• Sonuç bulunamadı

1.3 Acentenin Yetkileri ve Acentelik İlişkisinde Yetkisiz Temsil

2.1.3 Bilgi Verme Borcu

Acentenin haber verme borcu Yeni Türk Ticaret Kanunu’ nun madde 110 hükmünde düzenlenmiştir. Buna göre acentenin bilgi verme borcu; üçüncü kişilerin kabule yetkili olduğu beyanlarını, bölgedeki piyasanın durum ve şartlarını, müşterilerin finansal durumu ve

181 Kayıhan age, s. 99. 182

Kayıhan age, s. 100.

‘’BK 321. maddesi gereğince işçi, taahhüt ettiği şeyi özenle yapmak zorunda olup, kasıt ya da ihmal ve dikkatsizlikle iş sahibine verdiği zarardan sorumludur. Yine aynı kanunun 96. Maddesine göre borçlu, kendisine hiçbir kusurun isnat edilemeyeceğini ispat edemedikçe bundan doğan zararı ödemek zorundadır…’’ Y. 13. HD., 26/2/1980 T., E. 1980/840, K. 1980/1285 sayılı kararı.

bu durumda meydana gelen değişiklikleri, yapılan işlemlere ilişkin müvekkilini ilgilendiren bütün konuları kapsamaktadır.

Acentenin müvekkiline vermekle yükümlü olduğu bilgiler sadece müvekkili ilgilendiren bilgilerdir. Müvekkil, talimatlarıyla acentenin bilgi verme borcunun kapsamını genişletemez183

. Acentenin bu borcu aynı zamandan haber verme borcu olarak da adlandırılmaktadır.

Acentenin haber verme borcu kapsamında çok sayıda alt yükümlülüğü bulunmaktadır. Zira Yeni TTK madde 110 hükmü uyarınca, üçüncü kişilerden kabule yetkili olduğu beyanları, faaliyet gösterdiği piyasa koşulları ve değişikliklerini, acente adına gerçekleştirdiği işlemlere ilişkin müvekkili ilgilendiren tüm hususları müvekkile bildirmek zorundadır. Sözleşme yapan acentenin, sözleşme yaptığı kişinin bilgilerini, sözleşmenin içeriğini, aldığı teminatı bildirmesi, aracı acentenin sözleşme yapılması için aracılık ettiği kişinin teklifini bildirmesi haber verme borcu altında değerlendirilmelidir. Esasında acentenin haber verme borcunu, Yeni TTK madde 109 hükmünde düzenlenen müvekkilin işlerini görme ve menfaatlerini koruma borcundan bağımsız değerlendirmemek gerekmektedir. Bu sebeple, acentenin haber verme borcu altında olduğu hususlar yalnızca Yeni TTK madde 110 hükmünde belirtilen hususlar olmayıp, müvekkilin işlerinin görüşülmesi ve menfaatlerinin korunması için gereken tüm hususların müvekkile bildirilmesi gerekmektedir. Belirtmek gerekir ki acente, haber verme yükümlülüğünü ancak zamanında ifa ettiği halde yerine getirmiş sayılacaktır. Zira zamanında haber verilmemesi sebebiyle gerekli önlemlerin alınamadığı hallerin, haber verilmemesi hali ile herhangi bir farkı bulunmamaktadır184

.

Yeni TTK madde 105 hükmü uyarınca, acente, aracılıkta bulunduğu veya bağıtladığı sözleşmelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili namına yapmaya ve müvekkil adına bunları kabule yetkilidir. Acentenin kabule yetkili olduğu bu beyanları makul süre içerisinde müvekkiline bildirmesi icap etmektedir. Bu kapsamda, acentenin, Yeni TTK madde 105 hükmü gereği aracılık ettiği veya müvekkili adına akdettiği sözleşmeye dayanarak açılan davalardan müvekkilini haberdar etmesi gerekmektedir. Zira acente akdettiği sözleşmeleri kendi ad ve hesabına imzalamadığından, bu sözleşmeden doğan sorumluluk müvekkil üzerindedir. Bu sebeple, acente, kusurlu olarak

183 Kınacıoğlu, s. 42. 184

geç haber verdiği ve gecikme sebebiyle müvekkil tarafından zamanında değerlendirilemeyen gecikmelerden mesuldür185186.

Müvekkil, acentenin akdettiği sözleşmelerden haberdar olduğu ölçüde sorumludur. Bu nedenle acentenin müvekkiline haber vermekle yükümlü olduğu bilgilerin başında acentenin aracılık veya sözleşme yapma çalışmalarına başladığını, aracılıkta bulunduğu veya akdettiği sözleşmenin karşı tarafını, sözleşmenin kapsamını bildirmek gelir. Ancak üçüncü kişinin iyi niyetli187

olduğu hallerde üçüncü kişinin zarar görmesini engellemek için, müvekkil kendisine bildirilmeyen hukukî işlemlerden de sorumlu olacaktır. Dış ilişkide kendisine bildirilmeyen hukukî işlemlerle bağlı olan müvekkil, iç ilişkide zararlarının tazmini için acenteye rücu edebilir188

.

Esas olarak bildirim borcunun muhtevası sözleşmeye veya acentenin yaptığı işin mahiyetine göre tayin edilir. Zira her iş sahası bakımından aynı önemde sayılacak bir borçtan bahsedebilmek güçtür. Sözleşmede bu konuda bir düzenleme mevcut değilse, Yeni TTK madde 107 hükmüne göre hareket edilir. Anılan maddenin yazılış tarzından da anlaşılacağı üzere, acentenin vereceği bilgiler müvekkili ilgilendirmelidir. Müvekkilin istediği her haber mutlak suretle kendisini ilgilendirmeyebilir, bu sebeple hangi bilgilerin müvekkili ilgilendirdiği objektif esaslara göre belirlenmelidir. Bununla birlikte müvekkil, vereceği tek taraflı talimatlarla acentenin haber verme borcunun, kapsamını kendisini ilgilendirmeyen bilgileri de kapsar düzeyde genişletemez189

.

Sözleşme yapma yetkisine haiz acentenin, haber verme yükümlülüğü, akdedilen sözleşmeden haberdar edilmeyen müvekkilin sorumlu tutulup tutulmayacağı sorununu gündeme getirmektedir. Ancak, acentelik ilişkisinde, aracı acentenin kural olması ve acenteye sözleşme yapma yetkisinin tanınmasının ayrı bir hukuki işleme tabi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, müvekkilin, acentenin akdedeceği sözleşmelerle bağlı olduğu

185 Dönmez s. 37-38.

186 11. HD’ nin 25.09.1997 tarih ve 1997/3654 E. ve 1997/6202 K. sayılı kararı bu hususu destekler niteliktedir:

“Davalı acentenin müvekkili donatan ile yaptığı sözleşme gereği, geminin l2.9.l993 tarihinde yükünü tamamen boşaltması üzerine gemi sertifikasını ve limandan ayrılmasını sağlayacak belgeleri düzenletip gemi kaptanına vermesi gerekirdi. Acentelik sözleşmesi kapsamında davalı acentenin yapması gereken normal davranışın bu şekilde olması gerekir. Çünkü henüz o tarihte geminin hareketini engelleyici nitelikte mahkemeden alınmış bir tedbir kararı yoktur. Davalı acentenin vekil olarak, yük alıcısı ... Dış Ticaret A.Ş.nin yükte noksanlık bulunduğu şeklindeki iddiasını müvekkili donatana ihbar etmekle yetinmesi ve donatanın menfaati yönünde geminin sefere çıkmasını sağlaması gerekirdi. Böyle davranmayarak o tarihte tedbir kararı da bulunmadığı halde geminin hareketine engel olması acentelik sözleşmesinin ihlali anlamında kusurlu bir davranıştır.” (http://www.kazanci.com ).

187

Üçüncü kişiler acentenin bu hukuki işlemleri müvekkiline bildirmediğini biliyorlarsa veya bilebilecek durumda iseler veya üçüncü kişiler müvekkilin böyle bir sözleşmenin hüküm ve sonuçlarına katlanamayacağını biliyorsa veya bilmesi gerekiyorsa müvekkil sorumluluktan kurtulur.

188 Kurtişoğlu, s. 43. 189

cevabını akıllara getirmektedir. Zira sözleşme yapma yetkisinin verilmesinin ayrı bir hukuki işleme tabi tutulması, müvekkilin bu hususta düşünmeye sevk edilmesi maksatlıdır. Öte yandan, müvekkilin de tacir olması sebebiyle, acenteye sözleşme yapma yetkisini tanırken, tüm kazanç ve riskleri göz önünde bulundurarak karar vermesi gerekmektedir. Kuşkusuz, sözleşme yapma yetkisine haiz acentenin akdedeceği sözleşme, sözleşmenin tarafı olan üçüncü kişi bakımından müvekkili bağlamaktadır. İşbu husus Yeni TTK madde 108 hükmünden açıkça anlaşılmaktadır. Zira müvekkil, yetkili olmayan yahut yetki sınırlarını aşmak suretiyle sözleşme akdeden acentenin yapmış olduğu sözleşmenin haberini alır almaz, üçüncü şahsa akde icazet vermediğini bildirdiği takdirde sözleşmeden acente sorumlu olur. Kayıhan da, üçüncü kişilerin kötü niyetli olmaması koşuluyla, müvekkilin kendisine bildirilmeyen hukuki işlemlerden sorumlu olacağı görüşündedir190.

Acente aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protestoyu kabule yetkilidir (Yeni TTK madde 105/I). Acente kabule yetkili olduğu beyanları da müvekkiline bildirmelidir.

Ayrıca, acente müşterilerinin finansal durumları ve finansal durumlarında meydana gelen değişiklikleri de müvekkiline bildirmelidir. Bu kapsamda acente, piyasadaki arz ve talebi, rekabet durumunu, müşterilerin ödeme kabiliyetini ve meydana gelen değişiklikleri (müşterinin iflas tehlikesi altında bulunması, çeklerinin karşılıksız çıkması veya aleyhine açılan takiplerin semeresiz kalması gibi) müşterilerin talep ve şikayetlerini müvekkiline bildirmekle yükümlüdür. Müvekkiline bu konularda yanlış bilgi veren acente, kendi kusursuzluğunu ispatlamadığı sürece müvekkilinin uğradığı zararları karşılamak zorundadır. Yukarıda sayılanlardan başka acente, piyasanın içinde bulunduğu durumu, müşterilerin taleplerini, firmanın rakip firmalarla rekabet ilişkilerini müvekkiline bildirmelidir; çünkü acente bu bilgileri öğrenmek bakımından müvekkiline oranla daha fazla imkana sahiptir191.

Acentenin bilgi verme borcunun kapsamı sözleşmeyle belirlenir. Müvekkil sözleşmeyle ya da bağlayıcı bir beyanla acenteyi haber verme borcundan muaf tutabilir. Ancak böyle bir durumda dahi acente, müvekkilinin menfaatlerini koruma borcu bakımından önemli işlem ve olayları müvekkiline bildirmekle yükümlüdür192

.

Yukarıda belirttiklerimizin haricinde, acente, müvekkilin işlerini ilgilendiren bütün hususları müvekkiline bildirmekle yükümlüdür. Söz konusu hüküm ile acentenin bildirmekle

190 Kayıhan, s. 98. 191 Kayıhan, s. 99 192

yükümlü olduğu hususlar sınırlayıcı bir şekilde sayılmamış, halin icabına bırakılmıştır. Hangi haberin müvekkili ilgilendireceği, somut olayın koşullarına göre tespit edilmelidir. Müvekkilin istediği her haber, acentenin haber verme borcu kapsamında sayılamamaktadır193

.