• Sonuç bulunamadı

YANILTICI B‹LG‹LER

1. Australopithecuslar'›n atas› oldu¤u iddia edilen türlerle ayn›

dönemde yaflad›¤› defalarca tespit edilmifltir.

Evrimciler insan›n evrimi masal›nda "Australopithecus > Homo ha-bilis > Homo erectus > Homo sapiens" fleklinde bir s›ralama yaparlar. Ve bu s›ralamadaki türlerin her birinin, bir sonrakinin atas› oldu¤u

izlenimi-EVR‹M‹ ÇÜRÜTEN B‹R DEL‹L‹ EVR‹ME DEL‹L G‹B‹ GÖSTERME YANILGISI

B

ni verirler. Oysa paleoantropologlar›n son bulgular›, Australopithecus, Homo habilis ve Homo erectus'un dünyan›n farkl› bölgelerinde fakat ay-n› dönemlerde yaflad›klar›ay-n› göstermektedir. Nitekim söz konusu yaz›da da, bulunan Australopithecus robustus fosillerinin yan›nda homo fosille-ri ve büyük ihtimalle kaz› aleti olarak kullan›lm›fl kemik uçlar› da bulun-du¤u belirtilmektedir. Homo türünün, kendisinin atas› olbulun-du¤u iddia edi-len Australopithecus robustus türü ile ayn› dönemde yaflam›fl olmas› ev-rimcilerin ata-torun iliflkilerini tamamen geçersiz k›lar. Nitekim, söz ko-nusu yaz›da da fosilleri bulan jeolog André W. Keyser'in de, bu çeliflkiyi flöyle ifade etti¤i belirtilmifltir:

Bu sorulara ra¤men, ne kadar çok fley bulursak o kadar çok fley ö¤reniyo-ruz: Australopithecus robustus nas›l yaflam›fl, Homo ile beraber nas›l ayn›

anda var olmufllar?.. Kaz›ld›kça ve incelendikçe Drimolen'den daha çok ya-n›t ve soru ç›kacak."

Görüldü¤ü gibi, evrimcilerin ata ve torunu olarak nitelendirdikleri türlerin ayn› dönemde yaflad›klar›n›n ortaya ç›kmas› evrimcileri bu tür ç›kmazlara sokmaktad›r. Ortada aç›k bir gerçek vard›r: Hiçbir tür bir

di-¤erinin atas› de¤ildir. Her tür birbirinden ba¤›ms›z olarak Allah taraf›n-dan yarat›lm›flt›r ve elde edilen bilimsel bulgular bu gerçe¤i her seferinde bir kez daha do¤rulamaktad›r.

52 EVR‹MC‹LERE NET CEVAP

Evrimci bilim adam-lar›n›n çok s›k kul-land›klar› bu may-mundan insana ge-çifl aflamalar› tama-men hayalidir. Böyle bir süreç dünya üze-rinde hiç yaflanma-m›flt›r. ‹nsan her za-man insan, may-munlar ise her za-man maymun olarak yaflam›fllard›r.

2. Australopithecuslar'›n fiziksel yap›lar› günümüz maymunla-r›yla ayn› özellikler tafl›maktad›r.

Australopithecus türlerinin tümü, günümüz maymunlar›na benze-yen soyu tükenmifl maymunlard›r. Tümünün beyin hacimleri, günümüz flempanzelerininkiyle ayn› veya daha küçüktür. Ellerinde ve ayaklar›nda günümüz maymunlar›ndaki gibi a¤açlara t›rmanmaya yarayan ç›k›nt›lar mevcuttur ve ayaklar› dallara tutunmak için kavray›c› özelliklere sahiptir.

Boylar› k›sad›r (en fazla 130 cm.) ve ayn› günümüz maymunlar›ndaki gibi erkek Australopithecus diflisinden çok daha iridir. Kafataslar›ndaki yüz-lerce ayr›nt›, birbirine yak›n gözler, sivri az› diflleri, çene yap›s›, uzun kol-lar, k›sa bacaklar gibi birçok özellik, bu canl›lar›n

günümüz maymunlar›ndan farkl› olmad›klar›n›

gösteren delillerdir.

Bu konudaki evrimci iddia ise, Australopit-hecus'un, tam bir maymun anatomisine sahip olmas›na ra¤men, di¤er maymunlar›n aksine, insanlar gibi dik olarak yürüdü¤ü tezidir. Söz konusu "dik yürüme" iddias›, Richard Leakey, Donald Johanson gibi evrimci paleoantropolog-lar›n on y›llard›r savunduklar› bir görüfltür.

1924'de Raymond Dart taraf›ndan keflfedilen Taung çocu¤u fosili, Australopithecus'un bilinen ilk ör-ne¤iydi. Dart, kafatas›n›n konumu-nu maymun ve insan aras›ndaki ara geçifl formu olarak belirlemiflti.

Ve bu fosile ait hiçbir iskelet kal›n-t›s› olmamas›na ra¤men bu canl›-n›n iki ayakl› olmas› gerekti¤ine karar vermiflti. Oysa ilerleyen y›l-larda yap›lan araflt›rmalar Austra-lopithecus'un sadece bir maymun türü oldu¤unu ve dik yürüye-medi¤ini ortaya ç›kard›.

Donald Johanson Evrimi Çürüten Bir Delili Evrime

Delil Gibi Gösterme Yan›lg›s› 53

Ama pek çok bilim adam›, Australopithecus'un iskelet yap›s› üzerinde say›s›z araflt›rma yapm›fl ve bu iddian›n geçersizli¤ini ortaya koymufltur.

‹ngiltere ve ABD'den dünyaca ünlü iki anato-mist, Lord Solly Zuckerman ve Prof. Charles Oxnard'›n, Australopithecus örnekleri üzerinde yapt›klar› çok genifl kapsaml› çal›flmalar bu can-l›lar›n iki ayakl› olmad›klar›n›, günümüz may-munlar›n›nkiyle ayn› hareket flekline sahip ol-duklar›n› göstermifltir. ‹ngiliz hükümetinin des-te¤iyle, befl uzmandan oluflan bir ekiple bu

can-l›lar›n kemiklerini on befl y›l boyunca inceleyen Lord Zuckerman, kendi-si de evrim teorikendi-sini benimsemekendi-sine ra¤men, Australopithecuslar'›n sadece s›radan bir maymun türü olduklar› ve kesinlikle dik

yürümedikleri sonucuna varm›flt›r.14

Son olarak 1994 y›l›nda ‹ngiltere'deki Liverpool Üni-versitesi'nden Fred Spoor ve ekibi, Australopithecus'un is-keleti ile ilgili kesin bir sonuca varmak için kapsaml› bir araflt›rma yapm›flt›r. Spoor'un vard›¤› sonuç, Australo-pithecus'un dört ayakl› oldu¤udur.15Bu ise Australo-pithecus'un, insanlarla hiçbir ilgisi olmayan, nesli tü-kenmifl bir maymun türü oldu¤u anlam›na gelmek-tedir.

Australopithecus'un insan›n atas›

say›lamayaca-¤› son dönemde evrimci kaynaklar taraf›ndan da ka-bul edilmektedir. Ünlü Frans›z bilim dergisi Science et Vie, May›s 1999 say›s›nda bu konuyu kapak yapm›flt›r.

Australopithecus afarensis türünün en önemli fosil

ör-54 EVR‹MC‹LERE NET CEVAP

Prof. Charles Oxnard

HAYAL‹ LUCY TASV‹R‹

Australopithecus evrimciler taraf›ndan insan›n atas›

gibi lanse edilmeye çal›fl›lmaktayd›. Bu yüzden iki ayakl›, dik yürüyen Australopithecus resimleri çizil-di. Ancak bu iddian›n temelsizli¤i çok yak›n bir za-manda ortaya ç›km›fl ve bu canl›lar›n soyu tükenmifl birer maymun olduklar› anlafl›lm›flt›r.

ne¤i say›lan Lucy'i konu alan dergi, "Adieu Lucy" (Elveda Lucy) bafll›¤›n›

kullanarak, Australopithecus türü maymunlar›n insan›n soya¤ac›ndan ç›-kar›lmas› gerekti¤ini yazm›flt›r.

Sonuç

Yukar›da anlat›lanlardan da aç›kça görüldü¤ü gibi, Australopithecus robustus da dahil olmak üzere tüm Australopithecus türleri, soyu tüken-mifl birer maymundur. Ne var ki evrimciler, hayali olarak haz›rlanm›fl olan evrim soyaca¤›na o kadar ba¤l›d›rlar ki, yeni geliflmeler bu soya¤a-c›n› kökünden söküp atm›fl olmas›na ra¤men, evrime karfl› delil olan bul-gular› dahi bu a¤ac›n bir yerine yerlefltirmeye çal›flmaktad›rlar. Gerçekle-ri görmezden gelmek, "bu evGerçekle-rim aç›s›ndan bir çeliflkidir ama bir gün çö-zülecektir" diye bofl yere beklemek, bilim ve insanl›k aç›s›ndan önemli bir zaman ve emek kayb›d›r.

Art›k evrimcilerin gerçekleri kabullenmeleri gerekir: Evrim hiçbir zaman gerçekleflmemifltir ve bilim bunu her defas›nda bir kez daha ispat-lamaktad›r.

Evrimi Çürüten Bir Delili Evrime

Delil Gibi Gösterme Yan›lg›s› 55

enom Projesi'nin kapak konusu oldu¤u A¤ustos 2000 tarihli Bilim Ütopya dergisinde yer alan birçok makalede önemli yan›lg›lar bulun-maktad›r. Bu yaz›, bu yan›lg›lar›n düzeltilmesi ve kamuoyunun do¤ru ve ispatl› bilgilerle bilgilendirilmesi amac›yla haz›rlanm›flt›r.