• Sonuç bulunamadı

ACİL DURUMLARDA YAPILMASI GEREKENLER

YÖNETİM VE PERSONEL DÜZENLEMELERİ

ACİL DURUMLARDA YAPILMASI GEREKENLER

Işın AKYAR

Laboratuvar kaynaklı enfeksiyonlar (LKE) 20. yüzyılın başlarında bildirilmeye başlanmıştır. Pike ve Sulkin’in yaptığı çalışmalarda 1930-1978 yılları arasında 4,079 laboratuvar kaynaklı enfeksiyondan 168’inin ölümle sonuçlandığı açıklanmıştır. Laboratuvar kaynaklı enfeksiyonlar genellikle, iğne, enjektör batmaları, kesici delici alet yaralanmaları, enfeksiyöz maddelerin muköz membran ve cilde doğrudan dökülmesi ya da sıçraması, ağız ile pipetleme yoluyla ya da ağıza, gözlere parmaklarla ya da enfeksiyon etkenleri ile kontamine nesnelere dokunarak, hayvan ısırık ya da tırmalamaları ya da enfeksiyöz damlacıkların solunması yoluyla oluşmaktadır.

Bakteri kaynaklı enfeksiyonlar, tüm LKE’ın% 40’ından fazlasını oluşturduğu ve yaklaşık olarak 37 civarında etiyolojik etkenle oluştuğu gösterilmiştir. Yapılan araştırmalarda laboratuvar çalışanlarının toplum geneline göre 3-9 kat daha sık Mycobacterium tuberculosis ile enfekte oldukları gösterilmiştir. Viral etkenlerden en sık LKE’na yol açan hepatit B’dir. Laboratuvar çalışanları enfekte bir enjektörün batması ile %30 oranında hepatit B, %3-5 oranında hepatit C ve % 0,3 oranında HIV ile enfekte olabilmektedirler.

LKE aynı zamanda fungal ve parazitik enfeksiyonları da içermektedir. Laboratuvarla ilişkili en sık görülen fungal enfeksiyonlar arasında dimorfik mantarlar grubunda yer alan Blastomyces, Histoplasma ve Coccidioides bulunmaktadır. Fungal enfeksiyonların çoğu konidyaların solunması ile gelişmektedir. Parazitle ilişkili LKE, öncelikle Leishmania, Plasmodium, Toxoplasma, Trypanosoma cruzi ile oluşmaktadır. Laboratuvar ilişkili sıtma olgularının %56’sı vektör kaynaklıdır, yani araştırmalarda kullanılan sineklerle bulaşmaktadır.

Sağlık çalışanlarının çoğu enfeksiyon etkenlerini iğne batması yoluyla ya da hastadan kan alımı sırasında almaktadırlar. Patojenik ve genetik yapısı değiştirilmiş mikroorganizmalarla çalışılan laboratuvar ortamlarında çevre

güvenliğinin mutlaka sağlanması gereklidir. Son 30-40 yıl içerisinde laboratuvar güvenliği hakkında pek çok araştırmacı tarafından çeşitli düzenlemeler ve rehberler geliştirilmiştir. Bu rehberlere göre; çalışılacak mikroorganizmaların oluşturduğu hastalıkların ağırlık derecesine, bulaştırıcılığına, etkene göre değişen korunma derecelerine ve yapılan işe göre BGS 1 ila 4 arasında bir seviye belirlenmiştir. Biyogüvenlik seviyeleri hakkında ayrıntılı bilgi için: Bakınız; Laboratuvarların biyogüvenlik seviyeleri ve enfeksiyöz ayarlarının risk gruplandırılması.

Biyogüvenlik seviyelerine göre bu laboratuvarlarda yapılan çalışmaların risk değerlendirmesinde;

1) Fiziksel güvenlik,

2) Verilerin ve elektronik teknoloji sistemlerinin güvenliği, 3) Çalışan güvenliği,

4) Laboratuvar alanlarına ulaşım güvenliği,

5) Çeşitli etkenlerin varlığında uygulanacak yöntemler ve bunların

sorumluluğu,

6) Enfeksiyon etkeni mikroorganizmaların transportu,

7) Laboratuvarda oluşabilecek kaza ve olaylar için geliştirilmiş prosedürler, 8) Acil durum planları ve

9) Güvenliğin bozulabileceği durumlar, göz önünde bulundurulmaktadır. Bilgilendirme

Mikrobiyoloji laboratuvarında çalışan sağlığını korumak için mutlaka bir güvenlik programı oluşturulmalıdır. Bu güvenlik programının amacı; her ne kadar hasta örnekleri ve canlı mikroorganizmalarla çalışıldığı için zor olsa da risk düzeyini mümkün olduğunca sıfıra yakın tutmak olmalıdır. Bu açıdan, düzenlenen güvenlik programının eğitiminin tüm laboratuvar çalışanlarına verilmesi gereklidir.

Bu biyogüvenlik planının, güvenlik işleyiş prosedürünün olması ve bunun çalışanlar tarafından benimsenmesi laboratuvar yönetiminin sorumluluğundadır. Mikrobiyoloji laboratuvarında işe her yeni başlayan personele öncelikle laboratuvar güvenliği, hijyeni, acil durumlar, laboratuvar kaynaklı enfeksiyonlar, bunlardan nasıl korunacağı, laboratuvar kazaları, yaralanmalar ve olağanüstü durumlar halinde neler yapması gerektiği ile ilgili eğitimler verilmeli ve kayıt altına alınmalıdır. Güvenlik önlemleri ile ilgili eğitimler ilk eğitim alındıktan 1 yıl sonra tekrar verilerek unutulmuş olan bilgiler varsa tekrar hatırlanması sağlanmalıdır. Çalışan eğitimleri düzenli olarak yapılmalı, eğitimlerin çalışanlar tarafından alındığına, benimsenip uygulandığına emin olunmalı ve acil plan uygulamaları ile pekiştirilmelidir. Çalışanlar kişisel korunma ve özel tehlikeler konusunda uyarılmalıdır ve güvenlik ile ilgili her türlü konuda belirlenmiş yazılı standart prosedürler izlenmelidir.

Ayrıca, tüm laboratuvar çalışanları kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR) ve diğer ilk yardımla ilgili eğitimleri almalıdır. Çalışanların bu eğitimleri aldığı ve uyguladığı laboratuvar yönetimi tarafından kontrol edilmelidir. Bu eğitimler Yıllık Eğitim Çizelge’lerine de dahil edilmelidir. Eğitim hakkında detaylı bilgi için: Bakınız; Personel Güvenlik Eğitimi.

Uyulması gereken çalışma kuralları çalışan personelin sağlığını korumaya yönelik olarak belirlenmiştir, bu kurallar ve oluşturan tüm prosedürler personele eğitim programları ile anlatılır, okutulur ve okuyup anladığına ve kurallara uyacağına dair imzası alınır. Laboratuvar kaynaklı enfeksiyonların önlenmesine dair tedbirler almak yönetimin sorumluluğunda olmakla beraber bundan sonra kurallara uymak ve kişisel olarak kendini korumak personelin kendi sorumluluğundadır.

Kişisel Sağlık Taraması

Aslında laboratuvarda işe başlayan personel için yapılması gereken sağlık taraması, hastane veya sağlık kuruluşlarının farklı bölümlerinde çalışacak kişilere uygulanması gereken taramalardan çok fazla farkılık göstermemektedir.

İşe Yeni Giren Personel Hakkında Bilinmesi Gerekenler:

• Kişinin sağlık ile ilgili hikayesi (geçirdiği hastalıklar, ameliyatlar, halen sürmekte olan hastalıkları, varsa herhangi bir madde bağımlılığı, vs. sorgulanır)

• Kişinin bağışıklık durumu; daha önce yapılmış olması gereken hepatit-B, kızamık, kabakulak, kızamıkçık, su çiçeği ( Varicella zoster), boğmaca, polio, BCG, difteri, tetanoz, Haemophilus influenza Tip B gibi aşılarının yapılıp yapılmadığı sorgulanır.

Aslında bu sorgulama kurumun insan kaynakları bölümünde de yapılabilir. Ancak laboratuvar çalışanlarının güvenlik kayıtlarının çalıştığı birimde bulunmasında yarar vardır. Kişi işe müracaatında bu soruların bazılarına doğru yanıt vermeyebilir (örneğin: Alkol sorunu, uyuşturucu kullanımı gibi) ancak daha sonra bir sorun yaşandığı takdirde kurumun elini güçlendiren veriler olarak kalır.

İşe Yeni Giren Personelde Yapılacak Sağlık Taramasında İstenmesi Gereken Raporlar;

• Sağlık raporu(Hükümet Tabipliği/Sağlık Ocağı Onaylı)

• Verem Savaş Dispanseri Raporu( Verem Savaş Dispanseri Onaylı) • Göz Hastalıkları kliniğinden uzman onaylı rapor (Renk körlüğü için)

Laboratuvarda çalışmak isteyen her yeni personelden başvuru belgelerinden birisi olarak sağlık raporu istenmelidir. Bu rapor o kişinin laboratuvarda çalışmasına engel olacak bir hastalığı olup olmadığı gösterilebilmelidir. Ayrıca Verem Savaş Dispanseri tarafından yapılacak bir tarama ile (akciğer filmi, PPD testi) aktif akciğer tüberküloz varlığı araştırılır. Mikrobiyoloji laboratuvarında çalışan personelin renkleri ayırt etmede bir sorunu olmamalıdır. Bu nedenle renk körlüğü olmadığına dair bir raporu da bulunmalıdır.