• Sonuç bulunamadı

Basit tasarımları nedeni ile bu kabinler dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Temel özelliği, çalışan kişiyi ve çevreyi olası mikrobiyolojik enfeksiyon riskinden korumaktır. Çalışma yüzeyine doğrudan oda havasının girmesi nedeni ile kabin içindeki materyali koruma özellikleri yoktur. Bu yüzden hücre kültürü gibi ortam korunması gereken işlerde kullanılamaz. Çalışma yüzeyine doğrudan ulaşan oda havası HEPA filtrelerden geçerek kabin dışına atılır (Şekil 1). Bu kabinlere doğrudan dış ortam bağlantısı yapıldığında, uçucu radyoaktif ve kimyasal maddelerin çalışılması esnasında daha güvenli bir çalışma ortamı sağlanmış olur.

Kabin Tipleri Ön Hava Akımı Hava Akımı % Egzoz Sistemi (m/s) Resirkülasyon Egzoz

Sınıf I 036 0 100 Doğrudan

Sınıf II A1 0.38-0.51 70 30 Oda içi veya

davlumbaz bağlantılı

Sınıf II A2 0.51 70 30 Oda içi veya

Dşarı Ventilasyon davlumbaz bağlantılı

Sınıf II B1 0.51 30 70 Doğrudan

Sınıf II B2 0.51 0 100 Doğrudan

Sınıf III Uygulanmaz 0 100 Doğrudan

Tablo 1. Biyolojik güvenlik kabinleri aralarındaki farklar

Şekil 1. Sınıf I biyolojik güvenlik kabini

HAPA filtreden çıkan hava

Potansiyel kirli hava

Oda içindeki hava

Sınıf lI Biyolojik Güvenlik Kabinleri

Bu tip kabinler, personel ve çevre korunması sağlarken kabin içi ortam korumasını da sağlamaktadır. Bu özelliğinden dolayı tercih sebebi olmakta ve daha yaygın kullanılmaktadır. Bu kabinlerin kısaca çalışma prensipleri; kabin içindeki çalışma yüzeyinin önünde bulunan ızgaradan gönderilen hava akımı ile dış ortam oda havası doğrudan HEPA filtrelere yönlendirmekte ve orada temizlenmektedir. Daha sonra filtreden geçirilmiş temiz hava, güvenli hava bariyeri oluşturacak şekilde çalışma yüzeyine laminer akım halinde gönderilerek temiz bir çalışma ortamı oluşturmaktadır. Böylece kabin içerisinde temiz bir çalışma ortamı elde edilirken, çalışan kişinin ve çevrenin korunması da sağlanmış olmaktadır (Şekil 2). Sınıf ll biyolojik güvenlik kabinleri, klinik örnek ile çalışan laboratuvarlar da ve Risk Grup 2 veya 3 mikroorganizmalarla çalışılırken önerilmektedir. Ayrıca bu tip kabinler Dünya Sağlık Örgütü tarafından Tablo 1’de gösterildiği gibi çalışma prensiplerine göre; A1, A2, B1 ve B2 olmak üzere dört alt tipe ayrılmıştır.

Sınıf ll A1 biyolojik güvenlik kabinlerinde; hava akış hızı en az 0.38 m/saniye, hava akım resirkülasyon oranı %70 ve HEPA filtre yoluyla odaya veya dışarıya atılan hava ise %30 oranındadır. Dış ortama doğrudan veya davlumbaz ile bağlantı yapılarak kullanılabilir. Biyolojik güvenlik kabinlerinin dış ortama bağlantı yapılması çalışma güvenliğini arttırması açısından önemlidir. Davlumbaz adı verilen bağlantı tipinde egzoz hem oda içinden hem de kabin çıkışından dış ortama havayı gönderir. Böylece oda içi basınç ayarlaması kolaylıkla sağlanır.

Sınıf ll A2 biyolojik güvenlik kabinlerindeki negatif basınç sistemleri sayesinde çevreye ve çalışan kişiye zarar vermeyecek şekilde kabin içerisindeki tüm kontamine pozitif hava akımı kontrol altına alınmaktadır. Hava akım resirkülasyon oranı %70 ve HEPA filtre yoluyla odaya veya dışarıya atılan hava oranı %30‘dur. Dış ortama doğrudan veya davlumbaz bağlantısı vardır.

Sınıf ll B1 biyolojik güvenlik kabinlerinde; hava akım resirkülasyon oranı %30 ve dışarıya atılan hava oranı %70 olup negatif basınç sistemine sahiptir. Doğrudan dış bağlantısının yapılması şarttır. Özellikle zararlı kimyasal veya toksik maddelerle çalışmalar yapılan araştırma laboratuvarlarında tercih edilmektedir.

Sınıf ll B2 biyolojik güvenlik kabinleri ise tamamen kimyasal ve toksik maddelerden korunma amacına yönelik tasarlanmıştır. Kabin içerisinde hava akım resirkülasyonu yapılmaz. Doğrudan dış bağlantısının yapılması şarttır. Kabin içindeki havanın tamamı HEPA filtre yoluyla doğrudan dışarı atılır. Burada unutulmaması gereken nokta; eğer uçucu kimyasal, toksik ve rad-yoaktif maddelerle çalışılacak ise oda içi hava resirkülasyonu yapan bi-yolojik güvenlik kabinlerinin kullanılmamasıdır.

Sınıf III Biyolojik Güvenlik Kabinleri

Tamamen kapalı bir sistem olup risk grubu en yüksek mikroorganizmalar ile çalışmak için kullanılmaktadır. Güvenliğin en üst düzeyde olduğu kabinlerdir. İnceleme örneklerinin gönderimi ve atıkların imhası özel bir düzenekle otoklav bağlantılı olarak yapılmaktadır. Kabin içerisindeki çalışma yüzeyine ulaşmak için cihazla birlikte özel olarak tasarlanmış dayanıklı uzun kollu lastik eldivenler kullanılır (Şekil 3).

Biyolojik güvenlik kabinlerinin tipleri laboratuvar ihtiyaçlarına göre belirlenmeli ve daima uygun sertifikasyona sahip bir kabin tercih edilmelidir. Biyolojik güvenlik kabinlerinin verimli ve uzun ömürlü olmasını sağlamak için kabinin laboratuvarda nereye yerleştirileceği de önemlidir. Kabinler için ideal konum laboratuvar trafiğinden uzak arka kısımlardır. Açık pencereler, klimalar ve hava hareketi oluşturan santrifüj, vakum torbaları gibi laboratuvar ekipmanları kabinin yanında bulundurulmamalıdır. Tüm kabinler kalifiye servis mühendislerince düzenli aralıklarla bakıma tabi tutulmalıdır. Kabinin yanında her zaman bir Türkçe ve kolay anlaşılabilir "Güvenli Kullanım Rehberi" bulundurulmalı ve prosedürlere uygun olarak çalışılmalıdır. Biyolojik güvenlik kabinlerinin kullanımı ve kısıtlamaları tüm kullanıcılara gösterilmelidir. Kabin düzgün çalışmadığı zaman asla kullanılmamalı ve cam izleme paneli kabin kullanım durumunda iken açılmamalıdır. Kabin içinde araç ve malzemeler en az düzeyde tutulmalı hava akımı geçen ızgaraların üzerini kapatılmamalıdır. Çalışan kişi kollarını tekrar tekrar sokup çıkartarak hava akışını bozmamalı aksi halde hava akışı bozulacağı için olası kontaminasyon ve bulaş söz konusu olabilmektedir. Kağıt ve kayıt işleri kesinlikle biyolojik güvenlik kabinlerinin içinde yapılmamalıdır.

Maske

Laboratuvarlarda kullanılan maskeler, kullanıcının ağız ve burnunu kaplayarak havayla taşınabilen enfeksiyon etkenleri, toz ve partiküllerin geçişini engelleyecek şekilde tasarlanmıştır. Ortam havasında bulunan bakteri ve virüs gibi enfeksiyon etkenleri ve biyolojik olmayan partiküller maske içerisindeki partikül filtreleri ile filtre edilebilmektedir. Bu maskeler hava ile taşınabilen biyolojik ve biyolojik olmayan zararlı maddelere maruz kalma düzeyini azaltmakta ancak maruz kalma, enfeksiyon, hastalık ya da ölüm riskini tamamen ortadan kaldırmamaktadır.

Maskeler çalışma ortamını korumak amacı ile de kullanılır. Ağız ve burun mukozasından salgılanan damlacıklar; soluma, konuşma ve öksürme gibi durumlarda partikül şeklinde bir miktar çevreye yayılırlar. Çevreye yayılan bu partiküller içerisinde bulunan mikroorganizmalar laboratuvar içerisinde hassas çalışma ortamı gerektiren alanları kontamine edebilir. Bu nedenle hassas çalışma gerektirebilecek alanlarda kullanıcıyı değil çalışma ortamını

korumak için tasarlanan cerrahi tip maskeler kullanılmalıdır. Maske seçiminde TS EN 14683 "Cerrahi Maskeler, Özellikler ve Deney Yöntemleri" standardına uyulmalıdır.

Laboratuvar çalışanlarının analizler sırasında kullandıkları katı veya sıvı maddelerden oluşan toz ve sıvı partiküllerden etkilenmelerini önlemek amacıyla tasarlanmış filtreleyici maskelerin (EN 149:2001), başlıca üç koruma sınıfı vardır. Bu koruma sınıfları “Filtering Face Piece” kelimelerinin baş harfleri ile adlandırılır.

FFP 1: Su ve yağ bazlı toksik olmayan toza ve neme karşı kullanılır. FFP2: Su ve yağ bazlı toksik toza, neme ve dumana karşı kullanılır. FFP3: Su ve yağ bazlı toksik, kanserojen, radyoaktif toza, neme ve

dumana karşı kullanılır ve filtre etme özelliği diğerlerinden daha yüksektir. Laboratuvar çalışanları tüberküloz gibi hava yolu ile bulaşan enfeksiyonlardan korunmada partiküllerin %95'inden fazlasını filtre edebilme özelliğine sahip N95 veya FFP3 tipi maskeler kullanmalıdır. Bu maskeleri takacak kullanıcıların uzun ya da kirli sakalı olmamalı aksi halde maske kenarlarında geniş aralıkların kalabileceği unutulmamalıdır.

Maske takma uygulamasını içeren doğru kullanım ve sınırlamalar konusunda da eğitim gereklidir. Kullanılacak maskeler kişiye özel olmalı ve ıslandığında değiştirilmelidir. Doğru maske takılışı Şekil 4’de sıra ile gösterilmiştir.

Maske; iç kısmına el değdirilmeden tek el ile tutulmalı, iç kısmı aşağı çevrildikten sonra burun ve ağzı tam kapatacak şekilde yerleştirilip başın arkasına esnek askılar diğer el ile takılmalıdır. Maskenin ağız kenarlarına ve burun üstüne gelen kısımları tam olarak cilt ile temas etmesi arada açıklık olmamasına dikkat edilmelidir. Daha sonra her iki el maskenin tamamını yüze yapıştıracak şekilde tutularak hava üflenmeli ve olası maske delikleri var mı kontrol edildikten sonra kullanıma geçilmelidir.

Eldiven

Laboratuvar içerisinde eldivenler; kan alma, kan alınmış tüpleri ve örnek kaplarını taşıma, örneklerin incelenmesi, değerlendirilmesi ve test çalışmaları gibi durumlarda kısaca biyolojik materyaller ve kimyasal maddelerle temas ihtimali bulunan durumlarda giyilmelidir. İşlemler arasında ve mikrobiyolojik kültürler gibi yüksek konsantrasyonlarda mikroorganizma içerme olasılığı olan materyal ile temas ettikten sonra eldiven değiştirilmelidir. Kirlenme, delinme ve yırtılmalarda da eldivenler değiştirilmelidir. Eldivenler yıkanmamalı veya dezenfekte edilip kullanılmamalıdır. Eldiven üzerine el dezenfektanı uygulanmamalı veya eldivenli eller yıkanmamalıdır. Eldivenli ellerle temiz yüzeylere dokunulmamalıdır.

Eldivenler; mikroorganizmaların diğer laboratuvar çalışanları ve ortama taşınmasını engellemek amacı ile kullanımdan hemen sonra kontamine olmayan yüzeylere dokunmadan çıkarılmalıdır. Kullanılan eldivenler işlem bitiminde tıbbi atık torbasına atılmalı ve eller mutlaka yıkanmalıdır. Doğru tip ve boyutta eldiven seçilmeli, temizden kirliye doğru çalışılmalı, eldiven ile çalışırken kendine ve çevreye kontamine temas sınırlanmalıdır.

Hastaların kanı, vücut sıvıları, salgıları ve çıkartıları ile diğer kontamine materyal ile temasta temiz, steril olmayan lateks eldivenler yeterlidir. Lateks eldivenler dayanıklı olması, dokunma hassasiyetini kaybettirmemesi, esnekliği, giyim kolaylığı ve çalışmada konfor sağlaması nedeni ile tercih edilmektedir. Fakat bazı kullanıcılarda; cilt irritasyonu, kızarıklık ve lateks alerjisine neden olabilmektedir. Lateks alerjisi; irritan kontakt dermatit, deride döküntü, papül, kızarma, pullanma ve çatlama ile kendini gösterir. Bu nedenle eldiven kullanımında lateks hassasiyeti göz önünde bulundurulmalıdır. Latekse allerjisi olan kullanıcı alta nitril ya da lateks içeriği olmayan bir eldiven giydikten sonra üstüne lateks eldiven giyebilirler.

Tek kullanımlık eldivenler için Türk standardı olarak kabul edilmiş “Avrupa Tıbbi Eldiven Standartları” (TS EN 455) eldiven seçiminde göz önünde bulundurulmalıdır. TS EN 455; tek kullanımlık tıbbi eldiven için gerekli şartları ve testleri içerir. Bunlar; sızdırmazlık, boyutlandırma, hızlandırılmış yaşlanma öncesi ve sonrası maksimum esneklik ve biyolojik güvenlik özelliklerini içerir. EN 374 standardı da; eldiven kullanıcılarını, kimyasal maddelere ve/veya mikroorganizmalara karşı korumak için gerekli kuralları ve kullanılacak terimleri tarif eder. Kimyasal maddelere ve/veya mikroorganizmalara karşı koruma sağlayan eldivenlerin direnç tayini deney metodunu kapsar. Eldiven seçimi, eldiven kullanıcısının tercihi de göz önüne alınarak yapılacak işlemin gereksinimleri ve getirdiği risklerin bilincinde en uygun eldivenin bulunmasını sağlayacak şekilde yapılmalıdır. Ayrıca, laboratuvar çalışanlarının hangi durumlarda eldiven kullanması gerektiği, uygun ve kurallara uyarak eldiven kullanımı gibi ana ilkeler doğru belirlenmelidir. Doğru uygulamalarla beklenen sonuçlara ulaşmak mümkün iken dikkatsiz davranışlar ve çevre kontaminasyonları gibi, gereksiz ve yanlış eldiven kullanımının istenmeyecek sonuçlara yol açabileceği unutulmamalıdır.

Gözlük

Koruyucu gözlükler; insanların en hassas ve en önemli organlarından biri olan gözlerin kimyasal madde, radyasyon ya da çeşitli zarar verici partiküllerden korunmasını sağlayan birçok farklı özelliğe sahip, en önemli personel koruyucu güvenlik ekipmanlarından biridir. Yüze ve gözlere sıçrama ve temastan korunmakta kullanılacak ekipmanın seçimi yapılacak işlemlere bağlıdır. Güvenlik gözlükleri, maske gözlükler ve yüz kalkanları (vizörler) laboratu-varlarda kullanılan göz koruyucu ekipmanların başlıcalarıdır. Güvenlik gözlükleri, yan korumalarıyla birlikte kullanılır ancak sıçrayan nesnelere karşı yeterli koruma sağlayamaz. Maske gözlükler, sıçrama ve temastan korunmak için dereceli gözlüklerin ve lenslerin üzerinden takılarak kullanılabilen gözlüklerdir. Vizörler ise baş ya da başlıktan geçirilen bantlarla sabitlenen ve yüzü tamamen kapatan kırılmaz plastikten yapılmış kalkanlardır.

Laboratuvar içerisinde; kimyasal madde, radyasyon ve zarar verici partiküllerden gözü korumak amacı ile kullanılması gereken gözlükler TS EN 166 standartlarına uygun olarak yapılacak işleme göre seçilmelidir.

Kıyafetler

Laboratuvar giysileri, laboratuvar ortamında cildin korunması ve günlük elbiselerin kirlenmesini engellemek için kullanılır. Kısa kollu ve gevşek giysilerden sakınılmalı; temiz, steril olmayan mümkün ise beyaz renkte uzun kollu giysiler tercih edilmelidir. Kısa pantolon ve etek giyilmemelidir. Uzun saçlar toplanmalı, ya topuz yapılmalı veya bone içerisine alınmalıdır. Ayakkabılar laboratuvarda çalışmaya uygun olmalı; burnu açık ayakkabı, sandalet ve benzerleri kullanılmamalıdır.

Kan ve kültür sıvıları gibi biyolojik maddelerin veya kimyasalların dökülmelerine karşı ek koruma amacı ile gerektiğinde laboratuvar elbiselerinin üzerine önlük, çalışma giysisi ve bazı durumlarda özel giysiler giyilebilir. Koruyucu laboratuvar önlükleri; uzun kollu, diz boyunda, düğmeli veya çıt çıtlı şekilde tasarlanmış olmalıdır. Ancak toksik ve biyolojik tehlike içeren maddelerle çalışılırken önü tamamen kapalı arkadan kapanan önlükler tercih edilmelidir. Korozif materyallerin transferi gibi işlerde özel koruyucu önlükler kullanılmalıdır.

Biyolojik maddelerin diğer laboratuvar çalışanları ve ortama taşınmasını engellemek için şüphelenilen kontaminasyon durumlarında veya kirli durumdaki laboratuvar giysileri ve önlükleri derhal çıkarılmalı ve eller yıkanmalıdır. Laboratuvar giysileri ve önlükleri, hastane içinde yıkanmalı ve ütülenmelidir. Evlere götürülmemelidir. Laboratuvarda kullanılan kıyafetler laboratuvar alanlarının dışında giyilmemelidir.

Göz Duşları

Gözlerimiz bir kaza meydana geldiğinde en hızlı şekilde müdahale edilmesi gereken en önemli duyu organlarımızdan biridir. Birkaç saniyelik gecikmeler bile gözlerimizi kaybetmemize neden olabilir. Bu yüzden gözün yaralanma riskinin olduğu tüm ortamlarda göz duşlarının olması ve bunlara kolaylıkla ulaşılabilmesi gereklidir. Asit alkali gibi kimyasal maddelerin göz ile teması sonrası oluşan göz yaralanmalarında göz duşunun acilen kullanılması çok önemlidir. Bu durum toz kir gibi göze kaçabilen yabancı cisimler için de geçerlidir.

Laboratuvarlarda kolay ve hızlı erişilebilir yerlerde gözleri yıkayabilmek için göz duşları monte edilmiş göz yıkama üniteleri olmalıdır. Göz duşlarının olmadığı yerlerde göz duş solüsyonları bulundurulmalıdır. Göz duş solüsyonları içine kondukları şişelerden kapağındaki ergonomik göz haznesine kadar özel tasarlanmış olup kolay ve hızla uygulanacak şekildedir. Mutlaka üzerlerinde son kullanma tarihleri yazılı olmalı ve önerilen sürelerde değiştirilmelidir.

ACİL DUŞLAR

Kimyasal veya korozif maddelere veya ateşe maruz kalındığında vücudun yaralanmasını önlemek için laboratuvar içerisinde kolaylıkla ulaşılabilecek bir yerde acil duşlar bulunmalıdır. Duşlar mümkün olduğu kadar tehlikeye yakın bir yerde tasarlanırsa müdahale o kadar hızlı olacaktır. Acil bir durumda, pratik ve kolay bir şekilde çekme çubuğunu çekerek duş etkinleştirilir. Vücudun etkilenmiş olan kısmı duş altında tutulmalı ve etkilenmiş giysiler çıkarılmalıdır. Kimyasal kimliği ve özellikleri bilinen durumlarda temizleme ya da durulama zamanı değiştirilebilir. Acil duşlar tehlike anlarında hayat kurtarıcı laboratuvar ekipmanları arasındadır.

Sonuç olarak laboratuvarda çalışan personeli koruyucu ekipmanlar ve kıyafetlerin seçiminde, biyogüvenlik ve amaca uygunluk sağlanmalıdır. KAYNAKLAR:

1. American Biological Safety Organization. http://www. absa.org.

2. American Society for Microbiology. Sentinel Level Clinical Microbiology Laboratory Guidelines. Washington, DC: American Society for Microbiology; 2010. http://www.asm.org.

3. AORN Standards and Recommended Practices for Latex Guideline, 2008.

4. AORN Standards and Recommended Practices for Selection and Use of Surgical Gowns and Drapes 2008.

5. CDC. Interim Biosafety Guidance for all Individuals Handling Clinical Specimens or Isolates Containing 2009-H1N1 Influenza A virus (Novel H1N1), Including Vaccine Strains. 2009. http://cdc.gov/h1n1flu/guidelines_labworkers.htm. 2-16-2010. 6. Centers for Disease Control and Prevention: Guidelines for Safe Work Practices in

Human and Animal Medical Diagnostic Laboratories. MMWR Supplement / Vol. 61 Atlanta, GA 30333, 2012.

7. Ceyhan İ. Laboratuvarlarımız Biyogüvenlik Düzeylerine Uygun Çalışıyor mu? Biyogüvenlik Kabinleri Güvenli mi? Nasıl Kontrol Edilmelidir? 5. Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi, Kongre Kitabı. Ankara: Bilimsel Tıp Yayınevi, 2007:423-37.

8. Clinical and Laboratory Standards Institute. Clinical laboratory Waste Management; Approved Guideline—third edition (CLSI document GP05-A3). Wayne, PA: Clinical and Laboratory Standards Institute; 2011.

9. Clinical and Laboratory Standards Institute. Protection of Laboratory Workers from Occupationally Acquired Infections; Approved Guideline—fourth edition (CLSI document M29-A4). Wayne, PA: Clinical and Laboratory Standards Institute; 2011. 10. Fleming DO, Richardson JH, Tulis JJ, Vesley D (eds) Biosafety in Microbiological

and Biomedical Laboratories (Appendix-I). Laboratory Safety. Principles and Practices. ASM Press, 1995:293-354.

11. Gray LD, Snyder JW. Packing and Shipping Biological Materials. In: Fleming DO, Hunt DL, Eds. Biological Safety: Principles and Practices, 4th edition. Washington, DC: ASM Press; 2006.

12. Gray LD, Snyder JW. Sentinel Laboratory Guidelines for Suspected Agents of Bioterrorism and Emerging Infectious Diseases. Packing and Shipping Infectious Substances. Washington, DC: American Society for Microbiology; 2010. http://www.asm.org/images/pdf/Clinical/ps11-15-10final.pdf.

13. Occupational Safety and Health Administration. Occupational Safety and Health Standards. I. Personal Protective Equipment. Standard no. 1910.132. http://www.osha.gov /pls/oshaweb/owadisp.show_document?p_table=STANDARDS&p_id=9777. 14. Pascal P, Beyerle F. Quality Standards for Medical Laboratories. Pathol Biol Paris,

2006; 54: 317-24.

15. Rauch CA, Nichols JH. Laboratory Accreditation and Inspection. Clin Lab Med 2007; 27: 845-58.

16. Türk Standartları Enstitüsü, TS EN 455-2: Tıbbi Elldivenler - Bir Kullanımlık - Bölüm 2: Özellikler ve Fiziksel Özellikler için Deneyler, Ankara, 2010.

17. Türk Standartları Enstitüsü TS EN 455-3: Tıbbi Eldivenler - Bir Kullanımlık - Bölüm 3: Biyolojik Değerlendirme için Özellikler ve Deneyler, Direktif 93/42/EEC, Ankara, 2008. 18. Türk Standartları Enstitüsü TS EN 13795-1: Hastalar, Klinik Personeli ve Donanımlar

için Tıbbi Cihaz Olarak Kkullanılan Cerrahi Örtüler Önlükler ve Temiz Hava Giysileri -Bölüm 1: İmalatçılar, İşlemci ve Mamuller için Genel Özellikler, Ankara, 2006. 19. Türk Standartları Enstitüsü TS EN 13795-3: Hastalar, Klinik Personeli ve Donanımlar

için Tıbbi Cihaz Olarak Kullanılan Cerrahi Örtüler Önlükler ve Temiz Hava Giysileri -Bölüm 3: Performans Düzeyleri ve Gereklilikleri, Ankara, 2006.

20. Türk Standartları Enstitüsü TS EN 14683: Cerrahi Maskeler - Özellikler ve Deney Yöntemleri, Ankara, 2009.

21. World Health Organization. Laboratory Biosafety Manual, 3rd Edition. Geneva: World Health Organization,2004. http://www.who.int/csr/resources/publications /biosafety/biosafety7.

BÖLÜM-3