• Sonuç bulunamadı

Ekim 1999 tarihli Cumhuriyet gazetesinin Bilim ve Teknik ekinde "Evrim:

Eksik Halka Bulundu" bafll›¤› ile bir haber yay›nland›. Haberin bafll›¤›, okuyuculara, evrimcilerin 140 y›ld›r aray›p da bulamad›klar› "kay›p ara form"un art›k bulundu¤u gibi bir izlenim veriyordu. Cumhuriyet yep-yeni bir keflfi duyururmuflças›na bir bafll›k kullanm›flt›, oysa gerçekte sa-dece bir buçuk ay kadar önceki (23 A¤ustos 1999 tarihli) bir Time dergisi haberinin tercümesini yay›nl›yordu. Time dergisinin söz konusu haberin-de ise, gerçekte insan›n sözhaberin-de evrimini haberin-destekleyecek bir "kay›p halka" fo-silinden söz edilmemiflti.

Time dergisinin, "How Man Began" (‹nsan Nas›l Do¤du) bafll›¤›yla kapaktan yay›nlanan söz konusu haberi, asl›nda evrimci çevrelerin ABD'nin Kansas eyaletindeki geliflmeler nede-niyle duyduklar› pani¤in bir ifadesiydi. Kansas eyaleti mahkemesi, evrim teorisinin bilimsel bir gerçek olmad›¤›n›, bir varsay›mdan ibaret

oldu-¤unu belirtmifl ve bu teorinin e¤itim müfreda-t›ndan ç›kar›lmas› yönünde karar alm›flt›. Bu ge-liflme, evrimcilerin ony›llard›r s›¤›nd›klar› "ev-rim bilimin temelidir, ev"ev-rimi reddetmek bilimi

reddetmek anlam›na gelir" fleklindeki kaç›fl yönteminin anlams›zl›¤›n› or-taya koydu. ‹flte Time'›n haberi, evrimcilerin bu geliflme karfl›s›nda

"alarm" durumuna geçmelerinin bir ifadesiydi.

Bu durum, Time'›n haberinin henüz ilk cümlesinde bile aç›kça

görü-CUMHUR‹YET GAZETES‹ B‹L‹M TEKN‹K EK‹N‹N

"EKS‹K HALKA" YANILGISI

2

Time dergisinin ilgili say›s›

lüyordu. Haber "yarat›l›flç›lar›n ve onlar›n entellektüel müttefiklerinin tüm protestolar›na ra¤men… bilim uzun zamand›r insano¤lunun da sa-dece bir tür hayvan oldugunu ögretmifltir" diye bafll›yordu.

Oysa insano¤lunun "sadece bir tür hayvan" oldu¤unu ögreten kay-nak, bilim de¤il, evrim dogmas›d›r. Evrimciler 140 y›ld›r bu görüflü sa-vunmakta, ancak kendilerini destekleyen hiçbir bilimsel bulgu elde ede-memektedir. Aksine, bilimsel bulgular, insan›n kökeninin hayvanlardan tümüyle ayr› oldu¤unu, insan›n da, tüm di¤er canl›lar›n da ayr› ayr› ya-rat›ld›klar›n› göstermektedir.

Time dergisinin "‹nsan Nas›l Do¤du" bafll›kl› haberi, evrim ad›na ye-ni ve önemli bulgular elde edildi¤i izleye-nimi verecek flekilde haz›rlanm›fl-t›. Cumhuriyet ise bu izlenimi daha da art›rarak "Eksik Halka Bulundu"

gibi iddial› bir bafll›k kulland›.

Ancak gerçekte bu izlenimi destekleyecek hiçbir somut veri yoktu.

Time'›n yapt›¤› fley, flimdiye kadar elde edilen fosil bulgular›n› birbiri ar-d›na s›ralay›p anlatmaktan ibaretti. Bu bulgular hakk›nda evrimcilerin kendi aralar›ndaki anlaflmazl›klar konu ediliyor, bilimsel bir temeli olma-yan farkl› evrimci varsay›mlar birbiri ard›na s›ralan›yordu.

Time dergisi, farkl› Australopithecus türlerini anlat›yor ve bunlar›n insanlar›n atas› say›labilece¤ini öne sürüyordu. Buna delil olarak da Aust-ralopithecus'un dik olarak yürüdü¤ü fleklindeki klasik evrimci iddiay›

tekrarl›yordu. Oysa 1994 y›l›nda iki ayr› uzman›n yapt›¤› analizler, bu id-dian›n geçersizli¤ini ortaya koymufltu. O y›l Fred Spoor, Bernard Wood ve Frans Zonneveld adl› üç anatomi uzman›, insan ve maymunlar›n iç ku-laklar›nda yer alan ve denge sa¤lamaya yarayan yar›-çembersel kanallar›

karfl›laflt›rmal› olarak analiz ettiler. Dik yürüyen insanlar›n kanallar› ile, e¤ik yürüyen maymunlar›n kanallar› birbirlerinden somut baz› farkl›l›k-larla ayr›l›yorlard›. Spoor, Wood ve Zonneveld'in, inceledikleri tüm Aust-ralopithecus ve dahas› Homo habilis örneklerinin iç kulak kanallar› günü-müz maymunlar›n›nkiyle ayn›yd›. Homo erectus'un iç kulak kanallar› ise, ayn› günümüz insanlar›ndaki gibiydi.24

Bu bulgu, gerek Australopithecus türlerinin, gerekse asl›nda Austra-lopithecus s›n›f›na dahil edilmesi gerekirken "Homo habilis" adl› hayali

Cumhuriyet Gazetesi Bilim Teknik Ekinin

"Eksik Halka" Yan›lg›s› 75

ve art›k reddedilmeye bafllanm›fl s›n›flamaya dahil edilen fosillerin, kesin-likle dik yürümediklerini ortaya ç›karm›flt›r. Evrim s›ras›nda bu s›n›fla-malar›n ard›na konulan Homo erectus (ya da Homo ergaster) ise tart›flma-s›z dik yürüyen, iskeletleri bizden farktart›flma-s›z insan ›rklard›r.

Yine 1994 y›l›nda Amerikal› antropolog Holly Smith'in Australopit-hecus diflleri üzerinde yapt›¤› detayl› analizler de, bu canl›lar›n insanlar-la benzerlik tafl›mayan bir maymun türü oldu¤unu göstermifltir. Smith, flöyle demifltir:

Difllerin geliflimi ve yap›s› kriterine dayanarak yapt›¤›m›z analizler, Austra-lopithecus türlerinin Afrika maymunlar›yla ayn› kategoride oldu¤unu gös-termektedir.25

Ancak Time dergisi, "insan›n evrimi" konusunda 10 sayfal›k bir haber yay›nlamas›na ra¤men, bu somut bilimsel bulgulardan hiç söz etmemifl-tir. Haberde, zaten bilinen ve insan›n evrimi iddias›na hiçbir somut delil oluflturmad›¤› evrimciler taraf›ndan da kabul edilen fosiller s›ralanm›fl ve bunlar›n üzerine yaz›lan evrimci senaryolar anlat›lm›flt›r.

Türkiye'deki evrimci medya kurulufllar›n›n, bilimsel kaynak olarak Time'›n söz konusu makalesi gibi propaganda amaçl› ve bilim d›fl› kay-naklara sar›lmalar› ise, evrim teorisinin içinde bulundu¤u "kriz"in bir göstergesi olmas› aç›s›ndan anlaml›d›r.

76 EVR‹MC‹LERE NET CEVAP

Yanda görülen difller üze-rinde yap›lan incelemeler evrimcilerin bir senaryosu-nu daha y›km›flt›r. Difller üzerinde 1994 y›l›nda yap›-lan analizler Australopithe-cuslar'›n insan de¤il Afrika maymunlar› ile ayn› katego-ride canl›lar olduklar›n› or-taya ç›karm›flt›r.

vrim teorisini savunmay› kendine görev edinmifl yay›nlardan biri olan Cumhuriyet gazetesinin haftal›k Bilim ve Teknik eki (CBT), 6 Kas›m 1999 tarihli say›s›nda "‹nsanlar›n neden 5 parma¤› vard›r?" bafll›kl› bir yaz› yay›nlad›. Dergide, insanlar›n, memelilerin, sürüngenlerin ve am-fibiyenlerin el ve ayaklar›nda hep 5'er parmak bulundu¤u belirtiliyor ve bu bilgi, söz konusu canl›lar›n ortak bir atadan evrimleflti¤i varsay›m›na delil olarak gösteriliyordu. Oysa CBT'nin verdi¤i bilgi de, bu bilgiye da-yanak yapt›¤› yorum da gerçekleri yans›tm›yordu. Bunu görebilmek için, öncelikle CBT'nin söz konusu yorumlar›na temel oluflturan evrimci kav-ramlar› k›saca hat›rlamak yerinde olur.

Canl›larda benzer yap›lar oldu¤u gerçe¤inden yola ç›karak, bu can-l›lar›n ortak bir atadan evrimlefltiklerini düflünmek, "homoloji" olarak bi-linen kavrama dayan›r. Evrimciler "homolog" organlara sahip canl›lar› ay-n› evrimsel flema içine yerlefltirir ve "akraba" sayarlar. CBT'nin sözünü et-ti¤i "farkl› canl›larda befl parmakl› el ve ayak yap›lar›n›n benzerli¤i" ko-nusu da, evrimci literatürde uzun y›llar kullan›lan bir "homoloji" örne¤i-dir. Ancak son 20-30 y›l içinde yürütülen bilimsel bulgular, homoloji iddi-as›n›n bilimsel bir temele dayanmayan hayali bir varsay›mdan öteye git-medi¤ini göstermektedir. S›ras›yla;

1- Evrimcilerin hiçbir evrimsel ba¤ kuramad›klar›, bütünüyle farkl›

s›n›flara ait canl›larda bile homolog (benzer) organlar›n var olmas›, 2- Homolog organlara sahip canl›larda, bu organlar›n genetik flifrele-rinin çok farkl› olmas› ve

3- Homolog organlara sahip canl›larda, bu organlar›n embriyolojik

CUMHUR‹YET B‹L‹M TEKN‹K DERG‹S‹ VE