• Sonuç bulunamadı

KARAR VERİCİ

2.8. BİREYSEL KARAR VERME SÜRECİ

2.8.1. Bireysel Karar Verme Sürecine Etki Eden Faktörler

Karar verme davranışlarını inceleyen farklı disiplinler bireysel karar verme sürecine etki eden faktörlere de farklı bir şekilde yaklaşmaktadırlar. Bundan önce bireysel davranışların yapısının ve bu yapıya etki eden faktörlerin izah edilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bu amaçla Gibson (1991) tarafından ortaya atılan bireysel davranışlara ait yapı Tablo 2.4’de incelenmektedir. Tablodaki birey davranışları dört ana faktör altında toplanmıştır. Bu ana faktörler sıra ile bireyin çevresi, kişinin bireysel faktörleri, davranışları ve bireysel çıktılarıdır. Bireysel davranış yapılarının ana faktörleri altında verilen diğer alt faktörler ise bize bireyin davranışlarına yön veren etkilerin neler olduğunu göstermektedir.

Bireysel karar verme davranışının da Tablo 2.4’ de verilen faktörlerden etkileneceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Zira, karar verme stillerinin incelendiği ve Şekil 2.6’da da Rowe ve Boulgarides (1992) tarafından ortaya atılan, karar verme stillerini etkileyen ”genişletilmiş dört-kuvvet modeli” ile aralarında büyük benzerlikler görülmektedir.

Tablo 2.4. Bireysel Davranış Yapısı

Bireyin Çevresi Bireysel Faktörleri Davranışları Bireysel Çıktıları

İş Çevresi Yetenek ve Becerileri Düşünme Süreci Performansı

İş Tasarımı Aile Yapısı İletişim Uzun Dönem

Örgüt Yapısı Algı Konuşma Kısa Dönem

Politikalar ve Kurallar Kişilik Dinleme Kişisel Gelişim Liderlik Öğrenme Kapasitesi Gözlemleme Diğerleri ile İlişkileri

Ödüllendirme ve Ceza Yaş Hareket Tatmin

Kaynaklar Irk veya soyu

İş Dışı Çevresi Cinsiyeti

Aile Tecrübesi

Ekonomik Durum Boş Zamanlar ve Hobileri

(Kaynak: Gibson, 1991)

Bireysel karar verme süreci üzerindeki en önemli etkinin bireysel faktörler olduğu belirtilmektedir. Bu konuda çalışma yapan araştırmacılardan Rollinson (2002), bireysel faktörlerden; kişilik, algılar, etik ve değerler ve risk davranışına işaret etmiştir. Gibson (1991) ise, değerler, kişilik, risk alma eğilimi, potansiyel pişmanlığa işaret etmiştir. Noone (2002) ise zihinsel kestirmelerin kullanılması eğilimi, kişisel tercihler, mevki kontrolü, kendine güven, rol tercihleri, tecrübe, yaş, karar verme stili, değerler, kişisel özelliklere işaret etmiştir.

Bireysel karar verme sürecine etki eden diğer faktörler açısından ise Rollinson (2002) tarafından örgütsel faktörlere işaret edilerek örgüt kültürü, iklimi ve politikalarının etkili olduğu belirtilmiştir. Ayrıca bireysel karar yapısının da önemli olduğu, kararın doğası ve belirsizliğin karar sürecine etki ettiği belirtilmektedir. Benzer olarak Cecil ve Lundgren (1978) de zaman baskısı ve olasılığının karar sürecini etkilediğini belirtmektedir. Yaptıkları deneysel çalışmada, zaman ve olasılık baskısı altında olamayan denekler, olanlara göre çok daha fazla alternatifi değerlendirmektedirler. Ayrıca karar verme süreci sırasında karar alternatiflerini tekrar kontrol etme işlemi, baskı altındaki denekler tarafından karar süreci esnasında yapılırken, baskı altında olmayanlar tarafından karar sürecinin sonunda yapılmaktadır (Cecil ve Lundgren 1978, 433).

Noone (2002) da yapmış olduğu çalışmada hastaların karar verme sürecini değerlendirmiştir. Çalışmasında durumun (karar vermeyi gerektiren) zaman kısıtının ve stresinin karar sürecini etkilediği sonucuna ulaşmıştır. Ayrıca karar verme sürecinde aşağıdaki bölümde özet olarak inceleyeceğimiz çevresel faktörlere de değinmiştir. Noone (2002) tarafından işaret edilen çevresel faktörler, sosyal destekler, ekonomik kaynaklar, kültür, sosyal standartlardır. Noone, yakın çevre ile ilgili olarak, “tecrübe ile ilgili diğerlerinin etkisi” ve “aile” faktörlerini ifade etmiştir. Bireysel karar verme sürecine etki eden faktörler, bireyle ilişkili faktörler, örgütsel durum ve karar durumu ana grupları altında toplanmıştır. Şekil 2.9’da bireysel karar verme sürecine etki eden faktörler görülmektedir. Bireyle ilişkili faktörler; kişilik, algı, risk davranışı, etik ve değerler başlıkları altında toplanmıştır. Örgütsel durum; örgüt kültürü ve iklimi ile örgüt politikaları başlıkları altında toplanmıştır. Karar durumu ise; kararın doğası ve belirsizlik başlıkları altında toplanmıştır (Rollinson, 2002; 269).

Şekil 2.9. Bireysel Karar Verme Sürecine Etki Eden Faktörler (Kaynak : Rollinson, 2002; 269) Bireysel Karar Verme Süreci Örgütsel Durum Kültür ve İklim Politikalar Karar Durumu Kararın doğası Belirsizlik Bireyle İlişkili Faktörler Kişilik Algılar Risk davranışı Etik ve değerler

Şekil 2.9’da verilen faktörlerden karar durumu, daha önce verilen karar modelleri başlığı altında incelenmişti. Bireyle ilişkili olanlar burada incelenecektir. Örgütsel durum ise bir sonraki konu başlığı altında incelenecektir.

Bireysel karar verme sürecine etki eden faktörler konusunda birçok yaklaşımın olduğundan bahsedilmişti. Rollinson (2002)’un ortaya attığı ve Şekil 2.9’da gösterilen, bireyin karar verme sürecine etki eden faktörlerden bireyle ilişkili alt faktörler kişilik, algılar, risk davranışı, etik ve değerler olarak verilmiştir. Bunlar aşağıda açıklanmaktadır.

• Kişilik : Kişilik değişkenlerinin karar verme davranışına doğrudan etki ettiği belirtilmektedir (Rollinson, 2002; 269, Rowe ve Boulgarides, 1994; 63, Lee vd. 1999; 62). Karar verme stillerinin incelendiği bölümlerde Jung felsefesine dayanılarak ortaya atılan kişilik tiplemeleri ve karar verme stillerine ilişkin yaklaşımlardan bahsedilmişti. Bu çalışmada kişilik konusu mümkün olduğu kadar sınırlandırılmaya çalışılmıştır. Karar verme davranışı ve kişilik daha sonra yapılacak bir çalışmanın konusu olarak düşünülmektedir.

• Algılar : Algısal süreç karşılaşılan baskılara veya dürtülere/uyarılara tepki ile başlar. Bu uyarılar bireyin daha önce karşılaştığı durumlar tarafından değişikliğe uğratılır. Algı, bireyin referans çatısınca değiştirilmiş şekliyle geçmişteki girdilerce etkilenir. Algı, motivasyona, öğrenmeye, kişiliğe ve sosyal gelişmişliğe bağlıdır. Bireyin sıkıntıları, değerleri ve duyguları algıyı doğrudan etkiler. Bu nedenle, bir durumun ya da problemin asıl içeriğiyle, duyguları karışık hale getirebilir ve karar vermeyi engeller. Karar verme sürecindeki engellerimiz genellikle algısal sınırlılığımızın bir sonucudur (Rowe ve Boulgarides, 1994; 65).

• Risk Tutumu : Değerler, risk olasılığı, irdeleme ve taraflılık, bireyin problemlerini düşünme yöntemlerini etkiler (Rowe ve Boulgarides, 1994; 65). Karar verme stilleri ile ilişkili olduğu belirtilen risk tutumu, daha önce belirtilen Jannis ve Mann (1977) yaklaşımı ile açıklanmaktadır. Şekil 2.10’da

risk düzeyi (düşük-yüksek) ile ortamın belirlik düzeyi (tam belirsiz-tam belirli) arasında geliştirilen karar verme stilleri görülmektedir. Yüksek risk ve tam belirsiz durumlar için en uygun karar verme stili “dikkatli” olarak belirtilirken, düşük risk ve tam belirli durumlarda uygun karar verme stili çatışmasız sadakat olarak belirtilmektedir (Lee vd., 1999; 70).

• Değerler ve Etik : Değerler, “insanların alternatifler arasındaki seçimlerinde etkilendikleri normatif standartlar” olarak anlaşılabilir.” Kişinin davranışını etkileyen kalıcı bir algısal çatı oluştururlar. İnsan değerleri, kurumsal değerlerle karışıp, belirli bir durumda “değer yargıları”nı belirler. Karar vericinin kabul edilebilirlik değerlendirmesine dayalı olarak alternatiflerin karşılaştırılması ve önceliklerin belirlenmesinde en önemli rolü değer yargıları oynamaktadır. Bu değerlendirme, bireyin doğru ve yanlış davranışa ilişkin öngörüleri ve inançları olarak belirlenmektedir (Rowe ve Boulgarides, 1994; 71). Değerler çok katı olmadığı için birey farklı durumlarda kendi inançlarını ayarlayıp uzlaşma sağlayacaktır. Fakat karar konusunda baskılar ile karşılaşıldığında (yöneticilerin baskısı) karar, ahlaksal ve etiksel ikilemler meydana getirebilir. (Lee vd., 1999; 65). Etik karara belirli bir belirsizlik

R İSK DÜZ E Y İ Çatışmasız Sadakat Çatışmasız Değişim Savunmacı Önleme Dikkatsiz Panik Dikkatli Yüksek şü k BELİRLİK DÜZEYİ Tam Belirlik Tam Belirsizlik

Şekil 2.10.: Risk ve Belirlik Düzeyleri ile Karar Verme Stillerinin İlişkisi Kaynak : Lee vd. (1999; 70)’den uyarlama

düzeyi ekler. Bu belirsizlik durumu karar vericilerin kendilerini rahatsız hissetmesine neden olduğu gibi alınması gerekli olan kararların üzerinde de büyük etki yapmaktadır (Rollinson, 2002; 271).