri hedef almamış, hastaneler, yollar, okullar, evler, fabrikalar hatta UNRWA binası gibi birçok yer ağır şekilde etkilenmiş ve yeniden alt yapı yapım aşaması tahmini 3-5 yıl arasında sürecek toplamda 2 milyar USD maliyetli bir tablo ortaya çıkmıştır.246

Ankara’nın söz konusu operasyonlara tepkisi ise kendisine tekrar devlet terörü ve orantısız güç kullanımı söylemleri kapsamında yer bulmuştur. Türkiye bu kapsamda İsrail’in BM’den çıkarılmasını da önermiştir. Erdoğan İsrail’in Gazze saldırılarına yönelik görüşmeler yapmak üzere Ürdün ve Suriye’ye geziler düzenlemiş, gezilere başlamadan basına verdiği demeçte: Türkiye’nin Suriye-İsrail arasında arabuluculuk rolü kesinleşmişken, İsrail’in gerçekleştirdiği saldırıların Türkiye’ye karşı bir “saygısızlık” olduğunu belirtmiştir.247

Erdoğan gezinin akabinde 6 Ocak 2009’da operasyonun devam etmesi ve kayıpların artarak devam etmesi üzerine; 1 Ocak 2009’dan itibaren Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğinin başlamasının çatışmaların çözümü açısından Türkiye’ye bazı sorumluluklar yüklediği, bu sorumlulukların neticesinde bölge ülkelerine geziler düzenlenerek ortak bir anlayış, dil, irade akabinde diplomatik seçeneklerin oluşturulmaya çalışıldığını belirtmiştir. Ayrıca Erdoğan’ın bölge ülkelerini ziyaretlerinde altını çizdiği en önemli hususun Gazze’ye yönelik saldırıların durdurulması ve ambargonun kaldırılması olduğu görülmektedir.248 Erdoğan’ın, ifadelerine bakıldığında dikkat edilecek en önemli unsurun; Türkiye’nin bekle gör politikasını izlemeyi reddettiği ve çatışma çözümlerine yönelik pro-aktif dış politikayı

244

Sözleşmenin tam metni için bkz.: Aşırı Derecede Yaralayan ve Ayırım Gözetmeyen Etkileri Bulunan Belirli Konvansiyonel Silahların Kullanımının Yasaklanması Veya Sınırlandırılması Sözleşmesi, https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5250.html, (Erişim Tarihi. 03.08.2018).

245 Fatma Tunç Yaşar, (vd.), Siyonizm Düşünden…., a.g.e., s.101. 246

A.g.e., s.101.

247

“Başbakan Erdoğan'dan önemli açıklamalar”, Hürriyet, 31.12.2008,

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/basbakan-erdogandan-onemli-aciklamalar-10676295, (Erişim Tarihi: 03.08.2018).

248

“İnsanlık Tarihine Kara Leke Düşürdünüz”, Habertürk, 06.01.2009, https://www.haberturk.com/gundem/haber/119423-insanlik-tarihine-kara-leke-dusurdunuz, (Erişim Tarihi: 03.08.2008).

57 öncelediği dikkat çekmektedir. Yine Erdoğan’ın Türkiye’nin tarihinden kaynaklı olarak bölgede bir misyonu olduğunun ifadesi ise AK Parti dönemi dış politikasında Davutoğlu’nun söylemlerine bir atıf niteliği taşımaktadır.

Operasyon devam ederken ABD’de George Bush’un yönetimi Barack Obama’ya devretmesinden iki gün önce 8 Ocak 2009’da, BM Güvenlik Konseyi’nin İsrail’in Dökme Kurşun Operasyonu’nun durdurulmasını kapsayan 1860 sayılı kararın oylamasında karar üyeler tarafından çoğunlukla kabul edilmesine rağmen ABD çekimser oy kullanmıştır.249 9 Ocak’ta ise İsrail Başbakan’ı Ehud Olmert kararı reddetmiştir.250

Türkiye’nin Orta Doğu’daki arabuluculuk rolü savaştan önce daha da keskinleşmişken, Olmert’in Erdoğan’la görüşmesinden birkaç gün sonra Gazze’ye gerçekleştirdiği operasyon dikkat çekicidir. Olmert tarafından Türkiye’nin arabuluculuğu sözde desteklenmişken, İsrail’in Gazze’yi yerle yeksan etmesi neticesinde ipler iyiden iyiye gerilmiş ve Erdoğan’ın operasyonun bitmesinin hemen akabinde İsviçre’nin Davos kentinde gerçekleşen Dünya Ekonomik Forum’unda İsrail’in gerçekleştirdiği şiddeti sert bir dille eleştirmesi krizi bir üst basamağa tırmandırmıştır.